- Miras Sözleşmesinin İptali Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
MİRAS SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ DAVASI: HUKUKİ DAYANAKLAR, KOŞULLAR VE UYGULAMA
GİRİŞ
Türk Medeni Kanunu (TMK), miras hukukuna ilişkin temel düzenlemeleri içermekte olup, miras bırakanın iradesine üstünlük tanırken, bu iradenin sağlıklı ve hukuka uygun bir şekilde oluşmasını da güvence altına almaktadır. Miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarından biri olan miras sözleşmesi (TMK m. 527, 545 vd.), vasiyetnameden farklı olarak iki taraflı bir hukuki işlemdir ve kural olarak miras bırakanı bağlayıcı niteliktedir. Ancak, her hukuki işlem gibi miras sözleşmesinin de geçerliliği belirli şartlara tabidir. Bu şartların bulunmaması veya kanunda sayılan özel iptal sebeplerinin varlığı halinde, miras sözleşmesinin iptali gündeme gelebilir. İşbu makalede, Türk hukuk sistemi içerisinde miras sözleşmesinin iptali davasının hukuki temelleri, iptal sebepleri, dava koşulları, ispat yükü, yargılama usulü ve sonuçları, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. MİRAS SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEÇERLİLİK ŞARTLARI
Miras sözleşmesi, miras bırakanın bir veya birden fazla kişi lehine karşılıklı veya karşılıksız olarak belirli bir malvarlığı değerini bırakmayı veya mirasçı atamayı taahhüt ettiği, karşı tarafın da bunu kabul ettiği, ölüme bağlı sonuç doğuran iki taraflı bir hukuki işlemdir (TMK m. 527, 545). Vasiyetnameden farklı olarak tek taraflı irade beyanıyla serbestçe geri alınamaz (TMK m. 546, 547'deki istisnalar saklıdır). Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kanunda öngörülen belirli şartların yerine getirilmesi zorunludur:
a. Ehliyet: Miras sözleşmesi yapabilmek için miras bırakanın ayırt etme gücüne sahip ve ergin olması, kısıtlı bulunmaması gerekir (TMK m. 503) (Madde 17). Sözleşmenin diğer tarafı için ise genel ehliyet kuralları (TMK m. 9 vd.) geçerlidir; ancak sözleşme bir karşılığı içeriyorsa veya yükümlülük altına giriyorsa, onun da tam ehliyetli olması aranır.
b. Şekil: Miras sözleşmesinin geçerliliği, resmî vasiyetname şeklinde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 545/1) (Madde 52). Resmî vasiyetname, sulh hâkimi, noter veya kanunla yetkilendirilmiş diğer bir görevli tarafından iki tanığın katılımıyla düzenlenir (TMK m. 532). Taraflar, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar (TMK m. 545/2). Bu şekil şartı, kamu düzenine ilişkin olup, uyulmaması sözleşmenin iptaline neden olabilir (Madde 54).
2. MİRAS SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ SEBEPLERİ
TMK m. 557, ölüme bağlı tasarrufların (dolayısıyla miras sözleşmelerinin de) iptal sebeplerini tahdidi (sınırlı sayıda) olarak saymıştır. İşbu Dilekçe'de de bu sebeplere dayanıldığı görülmektedir (Madde 4-9). Bu sebepler şunlardır:
a. Ehliyetsizlik: Tasarrufun yapıldığı sırada miras bırakanın tasarruf ehliyetine (ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlı olmama) sahip olmaması (TMK m. 557/1). Miras sözleşmesi anında miras bırakanın ayırt etme gücünden yoksun olması, sözleşmeyi iptal edilebilir hale getirir (Madde 4, Madde 15). Bu durumun ispatı genellikle adli tıp raporları veya sözleşme tarihine yakın dönemdeki sağlık kayıtları ve tanık beyanları ile sağlanır (Madde 16, Madde 66).
b. İrade Sakatlıkları: Tasarrufun yanılma (hata), aldatma (hile), korkutma (ikrah) veya zorlama (cebir) etkisi altında yapılmış olması (TMK m. 557/2). Bu haller TMK m. 504'te ayrıca düzenlenmiştir (Madde 24, Madde 32, Madde 41):
* Yanılma (Hata): Miras bırakanın, sözleşmenin niteliğinde, konusunda, ilgili kişide veya beyanında esaslı bir hataya düşmesi durumudur (Madde 5, Madde 22). Hataya düşüldüğünün ve bu hatanın sözleşmenin yapılmasına sebep olduğunun ispatı gerekir (Madde 23).
