- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Açıklamalar
- Mal Varlığına Tedbir Konulması Talebi
- Önleyici Koruma Tedbirleri Talebi
- Diğer Koruma Tedbirleri Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU (TCK m. 179) KAPSAMINDA HUKUKİ BİR DEĞERLENDİRME VE SUÇ DUYURUSU SÜRECİ
Giriş
Karayolu trafiği, modern toplumların vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte, doğası gereği riskler barındırmaktadır. Bu risklerin en aza indirilmesi ve trafik akışının güvenli bir şekilde sağlanması, hukuk düzeninin temel amaçlarından biridir. Bu bağlamda, trafik kurallarının ihlali suretiyle başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeye neden olan fiiller, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç olarak tanımlanmıştır. Özellikle TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen "Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma" suçu, bu alandaki en temel normlardan biridir. Bu suçun işlenmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılacak suç duyuruları, ceza muhakemesi sürecinin başlamasında önemli bir rol oynamaktadır. İşbu makalede, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun hukuki niteliği, unsurları, ilgili mevzuat hükümleri, suç duyurusu süreci ve yargılama usulü, doktrin ve Yargıtay uygulamaları ışığında detaylı bir şekilde incelenecektir.
1. TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNUN HUKUKİ NİTELİĞİ VE MEVZUATTAKİ YERİ
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Topluma Karşı Suçlar" kısmının "Genel Tehlike Yaratan Suçlar" bölümünde, 179. maddede düzenlenmiştir. Bu suç tipi ile korunmak istenen hukuki değer, öncelikle genel trafik güvenliği ve bu yolla kişilerin hayat, vücut bütünlüğü ve malvarlığı haklarıdır. Toplumun trafik düzenine olan güveninin sarsılmasının önlenmesi de amaçlanmaktadır.
TCK m. 179, üç fıkra halinde farklı seçimlik hareketli suç tiplerini düzenlemektedir:
a. Birinci fıkra, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmeyi cezalandırmaktadır.
b. İkinci fıkra, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişiyi cezalandırmaktadır.
c. Üçüncü fıkra ise, ikinci fıkradaki durum olmasa dahi, belirli bir promil seviyesinin üzerinde alkollü olarak araç kullanmayı ayrı bir suç olarak tanımlamaktadır (Bu fıkra, Anayasa Mahkemesi'nin 2022/109 E., 2023/106 K. sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, bu iptal kararı sonrasında TCK m. 179/3 kapsamında değerlendirme yapılması mümkün değildir. Ancak alkollü araç kullanma fiilleri, koşulları oluştuğunda TCK m. 179/2 kapsamında değerlendirilebilir).
Bu suç, bir "somut tehlike suçu" olarak kabul edilmektedir. Yani, suçun oluşması için fiilin işlenmesi sonucunda bir zararın meydana gelmesi şart değildir; ancak kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından somut bir tehlikenin ortaya çıkması yeterli ve gereklidir. Bu tehlikenin varlığı, her somut olayda hâkim tarafından değerlendirilecektir.
İlgili diğer mevzuat hükümleri arasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve Karayolları Trafik Yönetmeliği bulunmaktadır. KTK ve ilgili yönetmelik, trafik düzenine ilişkin idari kuralları ve bu kurallara aykırılık halinde uygulanacak idari yaptırımları (para cezası, ehliyetin geri alınması vb.) düzenler. Ancak, bir fiilin KTK'ya göre idari yaptırım gerektirmesi, aynı fiilin TCK m. 179 kapsamında suç teşkil etmesine engel değildir. Özellikle alkollü araç kullanma gibi durumlarda hem idari yaptırım hem de ceza hukuku sorumluluğu gündeme gelebilir.
2. SUÇUN UNSURLARI
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun TCK m. 179/1 ve m. 179/2'de düzenlenen hallerinin unsurları şu şekildedir:
a. Maddi Unsur (Hareket): Suçun maddi unsuru, kanunda tanımlanan seçimlik hareketlerin yapılmasıdır.
