- Lokavtın Kanun Dışı Olduğunun Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
LOKAVTIN KANUN DIŞI OLDUĞUNUN TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ ÇERÇEVE VE YARGILAMA USULÜ
Toplu iş hukuku, işçi ve işveren ilişkilerinin kolektif düzeyde düzenlenmesini amaçlayan ve bu süreçte taraflara çeşitli hak ve yetkiler tanıyan bir hukuk dalıdır. Bu haklardan biri de, işçilerin grev hakkına karşılık işverenlere tanınan lokavt hakkıdır. Ancak lokavt hakkının kullanımı, kanuni sınırlar ve koşullarla çevrelenmiştir. Bu sınırların aşılması veya koşulların ihlali halinde, uygulanan lokavt kanun dışı hale gelir ve bu durumun tespiti ile hukuki sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla dava açılması mümkündür. İşbu makalede, Türk hukuk sisteminde lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti talebiyle açılacak bir davanın hukuki temelleri, koşulları, unsurları, ilgili mevzuat ve yargılama süreci, doktrin görüşleri ve Yargıtay uygulamaları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. LOKAVT KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Lokavt, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (STİSK) 2. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde tanımlanmıştır. Buna göre lokavt; "işyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılması" anlamına gelmektedir.
Lokavt, işverenin toplu iş sözleşmesi sürecinde veya toplu iş uyuşmazlıklarında işçi tarafına (genellikle sendikaya) karşı kullandığı bir mücadele aracıdır. Temel amacı, işçi tarafını toplu iş sözleşmesi yapmaya zorlamak veya devam eden bir grevin etkilerini dengelemektir. Anayasa'nın 54. maddesi grev hakkını düzenlerken, lokavt hakkına açıkça yer vermemiş ancak STİSK kapsamında yasal bir düzenlemeye kavuşmuştur. Lokavtın hukuki niteliği, işveren tarafından işçilerin iş görme edimini ifa etmelerini geçici olarak engelleme ve buna bağlı olarak ücret ödeme borcundan kurtulma imkanı veren kolektif bir eylem olarak kabul edilir.
2. LOKAVTIN KANUNA UYGUNLUK KOŞULLARI
Bir lokavt uygulamasının hukuka uygun kabul edilebilmesi için STİSK'te belirtilen şekil ve esas şartlarına uygun olması zorunludur. Bu koşullar şu şekilde sıralanabilir:
a. Yetkili Organ Kararı: Lokavt kararı, kanuna uygun olarak kurulmuş bir işveren sendikası tarafından veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından bizzat alınmalıdır. Yetkisiz kişiler veya organlar tarafından alınan lokavt kararı geçersizdir.
b. Toplu İş Uyuşmazlığının Varlığı: Lokavt, ancak kanuni bir grev kararı alınmış olan bir toplu iş uyuşmazlığı sürecinde uygulanabilir (STİSK md. 60/1). Yani, işçi sendikası tarafından usulüne uygun olarak alınmış bir grev kararı bulunmalıdır. Bu grev kararının işverene tebliğ edilmiş olması gerekir.
c. Karar Alma ve Bildirim Süreleri: İşveren veya işveren sendikası, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir (STİSK md. 60/3). Lokavt kararı, alındığı tarihte işyerinde ilan edilmeli ve bir örneği görevli makama (Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü) ve karşı tarafa (işçi sendikasına) tebliğ edilmelidir (STİSK md. 60/4). İlan ve bildirim yükümlülüklerine uyulmaması lokavtı kanun dışı hale getirir.
d. Uygulama Süresi: Lokavt, kararın bildiriminden itibaren altmış gün içinde uygulamaya konulmalıdır (STİSK md. 60/5). Bu süre içinde uygulamaya konulmayan lokavt kararı düşer.