* Aldatma (Hile): Sözleşmenin karşı tarafının veya üçüncü bir kişinin kasıtlı olarak yanlış bilgi vermesi veya bazı bilgileri gizlemesi sonucu miras bırakanın iradesinin sakatlanmasıdır (Madde 6, Madde 29). Aldatmanın varlığı ve sözleşmenin bu aldatma sonucu yapıldığı kanıtlanmalıdır (Madde 30, Madde 31).
* Korkutma (İkrah) veya Zorlama (Cebir): Miras bırakanın veya yakınlarının kişilik haklarına veya malvarlığına yönelik ciddi ve yakın bir tehlike tehdidi altında sözleşmeyi yapmasıdır (Madde 7, Madde 37). Korkutmanın haksız olması, ciddi olması ve miras bırakanın iradesini etkilemiş olması gerekir (Madde 38, Madde 39). Korkutmanın etkisinin devam etmesi, miras bırakanın sağlığında dava açmasını engelleyebilir (Madde 40).
c. İçeriğin, Bağlandığı Koşulların veya Yüklemelerin Hukuka veya Ahlâka Aykırı Olması: Miras sözleşmesindeki tasarrufun kendisinin veya sözleşmeye eklenen şartların ya da yükümlülüklerin, kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine, kişilik haklarına veya genel ahlâka aykırı olması (TMK m. 557/3) (Madde 8, Madde 46). Örneğin, mirasçının evlenmemesi şartı veya suç işlemesi karşılığında mal bırakılması gibi durumlar bu kapsama girer. Bu tür aykırılıklar, sözleşmenin tamamının veya ilgili kısmının iptaline yol açabilir (Madde 47).
d. Şekle Aykırılık: Tasarrufun kanunda öngörülen şekil şartlarına uyulmadan yapılmış olması (TMK m. 557/4). Miras sözleşmesi için aranan resmî vasiyetname şekline (TMK m. 545) (Madde 52) uyulmaması (örneğin, tanıkların ehliyetsiz olması, imzaların eksik olması, resmî memurun yetkisiz olması gibi) (Madde 53) iptal sebebidir (Madde 9, Madde 54).
3. MİRAS SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ DAVASININ TARAFLARI VE SÜRELER
a. Taraflar:
* Davacı: İptal davası açma hakkı, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı (yasal veya atanmış) veya vasiyet alacaklısına aittir (TMK m. 558/1). İşbu Dilekçe'de davacının yasal mirasçı olduğu belirtilmiştir (Madde 2).
* Davalı: Dava, miras sözleşmesiyle kendisine kazandırmada bulunulan kişiye karşı açılır (TMK m. 558/1).
b. Hak Düşürücü Süreler: İptal davası açma hakkı belirli sürelere tabidir (TMK m. 559). Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır:
* Bir Yıllık Süre: Davacının; ölüme bağlı tasarrufu (miras sözleşmesini), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar (Madde 11). Bu üç unsurun kümülatif olarak öğrenilmesi gereklidir.
* On Yıllık Süre: Vasiyetnamelerin açıldığı tarihten (miras sözleşmeleri için de kıyasen uygulanır) itibaren, iyiniyetli davalılara karşı açılacak davalarda on yıl geçmekle düşer. Bu süre, ehliyetsizlik ve şekle aykırılık gibi irade sakatlığı dışındaki sebeplere dayanan iptal davaları için geçerlidir.
* Yirmi Yıllık Süre: Vasiyetnamelerin açıldığı tarihten itibaren, kötüniyetli davalılara karşı açılacak davalarda yirmi yıl geçmekle düşer.
* Önemli Not: Bu süreler, miras bırakanın ölümünden ve tasarrufun açılmasından önce işlemeye başlamaz. İptal sebebinin öğrenilmesi, genellikle mirasın açılması ve ilgili belgelerin (miras sözleşmesi gibi) ortaya çıkması ile mümkün olur. Davanın süresinde açıldığının dilekçede belirtilmesi önemlidir (Madde 11).
4. MİRAS SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ DAVASINDA İSPAT YÜKÜ VE DELİLLER
a. İspat Yükü: Medeni hukukumuzun temel kuralı gereği, iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu nedenle, iptal davasında, iptal sebebinin varlığını ispat yükü kural olarak davacıya aittir. Davacı, dayandığı iptal sebebini (ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka/ahlaka aykırılık, şekle aykırılık) somut delillerle ispat etmelidir. Ancak, örneğin miras bırakanın sözleşme tarihinde vesayet altında olduğu veya temyiz kudretinden yoksun olduğuna dair kesinleşmiş bir rapor bulunduğu hallerde, ispat yükünün yer değiştirmesi ve davalının miras bırakanın o anda ehil olduğunu ispatlaması gerektiği doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir.
b. Deliller: İptal davasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) sayılan her türlü delil kullanılabilir. İşbu Dilekçe'nin delil listesi bölümünde de çeşitli delillere yer verilmiştir (Madde 62-66):
* Miras Sözleşmesinin Aslı veya Onaylı Örneği: Davanın temelini oluşturur (Madde 65).
* Tanık Beyanları: Özellikle ehliyetsizlik ve irade sakatlıklarının (hata, hile, korkutma) ispatında önemli bir delildir (Madde 63). Miras bırakanın sözleşme tarihindeki durumu, davranışları, ifadeleri hakkında bilgi verebilirler (Madde 16, 24, 32, 41).
* Sağlık Raporları ve Kayıtları: Miras bırakanın sözleşme tarihindeki akıl sağlığı ve ayırt etme gücünün tespiti için en önemli delillerdendir. Özellikle Adli Tıp Kurumu raporları belirleyici olabilir (Madde 16, Madde 66).
* Bilirkişi İncelemesi: Tıbbi konularda veya teknik değerlendirme gerektiren durumlarda başvurulur (Madde 63).
* Keşif: Gerekli görülen hallerde mahkemece olay yerinde inceleme yapılabilir (Madde 63).
* Yemin: Diğer delillerle ispat edilemeyen vakıalar için son çare olarak başvurulabilecek bir delildir (Madde 63).
* İsticvap: Davalının mahkeme huzurunda sorgulanmasıdır (Madde 63).
* Diğer Belgeler: Mektuplar, günlükler, miras bırakanın önceki vasiyetnameleri vb.
5. DAVA DİLEKÇESİNDE YER ALMASI GEREKEN TEMEL UNSURLAR
HMK m. 119 uyarınca dava dilekçesinde bulunması gereken genel unsurların yanı sıra, miras sözleşmesinin iptali davasına özgü olarak şu hususların açıkça belirtilmesi davanın sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir:
a. Tarafların Kimlik ve Adres Bilgileri: Davacı (ilgili mirasçı/vasiyet alacaklısı) ve davalı (sözleşme lehtarı) net olarak belirtilmelidir.
b. Dava Konusu: İptali istenen miras sözleşmesinin tarihi, noterliği ve yevmiye numarası gibi ayırt edici bilgileri ile birlikte "miras sözleşmesinin iptali talebi" olduğu açıkça yazılmalıdır (Madde 1).
c. Vakıalar ve Hukuki Sebepler: İptal talebinin dayandırıldığı TMK m. 557'deki sebeplerden hangisi veya hangileri olduğu (örneğin ehliyetsizlik, hile vb.) net olarak belirtilmeli (Madde 4-9) ve bu sebepleri oluşturan somut olaylar (vakıalar) ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Örneğin, hile iddiası varsa, hangi hileli davranışların kim tarafından, ne zaman yapıldığı; ehliyetsizlik iddiası varsa, miras bırakanın hangi tarihlerde ne gibi sağlık sorunları yaşadığı, ayırt etme gücünü etkileyen durumların neler olduğu somutlaştırılmalıdır. Dilekçede bu vakıaların ayrı başlıklar altında (örneğin, işbu Dilekçe Başlık IV.A, IV.B, IV.C, IV.D, IV.E, IV.F) izah edilmesi yerindedir.
d. Deliller: İleri sürülen vakıaları ispata yarayacak delillerin neler olduğu belirtilmeli ve özellikle tanıkların isim ve adresleri, celbi istenen belgeler açıkça gösterilmelidir (Madde 62-66).
e. Talep Sonucu (Netice-i Talep): İptali istenen miras sözleşmesinin açıkça belirtilerek iptaline karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gibi talepler net bir şekilde ifade edilmelidir (Madde 60-61). Adli yardım talebi varsa, bu da talep sonucunda ve dilekçenin ilgili bölümünde gerekçeleriyle birlikte yer almalıdır (Madde 11, 56-59, 61).
6. YARGILAMA USULÜ VE SONUÇLARI
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Miras sözleşmesinin iptali davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir (HMK m. 2). Yetkili mahkeme ise, miras bırakanın ölüm tarihindeki son yerleşim yeri mahkemesidir (HMK m. 11/1). Bu yetki kesindir.
b. Yargılama Usulü: Dava, HMK'da düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabidir. Dilekçeler aşaması (dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap), ön inceleme, tahkikat (delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının alınması), sözlü yargılama ve hüküm aşamalarından oluşur.
c. Davanın Sonuçları:
* Kabul Kararı: Mahkeme, iptal sebeplerinden birinin varlığına kanaat getirirse davanın kabulüne ve miras sözleşmesinin iptaline karar verir. İptal kararı, geriye etkili (ex tunc) sonuç doğurur; yani miras sözleşmesi yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılır. Bu durumda miras, söz konusu sözleşme hiç yapılmamış gibi, yasal mirasçılık kurallarına veya varsa geçerli başka bir ölüme bağlı tasarrufa göre paylaştırılır.
* Kısmi İptal: İptal sebebi sadece sözleşmenin belirli bir bölümünü etkiliyorsa ve miras bırakanın o kısım olmasaydı sözleşmenin geri kalanını yine de yapacağı anlaşılıyorsa, sadece ilgili kısmın iptaline karar verilebilir (TMK m. 558/3).
* Red Kararı: Mahkeme, iptal sebeplerinin bulunmadığına veya ispatlanamadığına ya da davanın süresinde açılmadığına karar verirse davayı reddeder. Bu durumda miras sözleşmesi geçerliliğini korur ve hükümlerini doğurur.
* Adli Yardım: Davacının adli yardım talebi kabul edilmişse (Madde 61), yargılama harç ve giderleri devlet tarafından karşılanır ve davanın sonunda haksız çıkan tarafa yükletilir (HMK m. 339).
SONUÇ
Miras sözleşmesinin iptali davası, miras bırakanın iradesinin korunması ile hukuki işlemlerin güvenliği arasındaki dengeyi sağlayan önemli bir hukuki müessesedir. Bu dava, ancak kanunda sınırlı olarak sayılan ehliyetsizlik, irade sakatlıkları, hukuka veya ahlâka aykırılık ve şekle aykırılık gibi ciddi sebeplerin varlığı halinde açılabilir. Davanın başarıya ulaşması, iddia edilen iptal sebebinin somut vakıalarla desteklenmesi, usulüne uygun delillerle ispatlanması ve kanunda öngörülen hak düşürücü sürelere riayet edilmesine bağlıdır. İşbu Dilekçe'de belirtilen hukuki sebeplerin (Madde 4-9) ve vakıaların (Madde 15-16, 22-23, 29-31, 37-40, 46, 53) yargılama sürecinde titizlikle ele alınması ve ispatlanması, davanın sonucu açısından kritik öneme sahiptir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Miras sözleşmesinin iptali talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim miras bırakanın ...'sı olup, yasal mirasçısıdır.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Miras bırakan sağlığında ... Noterliğinin, ... Yevmiye no.lu ve _._.20_ tarihli miras sözleşmesi ile Davalı lehine tasarruflarda bulunmuştur.
2. Miras bırakanın, miras sözleşmesinin yapıldığı tarihte ayırt etme gücü bulunmamakta olup, işbu miras sözleşmenin iptali gerekmektedir.
3. Miras bırakan, Davalı lehine yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufta hataya düşmüş olup, işbu miras sözleşmesinin iptali gerekmektedir.
4. Davalı, miras bırakana karşı sağlığında yapmış olduğu hileli davranışlarla iradesini sakatlamış olup, kendisi lehine miras bırakan ile miras sözleşmesi yapmıştır. İşbu sözleşmenin hile (aldatma) nedeniyle iptali gerekmektedir.
5. Davalı eylemleriyle, miras bırakanı sağlığında korkutmuş olup, kendisi lehine miras bırakanı miras sözleşmesi yapmaya zorlamıştır. İşbu sözleşmenin korkutma nedeniyle iptali gerekmektedir.
6. Davalı ile miras bırakan arasında akdedilen miras sözleşmesindeki tasarrufların içeriği, bağlandığı koşullar, yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı olup, işbu sözleşmenin iptali gerekmektedir.
7. Davalı ile miras bırakan arasında akdedilen miras sözleşmesi kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmamış olup, işbu sözleşmenin iptali gerekmektedir.
8. Adli yardım talebimiz vardır.
9. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkilim kendi hak sahipliğini, ölüme bağlı tasarrufu ve yukarıda belirtilen iptal nedenini _._.20_ tarihinde öğrenmiş, 1 yıllık hak düşürücü süre bu tarih itibariyle başlamış olup, işbu davamızı süresi içerisinde açmaktayız.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Miras Bırakanın Ehliyetsizliği Nedeniyle Sözleşmenin İptali Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. Miras bırakan, Müvekkilimin ...'sıdır. Muris _._.20_ tarihinde ... Noterliğinin, ... Yevmiye no.lu miras sözleşmesiyle Davalı lehine tasarruflarda bulunmuştur. Söz konusu sözleşmenin yapılmasının ardından _._.20_ tarihinde miras bırakan vefat etmiştir.
2. Miras sözleşmesinin yapıldığı tarihte murisin ayırt etme gücü bulunmamaktadır. Bu durum delil listesinde sunmuş olduğumuz, miras bırakanın sağlığında alınan sağlık raporuyla ve tanık anlatımlarıyla da anlaşılacaktır.
3. TMK Md.503 "Miras sözleşmesi yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve ergin olmak, kısıtlı bulunmamak gerekir." hükmünü içermekte olup, söz konusu miras sözleşmesinin iptali gerekmektedir.
4. ...
B. Miras Bırakanın Esaslı Hataya Düşmüş Olması Nedeniyle Sözleşmenin İptali Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. Miras bırakan, Müvekkilimin ...'sıdır. Muris _._.20_ tarihinde ... Noterliğinin, ... Yevmiye no.lu miras sözleşmesiyle Davalı lehine tasarruflarda bulunmuştur. Söz konusu sözleşmenin yapılmasının ardından _._.20_ tarihinde miras bırakan vefat etmiştir.
2. Miras bırakan, Davalı lehine yapmış olduğu tasarruflarda esaslı hataya düşmüş olup, yapılan tasarruflar gerçek iradesini yansıtmamaktadır. Kendisi bu hususu çevresindeki kişilere ve Müvekkilime bildirmiş, işbu davayı kendisi açamadan vefat etmiştir. Bu durum tanık anlatımlarıyla da doğrulanacaktır.
3. TMK Md.504 "Miras bırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir." hükmünü içermektedir.
4. Bu nedenlerle dava konusu miras sözleşmesinin iptali gerekmektedir.
5. ...
C.