- Toplu İş Sözleşmesinin İptali Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNÜN TESPİTİ VE İPTALİ DAVASI: HUKUKİ ÇERÇEVE VE UYGULAMA
Toplu iş sözleşmeleri (TİS), işçi ve işveren tarafları arasında çalışma koşullarını, ücretleri ve diğer hak ve menfaatleri kolektif düzeyde düzenleyen, endüstri ilişkilerinin temelini oluşturan önemli hukuki metinlerdir. Bu sözleşmelerin geçerli bir şekilde kurulması ve uygulanması, çalışma barışının ve sosyal diyaloğun sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, TİS'lerin kurulması aşamasında veya içeriğinde hukuka aykırılıklar bulunması halinde, bu sözleşmelerin hukuki geçerliliği sorgulanabilir ve yargısal yollarla hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali talep edilebilir. İşbu makalede, Türk hukuk sisteminde toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali davasının hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEÇERLİLİK KOŞULLARI
a. Hukuki Nitelik
Toplu iş sözleşmeleri, doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere, kendine özgü (sui generis) bir hukuki niteliğe sahiptir. TİS'ler, bir yandan taraf sendika ve işveren/işveren sendikası arasında borç doğurucu hükümler içerirken (borçlar hukuku sözleşmesi niteliği), diğer yandan kapsadığı işçiler ile işveren arasındaki bireysel iş sözleşmelerinin içeriğini doğrudan etkileyen ve kanun hükmü gibi uygulanan normatif hükümler içerir (normatif etki). Bu ikili yapı, TİS'in geçerliliği ve hükümsüzlüğünün sonuçları açısından önem taşımaktadır.
b. Temel Geçerlilik Koşulları
Bir toplu iş sözleşmesinin hukuken geçerli olabilmesi için aşağıdaki temel koşulları taşıması gerekmektedir:
* i. Ehliyet: Sözleşmenin taraflarının (işçi sendikası ve işveren veya işveren sendikası) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (STİSK) uyarınca TİS yapma ehliyetine sahip olması gerekir (STİSK Madde 33, 34).
* ii. Yetki: Sözleşmeyi imzalayan işçi sendikasının, STİSK Madde 41'de belirtilen yetki koşullarını (işkolu barajı ve işyeri/işletme çoğunluğu) taşıması esastır. Yetki belgesi alınmış olması, kural olarak bu şartın sağlandığını gösterir. Ancak yetki belgesine itiraz süreci veya sonradan ortaya çıkan durumlar bu kuralı etkileyebilir. İşbu Dilekçe'de de temel iddia, sözleşme tarihinde sendikanın işyerindeki işçiler nezdinde gerekli üye çoğunluğuna sahip olmadığı, dolayısıyla yetki şartını taşımadığı yönündedir (Madde 3, 4, 7, 8).
* iii. Şekil: TİS'in yazılı şekilde yapılması bir geçerlilik şartıdır (STİSK Madde 35/1).
* iv. Kanuna, Ahlaka, Kamu Düzenine Aykırılık Olmaması: Sözleşme hükümlerinin emredici hukuk kurallarına, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmaması gerekir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 27). TİS'ler, kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremez (STİSK Madde 36).
* v. Muvazaa Olmaması: Tarafların gerçek iradelerini yansıtmayan, görünüşte bir sözleşme yapılması (muvazaa) halinde TİS geçersizdir.
* vi. İrade Sakatlığı Bulunmaması: Sözleşmenin imzalanması sırasında taraflardan birinin iradesinin hata, hile veya ikrah (korkutma) ile sakatlanmamış olması gerekir (TBK Madde 30 vd.).
