- Mirasın Hükmen Reddi Talebi
- İhtiyati Tedbir
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TEREKENİN BORCA BATIK OLMASI NEDENİYLE MİRASIN HÜKMEN REDDİ TALEBİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
GİRİŞ
Miras hukuku, bir kimsenin vefatı halinde geride bıraktığı malvarlığı değerlerinin (tereke) akıbetini düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu (TMK), mirasın mirasçılara geçişinde külli halefiyet ilkesini benimsemiştir. Bu ilkeye göre mirasçılar, mirasbırakanın ölümüyle birlikte terekeyi bir bütün olarak, yani hem aktifleri (haklar, alacaklar, mallar) hem de pasifleri (borçlar) ile birlikte kendiliğinden iktisap ederler (TMK m. 599). Ancak bu durum, mirasçıları mirasbırakanın borçlarından dolayı kişisel malvarlıklarıyla sorumlu hale getirebilir. İşte bu noktada mirasın reddi kurumu, mirasçıları terekenin borçlarından korumayı amaçlayan önemli bir mekanizma olarak karşımıza çıkar. Mirasın reddi, kural olarak mirasçının açık bir irade beyanıyla gerçekleşirken (gerçek ret), bazı durumlarda kanun, mirasçının herhangi bir beyanına gerek kalmaksızın mirası reddetmiş sayılacağını öngörmüştür (hükmen ret). Bu makalede, özellikle terekenin borca batık olması durumunda gündeme gelen mirasın hükmen reddi (TMK m. 605/2) ve bu durumun tespiti amacıyla açılacak dava ("Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti ve Mirasın Hükmen Reddi Talebi" konulu dava) incelenecektir.
1. MİRASIN REDDİ KAVRAMI VE TÜRLERİ
Mirasın reddi, yasal veya atanmış mirasçının, kendisine intikal eden mirası kabul etmeyerek mirasçılık sıfatını kazanmama yönündeki iradesini ortaya koymasıdır. TMK, mirasın reddini iki temel başlık altında düzenlemiştir:
a. Mirasın Gerçek Reddi (TMK m. 605/1): Yasal ve atanmış mirasçıların, mirasbırakanın ölümünü veya mirasçı olduklarını öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içinde, sulh hukuk mahkemesine yapacakları sözlü veya yazılı beyanla mirası reddetmeleridir (TMK m. 606, 609). Bu ret beyanı kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Üç aylık süre hak düşürücü niteliktedir. Süresi içinde reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış sayılır (TMK m. 610/1).
b. Mirasın Hükmen Reddi (TMK m. 605/2): Bu durum, mirasçının irade beyanına gerek olmaksızın, kanun gereği mirasın reddedilmiş sayıldığı özel bir hali ifade eder. TMK m. 605/2'ye göre, "Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." Bu hüküm, mirasçıları, açıkça borca batık olduğu anlaşılan bir terekeyi kabul etmek zorunda kalmaktan ve bu nedenle tereke borçlarından şahsen sorumlu olmaktan korumayı amaçlar. İşbu Dilekçe'nin konusunu oluşturan talep de bu hükme dayanmaktadır.
2. TEREKENİN BORCA BATIK OLMASI VE MİRASIN HÜKMEN REDDİ KOŞULLARI
Mirasın hükmen reddedilmiş sayılabilmesi için TMK m. 605/2'de belirtilen koşulun gerçekleşmesi zorunludur: Mirasbırakanın ödemeden aczinin (borca batıklığının) ölümü anında "açıkça belli" veya "resmen tespit edilmiş" olması.
a. Terekenin Borca Batıklığı (Ödemeden Aciz): Terekenin borca batık olması, mirasbırakanın ölümü anındaki tereke pasiflerinin (borçlarının), tereke aktiflerinden (malvarlığı değerlerinden) fazla olması durumunu ifade eder. Değerlendirme, mirasbırakanın ölüm anındaki durumu esas alınarak yapılır. Ölümden sonra tereke durumunda meydana gelen değişiklikler (örneğin, borçların artması veya azalması, malvarlığının değer kaybetmesi) hükmen ret açısından dikkate alınmaz. Borca batıklığın tespiti, terekenin tüm aktif ve pasiflerinin belirlenmesini gerektirir. İşbu Dilekçe'de müteveffanın aktif malvarlığı bulunmadığı, ancak borçlarının olduğu iddiası (Madde 4), bu koşulun varlığına işaret etmektedir.