e. Lokavt Yasaklarına Uygunluk: Kanunda belirtilen grev ve lokavt yasaklarına (STİSK md. 62) ve erteleme hallerine (STİSK md. 63) riayet edilmelidir. Örneğin, can ve mal kurtarma işlerinde, cenaze işlerinde, belirli sağlık hizmetlerinde grev ve lokavt yapılamaz. Ayrıca, Cumhurbaşkanı genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte gördüğü uyuşmazlıklarda grev ve lokavtı erteleyebilir. Bu yasaklara veya erteleme kararına rağmen uygulanan lokavt kanun dışıdır.
f. Amacın Meşruiyeti: Lokavtın amacı, toplu iş sözleşmesi sürecini etkilemek veya yasal bir greve karşılık vermek olmalıdır. Siyasi amaçlı, sendikal hakları engellemeye yönelik veya dayanışma amacıyla yapılan lokavtlar kanun dışıdır (STİSK md. 59). İşbu Dilekçe'de ileri sürülen "Lokavt kararı almak için geçerli bir sebep bulunmamaktadır" iddiası (Madde II.1, Madde IV.1), bu meşruiyet unsurunun eksikliğine işaret etmektedir.
g. Usule Uygun Uygulama: Lokavtın uygulanması, işyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak şekilde işçilerin topluca işten uzaklaştırılması şeklinde olmalıdır. Kısmi lokavt veya belirli işçileri hedef alan ayrımcı uygulamalar lokavtın kanun dışı olmasına yol açabilir.
İşbu Dilekçe'de belirtilen "Lokavt uygulaması için öngörülen yasal sürelere uyulmamıştır" iddiası (Madde II.2, Madde IV.2), yukarıda belirtilen karar alma, bildirim veya uygulama sürelerine ilişkin koşulların ihlal edildiği savını içermektedir.
3. KANUN DIŞI LOKAVT VE HUKUKİ SONUÇLARI
Yukarıda sayılan koşullardan bir veya birkaçının ihlali halinde uygulanan lokavt, kanun dışı lokavt olarak nitelendirilir (STİSK md. 68/1). Kanun dışı lokavtın başlıca hukuki sonuçları şunlardır:
a. İş Sözleşmelerinin Askıda Olmaması: Kanuni lokavt süresince işçilerin iş sözleşmeleri askıda kalır (STİSK md. 67/1). Ancak lokavt kanun dışı ise, iş sözleşmeleri askıda sayılmaz. İşveren, işçileri işten uzaklaştırdığı için işçilerin iş görme edimini kabulde temerrüde düşmüş sayılır.
b. Ücret ve Diğer Hakların Talep Edilebilmesi: Kanun dışı lokavt nedeniyle işe gelemeyen veya çalıştırılmayan işçiler, çalışamadıkları süreye ilişkin ücretlerini ve diğer sosyal haklarını işverenden talep edebilirler (STİSK md. 68/2). İşverenin işi kabulden kaçınması nedeniyle bu alacaklar muaccel hale gelir.
c. İş Sözleşmesinin Feshi Hakkı: Kanun dışı lokavt uygulaması, işçiler açısından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca haklı nedenle derhal fesih sebebi oluşturabilir.
d. Tazminat Sorumluluğu: İşveren, kanun dışı lokavt nedeniyle işçilerin veya taraf işçi sendikasının uğradığı maddi ve manevi zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir (STİSK md. 68/3).
e. Cezai Sorumluluk: Kanun dışı lokavt kararı veren veya uygulanmasına katılanlar hakkında STİSK md. 78 uyarınca idari para cezası uygulanabilir.
