- Kamulaştırılan Malın Tapu İptali ve Tescili
- Adli Yardım
- İhtiyati Tedbir
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN GERİ ALINMASI DAVASI (TAPU İPTAL VE TESCİL TALEBİ) HAKKINDA HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Mülkiyet hakkı, Anayasa ile güvence altına alınmış temel haklardan olmakla birlikte, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde sınırlandırılabilen bir haktır. Kamulaştırma, bu sınırlamanın en önemli araçlarından biridir. Ancak, kamulaştırma yetkisinin Anayasa ve kanunlarla çizilen sınırlar dahilinde ve amacına uygun olarak kullanılması esastır. Kamulaştırma Kanunu, kamulaştırılan taşınmazın, kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması durumunda eski malikine belirli şartlar altında geri alma hakkı tanımıştır. İşbu makalede, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi çerçevesinde kamulaştırılan taşınmazın geri alınması talebiyle açılacak tapu iptal ve tescil davasının hukuki dayanakları, şartları, usulü ve sonuçları doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında incelenecektir.
1. KAMULAŞTIRMA KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Kamulaştırma, Devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamına veya bir kısmına, kanunda gösterilen esas ve usullere göre, bedelini peşin ödemek suretiyle kamu mülkiyetine geçirmesi işlemidir.
a. Anayasal Dayanak: Mülkiyet hakkı Anayasa'nın 35. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Aynı madde, mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceğini ve bu hakkın kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağını belirtir. Kamulaştırma, Anayasa'nın 46. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olup, Devlet ve kamu tüzel kişilerinin kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya veya bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkili olduğunu hükme bağlar.
b. Yasal Dayanak ve Tanım: Kamulaştırmanın usul ve esasları 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda düzenlenmiştir. Kanun'un 1. maddesi, kamulaştırmanın Anayasa'da belirtilen esaslara göre ve kamu yararının gerektirdiği hallerde yapılacağını yineler.
c. Kamu Yararı: Kamulaştırmanın temel meşruiyet kaynağı kamu yararıdır. Kamu yararı kararı alınması, kamulaştırma işleminin hukuki geçerliliği için zorunlu bir unsurdur. Kamu yararı kavramı, soyut ve genel bir kavram olmakla birlikte, idari yargı denetimine tabidir. İdarenin belirlediği kamulaştırma amacının (İşbu Dilekçe, Madde 3) gerçek ve kamu hizmetinin görülmesiyle ilgili olması gerekmektedir.
2. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN GERİ ALINMASI HAKKI (KAMULAŞTIRMA KANUNU MADDE 23)
Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi, kamulaştırmanın amacına ulaşmaması halinde mülkiyet hakkı ihlalini gidermeye yönelik özel bir düzenleme getirmiştir. Bu madde, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren belirli bir süre içinde kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaması ya da taşınmazın olduğu gibi bırakılması durumunda, eski malik veya mirasçılarına geri alma hakkı tanımaktadır.
a. Hakkın Amacı ve Niteliği: Geri alma hakkı, kamulaştırma yetkisinin keyfi veya amaç dışı kullanılmasını önlemeyi hedefler. İdareyi, kamulaştırma kararında belirttiği kamu yararı amacını gerçekleştirmeye teşvik eder. Doktrinde hakkın hukuki niteliği tartışmalıdır. Bir görüşe göre bu hak, yenilik doğuran bir haktır ve kullanılmasıyla birlikte idare ile eski malik arasında yeni bir hukuki ilişki kurulur. Diğer bir görüş ise bu hakkın, mülkiyet hakkının bir uzantısı olduğunu ve ayni hak niteliği taşıdığını savunmaktadır. Yargıtay uygulamalarında genellikle yenilik doğuran bir hak olduğu kabul edilmektedir.
b. Geri Alma Hakkının Şartları: Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesine göre geri alma hakkının kullanılabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
i. **Geçerli Bir Kamulaştırma İşlemi:** Öncelikle hukuka uygun bir şekilde tamamlanmış ve bedeli ödenerek mülkiyeti idareye geçmiş bir kamulaştırma işlemi bulunmalıdır.
ii. **Kamulaştırma Bedelinin Kesinleşmesi:** Geri alma hakkına ilişkin süreler, kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bedel tespiti ve tescil davası sonucunda verilen kararın kesinleşmesi bu anlamda önemlidir.
iii. **Beş Yıllık Sürenin Geçmesi:** Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren beş yıl geçmiş olmalıdır (İşbu Dilekçe, Madde 3). Bu süre hak düşürücü nitelikte değildir, geri alma hakkının doğumu için gereken süredir.
iv. **Amaca Uygun İşlem Yapılmaması veya Taşınmazın Olduğu Gibi Bırakılması:** Beş yıllık süre zarfında, kamulaştırmayı yapan idare tarafından, kamulaştırma veya devir amacına uygun hiçbir işlem, tesisat veya inşaat yapılmamış olması ya da taşınmaz malın olduğu gibi bırakılmış olması gerekir (İşbu Dilekçe, Madde 3). Kamulaştırma amacına yönelik cüzi veya hazırlık niteliğindeki işlemler, geri alma hakkının doğmasını engellemez. Taşınmazın, kamulaştırma amacı dışında başka bir amaç için kullanılması da bu şartın gerçekleştiği anlamına gelir.
v. **Malik veya Mirasçıların Talebi:** Geri alma hakkı, kamulaştırılan taşınmazın eski maliki veya onun kanuni mirasçıları tarafından kullanılabilir.
vi. **Kamulaştırma Bedelinin İadesi:** Geri alma hakkını kullanan malik veya mirasçılarının, kamulaştırma sırasında aldıkları bedeli, aldıkları tarihten itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte idareye iade etmeleri zorunludur.
c. Hak Düşürücü Süre: Geri alma hakkı, beş yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Bu bir yıllık süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Davanın bu süre içinde açılması şarttır.
3. DAVA SÜRECİ VE USUL HÜKÜMLERİ
Kamulaştırılan taşınmazın geri alınması talebi, bir tapu iptali ve tescil davası olarak açılır. Bu dava, mülkiyet hakkına dayanan ayni nitelikli bir davadır.
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Bu tür davalarda görevli mahkeme, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi'dir (İşbu Dilekçe, Mahkeme tayini). Yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralıdır.
b. Taraflar: Davacı, kamulaştırılan taşınmazın eski maliki veya onun kanuni mirasçılarıdır (İşbu Dilekçe, Davacı). Davalı ise taşınmazı kamulaştıran ve adına tapuda tescil yaptıran idaredir (İşbu Dilekçe, Davalı). Taşınmaz kamulaştırma sonrası başka bir idareye devredilmişse, husumetin tapuda malik görünen idareye yöneltilmesi gerekebilir.
c. Dava Dilekçesi: Dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 119. maddesinde belirtilen unsurları içeren bir dilekçe ile açılır. Dilekçede, tarafların kimlik ve adres bilgileri, davanın konusu ve değeri, iddiaların dayandığı vakıalar (kamulaştırma tarihi, amacı, beş yıl içinde işlem yapılmadığı vb.), hukuki sebepler (başta KK Md. 23 olmak üzere ilgili mevzuat) ve açık talep sonucu yer almalıdır.
d. İspat Yükü: Medeni Kanun'un 6. maddesi ve HMK'nın 190. maddesi uyarınca, iddia edilen vakıaları ispat yükü, o vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu davada davacı (eski malik/mirasçılar), kamulaştırma işleminin varlığını, kamulaştırma bedelinin kesinleştiğini, beş yıllık sürenin geçtiğini ve bu süre içinde kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem yapılmadığını veya taşınmazın olduğu gibi bırakıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davalı idare ise, kamulaştırma amacına uygun işlem veya tesisat yaptığını ispat ederek davanın reddini sağlayabilir.