* TCK m. 179/1: Hareket, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarının, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından "tehlikeli olabilecek şekilde" sevk ve idare edilmesidir. Tehlikenin somut olması aranır. Örneğin, aşırı hız yapmak, makas atmak, kırmızı ışıkta geçmek gibi fiiller, eğer somut bir tehlike yaratmışsa bu fıkra kapsamında değerlendirilebilir. Tehlikenin varlığı, trafik koşulları, yol durumu, hız, manevranın niteliği gibi birçok faktöre göre belirlenir.
* TCK m. 179/2: Hareket, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle (örneğin, aşırı yorgunluk, hastalık) "emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek" bir haldeyken araç kullanmaktır. Burada önemli olan, failin bu nedenle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olmasıdır. Alkol veya uyuşturucu madde tespiti tek başına yeterli olmayıp, bu durumun güvenli sürüşü engellediğine dair bir tespit veya belirti (örneğin, trafikte yalpalamak, tutarsız davranışlar) aranmalıdır.
b. Manevi Unsur (Kusurluluk): Bu suç, kural olarak "kasıtla" işlenebilen bir suçtur. Failin, hareketinin tehlike yaratacağını bilmesi ve istemesi (doğrudan kasıt) veya tehlikenin gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen hareketi yapması (olası kasıt) gereklidir. TCK m. 179 açısından taksirle sorumluluk hali düzenlenmemiştir. Ancak, trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma fiili, TCK m. 180'de ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. TCK m. 179/2 ve (artık mülga olan) 179/3 açısından genel kasıt yeterlidir; yani failin alkollü veya madde etkisinde olduğunu bilerek araç kullanması yeterlidir, ayrıca bir tehlike yaratma kastı aranmaz, zira kanun koyucu bu durumda tehlikenin varsayıldığını kabul etmiştir (179/2 için güvenli sürüş yeteneğinin kaybı ek şartı ile birlikte).
c. Hukuka Aykırılık Unsuru: Fiilin hukuka uygunluk sebeplerinden (örneğin, meşru savunma, zorunluluk hali gibi) birinin bulunmaması gereklidir. Trafik suçlarında bu unsurun tartışılması pek yaygın değildir.
d. Fail: Suçun faili, aracı sevk ve idare eden herhangi bir kimse olabilir. Özel bir faillik niteliği aranmaz.
e. Mağdur: Suçun mağduru, tehlikeye maruz kalan belirli bir kişi olabileceği gibi, tehlike genel nitelikte ise toplumun kendisidir. Korunan hukuki değer genel güvenlik olduğundan, esasen toplum mağdur konumundadır.
3. SUÇ DUYURUSU SÜRECİ VE DİLEKÇENİN ROLÜ
TCK m. 179'da düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, şikâyete tabi suçlardan değildir. Bu nedenle, suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet Başsavcılığı, re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatmakla yükümlüdür. Soruşturma, kolluk kuvvetlerinin tespiti, bir vatandaşın ihbarı veya bir suç duyurusu dilekçesi ile başlayabilir.
İşbu Dilekçe gibi bir "Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suç Duyurusu Dilekçesi", suçun yetkili makamlara bildirilmesi ve ceza muhakemesi sürecinin başlatılması için önemli bir araçtır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 158 uyarınca, suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Dilekçe ile yapılan başvurularda, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülebilmesi için bazı temel bilgilerin yer alması beklenir:
a. Başvurulan Makam: Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı belirtilmelidir. Genellikle suçun işlendiği yerdeki Başsavcılık yetkilidir.
b. Müşteki (Şikayetçi/İhbar Eden): Suçtan zarar gören veya suça tanık olan kişinin kimlik ve iletişim bilgileri yer almalıdır (Madde 1).
c. Şüpheli: Suçu işlediği iddia edilen kişinin kimlik bilgileri (biliniyorsa adı, soyadı, adresi, araç plakası vb.) belirtilmelidir (Madde 2). Kimliği bilinmiyorsa, eşkâl bilgileri veya araca ilişkin ayırt edici özellikler (plaka, marka, model, renk) yazılmalıdır.
d. Suç: İsnat edilen suç (Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - TCK m. 179) ve suçun işlendiği tarih ile yer açıkça belirtilmelidir (Madde 3).
e. Açıklamalar (Vakıalar): Suç teşkil eden olayın tüm ayrıntılarıyla, kronolojik bir sıra içinde ve somut bir şekilde anlatılması gerekir (Madde 4). Failin hangi hareketlerinin (aşırı hız, alkollü sürüş, tehlikeli manevra vb.) nasıl bir tehlike yarattığı açıkça ifade edilmelidir.
f. Deliller: İddiaları destekleyen her türlü delil (tanık beyanları, varsa kamera kayıtları, fotoğraflar, trafik kaza tespit tutanağı, alkol ölçüm raporu, doktor raporu vb.) belirtilmeli ve mevcut olanlar dilekçeye eklenmelidir (Madde 5). Tanıkların isim ve adresleri de bu bölümde gösterilmelidir.
g. Hukuki Nedenler: İlgili kanun maddelerine (başta TCK m. 179 olmak üzere) atıfta bulunulabilir (Madde 6).
h. Sonuç ve İstem: Şüpheli hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılması talebi açıkça ifade edilmelidir (Madde 7).
Dilekçenin açık, anlaşılır ve iddiaları somutlaştıran bir üslupla yazılması, delillerle desteklenmesi, soruşturmanın selameti açısından büyük önem taşır.
4. YARGILAMA USULÜ VE YAPTIRIMLAR
Suç duyurusu veya ihbar üzerine Cumhuriyet Savcısı, CMK hükümleri çerçevesinde soruşturma başlatır. Soruşturma aşamasında deliller toplanır (tanık dinleme, keşif, bilirkişi incelemesi, kamera kayıtlarının temini vb.). Savcı, toplanan deliller sonucunda suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa, bir iddianame düzenleyerek görevli ve yetkili mahkemede (genellikle Asliye Ceza Mahkemesi) kamu davası açar. Yeterli şüphe oluşmazsa veya kovuşturma olanağı bulunmazsa, Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verir.
Kovuşturma (duruşma) aşamasında mahkeme, tarafları (sanık, müşteki/katılan, savcı) dinler, delilleri tartışır ve bir hüküm kurar. TCK m. 179/1'deki suç için üç aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. TCK m. 179/2'deki suç (alkol, uyuşturucu veya başka nedenle güvenli sürüş yeteneğini kaybederek araç kullanma) için ise üç aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Mahkeme, cezanın yanı sıra TCK m. 53 uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakma (örneğin, sürücü belgesinin geçici veya sürekli geri alınması) gibi güvenlik tedbirlerine de hükmedebilir. Ayrıca, koşulları varsa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya cezanın ertelenmesi gibi kurumlar da uygulanabilir.
5. DOKTRİNDEKİ TARTIŞMALAR VE YARGITAY UYGULAMALARI
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun uygulanmasında doktrin ve Yargıtay kararlarında öne çıkan bazı tartışmalı noktalar bulunmaktadır:
a. Somut Tehlikenin Belirlenmesi: Suçun en önemli unsurlarından biri olan "somut tehlike" kavramının sınırları sıklıkla tartışılmaktadır. Yargıtay, her trafik kuralı ihlalinin otomatik olarak TCK m. 179'u oluşturmayacağını, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından makul olmayan bir risk yaratması gerektiğini vurgulamaktadır. Tehlikenin varlığı, olayın özelliklerine göre (trafik yoğunluğu, yol durumu, hız, hava koşulları, manevranın niteliği vb.) değerlendirilmelidir. Salt soyut bir tehlike yeterli görülmemektedir.
