- Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TEREKENİN BORCA BATIK OLDUĞUNUN TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ NİTELİĞİ, ŞARTLARI VE USULÜ
1. GİRİŞ
Miras hukukunun temel prensiplerinden biri, mirasçıların, mirasbırakanın ölümüyle birlikte terekenin hem aktiflerini hem de pasiflerini bir bütün olarak (külli halefiyet ilkesi gereği) iktisap etmeleridir. Ancak bazı durumlarda, mirasbırakanın terekesi, borçlarını karşılamaya yetmeyecek durumda olabilir. Bu halde, mirasçıların kendi kişisel malvarlıklarıyla mirasbırakanın borçlarından sorumlu olmalarını engellemek amacıyla Türk Medeni Kanunu (TMK) çeşitli mekanizmalar öngörmüştür. Bu mekanizmalardan biri de mirasın reddi kurumudur. Mirasın reddi için öngörülen yasal sürenin kaçırılması veya başka sebeplerle bu yola başvurulamaması halinde, mirasçıların başvurabileceği hukuki yollardan biri, terekenin borca batık olduğunun tespiti davasıdır. İşbu makalede, terekenin borca batık olduğunun tespiti davasının hukuki niteliği, yasal dayanakları, dava şartları, usulü ve sonuçları, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında incelenecektir.
2. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE DAYANAKLARI
a. Tespit Davası Niteliği
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 106 vd. hükümlerinde düzenlenen bir tespit davasıdır. Bu dava türüyle davacı mirasçılar, murisin ölüm tarihi itibarıyla terekenin aktiflerinin, pasiflerini (borçlarını) karşılamaya yetmediği şeklindeki hukuki durumun mahkeme kararıyla tespit edilmesini amaçlarlar. Davanın temel amacı, bir hukuki ilişkinin veya durumun varlığının ya da yokluğunun belirlenmesidir. Bu davada, eda (bir şeyin yapılması, verilmesi veya yapılmaması) talebi bulunmamakta, yalnızca mevcut bir hukuki durumun tespiti istenmektedir.
b. İlgili Mevzuat
Davanın temel dayanağı TMK m. 605/2 hükmüdür. Bu hüküm, "Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." demek suretiyle, mirasın hükmen reddi durumunu düzenlemektedir. Her ne kadar bu madde mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılacağını belirtse de, uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında, bu durumun mahkeme kararıyla tespit edilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Mirasçıların bu tespiti talep etme hakkı, tereke alacaklılarının takibine maruz kalmaları halinde hukuki yararlarının doğmasıyla ortaya çıkar. Ayrıca, davanın usulüne ilişkin hükümler HMK'da yer almaktadır. Özellikle görevli mahkeme, yetki, ispat yükü, deliller ve yargılama usulü HMK hükümlerine tabidir. İşbu Dilekçe'de de davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı belirtilmiştir (Madde III.1).
3. DAVANIN TARAFLARI VE GÖREVLİ/YETKİLİ MAHKEME
a. Taraflar
i. Davacı: Davacı taraf, mirasbırakanın yasal veya atanmış mirasçılarıdır. Mirasçılar bu davayı birlikte açabilecekleri gibi, tek bir mirasçı da kendi payı oranında veya tüm tereke için bu davayı açabilir. İşbu Dilekçe'de davacıların murisin mirasçıları olduğu belirtilmiştir (Madde II.1).
ii. Davalı: Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, bu dava, tereke alacaklılarına karşı açılmalıdır. Eğer bilinen tüm alacaklılar varsa, dava onlara yöneltilmelidir. Bilinen tüm alacaklılar yoksa veya tespit edilemiyorsa, husumetin kime yöneltileceği konusunda farklı görüşler ve uygulamalar olmakla birlikte, genellikle bilinen alacaklılara, bilinmeyenler için ise İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre ilan yoluyla durumun duyurulması gibi yöntemler gündeme gelebilir. Ancak, davanın niteliği gereği (tespit davası), hasımsız olarak açılıp açılamayacağı tartışmalı olsa da, Yargıtay, menfaati etkilenecek olan tereke alacaklılarının davada taraf olmasının zorunlu olduğunu kabul etmektedir. İşbu Dilekçe'de davanın, müvekkiller aleyhine icra takibi başlatan bir alacaklıya karşı açıldığı anlaşılmaktadır (Madde II.2, IV.2).
b. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davasında görevli mahkeme, HMK m. 2 uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu husus, Yargıtay kararlarında da istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır (Madde III.1). Yetkili mahkeme ise, HMK m. 11/1-a uyarınca, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
4. DAVANIN ŞARTLARI VE UNSURLARI
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davasının kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların ve unsurların bir arada bulunması gerekmektedir:
a. Mirasbırakanın Ölümü ve Mirasçılık Sıfatı
Davanın temel koşulu, bir mirasbırakanın ölmüş olması ve davacının/davacılarının o kişinin mirasçısı olmasıdır. Mirasçılık sıfatı, veraset ilamı (mirasçılık belgesi) ile ispatlanır. İşbu Dilekçe ekinde mirasçılık belgesinin sunulduğu veya celbinin talep edildiği anlaşılmaktadır (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 10). Ölüm olayının da ölüm belgesi ile kanıtlanması gerekmektedir (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 9).
b. Terekenin Borca Batık Olması
Davanın esasını oluşturan en önemli unsur, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekenin pasiflerinin (borçlarının), aktiflerinden (malvarlığı değerlerinden) fazla olmasıdır. Borca batıklık durumunun tespiti için, mirasbırakanın ölüm anındaki tüm malvarlığı değerleri (taşınır, taşınmaz, alacaklar, banka hesapları vb.) ile tüm borçları (üçüncü kişilere olan borçlar, vergi borçları, nafaka borçları vb.) detaylı bir şekilde belirlenmelidir. Bu belirleme yapılırken, terekenin sadece bilinen malvarlığı değil, gizli veya araştırılması gereken malvarlığı unsurları da dikkate alınmalıdır. Mahkeme, bu durumu tespit etmek için genellikle bilirkişi incelemesi yaptırır (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 2). Bilirkişi, terekenin aktif ve pasifini ölüm tarihi itibarıyla değerlendirerek bir rapor hazırlar.
c. Hukuki Yarar
Tespit davalarının genel şartı olan hukuki yarar, bu dava türünde de aranır. Mirasçıların, terekenin borca batık olduğunun tespitini istemekte güncel ve korunmaya değer bir hukuki menfaatlerinin bulunması gerekir. Genellikle bu hukuki yarar, tereke alacaklılarının mirasçılara karşı icra takibi başlatması veya dava açmasıyla somutlaşır. Mirasçılar, bu takip veya davalara karşı, terekenin borca batık olduğunu ve dolayısıyla borçtan sorumlu olmadıklarını ileri sürebilmek için bu tespit davasını açarlar. İşbu Dilekçe'de, davalı tarafından müvekkiller aleyhine icra takibi başlatılmış olması, hukuki yararın varlığını göstermektedir (Madde IV.2, IV.3).
d. Mirasın Reddi Süresinin Geçirilmiş Olması
TMK m. 606, yasal ve atanmış mirasçıların mirası üç ay içinde reddedebileceğini düzenler. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. Mirasçılar, bu üç aylık süre içinde sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla mirası reddetmemişlerse, mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılırlar (TMK m. 610/1). Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, genellikle bu üç aylık ret süresinin kaçırıldığı veya mirasçıların süresinde reddetmedikleri durumlarda açılır. Zira mirasçılar, ölüm anında terekenin durumunu bilemeyebilirler ve borca batıklık durumu sonradan ortaya çıkabilir veya öğrenilebilir (Madde IV.1). Bu dava, süresinde mirası reddetmeyen ancak daha sonra terekenin borca batık olduğunu öğrenen veya bu durumla karşılaşan mirasçılara, tereke borçlarından kişisel sorumluluktan kurtulma imkanı tanır.
