- Kısmi Feragat Beyanı
- Talep Sonucu
ALACAKTAN KISMİ FERAGAT MÜESSESESİNİN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ
GİRİŞ
Medeni usul hukukumuzda davaya son veren taraf işlemleri, tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edebilme yetkisine sahip olduğu davalarda, yargılamanın taraflardan birinin tek taraflı veya karşılıklı irade beyanlarıyla sona erdirilmesini ifade eder. Bu işlemlerden biri olan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi anlamına gelir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), feragat müessesesini detaylı bir şekilde düzenlemiş, özellikle kısmi feragat imkanını da açıkça hüküm altına almıştır. İşbu makalede, Türk Hukukunda alacaktan kısmi feragat kurumu, ilgili mevzuat hükümleri, doktrindeki görüşler ve yargı uygulamaları ışığında incelenecek, hukuki niteliği, şartları, şekli, sonuçları ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınacaktır.
1. FERAGAT KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
a. Tanım
Feragat, HMK'nın 307. maddesinde "davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi" olarak tanımlanmıştır. Feragat ile davacı, dava yoluyla elde etmek istediği haktan veya talep sonucundan, davalının rızasına veya kabulüne ihtiyaç duymaksızın vazgeçmektedir. Bu vazgeçme, dava konusu hakkın maddi hukuk bakımından sona ermesi sonucunu doğurur.
b. Hukuki Niteliği
Feragat, hukuki niteliği itibarıyla tek taraflı bir usul işlemidir. Davacının mahkemeye yönelttiği açık ve kesin bir irade beyanı ile gerçekleşir ve hukuki sonuçlarını doğurması için davalının veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Aynı zamanda bir tasarruf işlemi niteliğindedir, çünkü davacı bu beyanıyla dava konusu hak üzerinde tasarrufta bulunmaktadır. Bu nedenle, feragat beyanında bulunan davacının dava konusu hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekir.
c. Feragatin Konusu
Feragatin konusu, dava dilekçesinde belirtilen talep sonucudur. Davacı, dava ile ileri sürdüğü taleplerinin tamamından vazgeçebileceği gibi, yalnızca bir kısmından da vazgeçebilir. Feragat, dava konusu hakkın esasına yönelik bir vazgeçme olduğundan, maddi hukuk anlamında bir etki yaratır ve o hakka ilişkin olarak tekrar dava açılmasını engeller.
2. KISMİ FERAGAT
a. Tanım ve İmkan
Kısmi feragat, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü talep sonucunun sadece belirli bir bölümünden vazgeçmesidir. HMK'nın 309. maddesinin 2. fıkrası, "Feragat veya kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir." hükmünü amirdir ve aynı maddenin 3. fıkrasında feragatin kısmen de yapılabileceği açıkça düzenlenmiştir. Örneğin, 100.000 TL tutarındaki bir alacak davasında, davacının alacağının 30.000 TL'lik kısmından feragat etmesi kısmi feragattir. Bu durumda dava, kalan 70.000 TL'lik kısım üzerinden devam eder. İşbu Dilekçe'nin açıklamalar bölümünde, derdest bir davada alacağın belirli bir miktarından feragat edildiği, bakiye talepler yönünden davanın devam edeceği belirtilmektedir (Madde 2, Madde 3). Bu durum, HMK'nın tanıdığı kısmi feragat imkanının kullanılmasına bir örnektir.
b. Kısmi Feragatin Şartları
Bir kısmi feragatin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
i. Davacının Tasarruf Yetkisi: Feragat bir tasarruf işlemi olduğundan, davacının feragat beyanında bulunduğu sırada dava konusu hak üzerinde serbestçe tasarruf etme yetkisine sahip olması zorunludur. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip her davacı, kural olarak bu yetkiye sahiptir. Vesayet altındakiler veya kısıtlılar adına yapılacak feragat işlemleri ise özel hükümlere tabidir. Vekilin feragat beyanında bulunabilmesi için vekaletnamesinde bu yönde özel yetkisinin bulunması şarttır (HMK md. 74).
ii. Açık ve Şartsız Beyan: Feragat iradesi, HMK md. 310 uyarınca dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak beyan edilebilir. Her iki durumda da feragat beyanının açık, kesin ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olması gerekir. Feragat, kural olarak kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Şarta bağlı feragat geçerli kabul edilmez.