b. Borca Batıklığın "Açıkça Belli" Olması: Bu durum, herhangi bir özel tespite veya resmi işleme gerek kalmaksızın, üçüncü kişiler tarafından dahi kolaylıkla anlaşılabilen, bariz bir ödeme güçsüzlüğü halini ifade eder. Mirasbırakanın yaşam tarzı, bilinen borçları, hakkında yürütülen icra takipleri gibi unsurlar bu belirlemede rol oynayabilir. İşbu Dilekçe'de müteveffa aleyhine başlatılan icra takibinden haberdar olunması (Madde 3), borca batıklığın açıkça belli olduğu iddiasını desteklemeye yönelik bir vakıadır.
c. Borca Batıklığın "Resmen Tespit Edilmiş" Olması: Mirasbırakan hakkında ölümünden önce alınmış bir iflas kararı, borç ödemeden aciz belgesi (İİK m. 105, 143) veya konkordato işlemlerindeki durumu gösteren resmi belgeler bu kapsamda değerlendirilebilir. Ölüm anında bu tür bir resmi tespitin varlığı, hükmen ret karinesini doğrudan doğurur.
TMK m. 605/2'deki durumun varlığı halinde miras, kanun gereği kendiliğinden reddedilmiş sayılır. Mirasçıların ayrıca bir ret beyanında bulunmalarına gerek yoktur ve üç aylık ret süresi işlemez. Bu durum, doktrinde ve Yargıtay kararlarında "yasal karine" olarak kabul edilmektedir. Mirasçı, bu karineye dayanarak tereke alacaklılarına karşı savunmada bulunabilir veya bu durumun tespiti için dava açabilir.
3. TEREKENİN BORCA BATIKLIĞININ TESPİTİ DAVASI
Her ne kadar TMK m. 605/2 uyarınca mirasın reddi kendiliğinden gerçekleşse de, mirasçılar uygulamada sıklıkla tereke alacaklıları tarafından açılan davalar veya başlatılan icra takipleri ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu gibi durumlarda, mirasçıların mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun mahkeme kararıyla tespitini istemeleri, hukuki durumlarını netleştirmek ve alacaklılara karşı ileri sürebilecekleri güçlü bir delil elde etmek açısından önemlidir. İşbu Dilekçe ile açılmak istenen dava, tam olarak bu amaca hizmet eden bir tespit davası niteliğindedir.
a. Davanın Hukuki Niteliği: Bu dava, bir olgunun (terekenin ölüm anında borca batık olduğunun) ve buna bağlı hukuki sonucun (mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığının) tespitini amaçlayan bir tespit davasıdır (HMK m. 106). Davanın kabulü halinde verilen karar, tespit hükmü niteliğinde olup, geçmişe etkilidir ve mirasın ölüm anından itibaren reddedilmiş sayıldığını belirler.
b. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Terekenin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddi davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir (TMK m. 576/2, HMK m. 11/1). İşbu Dilekçe'nin "ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE" başlığı ile sunulması, görevli mahkemenin doğru tespit edildiğini göstermektedir.
c. Taraflar:
* Davacı: Mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığı karinesinden yararlanmak isteyen yasal veya atanmış mirasçı(lar)dır (Madde 1).
* Davalı: Bu tür tespit davalarında husumetin kime yöneltileceği konusunda farklı görüşler ve uygulamalar bulunmakla birlikte, Yargıtay kararlarında kabul gören yaygın görüşe göre davanın, tereke alacaklılarına karşı açılması gerekmektedir. Zira bu davada hukuki menfaati etkilenecek olanlar öncelikle alacaklılardır. İşbu Dilekçe'de davalı olarak potansiyel alacaklıların gösterilmesi (Madde 1) ve mahkemeden re'sen diğer alacaklıların tespit edilerek davaya dahil edilmelerinin talep edilmesi (Madde 5), bu uygulamaya uygun bir yaklaşımdır. Eğer bilinen bir alacaklı yoksa, davanın hasımsız açılıp açılamayacağı tartışmalı olmakla birlikte, genellikle en azından bilinen bir veya birkaç alacaklının davalı gösterilmesi tercih edilir.