5. İSPAT YÜKÜ VE DELİLLER
a. İspat Yükü
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davasında ispat yükü, TMK m. 6 uyarınca davacı mirasçılara aittir. Davacılar, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekenin aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmediğini ispatlamakla yükümlüdürler.
b. Deliller
Davacılar, iddialarını ispatlamak için her türlü yasal delili kullanabilirler. İşbu Dilekçe'nin delil listesi bölümünde de belirtildiği gibi (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER), başlıca deliller şunlardır:
i. Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 10)
ii. Ölüm Belgesi (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 9)
iii. Tapu Kayıtları (Terekenin taşınmaz malvarlığını veya yokluğunu gösterir) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 11)
iv. Araç Sicil Kayıtları (Terekenin araç varlığını veya yokluğunu gösterir) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 12)
v. Banka Kayıtları ve Hesap Dökümleri (Mevduat, alacak ve borç durumunu gösterir) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 13)
vi. SGK Kayıtları
vii. Vergi Dairesi Kayıtları (Vergi borçlarını gösterir)
viii. Tereke Alacaklıları Tarafından Yapılan İcra Takip Dosyaları (Borç miktarını ve alacaklıları gösterir) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 8)
ix. Tanık Beyanları (Mirasbırakanın mali durumu hakkında bilgi sahibi kişilerin beyanları) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 1)
x. Bilirkişi İncelemesi (Terekenin aktif ve pasifini değerlendirir) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 2)
xi. Yemin (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 3)
xii. İsticvap (Davalının beyanları) (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER 5)
Mahkeme, özellikle terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi için ilgili kurumlardan (bankalar, tapu müdürlükleri, trafik tescil müdürlükleri, vergi daireleri, SGK vb.) müzekkere ile bilgi ve belge talep edecektir.
6. YARGILAMA USULÜ VE SÜRE
a. Yargılama Usulü
Dava, HMK'da düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabidir. Davacı, dava dilekçesi ile iddialarını ve delillerini sunar. Davalı, cevap dilekçesi ile savunmalarını ve delillerini bildirir. Dilekçeler teatisi aşamasından sonra ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamaları takip edilir.
b. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre
TMK m. 605/2'ye dayanan terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, niteliği gereği herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mirasçılar, tereke alacaklılarının kendilerine başvurduğu veya takip yaptığı her zaman bu davayı açabilirler. Bu husus, Yargıtay kararlarında da açıkça belirtilmektedir (Madde III.1).
7. HÜKMÜN SONUÇLARI
a. Tespit Kararı
Mahkeme, yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla terekenin aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmediği kanaatine varırsa, davanın kabulüne ve terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verir. Bu karar, inşai (kurucu) bir karar olmayıp, mevcut bir durumu tespit eden (açıklayıcı) bir karardır.
b. Mirasçıların Sorumluluğuna Etkisi
Terekenin borca batık olduğunun tespiti kararının en önemli sonucu, TMK m. 605/2'deki karinenin ("miras reddedilmiş sayılır") somutlaşmasıdır. Bu kararla birlikte, mirasçıların tereke borçlarından dolayı kişisel malvarlıklarıyla sorumluluğu ortadan kalkar. Alacaklılar, alacaklarını ancak tereke mallarından tahsil edebilirler; mirasçıların şahsi mallarına başvuramazlar. Bu karar, özellikle mirasçılara karşı başlatılmış veya başlatılacak icra takiplerinde önemli bir savunma aracı teşkil eder.
c. Mirasçılık Sıfatının Kaldırılması Talebi
İşbu Dilekçe'de, terekenin borca batık olduğunun tespiti yanında, müvekkillerin mirasçılık sıfatlarının kaldırılması da talep edilmiştir (Madde TALEP SONUCU 5). Ancak hukuken, terekenin borca batık olduğunun tespiti, mirasçılık sıfatını ortadan kaldırmaz. Mirasçılık sıfatı, ölümle kazanılır ve ancak mirasın reddi (gerçek veya hükmen) veya mirastan feragat gibi durumlarla sona erer. Terekenin borca batık olduğunun tespiti, mirasçıların borçlardan sorumluluğunu bertaraf eden bir sonuç doğurur, ancak mirasçılık sıfatını teknik olarak kaldırmaz. Mirasçı, tereke borçlarından sorumlu olmasa da, örneğin terekenin tasfiyesi gibi süreçlerde taraf olma ehliyetini koruyabilir. Bu nedenle, "mirasçılık sıfatının kaldırılması" talebinin hukuki karşılığı, esasen "mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığının tespiti" ve bunun sonucunda borçlardan sorumsuzluktur. Mahkeme, genellikle bu yönde bir tespit kararı vermekle yetinir.