4. KANUN DIŞI LOKAVTIN TESPİTİ DAVASI
Kanun dışı bir lokavt uygulamasıyla karşı karşıya kalan işçi sendikası veya lokavttan etkilenen işçiler, bu durumun hukuken tespit edilmesi ve sona erdirilmesi amacıyla dava açabilirler.
a. Davanın Hukuki Niteliği: Bu dava, lokavtın kanuna aykırılığının belirlenmesini amaçlayan bir tespit davasıdır (HMK md. 106). Tespit davasının açılabilmesi için davacının bu tespitin yapılmasında güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir. Lokavtın devam ediyor olması veya sona ermiş olsa bile hukuki sonuçlarının (ücret alacağı, tazminat vb.) devam etmesi, hukuki yararın varlığına işaret eder. Davada aynı zamanda lokavtın sona erdirilmesi (eda talebi) de istenebilir. İşbu Dilekçe'de hem tespit hem de kaldırma talebi yer almaktadır (Madde 8.4).
b. Davanın Tarafları: Davacı taraf, genellikle lokavtın uygulandığı işyerinde toplu iş sözleşmesi tarafı olan işçi sendikasıdır. Lokavttan doğrudan etkilenen her bir işçi de bireysel olarak bu davayı açma hakkına sahiptir. Davalı taraf ise, kanun dışı lokavt kararını alan ve uygulayan işveren veya işveren sendikasıdır. İşbu Dilekçe'de davacı ve davalı bilgileri yer almaktadır (Madde 1).
c. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu md. 5/a). Yetkili mahkeme ise, genel yetki kuralı gereğince davalının (işverenin veya işveren sendikasının) yerleşim yeri mahkemesi veya işin yapıldığı yer (işyerinin bulunduğu yer) mahkemesidir (HMK md. 6, İşMK md. 6).
d. Dava Şartları ve Hukuki Yarar: Genel dava şartlarının (mahkemenin görevi, yetkisi, tarafların ehliyeti vb.) yanı sıra, tespit davalarına özgü olan hukuki yarar şartının bulunması gerekir. Devam eden bir kanun dışı lokavtın tespiti ve durdurulmasında hukuki yarar açıktır.
e. İspat Yükü: Kural olarak, lokavtın kanun dışı olduğunu iddia eden davacı taraf (işçi sendikası veya işçi), lokavtın kanuna aykırılığını oluşturan vakıaları (örneğin, yasal sürelere uyulmadığını, geçerli bir neden olmadığını, lokavt yasağına aykırı davranıldığını) ispatla yükümlüdür (HMK md. 190). Davalı işveren ise, lokavtın kanuna uygun olduğunu savunuyorsa, lokavt kararının usulüne uygun alındığı, bildirildiği ve uygulandığı gibi hususları ispatlamalıdır.
f. Talepler: Davacı, dava dilekçesinde (Konu, Talep Sonucu bölümleri) taleplerini açıkça belirtmelidir. Bu talepler şunları içerebilir:
* Uygulanan lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti (Madde 8.4).
* Kanun dışı lokavtın derhal durdurulması ve sona erdirilmesi (Madde 8.4).
* Dava sonuçlanıncaya kadar telafisi güç zararların önlenmesi amacıyla lokavtın uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması (Madde V, Madde 8.2). İhtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK md. 389 vd. koşullarının (yaklaşık ispat, tedbir sebebi) oluştuğunun gösterilmesi gerekir.
* Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi (Madde 8.6, 8.7).
5. İŞBU DİLEKÇE KAPSAMINDA İLERİ SÜRÜLEN İDDİALAR
İşbu Dilekçe incelendiğinde, lokavtın kanun dışı olduğu iddiasının temel olarak iki ana vakıaya dayandırıldığı görülmektedir:
a. Geçerli Sebep Yokluğu: Lokavtın uygulanabilmesi için kanuni bir grev kararının varlığı ve lokavtın bu uyuşmazlıkla ilgili olması gerektiği belirtilmişti. Dilekçede yer alan "Lokavt kararı almak için geçerli bir sebep bulunmamaktadır" (Madde II.1, Madde IV.1) iddiası, muhtemelen ortada kanuni bir grev kararı olmadığını veya lokavtın başka amaçlarla (örneğin sendikal faaliyeti engellemek gibi) yapıldığını ileri sürmektedir. Bu iddianın detaylı vakıalarla desteklenmesi yargılama açısından önem taşır.