d. Dava Açma Süresi: Mirasın gerçek reddi için öngörülen üç aylık hak düşürücü süre (TMK m. 606), mirasın hükmen reddi (TMK m. 605/2) durumunda uygulanmaz. Mirasçı, terekenin borca batık olduğunu öğrendiği andan itibaren makul bir süre içinde bu davayı açabilir. Bu konuda kanunda açık bir süre öngörülmemiştir. Ancak, mirasçının terekeyi kabul anlamına gelen davranışlarda bulunmaması (örneğin, tereke mallarını sahiplenmesi, borçları ödemesi gibi) önemlidir (TMK m. 610/2).
e. İspat Yükü: Davacı mirasçı, mirasbırakanın ölüm anında terekesinin borca batık olduğunu, yani pasiflerin aktiflerden fazla olduğunu ispatlamakla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190). Bu ispat, her türlü delille (tanık beyanları, banka kayıtları, tapu kayıtları, vergi kayıtları, SGK kayıtları, icra dosyaları, mirasbırakanın ticari defterleri, bilirkişi incelemesi vb.) yapılabilir (Madde 14). Mahkeme, terekenin ölüm tarihindeki aktif ve pasif malvarlığını ayrıntılı olarak araştıracaktır. Özellikle terekenin aktif ve pasif değerlerinin tespiti ve karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi (Madde 14 - Bilirkişiler) önemli bir delil vasıtasıdır.
4. DAVANIN HUKUKİ SONUÇLARI
Mahkemenin yapacağı yargılama neticesinde vereceği karar, davanın tarafları açısından önemli hukuki sonuçlar doğurur:
a. Davanın Kabulü Halinde: Mahkeme, mirasbırakanın ölüm tarihinde terekenin borca batık olduğuna ve dolayısıyla mirasın davacı mirasçı(lar) yönünden hükmen reddedilmiş sayıldığına karar verirse (Madde 12/6);
* Davacı mirasçı(lar), mirasbırakanın borçlarından şahsen sorumlu olmaktan kurtulur.
* Bu karar, davacı mirasçılara karşı takip yapan veya dava açan tereke alacaklılarına karşı ileri sürülebilir.
* Mirasçılık sıfatı (reddeden mirasçı yönünden) ölüm anından itibaren ortadan kalkmış sayılır.
b. Davanın Reddi Halinde: Mahkeme, terekenin ölüm anında borca batık olmadığına kanaat getirir ve davayı reddederse;
* Mirasın hükmen reddi karinesi çürütülmüş olur.
* Davacı mirasçı, (eğer TMK m. 606'daki 3 aylık süre içinde gerçek ret hakkını kullanmamışsa ve TMK m. 610/2'deki gibi kabul anlamına gelen davranışlarda bulunmuşsa) mirası kabul etmiş sayılır.
* Mirasçı, tereke borçlarından kendi malvarlığı ile sorumlu hale gelir.
5. İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ
Bu dava türü ile ilgili temel mevzuat hükümleri şunlardır:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK):
m. 576: Miras davalarında yetki
m. 599: Mirasın kazanılması
m. 605: Ret hakkı, hükmen ret karinesi
m. 606: Ret süresi
m. 609: Ret beyanının şekli
m. 610: Ret süresinin geçmesiyle veya kabul anlamına gelen davranışlarla mirasın kazanılması
m. 611: Reddin sonuçları
m. 640 vd.: Miras ortaklığı
m. 641: Mirasçıların tereke borçlarından sorumluluğu
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK):
m. 11: Mirasçılıktan doğan davalarda yetki
m. 106: Tespit davası
m. 190: İspat yükü
m. 266 vd.: Bilirkişi incelemesi
m. 326 vd.: Yargılama giderleri ve vekalet ücreti
m. 334 vd.: Adli yardım
m. 389 vd.: İhtiyati tedbir
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK): Terekenin borca batıklığının tespitinde mirasbırakan hakkındaki icra takipleri, hacizler ve borç ödemeden aciz vesikası gibi hususlar delil olarak önem taşır.
