- Mal Beyanında Bulunulmaması Sebebiyle Şikayet Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
MAL BEYANINDA BULUNMAMA SUÇUNA İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE İİK M. 337 KAPSAMINDA ŞİKAYET USULÜ
Türk icra ve iflas hukukunda, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak amacıyla borçluya birtakım yükümlülükler getirilmiştir. Bu yükümlülüklerden biri de mal beyanında bulunma zorunluluğudur. Mal beyanı, borçlunun, borcunu karşılamaya yetecek miktardaki malvarlığını, alacaklarını, gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını icra dairesine bildirmesi anlamına gelir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında bir disiplin hapsi yaptırımını gerektiren bir suç olarak düzenlenmiştir. İşbu makalede, mal beyanında bulunmama eyleminin hukuki çerçevesi, İİK m. 337'de düzenlenen suçun unsurları, şikayet usulü, yargılama süreci ve ilgili hukuki konular, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA MAL BEYANI YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE HUKUKİ NİTELİĞİ
İcra takibinin amacı, borçlunun malvarlığı değerleri üzerinden alacaklının alacağını tahsil etmektir. Bu amacın etkin bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için borçlunun malvarlığının tespiti büyük önem taşır. İİK, bu tespiti kolaylaştırmak amacıyla borçluya mal beyanında bulunma yükümlülüğü getirmiştir.
a. Yasal Dayanak (İİK m. 74): İİK'nın 74. maddesi, "Mal Beyanı" başlığı altında bu yükümlülüğü düzenler. Maddeye göre, icra dairesi tarafından kendisine ödeme emri veya icra emri tebliğ edilen borçlu, tebliğden itibaren yedi gün içinde (veya kanunda öngörülen diğer sürelerde) mal beyanında bulunmak zorundadır. Bu beyanda borçlu; borcuna yetecek miktarda malını, alacaklarını, gelirlerini, taşınır ve taşınmazlarını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını bildirmelidir.
b. Mal Beyanının İçeriği: Borçlunun mal beyanı, sadece sahip olduğu aktif malvarlığı değerlerini değil, aynı zamanda malvarlığı olmaması durumunda bunun sebeplerini ve geçimini nasıl sağladığını da içermelidir (Madde IV.2, Madde IV.10). Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, borçlunun hiçbir malvarlığı olmasa dahi bu durumu ve geçim kaynaklarını bildirme zorunluluğu devam eder. Beyanın gerçeğe uygun ve eksiksiz olması esastır.
c. Hukuki Niteliği: Mal beyanında bulunma, borçlu için bir yükümlülük olmasının yanı sıra, icra takibinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlayan usuli bir işlemdir. Bu yükümlülüğün ihlali, alacaklının hak arama sürecini sekteye uğratabileceği için kanun koyucu tarafından özel bir yaptırıma tabi tutulmuştur.
2. MAL BEYANINDA BULUNMAMA SUÇU (İİK m. 337)
İİK'nın On Altıncı Bab'ında düzenlenen "Cezai Hükümler" başlığı altında yer alan 337. madde, süresi içinde kasten mal beyanında bulunmayan veya beyanda bulunduktan sonra mal ve kazancında meydana gelen artışı bildirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine cezalandırılacağını hükme bağlar.
a. Suçun Unsurları:
I. Kesinleşmiş Bir İcra Takibi: Mal beyanında bulunmama suçunun oluşabilmesi için öncelikle geçerli ve borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ödeme emri veya icra emrine dayanan, kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması gerekir (Dilekçe Özeti Madde 1, 2). İtiraz üzerine durmuş veya iptal edilmiş bir takipte bu suç oluşmaz.
II. Usulüne Uygun Tebligat ve İhtar: Borçluya tebliğ edilen ödeme emri veya icra emrinde, İİK m. 74-76 uyarınca, süresi içinde mal beyanında bulunmaması halinde hapisle tazyik edileceğine dair açık bir ihtarın bulunması zorunludur (Madde IV.3). Bu ihtarın yokluğu veya usulsüz tebligat, suçun oluşmasına engel teşkil eder.
III. Yasal Sürede Mal Beyanında Bulunmama: Borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün veya kanunda öngörülen diğer süreler (örneğin, iflas idaresince verilen süre) içinde geçerli bir mal beyanında bulunmamış olması gerekir (Dilekçe Özeti Madde 3, Esasa İlişkin Vakıalar Madde IV.1, IV.8).
IV. Alacaklının Şikayeti: Bu suç, takibi şikayete bağlı suçlardandır. Alacaklının, süresi içinde yetkili icra ceza mahkemesine şikayette bulunması yargılama şartıdır.
b. Yaptırım: Tazyik Hapsi: İİK m. 337'de öngörülen yaptırım, on günden üç aya kadar tazyik hapsidir. Tazyik hapsi, Türk Ceza Kanunu anlamında bir hapis cezası niteliğinde olmayıp, borçluyu belirli bir yükümlülüğü (mal beyanında bulunma) yerine getirmeye zorlamak amacıyla uygulanan bir tedbirdir. Bu nedenle, adli sicil kaydına işlenmez, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez.
c. Tazyik Hapsinin Düşmesi: Borçlu, tazyik hapsi kararı verildikten sonra mal beyanında bulunursa veya borcu tamamen öderse, hapis cezası düşer (İİK m. 340). Bu durum, yaptırımın temel amacının cezalandırmaktan ziyade yükümlülüğün ifasını sağlamak olduğunu göstermektedir.