e. Deliller: Davada ispat için kullanılabilecek deliller şunlardır:
i. Tapu Kayıtları: Taşınmazın mülkiyet durumunu ve kamulaştırma şerhlerini gösterir.
ii. Kamulaştırma Dosyası: Kamulaştırma kararını, amacını, bedel tespit tutanaklarını ve diğer belgeleri içerir. Mahkemece ilgili idareden celbi istenir (İşbu Dilekçe, Delil Listesi Madde 9).
iii. Keşif ve Bilirkişi İncelemesi: Taşınmazın mevcut durumunun tespiti, üzerinde kamulaştırma amacına uygun bir yapı veya tesisat bulunup bulunmadığının belirlenmesi için son derece önemlidir (İşbu Dilekçe, Delil Listesi Madde 2, 3).
iv. Tanık Beyanları: Taşınmazın durumu ve kullanım şekli hakkında bilgi verebilir (İşbu Dilekçe, Delil Listesi Madde 1).
v. İdari Belgeler ve Yazışmalar: İdarenin taşınmazla ilgili planları veya projeleri hakkında bilgi sağlayabilir.
vi. Uzman Görüşü (HMK Md. 293): Taraflar, iddialarını desteklemek amacıyla uzman görüşü alıp mahkemeye sunabilirler (İşbu Dilekçe, Delil Listesi Madde 5).
4. TALEP VE SONUÇ
Davanın temel talebi, davalı idare adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına yeniden tescil edilmesidir (İşbu Dilekçe, Talep Sonucu Madde 5).
a. Davanın Kabulü Halinde Sonuçlar: Mahkeme, geri alma hakkının şartlarının oluştuğuna kanaat getirirse davanın kabulüne karar verir. Ancak tescil kararı, davacının kamulaştırma bedelini kanuni faiziyle birlikte idareye ödemesi şartına bağlanır. Mahkeme, bedelin depo edilmesi için davacıya uygun bir süre verir. Bedel ödendikten sonra tapu iptali ve davacı adına tescil işlemi gerçekleştirilir.
b. Yardımcı Talepler:
i. İhtiyati Tedbir: Davanın devamı sırasında taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla, HMK'nın 389 vd. maddeleri uyarınca tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilebilir (İşbu Dilekçe, Talep Sonucu Madde 2, Madde V). Mahkeme, talebin haklılığına kanaat getirirse teminatlı veya teminatsız olarak tedbir kararı verebilir.
ii. Adli Yardım: Dava harç ve masraflarını karşılayacak mali gücü olmayan davacılar, HMK'nın 334 vd. maddeleri uyarınca adli yardım talebinde bulunabilirler (İşbu Dilekçe, Talep Sonucu Madde 3, Madde VI). Talebin kabulü halinde davacı, yargılama giderlerinden geçici olarak muaf tutulur.
iii. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti: HMK uyarınca, davayı kazanan taraf lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilir (İşbu Dilekçe, Talep Sonucu Madde 7, 8).
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE OLASI EKSİKLİKLER
Kamulaştırılan taşınmazın geri alınması davasında başarıya ulaşmak için bazı kritik noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. İşbu Dilekçe genel hatları itibarıyla talebi içermekle birlikte, davanın esası açısından aşağıdaki hususların detaylandırılması ve ispatı önem taşımaktadır:
a. Bir Yıllık Hak Düşürücü Sürenin İspatı: Kanun'un 23. maddesi, geri alma hakkının, beş yıllık sürenin dolmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmasını zorunlu kılar. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle, davanın süresinde açıldığının açıkça ortaya konulması gerekir. Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihine, beş yıllık sürenin ne zaman dolduğuna ve davanın bu tarihten itibaren bir yıl içinde açıldığına dair bilgilere yer verilmesi ve bu hususların belgelendirilmesi (örneğin kesinleşme şerhli mahkeme kararı) elzemdir. İşbu Dilekçe'nin Açıklamalar bölümünde (özellikle Madde 3 ve devamında), bu tarihlerin net olarak belirtilmesi ve sürenin kaçırılmadığının vurgulanması faydalı olacaktır.
b. Kamulaştırma Bedelinin İadesi Taahhüdü: Geri alma hakkının kullanılmasının maddi sonucu, alınan kamulaştırma bedelinin yasal faiziyle birlikte idareye iade edilmesidir. Tescil kararı bu şarta bağlıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinde, davacının geri alma hakkının kabulü halinde, mahkemece hesaplanacak güncel kamulaştırma bedelini (alınan bedel + yasal faiz) idareye ödemeye hazır olduğunun açıkça belirtilmesi, davacının iyi niyetini ve Kanun'un şartını yerine getirme iradesini gösterir. Bu taahhüt, dilekçenin Esasa İlişkin Açıklamalar (Madde IV) veya Talep Sonucu (Madde 10) bölümlerinde ifade edilebilir.
c. "Hiçbir İşlem Yapılmaması" Halinin Somutlaştırılması: Dilekçede yer alan "kamulaştırma planına uygun olarak taşınmaz üzerinde halen hiçbir işlem yapılmamıştır" (Madde 3) ifadesi genel bir iddiadır. Davanın ispatı açısından, beş yıllık süre zarfında taşınmaz üzerinde kamulaştırma amacına (İşbu Dilekçe, Madde 2) yönelik hangi işlemlerin yapılmadığının veya taşınmazın ne şekilde olduğu gibi bırakıldığının somutlaştırılması önemlidir. Örneğin, "imar planında okul alanı olarak kamulaştırılmasına rağmen, aradan geçen X sürede okul inşaatına başlanmamış, temel atılmamış, hatta araziye herhangi bir fiziki müdahalede bulunulmamıştır" gibi daha detaylı açıklamalar, keşif ve bilirkişi incelemesi için yol gösterici olacaktır. Bu detaylar, Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar (Madde IV) bölümünde ele alınmalıdır.
SONUÇ
Kamulaştırılan taşınmazın geri alınması hakkı, mülkiyet hakkının kamulaştırma yoluyla sınırlandırılmasında idareye tanınan yetkinin kötüye kullanılmasını önleyen önemli bir hukuki güvencedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesinde düzenlenen bu hak, belirli süre ve şartlara tabi olup, hak sahipleri tarafından usulüne uygun olarak açılacak tapu iptal ve tescil davası ile ileri sürülebilir. Davanın başarısı, kanunda öngörülen şartların (özellikle beş yıllık süre içinde amaca uygun işlem yapılmaması ve bir yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması) eksiksiz olarak ispatlanmasına ve kamulaştırma bedelinin iadesi yükümlülüğünün yerine getirilmesine bağlıdır. Bu tür davalarda, dilekçenin HMK ve Kamulaştırma Kanunu'na uygun olarak hazırlanması, delillerin eksiksiz sunulması ve özellikle hak düşürücü süreye dikkat edilmesi büyük önem arz etmektedir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : 2942 Sayılı Yasa uyarınca tapu iptali ve tescili talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak incelenen dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davaya konu taşınmaz üzerinde ... tarihinde Davalı Kurum tarafından kamulaştırma işlemi gerçekleştirilmiştir.
2. Kamulaştırma işlemi ... amacı ile yapılmıştır.
3. Aradan 5 yıl geçmiş olmasına rağmen, kamulaştırma planına uygun olarak taşınmaz üzerinde halen hiçbir işlem yapılmamıştır.
4. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu 23. Maddesi uyarınca taşınmazın lehimize tescilini talep etmekteyiz.
5. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiyle davalı taraf dinlenmeksizin, davalıya ait banka hesapları, taşınmaz mallar ve araçlar üzerine öncelikle teminatsız olarak, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karş