6. USULİ KONULAR VE DİLEKÇEDE YER ALAN TALEPLER
İşbu Dilekçe'de yer alan usule ilişkin talepler de davanın seyri açısından önemlidir:
a. İhtiyati Tedbir Talebi (Madde V, Madde 12/2): Davacı, davanın sonuçlanmasına kadar tereke borçları nedeniyle hakkında başlatılmış veya başlatılabilecek icra takiplerinin durdurulmasını talep etmektedir. HMK m. 389 vd. uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Mahkeme, talebi değerlendirirken davanın haklılığına ilişkin yaklaşık ispatı ve tedbirin gerekliliğini araştıracak, talebi uygun görürse teminatlı veya teminatsız olarak icra takiplerinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verebilecektir.
b. Adli Yardım Talebi (Madde VII, Madde 12/3): Davacının, yargılama harç ve giderlerini karşılama gücünden yoksun olduğunu belirterek adli yardım talep etmesi (Madde 8, Madde 9, Madde 10), HMK m. 334 vd. hükümleri çerçevesinde değerlendirilir. Davacının fakirliği ve talebinde haklı olduğu yolunda bir kanaat oluşması halinde, mahkeme adli yardım talebini kabul ederek davacıyı yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutabilir.
c. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti (Madde 13, Madde 9): HMK m. 326 uyarınca, kural olarak davada haksız çıkan taraf yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Davanın kabulü halinde, yargılama giderleri (harçlar, tebligat giderleri, bilirkişi ücretleri vb.) ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenecek vekalet ücretinin davalılara yükletilmesi talep edilmektedir.
7. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Terekenin borca batıklığının tespiti ve mirasın hükmen reddi davalarında başarıya ulaşmak için bazı kritik noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir:
a. Terekenin Ölüm Anındaki Durumunun Esas Alınması: İspat edilmesi gereken temel husus, terekenin mirasbırakanın ölüm anında borca batık olduğudur. Ölümden sonra terekenin değer kaybetmesi veya borçların artması, TMK m. 605/2'nin uygulanması için tek başına yeterli değildir. Bu durumun dava dilekçesinin "ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR" (Madde IV) bölümünde net bir şekilde ortaya konulması ve delillendirilmesi gerekir.
b. Mirasçıların Kabul Anlamına Gelebilecek Davranışlardan Kaçınması: Mirasçı, terekenin borca batık olduğunu bilmesine rağmen veya bilmesi gerekirken, tereke işlerine karışır, tereke mallarını benimser veya gizlerse, ret hakkını kaybeder (TMK m. 610/2). Bu nedenle, hükmen ret karinesine dayanacak mirasçının, mirası kabul ettiği anlamına gelebilecek her türlü fiilden kaçınması son derece önemlidir. Bu hususun da vakıaların anlatıldığı bölümde (Madde IV) belirtilmesi faydalı olabilir.
c. Kapsamlı Malvarlığı Araştırması: Davanın temelini oluşturan borca batıklık iddiasının ispatı için, mirasbırakanın tüm aktif ve pasif malvarlığının eksiksiz ve doğru bir şekilde araştırılması ve mahkemeye sunulması gerekir. Sadece borçların değil, mevcut (az değerli de olsa) aktiflerin de bildirilmesi, dürüstlük kuralı gereğidir ve iddianın inandırıcılığını artırır. Delillerin toplanması aşamasında (Madde 14) bu araştırmanın titizlikle yapılması talep edilmelidir.
SONUÇ
Terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddi (TMK m. 605/2), mirasçıları, ölenin altından kalkamayacakları borç yükünden koruyan önemli bir yasal karinedir. Ancak bu karinenin hukuki sonuç doğurabilmesi ve özellikle tereke alacaklılarına karşı ileri sürülebilmesi için, terekenin ölüm anında borca batık olduğunun bir mahkeme kararıyla tespit edilmesi sıklıkla gerekli olmaktadır. "Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti ve Mirasın Hükmen Reddi Talebi" davası, bu tespiti sağlamaya yönelik olup, davanın başarısı, borca batıklık durumunun ölüm anı itibarıyla usulüne uygun delillerle (Madde 14) ispatlanmasına ve mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlardan kaçınmış olmasına bağlıdır. İşbu Dilekçe'de özetlenen ve yukarıda detaylandırılan hukuki süreç, mirasçıların haklarını koruma altına almaları açısından kritik bir öneme sahiptir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1. TC:
Adresi:
2. TC:
Adresi:
KONU : Terekenin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müteveffa ... (TC: ); Müvekkilin babası olup, _._.20_ tarihinde vefat etmiştir.
2. Müteveffa aleyhine başlatılan ... İcra Dairesi'nin / Sayılı İcra Takibinden _._.20_ tarihinde haberdar olunmuştur.
3. Murise ait herhangi bir aktif malvarlığı değeri bulunmamakta olup icra dosyalarında mevcut borçlar nedeniyle terekenin borca batık olduğu anlaşılmaktadır.
4. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...