- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALMAK, KABUL ETMEK, BULUNDURMAK YA DA KULLANMAK SUÇU (TCK m. 191) KAPSAMINDA HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE SAVUNMA ESASLARI
Türk Ceza Hukuku sistematiği içerisinde, toplum sağlığını tehdit eden fiiller arasında uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları önemli bir yer tutmaktadır. Bu suç tiplerinden biri olan ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 191. maddesinde düzenlenen "Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak" suçu, maddenin başlığından da anlaşılacağı üzere, kişisel kullanım maksadıyla gerçekleştirilen belirli eylemleri ve doğrudan kullanma fiilini cezalandırmaktadır. İşbu makalede, TCK m. 191 kapsamında düzenlenen suçun hukuki niteliği, unsurları, yargılama sürecindeki özgü usuller, savunma mekanizmaları ve ilgili diğer hukuki meseleler, doktrin ve uygulama ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
SUÇUN TANIMI VE MEVZUATTAKİ YERİ
TCK'nın "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar" isimli üçüncü bölümünde yer alan TCK m. 191, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kişisel kullanımına yönelik fiilleri düzenlemektedir. Kanun koyucu, bu madde ile uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma fiilini ve bu kullanıma hazırlık niteliğindeki satın alma, kabul etme veya bulundurma eylemlerini ayrı bir suç tipi olarak tanımlamıştır. Bu düzenlemenin temel amacı, bireyin kendi sağlığını korumakla birlikte, uyuşturucu madde kullanımının toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ve madde kullanımının yayılmasını önlemektir.
Bu suç tipinin, aynı bölümde yer alan TCK m. 188'de düzenlenen "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti" suçundan ayrımı büyük önem taşımaktadır. TCK m. 188, maddelerin başkalarına devri, satışı, tedariki gibi ticari veya dağıtım amaçlı fiilleri cezalandırırken, TCK m. 191 münhasıran kişisel kullanım amacıyla işlenen fiillere odaklanmaktadır. Uygulamada bu ayrım, failin kastı, ele geçirilen maddenin miktarı, bulundurma şekli, failin davranışları gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılmaktadır.
SUÇUN UNSURLARI
Her suç tipinde olduğu gibi, TCK m. 191'de tanımlanan suçun oluşabilmesi için de kanunda belirtilen maddi ve manevi unsurların bir arada bulunması gerekmektedir.
a. Maddi Unsurlar
Suçun maddi unsuru, kanunda tanımlanan seçimlik hareketlerden birinin veya birkaçının gerçekleştirilmesidir. Bu hareketler şunlardır:
i. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak: Maddenin bedel karşılığında temin edilmesidir. Satın alma fiilinin tamamlanmasıyla suç oluşur.
ii. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek: Maddenin bedelsiz olarak, örneğin hediye veya devir yoluyla alınmasıdır.
iii. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak: Kişinin madde üzerinde fiili hakimiyet sağlaması ve bu hakimiyeti sürdürmesidir. Bulundurmanın kişisel kullanım amacıyla olması şarttır (Madde IV.A.a). Bu maksadın tespiti, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, ele geçirilen maddenin miktarı, çeşitliliği, bulundurma yeri ve şekli, failin sosyo-ekonomik durumu, madde kullanıp kullanmadığı gibi objektif ve sübjektif kriterlere göre yapılır. Kişisel kullanım sınırlarını aşan miktarda madde bulundurulması, TCK m. 188 kapsamında değerlendirilebilir.
iv. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak: Maddenin vücuda herhangi bir yöntemle alınmasıdır. Bu fiil için ayrıca "kullanmak amacıyla" bir ön şart aranmaz; kullanma eyleminin kendisi suçun oluşumu için yeterlidir.
Suçun konusu, TCK m. 191 metninde açıkça belirtildiği üzere "uyuşturucu veya uyarıcı maddeler"dir. Hangi maddelerin bu kapsamda olduğu, ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat (örneğin, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ve ekleri) ile belirlenir. Ele geçirilen maddenin uzman kurumlarca (Adli Tıp Kurumu, Kriminal Laboratuvarlar) analiz edilerek uyuşturucu veya uyarıcı nitelikte olduğunun ve TCK kapsamında yasaklı maddelerden bulunduğunun tespiti zorunludur.
b. Manevi Unsur
TCK m. 191'de düzenlenen suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, yasaklanmış uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilerek ve isteyerek satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma fiillerinden birini gerçekleştirmesi gerekir (Madde IV.A.b). Satın alma, kabul etme ve bulundurma fiilleri açısından, failin ayrıca "kullanmak amacıyla" hareket etmesi, yani özel kastının bulunması gerekmektedir. Kullanma fiili açısından ise genel kast yeterlidir. Failin olası kastla hareket etmesi de suçun oluşumu için yeterli görülebilir. Taksirle bu suçun işlenmesi mümkün değildir. (Madde IV.C).
c. Hukuka Aykırılık Unsuru
Fiilin suç teşkil etmesi için aynı zamanda hukuka aykırı olması, yani herhangi bir hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması gerekir (Madde IV.A.c). Tıbbi zorunluluk ve tedavi gibi istisnai durumlar dışında, TCK m. 191 kapsamındaki fiiller genellikle hukuka aykırıdır. Ancak somut olayın özelliklerine göre TCK'da düzenlenen hukuka uygunluk nedenlerinden birinin varlığı iddia ve ispat edilebilir (Madde IV.D).
YARGILAMA SÜRECİ VE ÖZGÜ HÜKÜMLER
TCK m. 191 suçu, failin kullanıcı olması nedeniyle kanun koyucu tarafından bazı özel usul ve müesseselere tabi tutulmuştur. Amaç, cezalandırmaktan ziyade failin tedavi edilerek topluma yeniden kazandırılmasıdır.
a. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi (TCK m. 191/2)
Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında TCK m. 191 kapsamındaki suçtan dolayı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Bu kararın verilebilmesi için şüphelinin daha önce aynı suçtan mahkum olmamış olması gibi ek koşullar aranmaz. Erteleme süresi zarfında şüpheliye, gereksinimlerine uygun olarak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
b. Tedavi ve/veya Denetimli Serbestlik Tedbiri (TCK m. 191/3)
Erteleme süresi içinde şüpheli hakkında, uzman hekim raporu doğrultusunda tedaviye veya denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere (örneğin, belirli yerlere gitmemek, eğitim programlarına katılmak) veya her ikisine birden karar verilir. Bu tedbirlerin amacı, şüphelinin madde bağımlılığından kurtulmasına yardımcı olmaktır.
c. İhlal Halinde Kamu Davasının Açılması (TCK m. 191/4)
Şüpheli, erteleme süresi içinde;
i. Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine aykırı davranırsa,
ii. Tekrar kullanmak için uyuşturucu madde satın alır, kabul eder veya bulundurursa,
iii. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanırsa,
hakkında kamu davası açılır.
d. Tekrar İşleme Halinde Uygulanacak Hükümler (TCK m. 191/5)
Erteleme süresi zarfında TCK m. 191 kapsamındaki fiilleri tekrar işleyen kişi hakkında, bu suçtan dolayı kamu davası açılır ve bu durumda artık davanın ertelenmesi kararı verilemez. Yargılama sonucunda hükmolunan ceza da ertelenemez.
e. Etkin Pişmanlık (TCK m. 192/3)
TCK m. 192/3, TCK m. 191 suçuna özgü bir etkin pişmanlık hali düzenlemektedir. Buna göre, kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bu maddeyi kullanmadan önce veya resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine bildirerek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu hüküm, suçun işlenmesini önlemeye ve suç faillerinin ortaya çıkarılmasına hizmet etmektedir. Savunma stratejisi açısından önemli bir imkan sunmaktadır (Talep Sonucu, Madde 2).
SAVUNMA MEKANİZMALARI VE TALEP UNSURLARI
TCK m. 191 suçlamasıyla karşı karşıya kalan şüpheli veya sanığın savunmasında ileri sürülebilecek çeşitli argümanlar ve talep edilebilecek hususlar bulunmaktadır. İşbu Dilekçe'nin yapısı da bu savunma mekanizmalarını yansıtmaktadır.
a. Suç Unsurlarının Oluşmadığı Yönündeki Savunmalar
Savunmanın temelini, suçun yasal unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği iddiası oluşturabilir.
i. Maddi Unsurların Yokluğu: Ele geçirilen maddenin TCK kapsamında yasaklı uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığının (örneğin, uzman raporuyla ispatlanması), fiili hakimiyetin kurulamadığı için "bulundurma"nın gerçekleşmediğinin, maddenin kişisel kullanım miktarını aşması nedeniyle suç vasfının TCK m. 188 olması gerektiğinin (veya tersi durumun) iddia edilmesi mümkündür (Madde IV.B). Özellikle "bulundurma" fiilinde, maddenin kişisel kullanım amacıyla bulundurulduğuna dair şüphe varsa, bu durumun sanık lehine yorumlanması gerektiği (in dubio pro reo) ilkesi vurgulanmalıdır.
ii. Manevi Unsurun Yokluğu: Failin kastının bulunmadığı, yani maddenin uyuşturucu olduğunu bilmediği (unsur yanılgısı) veya fiili istemediği (örneğin, başkası tarafından çantasına konulmuş olması) gibi durumlar ileri sürülebilir. Satın alma, kabul etme ve bulundurma fiillerinde, "kullanma amacı" şeklindeki özel kastın bulunmadığı ispatlanmaya çalışılabilir (Madde IV.C).
b. Hukuka Uygunluk Nedenleri ve Kusurluluğu Etkileyen Haller
Somut olayın özelliklerine göre, TCK'da düzenlenen hukuka uygunluk nedenleri (örneğin, TCK m. 25 - Zorunluluk Hali) veya kusurluluğu kaldıran ya da azaltan nedenler (örneğin, TCK m. 32 - Akıl Hastalığı, TCK m. 34 - Geçici Nedenler, TCK m. 29 - Haksız Tahrik) ileri sürülebilir (Madde IV.D, IV.E). Ancak bu tür savunmaların TCK m. 191 suçları açısından uygulama alanı oldukça dardır.
c. Usuli Talepler
Yargılama sürecinde, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adil bir yargılanma hakkının tesisi için çeşitli usuli taleplerde bulunulabilir:
i. Tevsii Tahkikat (Soruşturmanın Genişletilmesi): Kovuşturma aşamasında, soruşturma sırasında toplanmayan veya eksik toplanan delillerin (örneğin, tanık dinlenmesi, kamera kayıtlarının getirtilmesi, HTS kayıtlarının incelenmesi) mahkemece toplanması talep edilebilir (Madde V). Bu talep, CMK m. 160/2 ve m. 217 uyarınca, iddia ve savunmanın dayandığı olguları ispat amacıyla yapılır (Madde V.1-5).
ii. Koruma Tedbirlerine İtiraz: Şüpheli veya sanık hakkında uygulanan tutuklama veya adli kontrol gibi koruma tedbirlerinin kaldırılması veya değiştirilmesi talep edilebilir (Madde VII).
* Tutukluluk: Tutuklamanın kaldırılması talebinde, CMK m. 100'deki şartların (kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedenleri - kaçma, delil karartma, tanık baskısı) bulunmadığı, tutuklamanın ölçüsüz olduğu (CMK m. 100/1), katalog suçlardan olmadığı (CMK m. 100/3), tutuklulukta geçen sürenin azami süreleri aştığı veya aşma tehlikesi bulunduğu (CMK m. 102), adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı (CMK m. 101/1) ve Anayasa m. 19 ile AİHS m. 5'in ihlal edildiği gibi gerekçeler ileri sürülebilir (Madde VII.A).
* Adli Kontrol: Adli kontrol kararının kaldırılması veya daha hafif bir tedbirle değiştirilmesi talebinde ise, CMK m. 109 uyarınca adli kontrol şartlarının (tutuklama nedenlerinin varlığı) ortadan kalktığı, uygulanan yükümlülüklerin sanık açısından ölçüsüz olduğu ve hayatını aşırı zorlaştırdığı, tedbirin artık kamu menfaatine hizmet etmediği gibi argümanlar kullanılabilir (Madde VII.B).
iii. El Konulan Eşyanın İadesi: Soruşturma veya kovuşturma sırasında el konulan ve suçla ilgisi olmayan veya müsaderesi gerekmeyen eşyaların (örneğin, cep telefonu, bilgisayar, araç) CMK m. 131 uyarınca iadesi talep edilebilir (Madde VII.C). Eşyalar üzerinde gerekli incelemelerin tamamlanmış olması ve delil vasfını yitirmesi de iade talebini güçlendirir (Madde VII.C.2).
iv. Mal Varlığına Konulan Tedbirin Kaldırılması: Eğer sanığın mal varlığına CMK hükümleri uyarınca bir tedbir konulmuşsa, bu tedbirin koşullarının ortadan kalktığı veya ölçüsüz olduğu gerekçesiyle kaldırılması istenebilir (Madde VI).