3. ŞİKAYET USULÜ VE YARGILAMA SÜRECİ
Mal beyanında bulunmama suçu nedeniyle borçlunun cezalandırılması talebi, alacaklı veya vekili tarafından yapılacak şikayet üzerine icra ceza mahkemesinde görülür.
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Bu suçlara bakmakla görevli mahkeme İcra Ceza Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise, İİK m. 346 uyarınca, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra ceza mahkemesidir. İşbu Dilekçe'nin başlığında görevli mahkeme doğru bir şekilde belirtilmiştir (Başlık).
b. Şikayet Süresi: Şikayet hakkı, alacaklının fiili öğrendiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer (İİK m. 347). Fiilin işlendiği tarih, genellikle mal beyanında bulunma süresinin son günüdür.
c. Şikayet Dilekçesi İçeriği: Şikayet dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:
I. Taraflar: Şikayet eden alacaklı (mağdur) ve şikayet edilen borçlu (şüpheli) kimlik ve adres bilgileri (Madde I).
II. Takip Bilgileri: Şikayete konu icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğü ve dosya esas numarası (Madde II.1).
III. Olayın Açıklanması: Takibin kesinleştiği tarih, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarih ve borçlunun yasal sürede mal beyanında bulunmadığına dair açıklamalar (Dilekçe Özeti Madde 1, 2, 3; Esasa İlişkin Vakıalar Madde IV.1, IV.3, IV.8).
IV. Hukuki Dayanaklar: İİK m. 337 ve ilgili diğer yasal düzenlemelere atıf (Dilekçe Özeti Madde 4, Esasa İlişkin Vakıalar Madde IV.4, IV.12).
V. Deliller: Özellikle icra takip dosyası, ödeme emri ve tebliğ mazbatası temel delillerdir. Dilekçede delillerin açıkça belirtilmesi ve icra dosyasının celbinin talep edilmesi önemlidir (Madde VIII, Madde VIII.9). Tanık, bilirkişi gibi diğer delillere de dayanılabilir (Madde VIII.1, VIII.2).
VI. Talep Sonucu: Borçlunun İİK m. 337 uyarınca tazyik hapsi ile cezalandırılması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talepleri (Madde VII.1, VII.4, VII.6, VII.7). Adli yardım talebi varsa, buna ilişkin gerekçeler ve talep de belirtilmelidir (Madde III.5, Madde VI, Madde VII.2).
d. Yargılama Usulü: İcra ceza mahkemesindeki yargılama, İİK m. 349 vd. maddelerine göre duruşmalı olarak yapılır. Mahkeme, öncelikle şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını, yetkili olup olmadığını ve diğer usuli koşulları inceler. Ardından icra dosyasını celbederek ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini, ihtarı içerip içermediğini ve borçlunun süresinde mal beyanında bulunup bulunmadığını tespit eder. Suçun unsurlarının oluştuğu kanaatine varırsa, borçlunun tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verir.
4. DOKTRİN VE YARGITAY GÖRÜŞLERİ
Doktrin ve Yargıtay içtihatları, mal beyanında bulunmama suçunun unsurlarının yorumlanmasında ve uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
a. Tazyik Hapsinin Niteliği: Yargıtay, istikrarlı kararlarında tazyik hapsinin Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu anlamında bir "mahkumiyet" hükmü olmadığını, borçluyu yükümlülüğünü yerine getirmeye zorlayan bir "disiplin tedbiri" olduğunu vurgulamaktadır.
b. Mal Varlığı Olmasa Dahi Beyan Zorunluluğu: Yargıtay, borçlunun haczedilecek malı olmasa bile, İİK m. 74'teki yükümlülüğün devam ettiğini, bu durumda borçlunun malvarlığının bulunmadığını ve geçimini nasıl temin ettiğini beyan etmesi gerektiğini kabul etmektedir (Madde IV.2, Madde IV.10). Bu yönde bir beyanda bulunulmaması da İİK m. 337 kapsamına girer.
c. Tebligatın Önemi: Yargıtay kararlarında, ödeme emrinin veya icra emrinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmesi ve İİK m. 74-76'da belirtilen ihtarı içermesi gerektiği sıklıkla vurgulanır (Madde IV.3). Usulsüz tebligat veya ihtar eksikliği, tazyik hapsi kararı verilmesine engeldir.
d. Şikayet Süresinin Başlangıcı: Şikayet süresinin başlangıcı konusunda, alacaklının borçlunun mal beyanında bulunmadığını "öğrendiği" tarih esas alınır. Bu öğrenme tarihi genellikle, mal beyanında bulunma süresinin bittiği tarihten sonra alacaklının icra dosyasını incelemesi veya icra dairesinden bilgi alması ile gerçekleşir. Ancak her halükarda fiilin işlenmesinden (sürenin bitiminden) itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye dikkat edilmelidir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE TAMAMLAYICI UNSURLAR
Mal beyanında bulunmama nedeniyle şikayet yoluna başvurulurken aşağıdaki hususlara özellikle dikkat edilmesi, talebin başarıya ulaşması açısından önemlidir:
a. Kesinleşmiş Takip ve Borcun Varlığı: Şikayetin temel dayanağı olan icra takibinin kesinleşmiş olması ve borcun halen devam ediyor olması gerekmektedir. Takibin kesinleştiği tarih, şikayet dilekçesinde net bir şekilde belirtilmeli ve icra dosyası ile teyit edilmelidir (Dilekçe Özeti Madde 2).
b. Usulüne Uygun Tebligatın İspatı: Ödeme emrinin veya icra emrinin, gerekli ihtarı içerdiği ve borçluya Tebligat Kanunu'na uygun olarak tebliğ edildiği hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanmalıdır. Tebliğ mazbatasının dosyaya sunulması veya celbinin talep edilmesi elzemdir (Esasa İlişkin Vakıalar Madde IV.3). Tebliğ tarihi, mal beyanı süresinin başlangıcını belirlediği için kritik öneme sahiptir.
c. Mal Beyanı Süresinin Dolduğunun Tespiti: Borçluya tanınan yasal sürenin (genellikle 7 gün) tebliğ tarihinden itibaren hesaplanarak dolduğunun ve bu süre zarfında borçlunun icra dairesine geçerli bir mal beyanında bulunmadığının açıkça ortaya konulması gerekir (Dilekçe Özeti Madde 3, Esasa İlişkin Vakıalar Madde IV.1, IV.8).
d. Yetkili Mahkemeye Başvuru: Şikayetin, icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Ceza Mahkemesi'ne yapılmasına dikkat edilmelidir (Başlık). Yetkisiz mahkemeye yapılan başvuru, usulden ret sebebi olabilir.
e. Adli Yardım Talebinin Gerekçelendirilmesi: Şikayet dilekçesinde adli yardım talebinde bulunuluyorsa (Madde III.5, Madde VII.2), Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri (m. 334 vd.) uyarınca talepte bulunanın mali durumunun yargılama giderlerini karşılamaya yeterli olmadığına dair bilgi ve belgelerin sunulması veya bu durumun açıklanması gereklidir (Madde VI.1, VI.2). Bu hususlar, dilekçenin "Adli Yardım Talebimiz Hakkında Açıklamalar" gibi bir bölümünde detaylandırılabilir (Madde VI).
SONUÇ
Mal beyanında bulunma yükümlülüğü, icra hukukunun etkinliğini sağlayan temel mekanizmalardan biridir. Borçlunun bu yükümlülüğe aykırı davranarak süresi içinde mal beyanında bulunmaması, İİK m. 337 kapsamında alacaklının şikayeti üzerine tazyik hapsi ile cezalandırılmasını gerektiren bir eylemdir. Bu yola başvurulurken, takibin kesinleşmiş olması, tebligatın usulüne uygun yapılmış ve gerekli ihtarı içeriyor olması, yasal sürenin dolmuş olması gibi unsurların dikkatle incelenmesi ve ispat edilmesi büyük önem taşımaktadır. İcra ceza mahkemesinde görülecek olan bu şikayet süreci, alacaklının haklarını korumak ve borçluyu yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye teşvik etmek açısından önemli bir hukuki araçtır. İşbu Dilekçe'de belirtilen esaslar çerçevesinde hazırlanan bir şikayet başvurusu, kanunun aradığı şartları taşıması halinde borçlunun cezalandırılması sonucunu doğurabilecektir.
T.C.
...
İCRA CEZA MAHKEMESİNE
MAĞDUR : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
ŞÜPHELİ : TC:
Adresi:
KONU : Mal beyanında bulunmayan borçlunun cezalandırılması talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyasında Davalının Alacaklısıdır.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalının Müvekkilime olan borcunu vadesinde ödememesi üzerine, Müvekkil tarafından ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile Davalı aleyhine ... özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır.
2. Ödeme emri _._.202_ tarihinde Davalıya tebliğ edilmiş olmasına karşılık takibe itiraz edilmemesi üzerine _._.202_ tarihinde dosya kesinleşmiştir.
3. Davalı yasal süre içerisinde borcu ödemediği gibi mal beyanında da bulunmamıştır.
4. İİK m.337'ye aykırı davranan Davalının cezalandırılması gerekmektedir.
5. Adli yardım talebimiz vardır.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
1. Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
2. Davalı yasal süre içerisinde borcu ödemediği gibi mal beyanında da bulunmamıştır.
3. Borçlunun