8. ADLİ YARDIM TALEBİ
HMK m. 334 vd. hükümlerine göre, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. İşbu Dilekçe'de, davacıların yargılama giderlerini karşılama gücünün olmadığı belirtilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde V). Mahkeme, sunulan belgeler (fakirlik belgesi, gelir durumunu gösterir belgeler vb.) ve davacının durumu üzerinden bu talebi değerlendirerek kabul veya reddine karar verecektir.
9. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
a. Tereke Aktif ve Pasiflerinin Detaylı Tespiti
Davanın başarıya ulaşması için en kritik nokta, terekenin borca batıklığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanmasıdır. Bu nedenle, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla sahip olduğu tüm malvarlığı değerlerinin (banka hesapları, taşınır ve taşınmaz mallar, araçlar, şirket hisseleri, alacaklar vb.) ve tüm borçlarının (kredi borçları, vergi borçları, nafaka borçları, üçüncü kişilere olan borçlar, kefalet borçları vb.) eksiksiz ve doğru bir şekilde araştırılması ve belgelendirilmesi büyük önem taşır. İşbu Dilekçe'nin "ESASAL KN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUK AÇIKLAMALAR" (Madde IV) bölümünde, bu aktif ve pasif kalemlerinin detaylı olarak açıklanması ve delil listesindeki (Madde DELİL LİSTESİ VE EKLER) ilgili belgelerin celbinin talep edilmesi yerindedir. Özellikle, terekenin aktifinde yer alabilecek ancak gözden kaçabilecek (örneğin, sigorta alacakları, iştirak halinde mülkiyete konu mallardaki paylar gibi) unsurların da araştırılması gerekebilir. Aynı şekilde, pasiflerin de (örneğin müteveffanın kefaletlerinden doğan borçlar gibi) tam olarak ortaya konulması zorunludur. Mahkemenin yapacağı bilirkişi incelemesi bu noktada kilit rol oynayacaktır.
10. SONUÇ
Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, TMK m. 605/2'ye dayanan ve mirasçıları, ölenin borçlarından kişisel malvarlıklarıyla sorumlu olmaktan kurtaran önemli bir hukuki yoldur. Mirasın reddi süresini kaçıran veya ölüm anında terekenin durumunu bilmeyen mirasçılar için bir güvence mekanizması işlevi görür. Davanın kabulü için mirasbırakanın ölümü, davacının mirasçılık sıfatı, terekenin ölüm tarihi itibarıyla borca batık olması ve davacının hukuki yararının bulunması gereklidir. Herhangi bir süreye tabi olmayan bu dava, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tereke alacaklılarına karşı açılır. Davanın kabulü halinde verilen tespit kararı, mirasçıların tereke borçlarından sorumlu olmadıklarını belgeler ve alacaklıların mirasçıların şahsi mallarına başvurmasını engeller. Davanın başarısı, büyük ölçüde terekenin aktif ve pasif durumunun eksiksiz ve doğru bir şekilde ortaya konulmasına bağlıdır.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Terekenin borca batık olduğunun tespiti talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkillerin Murisi olan ... (TC: ) _._.20_ tarihinde vefat etmiştir.
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Hukuk Daireleri kararları ışığında, terekenin borca batık olduğunun tespiti için, tereke alacaklıları aleyhine dava açılabileceği, bu davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı, ayrıca işbu davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hususu sabittir.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. … ‘nın vefat tarihinde terekesinde herhangi bir mal varlığı olmadığı bilindiği için Müvekkillerimiz tarafından Murisin terekesi hakkında mirası red yoluna gidilmemiştir.
2. Mirasın red süresinin geçirilmesinin ardından, Davalı tarafından Müvekkillerim aleyhine ... İcra Müdürlüğünün / Dosya Sayılı icra takibi dosyası başlatılmıştır.
3. Müvekkillerim borca batık olan terekenin borçlarını ödeme talebiyle karşı karşıya kalmışlardır.
4. ...
5. Belirtilen nedenlerle terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesi için işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur.
V. ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR: