- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TÜRK CEZA HUKUKU KAPSAMINDA TAKSİRLE YARALAMA SUÇU (TCK MD. 89) VE SAVUNMA ESASLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Bu makalede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 89. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçu, suçun unsurları, hukuki niteliği, ceza sorumluluğunu etkileyen haller ve ceza muhakemesi sürecindeki savunma mekanizmaları, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir. İnceleme, genel hukuk prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılacak olup, işbu Dilekçe'de yer alan savunma argümanlarının teorik altyapısına da değinilecektir.
1. TAKSİRLE YARALAMA SUÇUNUN HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI
Taksirle yaralama suçu, TCK'nın "Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar" başlıklı bölümünde, 89. madde altında düzenlenmiştir. Kanun koyucu, bu suç tipiyle kişilerin vücut bütünlüğünü ve sağlığını taksirli eylemlere karşı korumayı amaçlamıştır.
a. Suçun Maddi Unsurları:
Suçun maddi unsurları, fiil, netice ve nedensellik bağından oluşur.
i. Fiil: Failin, objektif özen yükümlülüğüne aykırı, dikkat ve özen göstermeyen, öngörülebilir neticeyi öngörmeyerek veya öngörmesine rağmen istemeyerek gerçekleştirdiği iradi bir hareket veya ihmaldir. Hareketin veya ihmalin, TCK'nın 22. maddesinde tanımlanan taksir tanımına uygun olması gerekir.
ii. Netice: Mağdurun vücuduna acı verilmesi veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasıdır. Neticenin ağırlığına göre suçun temel, nitelikli veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri gündeme gelir. TCK Md. 89/1, suçun temel halini düzenlerken, maddenin devam eden fıkraları (TCK Md. 89/2, 89/3) yaralanmanın niteliğine (örneğin, duyu veya organ işlevinin sürekli zayıflaması, kemik kırılması, yaşamı tehlikeye sokan durum, gebe kadına karşı işlenip çocuğun vaktinden önce doğması vb.) veya neticesine (örneğin, iyileşmesi olanağı bulunmayan hastalık, bitkisel hayat, duyu veya organ işlevinin yitirilmesi, konuşma veya çocuk yapma yeteneklerinin kaybedilmesi, yüzün sürekli değişikliği, gebe kadına karşı işlenip çocuğun düşmesi) göre daha ağır cezaları öngörmektedir. Ayrıca, fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde (TCK Md. 89/4) cezanın artırılacağı hüküm altına alınmıştır.
iii. Nedensellik Bağı: Failin özen yükümlülüğüne aykırı fiili ile meydana gelen yaralanma neticesi arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Yani, yaralanma neticesi, failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışının bir sonucu olmalıdır.
b. Suçun Manevi Unsuru:
Bu suçun manevi unsuru taksirdir (Madde IV.I.A.a). TCK Md. 22'ye göre taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Taksir, "bilinçsiz (basit) taksir" ve "bilinçli taksir" olmak üzere ikiye ayrılır.
i. Bilinçsiz (Basit) Taksir: Failin, objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, öngörülmesi gereken neticeyi öngörememesidir.
ii. Bilinçli Taksir (TCK Md. 22/3): Failin, neticeyi öngörmesine rağmen, "olursa olsun" demeyip, şansa veya kişisel becerisine güvenerek neticenin gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket etmesidir. Bilinçli taksir halinde ceza artırılır (TCK Md. 22/3).
Kastın varlığı halinde ise taksirle yaralama değil, kasten yaralama (TCK Md. 86 vd.) suçu oluşur. Dolayısıyla, savunmada manevi unsurun yokluğuna veya taksirin derecesine ilişkin argümanlar önem taşır (Madde IV.I.C).
c. Hukuka Aykırılık Unsuru:
Fiilin suç teşkil edebilmesi için hukuka aykırı olması gerekir. Eğer fiilin işlenmesi sırasında bir hukuka uygunluk nedeni (örneğin, meşru savunma, zorunluluk hali, kanun hükmünü icra, amirin emrini ifa, ilgilinin rızası – şartları varsa) mevcutsa, fiil hukuka uygun hale gelir ve faile ceza verilmez. İşbu Dilekçe'de de bu hususa değinilmiştir (Madde IV.I.D).
2. TAKSİR KAVRAMI VE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Taksirli suçlarda sorumluluğun temelini, objektif özen yükümlülüğünün ihlali oluşturur. Özen yükümlülüğü, kişinin toplum içinde yaşamasının doğal bir sonucu olarak, başkalarına zarar vermemek için göstermesi gereken dikkat ve ihtimamdır. Bu yükümlülüğün kaynağı kanunlar, yönetmelikler, meslek ve sanat kuralları, teamüller veya somut olayın özelliklerine göre mahkemece belirlenen genel hayat tecrübeleri olabilir. Failin kişisel yetenekleri değil, "ortalamanın üzerindeki dikkatli ve makul insan" modeli esas alınarak objektif bir değerlendirme yapılır. Ancak failin kişisel durumu (örneğin mesleği, bilgisi) özen yükümlülüğünün belirlenmesinde dikkate alınabilir (örneğin bir doktordan beklenen özen ile normal bir vatandaştan beklenen özen farklıdır).
3. CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VEYA AZALTAN NEDENLER
Ceza hukukunda, fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran (hukuka uygunluk nedenleri) veya failin kusurluluğunu etkileyen haller mevcuttur.
a. Hukuka Uygunluk Nedenleri (TCK Md. 24-26):
Bunlar, Kanun hükmünü yerine getirme (Md. 24/1), Meşru savunma (Md. 25/1), Zorunluluk hâli (Md. 25/2) ve Hakkın kullanılması ile ilgilinin rızası (Md. 26) olarak sayılmıştır. Taksirli suçlarda, özellikle zorunluluk hali veya kanun hükmünü/yetkili merciin emrini yerine getirme gibi durumlar teorik olarak gündeme gelebilse de, uygulamada nadiren karşılaşılır. İşbu Dilekçe'de, somut olaya özgü bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı iddia edilmektedir (Madde IV.I.D).
b. Kusurluluğu Etkileyen Haller:
TCK, yaş küçüklüğü (Md. 31), akıl hastalığı (Md. 32), sağır ve dilsizlik (Md. 33), geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma (Md. 34), hata (Md. 30), cebir veya tehdit etkisi altında suç işleme (Md. 28) gibi kusurluluğu kaldıran veya azaltan nedenleri düzenlemiştir. Taksirli suçlarda özellikle "hata" (örneğin, failin özen yükümlülüğünün sınırları veya fiilin sonuçları hakkındaki yanılgısı) veya kaçınılmaz bir hataya düşerek özen yükümlülüğünü ihlal etmesi gibi durumlar tartışılabilir.
c. Ceza Sorumluluğunu Azaltan Nedenler (İndirim Sebepleri):
Haksız tahrik (TCK Md. 29) kasten işlenen suçlara özgü olup taksirli suçlarda uygulanmaz. Ancak, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı gibi kusur yeteneğini azaltan haller (Md. 31, 32), cezanın indirilmesini gerektirebilir. Ayrıca, TCK Md. 61'deki cezanın belirlenmesi kriterleri (failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı vb.) ve TCK Md. 62'deki takdiri indirim nedenleri (failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri) ceza miktarını etkiler. İşbu Dilekçe'de, beraat kararı verilmemesi halinde indirim nedenlerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde IV.I.E).
4. MUHAKEME SÜRECİ VE SAVUNMA ARGÜMANLARI
Taksirle yaralama suçunun yargılaması, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre yapılır. Savunma makamı, müvekkilinin lehine olan tüm hususları ileri sürme hakkına sahiptir.
a. Şikayet ve Uzlaşma:
TCK Md. 89/1'de düzenlenen suçun temel hali (basit yaralanma) ve bilinçli taksirle işlenmesi durumu dahil, soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır (TCK Md. 89/5). Ancak, TCK Md. 89/2, 89/3 ve 89/4 kapsamına giren nitelikli haller (bilinçli taksirle işlenmiş olsa bile) şikayete tabi değildir, resen takip edilir. Şikayete tabi hallerde, şikayet süresi fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır. Ayrıca, taksirle yaralama suçu (tüm fıkraları dahil) CMK Md. 253 uyarınca uzlaştırma kapsamındadır. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında uzlaştırma yoluna gidilmesi zorunludur. Uzlaşma sağlanırsa dava düşer.
b. Delillerin Toplanması ve Değerlendirilmesi:
Ceza muhakemesinde temel ilke "şüpheden sanık yararlanır" (in dubio pro reo) ilkesidir. İddia makamı (Cumhuriyet Savcısı), sanığın suçu işlediğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlamakla yükümlüdür. Cumhuriyet Savcısı, sadece sanık aleyhine değil, lehine olan delilleri de toplamak zorundadır (CMK Md. 160/2) (Madde V.4). Yargılama makamı olan hakim ise kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir (CMK Md. 217/1) (Madde V.3). Savunma makamı, soruşturmanın eksik yapıldığını düşünüyorsa, kovuşturma aşamasında eksik delillerin (tanık dinlenmesi, keşif yapılması, bilirkişi incelemesi, belge temini vb.) toplanmasını talep edebilir (Tevsii Tahkikat Talebi) (Madde V, Madde VI.6). Bu kapsamda uzman görüşü (mütalaa) alınması da (CMK Md. 67/6) mümkündür (Madde VIII.4).
c. Koruma Tedbirlerine İlişkin Savunmalar:
i. Tutuklama (CMK Md. 100 vd.): Tutuklama, en ağır koruma tedbiridir ve ancak CMK'da belirtilen şartların (kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedeni - kaçma, delil karartma, tanık/mağdur üzerinde baskı şüphesi) varlığı ve adli kontrolün yetersiz kalacağının anlaşılması halinde başvurulabilir. Tutuklama kararının ölçülü olması (CMK Md. 100/1) ve AİHS Md. 5 ile Anayasa Md. 19'daki güvencelere uygun olması gerekir. Taksirle yaralama suçu, CMK Md. 100/3'teki katalog suçlardan değildir. İşbu Dilekçe'de, tutuklama şartlarının oluşmadığı, ölçülülük ilkesine aykırılık, tutukluluk süresinin uzunluğu gibi gerekçelerle tahliye talep edilmektedir (Madde VII.A).
ii. Adli Kontrol (CMK Md. 109 vd.): Tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama yerine uygulanabilen daha hafif bir tedbirdir. Kanunda çeşitli adli kontrol yükümlülükleri (yurt dışına çıkamama, belirli yerlere gitmeme, imza atma vb.) sayılmıştır. Adli kontrol kararı verilebilmesi için de tutuklama şartlarının (kuvvetli şüphe ve bir tutuklama nedeni) bulunması gerekir (CMK Md. 109/1) (Madde VII.B.2). Şartların ortadan kalkması veya tedbirin ölçüsüz hale gelmesi durumunda kaldırılması veya daha hafif bir tedbire çevrilmesi talep edilebilir (Madde VII.B, Madde VII.B.10, VII.B.11).
iii. El Koyma (CMK Md. 123 vd.): Suçun ispatı için zorunlu olan veya suçtan elde edilen ya da suçta kullanılan eşyaya el konulabilir. El konulan eşyanın soruşturma veya kovuşturma için muhafazasına gerek kalmaması veya müsadere edilemeyeceğinin anlaşılması halinde iadesine karar verilir (CMK Md. 131). İşbu Dilekçe'de, el konulan eşyaların suçla ilgisi olmadığı ve müsadere şartları bulunmadığı belirtilerek iadesi talep edilmektedir (Madde VII.C, Madde VII.C.12).
iv. Uzaklaştırma Kararı: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında veya CMK Md. 109/3-j, k, l bentleri uyarınca adli kontrol tedbiri olarak verilebilir. Şartları ortadan kalktığında kaldırılması talep edilebilir (Madde VII.D, Madde VII.D.13).
v. Mal Varlığına Tedbir Konulması: Bu tedbir genellikle CMK Md. 128 kapsamında (taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma) veya diğer özel kanunlar uyarınca belirli suçlar için (örneğin, kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, terörün finansmanı) gündeme gelir. Taksirle yaralama suçunda bu tedbire başvurulması istisnai olup, hukuki dayanağının ve şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve kaldırılmasının talep edilmesi mümkündür (Madde VI).
d. Zararın Giderilmesi:
Taksirle yaralama suçunda mağdurun uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi, TCK Md. 62 kapsamında takdiri indirim nedeni olarak veya cezanın bireyselleştirilmesinde (TCK Md. 61) fail lehine değerlendirilebilir. Zararın giderilmiş olması, özellikle uzlaşma sürecinde veya mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK Md. 231) kararı vermesinde önemli bir etken olabilir. İşbu Dilekçe'de, zararın giderildiği belirtilerek bunun dikkate alınması istenmektedir (Madde V, Madde VII.2, Madde VIII.7). Ancak TCK Md. 168'de düzenlenen etkin pişmanlık kurumu, kural olarak malvarlığına karşı işlenen suçlar gibi belirli suç tipleri için geçerli olup, taksirle yaralama suçunda doğrudan uygulanmaz. Zararın giderilmesi, genel hükümler çerçevesinde lehe değerlendirilir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DİĞER HUSUSLAR
a. Bilinçli Taksir vs. Olası Kast Ayrımı: Taksirle yaralama ile kasten yaralama (olası kastla işlenen) arasındaki ayrım önemlidir. Olası kastta (TCK Md. 21/2) fail, neticenin meydana gelmesini "olursa olsun" diyerek kabullenir. Bilinçli taksirde ise neticenin gerçekleşmeyeceğine dair bir güven vardır. Bu ayrım, verilecek ceza açısından büyük fark yaratır. Savunmada, fiilin bilinçli taksir sınırlarını aşarak olası kasta varmadığının ortaya konulması gerekebilir.
b. Objektif Cezalandırılabilme Şartları: Bazı durumlarda fiil, tipikliği, hukuka aykırılığı ve kusurluluğu taşısa bile, kanunda öngörülen objektif bir şartın gerçekleşmemesi nedeniyle fail cezalandırılamayabilir (örneğin, şikayet yokluğu).
c. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama: Eğer failin eylemi kasten yaralama boyutunda olup, fakat kastettiğinden daha ağır bir netice (örneğin ölüm) taksirle meydana gelmişse, TCK Md. 87/4 (Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama) gündeme gelir. Bu durum, tamamen taksirli sorumluluktan farklıdır.
SONUÇ
Taksirle yaralama suçu, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali sonucu başkasının vücut bütünlüğüne zarar verilmesiyle oluşan, manevi unsuru taksir olan bir suç tipidir. Yargılama sürecinde, suçun unsurlarının (özellikle taksirin ve nedensellik bağının) somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, hukuka uygunluk veya kusurluluğu etkileyen nedenlerin bulunup bulunmadığı titizlikle incelenmelidir. Savunma stratejisi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yönelik delil taleplerini, koruma tedbirlerinin hukuka uygunluğunun sorgulanmasını ve müvekkil lehine olan tüm maddi ve hukuki argümanların (indirim sebepleri, zararın giderilmesi vb.) mahkemeye sunulmasını kapsamalıdır. Etkili bir savunma için, TCK ve CMK'nın ilgili hükümleri ile güncel Yargıtay içtihatlarının yakından takip edilmesi elzemdir. İşbu Dilekçe'de ana hatları çizilen savunma başlıkları (Madde IV, V, VI, VII), bu çerçevede ele alınması gereken temel hukuki argümanları içermektedir.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. Taksirle Yaralama (TCK Md. 89 )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ : _._.20_
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md. 89 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a. Taksirle başkasının vücuduna acı verme sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma
b. Taksirle suç işleme
c. Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a. ...
b. Suç işleme kastı
c. Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2. Ayrıca iddia makamının, mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.