b. Yasal Sürelere Uyulmaması: Lokavt kararının alınması, bildirilmesi ve uygulanması belirli sürelere tabidir. "Lokavt uygulaması için öngörülen yasal sürelere uyulmamıştır" (Madde II.2, Madde IV.2) iddiası, STİSK md. 60'da belirtilen altmış günlük karar alma, ilan/tebliğ veya altmış günlük uygulamaya başlama sürelerinden birinin veya birkaçının ihlal edildiği savını içermektedir. Hangi sürenin nasıl ihlal edildiğinin somut olarak açıklanması gereklidir.
Ayrıca, telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuştur (Madde V, Madde 8.2). Bu talep, kanun dışı lokavtın devam etmesi halinde işçilerin ücret ve diğer haklardan mahrum kalacağı, sendikal faaliyetlerin engelleneceği gibi gerekçelere dayandırılabilir.
6. DELİLLER VE YARGILAMA SÜRECİ
Lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti davasında iddiaların ispatı için çeşitli delillere başvurulabilir. İşbu Dilekçe'nin "Delil Listesi ve Ekler" bölümünde (Madde 9, Madde 10, Madde 12) belirtilen deliller, bu tür davalarda sıklıkla kullanılır:
a. Tanık Beyanları: Lokavtın uygulanış biçimi, işyerindeki fiili durum, işverenin tutumu gibi konularda tanık dinletilebilir (Madde 10.1, Madde 12 - 1 Nolu Tanık).
b. Bilirkişi İncelemesi: Özellikle lokavtın işyerindeki faaliyeti tamamen durdurup durdurmadığı, lokavtın teknik veya ekonomik etkileri gibi özel ve teknik bilgi gerektiren konularda bilirkişi raporu alınabilir (Madde 12 - Bilirkişiler).
c. Keşif: Mahkeme heyetinin işyerine giderek lokavtın uygulanışını, işyerindeki durumu yerinde incelemesi mümkündür (Madde 12 - Keşif).
d. Yemin: Diğer delillerle ispatlanamayan vakıalar için son çare olarak yemine başvurulabilir (Madde 12 - Yemin).
e. Uzman Görüşü (Mütalaa): Taraflar, iddia veya savunmalarını desteklemek amacıyla uzmanlardan bilimsel görüş (mütalaa) alıp mahkemeye sunabilirler (HMK md. 293) (Madde 12 - Uzman Görüşü).
f. İsticvap: Davalının (işveren veya temsilcisinin) mahkeme huzurunda sorgulanmasıdır (HMK md. 169 vd.) (Madde 12 - İsticvap).
g. Belge Delilleri: En önemli deliller genellikle belgelerdir. Bunlar arasında; lokavt kararı, lokavtın ilanı ve tebliğine ilişkin belgeler (Madde 12 - Lokavt İlanı), toplu iş sözleşmesi süreciyle ilgili yazışmalar, grev kararı, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü kayıtları, işyeri kayıtları, bordrolar sayılabilir. Ayrıca ilgili mevzuat ve içtihatlar da delil olarak sunulabilir (Madde 12 - Mevzuatlar ve İçtihatlar). Vekaletname örneği de usuli bir gerekliliktir (Madde 12 - Vekaletname Örneği).
Yargılama süreci, dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap), ön inceleme, tahkikat (delillerin toplanması ve değerlendirilmesi) ve sözlü yargılama aşamalarından oluşur. Mahkeme, toplanan delilleri ve tarafların iddia/savunmalarını değerlendirerek lokavtın kanuna uygun olup olmadığına karar verir. Karar, tespit, kabul veya ret şeklinde olabilir ve ihtiyati tedbir ile diğer talepler hakkında da hüküm kurulur.