iii. Belirli Bir Kısma İlişkin Olma: Kısmi feragatte, talep sonucunun hangi kısmından vazgeçildiği açıkça belirtilmelidir. Miktar veya oran olarak feragat edilen kısmın belirlenebilir olması, feragatin kapsamının tespiti ve hukuki sonuçlarının doğumu açısından önemlidir. İşbu Dilekçe'nin açıklamalar bölümünde "... TL miktarı itibari ile" feragat edildiği belirtilerek bu gereklilik karşılanmaya çalışılmıştır (Madde 2).
iv. Zamanı: Feragat, davanın açılmasından itibaren hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir (HMK md. 309/2). İstinaf veya temyiz aşamasında da feragat mümkündür.
c. Kısmi Feragatin Şekli
HMK'nın 310. maddesine göre feragat, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Sözlü feragat beyanı, duruşma tutanağına geçirilir ve beyanda bulunana okunarak imzalatılır. Dilekçe ile yapılan feragat beyanı ise karşı tarafa tebliğ edilmese dahi hukuki sonuç doğurur, ancak usul ekonomisi ve dürüstlük kuralı gereği mahkemece karşı tarafa bildirilmesi uygun olur. İşbu Dilekçe, feragatin dilekçe ile yapılması usulüne uygun bir örnektir.
d. Kısmi Feragat ve Sulh İlişkisi
Feragat, tek taraflı bir irade beyanı iken; sulh, HMK'nın 313. maddesinde tanımlandığı üzere, tarafların dava konusu üzerinde karşılıklı anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirmeleridir. Sulh, iki taraflı bir sözleşme niteliğindedir ve karşılıklı edimleri içerebilir. İşbu Dilekçe'nin açıklamalar bölümünde, alacağın belirli bir miktarı itibarıyla davalı ile "sulh olunmuştur" ifadesi yer almakta, ancak devamında bu miktar yönünden "kısmi olarak feragat ediyoruz" denilmektedir (Madde 2, Madde 3). Bu iki kavram birbirinden farklıdır. Eğer taraflar arasında bir sulh anlaşması yapılmışsa, bu durumun HMK md. 313 vd. hükümleri çerçevesinde mahkemeye bildirilmesi ve sulhe göre karar verilmesi talep edilmelidir. Eğer davacı, herhangi bir karşılık almaksızın veya yapılan bir anlaşmaya dayanmaksızın alacağının bir kısmından vazgeçiyorsa, bu durum feragat olarak nitelendirilir. Uygulamada, taraflar haricen anlaştıktan sonra (sulh olduktan sonra), anlaşma bedeli dışındaki kısım için davacının feragat beyanında bulunması sıkça görülmektedir. Ancak beyanın "feragat" olarak yapılması, hukuki sonuçları itibarıyla feragat hükümlerinin uygulanmasını gerektirir.
3. KISMİ FERAGATİN HUKUKİ SONUÇLARI
Kısmi feragat beyanının usul ve esas hukuku bakımından önemli sonuçları bulunmaktadır:
a. Usul Hukuku Bakımından Sonuçları
i. Mahkemenin Bağlılığı: Geçerli bir feragat beyanı karşısında mahkeme, feragat edilen kısım hakkında davayı reddetmek zorundadır. Feragatin geçerliliğini (şartları taşıyıp taşımadığını) inceleyebilir ancak feragatin yerindeliğini denetleyemez.
ii. Davanın Kısmen Sona Ermesi: Kısmi feragat ile dava, feragat edilen talep sonucu bakımından sona erer. Mahkeme, feragat edilen kısım yönünden "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" veya "feragat nedeniyle davanın reddine" şeklinde bir karar verir. Dava, feragat edilmeyen kısım yönünden ise devam eder. İşbu Dilekçe'nin talep sonucu kısmında, feragat hususunun esasa ilişkin hüküm kurulurken dikkate alınması ve usuli işlemlere ilişkin sonuçları hakkında hüküm kurulması talep edilmektedir (Madde 4, Madde 5). Bu talepler, kısmi feragatin usuli sonuçlarının mahkemece karara bağlanması istemini ifade eder.
iii. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti: HMK'nın 312. maddesine göre, feragat eden taraf, dava giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Kısmi feragat halinde, feragat edilen kısma tekabül eden yargılama giderleri (harç, tebligat gideri, bilirkişi ücreti vb.) ve bu kısım üzerinden hesaplanacak vekalet ücreti, feragat eden davacıya yükletilir. Karşı taraf yararına hükmedilecek vekalet ücreti, feragat edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenir.