DİLEKÇE BAĞLAMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
TCK m. 191 suçuna ilişkin bir savunma dilekçesi hazırlanırken veya bir savunma stratejisi oluşturulurken üzerinde durulması gereken kritik noktalar bulunmaktadır. İşbu Dilekçe'nin yapısı genel bir çerçeve sunmakla birlikte, her somut olayın kendine özgü dinamikleri vardır.
a. Kullanım Amacının Vurgulanması: Özellikle "satın alma", "kabul etme" ve "bulundurma" fiilleri açısından, eylemin münhasıran "kişisel kullanım amacıyla" gerçekleştirildiğinin güçlü bir şekilde vurgulanması ve bu iddianın somut delillerle veya olgularla desteklenmesi hayati önem taşır. Savunmanın, ele geçirilen maddenin miktarının kişisel kullanıma uygun olduğu, failin madde bağımlılığı öyküsü, üzerinde veya evinde satışa yönelik herhangi bir materyalin (hassas terazi, paketleme malzemesi vb.) bulunmadığı gibi hususları detaylıca ortaya koyması gerekir. Bu argümanlar, özellikle "Suça İlişkin Vakıalar" (Madde III) ve "Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir" (Madde IV.B) başlıkları altında ayrıntılı olarak işlenmelidir. Şüphenin sanık lehine yorumlanması (in dubio pro reo) ilkesi bu noktada özellikle hatırlatılmalıdır.
b. Faktuel Temellendirme: Hukuka uygunluk veya kusurluluğu etkileyen nedenlere (Madde IV.D, IV.E) dayanılıyorsa, bu iddiaların soyut kalmaması, somut olaya özgü vakıalarla ve mümkünse delillerle desteklenerek açıklanması gereklidir.
c. Delil Taleplerinin Gerekçelendirilmesi: Tevsii tahkikat talebinde (Madde V), toplanması istenen her bir delilin (tanık ifadesi, belge, kayıt vb.), suçun hangi unsurunun veya savunmanın hangi yönünün ispatına yarayacağının açıkça belirtilmesi, talebin kabul edilebilirliği açısından önemlidir. Delil talepleri, savunma stratejisiyle doğrudan bağlantılı olmalıdır.
SONUÇ
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ya da kullanmak suçu (TCK m. 191), Türk Ceza Hukuku'nda hem bireyin hem de toplumun sağlığını korumayı amaçlayan, ancak aynı zamanda faile tedavi ve rehabilitasyon imkanı sunan özel düzenlemeler içeren karmaşık bir suç tipidir. Bu suçla ilgili yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda, suçun unsurlarının, özellikle de "kişisel kullanım amacı"nın titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir. Savunma makamının, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve müvekkilin haklarının korunması adına, suçun unsurlarına, özel usul hükümlerine, koruma tedbirlerine ve delil toplama süreçlerine ilişkin tüm hukuki imkanları etkin bir şekilde kullanması, ayrıntılı ve somut olaya özgü bir savunma stratejisi geliştirmesi elzemdir. Adil bir yargılanma ve hukuka uygun bir karar, ancak tüm bu hususların dikkatle ele alınmasıyla mümkün olacaktır.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO :
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. ... (TCK Md. ... )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ :
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md.191 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2. Ayrıca iddia makamının mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.
4. CMK Md. 160/2 'ye göre Cumhuriyet Savcısı Şüphelinin sadece aleyhine olan delilleri değil, aynı zamanda lehine olan delilleri de toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü iken soruşturma kapsamında aşağıda belirtilmiş olan deliller toplanmamıştır.
5. Tüm bu nedenlerle soruşturma aşamasında toplanmayarak dosya içerisine dahil edilmeyen ve iddia makamı tarafından mütalaada belirtilen aşağıdaki delillerin kovuşturmanın genişletil