7. DİKKATE ALINMASI GEREKEN DİĞER HUSUSLAR (EKLENEBİLECEK UNSURLAR)
Lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti davasında, davanın başarısı için iddiaların somut vakıalarla ve güçlü delillerle desteklenmesi büyük önem taşır. Bu bağlamda, bir dava dilekçesinin "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde IV) bölümünde aşağıdaki hususlara daha detaylı yer verilmesi faydalı olabilir:
a. Toplu İş Sözleşmesi Sürecinin Aşaması: Uyuşmazlığın hangi aşamada olduğu, arabuluculuk sürecinin tamamlanıp tamamlanmadığı, grev kararının hangi tarihte alındığı ve tebliğ edildiği gibi süreç detayları açıkça belirtilmelidir.
b. İhlal Edilen Sürelerin Somutlaştırılması: Yasal sürelere uyulmadığı iddia ediliyorsa (Madde IV.2), hangi sürenin (karar alma, bildirim, uygulama) hangi tarihler itibarıyla ihlal edildiği net bir şekilde ortaya konulmalıdır.
c. Geçerli Sebep Yokluğu İddiasının Detaylandırılması: Geçerli sebep olmadığı iddiası (Madde IV.1), hangi gerekçelerle ileri sürülüyor? Örneğin, ortada usulüne uygun bir grev kararı mı yok? Yoksa lokavtın amacı toplu pazarlık dışında başka bir amaç mı (örneğin sendikadan topluca istifaya zorlama, belirli işçileri cezalandırma vb.)? Bu hususlar somut olaylarla açıklanmalıdır.
d. Lokavtın Uygulanış Biçimi: Lokavtın fiilen nasıl uygulandığı (tüm işçilerin mi işten uzaklaştırıldığı, faaliyetin tamamen durup durmadığı) ve bu uygulamanın kanuna aykırılık teşkil edip etmediği (örneğin ayrımcılık yapılıp yapılmadığı) detaylandırılabilir.
e. İhtiyati Tedbir Talebinin Gerekçelendirilmesi: İhtiyati tedbir talebi (Madde V) için, lokavtın devam etmesi halinde ortaya çıkacak telafisi güç veya imkansız zararların (ücret mahrumiyeti, sendikal hakların kullanılamaması, işyeri barışının bozulması vb.) somut olarak açıklanması ve yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde delillendirilmesi gerekir.
SONUÇ
Kanun dışı lokavtın tespiti davası, işverenlerin lokavt hakkını kullanırken kanuni sınırlara uymalarını sağlamak ve bu sınırlara aykırı uygulamalar karşısında işçilerin ve sendikaların haklarını korumak amacıyla düzenlenmiş önemli bir hukuki yoldur. STİSK'te belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak gerçekleştirilen bir lokavtın tespiti, durdurulması ve doğurduğu olumsuz sonuçların (özellikle ücret alacakları) giderilmesi bu dava yoluyla mümkündür. Davanın başarıya ulaşması, iddiaların somut vakıalarla ve hukuki delillerle (özellikle belgelerle) güçlü bir şekilde desteklenmesine, ilgili mevzuat hükümlerinin ve emsal Yargıtay kararlarının doğru bir şekilde yorumlanarak mahkemeye sunulmasına bağlıdır. İhtiyati tedbir talebi, dava süresince hak kayıplarını önlemek adına kritik bir araçtır ve bu talebin de hukuki ve fiili gerekçelerinin sağlam bir şekilde ortaya konulması gerekir.
T.C.
...
İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Lokavtın kanun dışı olduğunun tespiti ve sona erdirilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Lokavt kararı almak için geçerli bir sebep bulunmamaktadır.
2. Lokavt uygulaması için öngörülen yasal sürelere uyulmamıştır.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Lokavt kararı almak için geçerli bir sebep bulunmamaktadır.
2. Lokavt uygulaması için öngörülen yasal sürelere uyulmamıştır.
3. ...