2. HÜKÜMSÜZLÜK VE İPTAL DAVASININ HUKUKİ DAYANAKLARI VE SEBEPLERİ
a. Genel Olarak Hükümsüzlük Halleri
Yukarıda sayılan geçerlilik koşullarından bir veya birkaçının eksikliği, toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurabilir. Hükümsüzlük, somut olayın özelliklerine göre "yokluk", "kesin hükümsüzlük (butlan)" veya "iptal edilebilirlik" şeklinde ortaya çıkabilir. Örneğin, kurucu unsurlardan (tarafların varlığı, irade beyanlarının uyuşması gibi) birinin eksikliği halinde TİS "yok" hükmünde kabul edilebilir. Emredici hukuk kurallarına, ahlaka, kamu düzenine veya kişilik haklarına aykırılık hallerinde ise "kesin hükümsüzlük (butlan)" söz konusu olur. İrade sakatlığı halleri ise genellikle "iptal edilebilirlik" yaptırımına tabidir.
b. Yetki Şartının Yokluğu Sebebiyle Hükümsüzlük
İşbu Dilekçe'de ileri sürülen temel hükümsüzlük sebebi, TİS imzalayan işçi sendikasının sözleşme tarihi itibarıyla işyerinde kanunen aranan üye çoğunluğuna sahip olmamasıdır (Madde 3, 4, 7, 8). STİSK Madde 41, TİS yapma yetkisi için işçi sendikasının kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini ve TİS'in kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasını (işletme TİS'leri için yüzde kırkını) üye kaydetmiş olmasını şart koşar. Yetki tespiti normalde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır ve bu tespite karşı itiraz süreci STİSK Madde 43'te düzenlenmiştir. Ancak, Bakanlıkça yetki belgesi verilmiş olsa dahi, bu belgenin gerçeğe aykırı olduğu veya TİS'in imzalandığı tarihte fiilen çoğunluğun kaybedildiği iddiaları bir hükümsüzlük davasına konu edilebilir. Doktrinde, TİS imzalandığı anda yetki şartının bulunmamasının sözleşmeyi "kesin hükümsüz (mutlak butlanla batıl)" kıldığı yönünde görüşler ağırlıktadır. Zira yetki, TİS'in kurucu unsurlarından biridir ve kamu düzeniyle ilgilidir. Bu durum, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz sayılması sonucunu doğurur. İşbu Dilekçe'deki talep de bu yönde, sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespiti ve buna bağlı olarak iptalidir (Madde 10).
c. Diğer Hükümsüzlük Sebepleri
Yetki eksikliği dışında, TİS'in şekil şartına uyulmaması, taraflardan birinin TİS yapma ehliyetine sahip olmaması, sözleşme içeriğinin kanunun emredici hükümlerine (örneğin, asgari ücretin altında ücret belirlenmesi, yıllık izin sürelerinin kanunun altında düzenlenmesi gibi), ahlaka veya kamu düzenine aykırı olması, muvazaalı olarak (örneğin, yetkili olmayan bir sendika ile anlaşarak yetkili sendikanın TİS yapmasını engellemek amacıyla) yapılması gibi sebeplerle de hükümsüzlük veya iptal davası açılabilir.
3. DAVA SÜRECİ VE USUL HÜKÜMLERİ
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali davalarında görevli mahkeme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5/1-ç maddesi uyarınca İş Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise, genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri mahkemesi (HMK Madde 6) veya TİS'in uygulandığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi olabilir. Davalılar birden fazla ise, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir (HMK Madde 7). İşbu Dilekçe'de mahkeme adı boş bırakılmış olsa da, davanın İş Mahkemesi'nde açılması gerekmektedir (Madde 1 - Mahkeme adı kısmı).
b. Davanın Tarafları
* i. Davacı Sıfatı (Aktif Husumet Ehliyeti): TİS'in hükümsüzlüğünün tespitinde hukuki yararı bulunan herkes bu davayı açabilir. Bu kişiler; TİS'in tarafı olmayan ancak aynı işkolunda veya işyerinde faaliyet gösteren rakip işçi sendikaları, TİS kapsamındaki işçiler (özellikle TİS'in kendi aleyhlerine olduğunu düşünenler), TİS'in tarafı olan işveren veya işveren sendikası (örneğin, sendikanın yetkisiz olduğunu sonradan öğrenmesi veya irade sakatlığı hallerinde), ve bazı durumlarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olabilir. İşbu Dilekçe'de davacı taraf belirtilmiştir (Madde 1).