b. Maddi Hukuk Bakımından Sonuçları
i. Talep Hakkının Kısmen Sona Ermesi: Feragat, maddi hukuk anlamında bir haktan vazgeçme sonucunu doğurur. Kısmi feragat ile davacı, feragat ettiği alacak bölümü üzerindeki talep hakkını kaybeder. Bu vazgeçme, kesin ve nihaidir.
ii. Kesin Hüküm Etkisi: Feragat beyanı, tıpkı kesin hüküm gibi maddi anlamda kesinlik taşır (HMK md. 311). Davacı, feragat ettiği alacak kısmı için aynı veya başka bir hukuki sebebe dayanarak yeniden dava açamaz. Feragat edilen kısım yönünden verilen karar, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
iii. Geri Alınamaması: Geçerli bir feragat beyanı tek taraflı olarak geri alınamaz. Ancak, iradeyi sakatlayan hallerin (hata, hile, ikrah) varlığı ispat edilirse, feragatin iptali ayrı bir dava yoluyla istenebilir.
4. İŞBU DİLEKÇE ÖZELİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Her ne kadar doğrudan bir eleştiri yöneltilmese de, kısmi feragat beyanlarını içeren dilekçelerin hazırlanmasında genel olarak şu hususlara dikkat edilmesi, uygulamanın sağlıklı işlemesi açısından önem taşımaktadır:
a. Feragat Edilen Kısmın Belirliliği
Feragat beyanında, talep sonucunun hangi kısmından vazgeçildiği net ve hesaplanabilir bir şekilde ifade edilmelidir. İşbu Dilekçe'de "... TL miktarı itibari ile" ifadesi kullanılmakla birlikte (Madde 2), bu meblağın açıkça yazılması ve feragat edilen kısmın toplam talebe oranının veya niteliğinin (örneğin faiz talebinden mi, asıl alacaktan mı feragat edildiği gibi) şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi, ileride doğabilecek tereddütleri önleyecektir. Bu açıklık, özellikle Açıklamalar bölümünde sağlanmalıdır.
b. Sulh ve Feragat Ayrımının Netleştirilmesi
İşbu Dilekçe'nin açıklamalar bölümünde hem "sulh olunduğu" hem de "feragat edildiği" yönünde ifadeler bulunmaktadır (Madde 2, Madde 3). Eğer taraflar arasında bir sulh anlaşması varsa, bu durumun açıkça belirtilerek HMK md. 313 uyarınca sulhe göre karar verilmesinin talep edilmesi daha isabetli olabilir. Zira sulh ve feragat, hukuki nitelikleri ve sonuçları (özellikle yargılama giderleri bakımından; sulhte giderler anlaşmaya göre belirlenebilir) itibarıyla farklılıklar gösterir. Beyanın net olarak "feragat" şeklinde yapılması durumunda, feragate ilişkin hukuki sonuçların (özellikle HMK md. 312 uyarınca yargılama giderlerinden sorumluluk) doğacağının bilinmesi gerekir. Bu ayrımın netleştirilmesi, Açıklamalar kısmında yapılmalıdır.
c. Talep Sonucunun Kapsamı
İşbu Dilekçe'nin talep sonucu kısmında (Madde 4, Madde 5), feragatin dikkate alınması ve usuli sonuçları hakkında hüküm kurulması istenmiştir. Bu talepler yerindedir. Mahkeme zaten feragat beyanını dikkate alarak feragat edilen kısım yönünden karar verecek ve yargılama giderleri gibi usuli sonuçları da hüküm altına alacaktır.
SONUÇ
Kısmi feragat, davacının derdest bir davada talep sonucunun bir bölümünden vazgeçerek, uyuşmazlığın o kısım yönünden sona ermesini sağlayan önemli bir usul hukuku müessesesidir. HMK'da açıkça düzenlenen bu imkan, davacıya dava konusu üzerindeki tasarruf yetkisini kullanma olanağı tanır. Geçerli bir kısmi feragat, hem usul hem de maddi hukuk bakımından kesin sonuçlar doğurur; dava feragat edilen kısım yönünden sona erer, davacı feragat ettiği haktan vazgeçmiş olur ve bu kısım için yeniden dava açılamaz. Feragat beyanının açık, şartsız ve belirli bir kısma yönelik olması, vekil aracılığıyla yapılıyorsa özel yetkinin bulunması gibi şartlara uyulması zorunludur. Uygulamada, kısmi feragat beyanının, özellikle sulh ile karıştırılmaması ve feragat edilen kısmın net bir şekilde belirtilmesi, hukuki belirlilik ve yargılamanın sağlıklı ilerlemesi açısından büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
... HUKUK MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