* ii. Davalı Sıfatı (Pasif Husumet Ehliyeti): Hükümsüzlüğü iddia edilen TİS'in tarafı olan işçi sendikası ile işveren veya işveren sendikası davalı olarak gösterilmelidir. Dava, TİS'in taraflarına karşı birlikte açılmalıdır (dava arkadaşlığı). İşbu Dilekçe'de davalı taraf belirtilmiştir (Madde 1).
c. Dava Açma Süresi
STİSK'te, TİS'in hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali davası için özel bir dava açma süresi veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. STİSK Madde 43'teki 6 iş günlük süre, Bakanlığın yetki tespitine itiraz için geçerlidir. Hükümsüzlük davası ise, TİS'in geçerlilik koşullarındaki eksikliklere dayandığından, hükümsüzlük sebebinin niteliğine göre farklı değerlendirmeler yapılabilir. Kesin hükümsüzlük (butlan) hallerinde, kural olarak dava herhangi bir süreye tabi değildir ve her zaman ileri sürülebilir. Ancak, iptal edilebilirlik hallerinde (örneğin irade sakatlığı) TBK'daki hak düşürücü sürelere (genellikle 1 yıl) tabi olunabilir. Doktrinde, TİS'in normatif etkileri ve kamu düzeniyle ilişkisi nedeniyle, özellikle yetki yokluğu gibi nedenlere dayanan hükümsüzlük iddialarının TİS yürürlükte olduğu sürece ileri sürülebileceği kabul edilmektedir.
d. İspat Yükü ve Deliller
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun genel prensipleri çerçevesinde, TİS'in hükümsüz olduğunu iddia eden taraf (davacı), iddiasını ispatla yükümlüdür (HMK Madde 190). Özellikle yetki şartının yokluğu iddiasında davacı, TİS'in imzalandığı tarihte sendikanın gerekli çoğunluğa sahip olmadığını kanıtlamalıdır. Bu amaçla;
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan ve Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) ilgili dönemdeki işyeri çalışan sayısı ve sendika üye sayılarına ilişkin kayıtların celbi,
* Sendikanın üyelik kayıt ve defterleri,
* İşverenin personel kayıtları, ücret bordroları, SGK bildirgeleri,
* Tanık beyanları (Madde 11),
* Bilirkişi incelemesi (özellikle üye ve çalışan sayılarının tespiti için) (Madde 13),
* Keşif (Madde 13),
* Gerekirse taraf yeminleri veya isticvap (Madde 13) gibi delillere başvurulabilir. İşbu Dilekçe'de de çeşitli delillere dayanılacağı belirtilmiştir (Madde 11, 13). Özellikle iptali istenen TİS metni (Madde 13 - Delil 9), sendika üyelik fişleri (Madde 13 - Delil 10) ve işyeri kayıtları (Madde 13 - Delil 11) davanın temelini oluşturan delillerdir.
e. Talepler
Davada temel talep, dava konusu toplu iş sözleşmesinin hükümsüz olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi ve buna bağlı olarak sözleşmenin iptal edilmesidir (Madde 10 - Talep 3). Ayrıca, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi de talep edilir (Madde 10 - Talep 5, 6).
4. HÜKÜMSÜZLÜK KARARININ HUKUKİ SONUÇLARI
a. Kararın Etkisi
Mahkemenin TİS'in hükümsüzlüğüne ve iptaline karar vermesi halinde, bu karar kural olarak geçmişe etkili (ex tunc) sonuç doğurur. Yani, TİS'in yapıldığı andan itibaren geçersiz olduğu kabul edilir.
b. Normatif Hükümlerin Durumu
TİS'in normatif hükümleri (ücret, çalışma süreleri, izinler vb.) geçersiz hale gelir. Bu durumda, TİS hükümlerinin yerini, eğer daha önce geçerli bir TİS yoksa, bireysel iş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları ve kanunun emredici hükümleri alır.
c. Borç Doğurucu Hükümlerin Durumu
Taraflar arasındaki borç doğurucu hükümler de (örneğin, sendikal güvenceler, uyuşmazlık çözüm yolları) geçersiz hale gelir.
d. Uygulanan Haklar ve Menfaatler
Hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olması, TİS yürürlükte iken bu sözleşmeye dayanılarak işçilere sağlanan menfaatlerin (örneğin ödenen zamlı ücretler, ikramiyeler) akıbeti sorununu gündeme getirir. Genel kural geri alma olmakla birlikte, iyi niyetli işçilerin durumu, sebepsiz zenginleşme hükümleri ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde mahkemelerce değerlendirme yapılabilir. Uygulamada genellikle, hükümsüz TİS'e dayanarak iyi niyetle yapılan ödemelerin geri istenmesi zorluklar içermektedir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
a. Hukuki Menfaat Şartı
Her davada olduğu gibi, TİS'in hükümsüzlüğü ve iptali davasında da davacının dava açmakta güncel ve meşru bir hukuki menfaatinin bulunması şarttır (HMK Madde 114/1-h). Davacı, TİS'in hükümsüzlüğünün tespit edilmesinin kendi hukuki durumunu nasıl olumlu etkileyeceğini açıklamalıdır. Bu hususun, bir dava dilekçesinin "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" bölümünde (Madde 5) detaylandırılması yerinde olacaktır.
b. Yetki İtirazı Süreci ile İlişkisi
STİSK Madde 43'te düzenlenen, Bakanlığın yetki tespitine karşı 6 iş günü içinde yapılacak itiraz davası ile TİS imzalandıktan sonra açılan hükümsüzlük davası birbirinden farklı hukuki yollardır. Yetki itirazı, TİS imzalanmadan önce sendikanın yetkili olup olmadığını belirlemeye yöneliktir ve kısa bir süreye tabidir. Hükümsüzlük davası ise, imzalanmış bir TİS'in temel geçerlilik şartlarından (yetki dahil) yoksun olduğu iddiasına dayanır. Özellikle yetki belgesi alındıktan sonra, ancak TİS imzalanmadan önce veya imzalandığı sırada yetki şartının kaybedildiği iddiası, hükümsüzlük davasının konusunu oluşturabilir. Bu ayrımın ve dava sebebinin, bir dilekçenin "Hukuki Açıklamalar" kısmında (Madde 5) net bir şekilde ortaya konulması, davanın seyri açısından önemlidir.
SONUÇ
Toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali davası, TİS'lerin hukuka uygunluğunu denetleyen önemli bir mekanizmadır. Özellikle TİS yapma yetkisi gibi temel geçerlilik koşullarındaki eksiklikler, sözleşmenin butlanı sonucunu doğurabilir. Bu tür davalar, İş Mahkemelerinde görülür ve TİS'in tarafları davalı olarak gösterilirken, davacı sıfatı hukuki menfaati bulunan geniş bir kesime ait olabilir. Davanın kabulü halinde TİS geçmişe etkili olarak ortadan kalkar, ancak uygulanmış hak ve menfaatlerin durumu somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.
T.C.
...
İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Toplu İş Sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalılar _._.20_ tarihinde ... yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalamıştır.
2. İmzalanan TİS, Bakanlığa _._.20_ tarihinde gönderilmiştir.
3. Sözleşme tarihi itibariyle ... Sendikası, toplu iş sözleşmesi yapılan iş yerindeki işçilerin % ... oranında üyeye sahiptir. Bu sebeple toplu iş sözleşmesi için gerekli yetki şartını sağlamamaktadır.
4. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Davalılar _._.20_ tarihinde ... yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalamıştır.
2. İmzalanan TİS, Bakanlığa _._.20_ tarihinde gönderilmiştir.
&nb