b. TCK m. 179/2'nin Uygulanması: Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilmesi durumunda, bu yeteneğin kaybedildiğinin nasıl ispatlanacağı önemlidir. Sadece belirli bir promil alkolün tespiti yeterli midir, yoksa ek belirtiler (yalpalama, tutarsızlık vb.) aranmalı mıdır? Yargıtay kararları, genellikle sadece promil seviyesine değil, aynı zamanda failin sürüş davranışlarına ve genel durumuna da bakılarak "emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek halde olma" unsurunun araştırılması gerektiğini belirtmektedir. Bilirkişi raporları (Adli Tıp Kurumu) bu noktada belirleyici olabilmektedir.
c. Bilinçli Taksir ile Olası Kastın Ayrımı: Özellikle TCK m. 179/1 kapsamındaki fiillerde, failin kusurunun niteliği (olası kast mı, bilinçli taksir mi?) önem arz edebilir. Eğer fiil sonucunda bir yaralanma veya ölüm meydana gelmişse, failin TCK m. 179'dan mı yoksa taksirle yaralama/öldürme (TCK m. 89/85) suçlarından mı (ve hangi kusur türüyle) sorumlu tutulacağı Yargıtay kararlarında detaylı olarak incelenmektedir. Failin tehlikeyi veya neticeyi öngörmesine rağmen "olursa olsun" mantığıyla hareket etmesi olası kastı, "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket etmesi ise bilinçli taksiri gündeme getirir.
6. DİKKATE ALINMASI GEREKEN HUSUSLAR
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin bir suç duyurusu dilekçesi hazırlanırken veya bu tür bir iddia değerlendirilirken aşağıdaki hususlara özellikle dikkat edilmesi, sürecin etkinliği açısından önemlidir:
a. Tehlikenin Somutlaştırılması: Dilekçede yer alan anlatımlarda (Madde 4), şüphelinin hangi hareketinin, ne şekilde ve kimler açısından (diğer sürücüler, yayalar vb.) somut bir tehlike oluşturduğu net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Sadece "hızlı gidiyordu" veya "kuralları ihlal etti" gibi genel ifadeler yerine, örneğin "yoğun trafikte aniden şerit değiştirerek yanımdaki aracın kaza yapmasına ramak kalmasına neden oldu" veya "okul önünde yüksek hızla geçerek çocukların hayatını tehlikeye attı" gibi somutlaştırmalar yapılmalıdır. Bu somutlaştırma, deliller bölümünde (Madde 5) sunulacak kanıtlarla da desteklenmelidir.
b. İlliyet Bağı: Şüphelinin iddia edilen eylemi (örneğin alkollü araç kullanma, tehlikeli manevra yapma) ile ortaya çıkan somut tehlike arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurulmalıdır. Olayın anlatıldığı bölümde (Madde 4), bu bağın açıkça görülebilmesi gerekir. Tehlikenin başka bir nedenden değil, doğrudan şüphelinin eyleminden kaynaklandığı vurgulanmalıdır.
c. Delillerin Yeterliliği ve Niteliği: Suç duyurusunun başarısı büyük ölçüde sunulan delillere bağlıdır (Madde 5). Tanık beyanları alınacaksa, tanıkların olayı net bir şekilde gördüğünden emin olunmalı ve iletişim bilgileri eksiksiz verilmelidir. Kamera kayıtlarına dayanılıyorsa, bu kayıtların tarih, saat ve yer bilgilerinin doğruluğu, görüntünün netliği ve olayı tam olarak yansıtıp yansıtmadığı önemlidir. Alkol veya madde etkisine ilişkin iddialarda, resmi ölçüm sonuçları (varsa) veya bu durumu gösteren objektif belirtiler (kolluk tutanakları vb.) kritik öneme sahiptir. Sadece soyut iddialara dayalı bir başvuru yerine, somut ve mümkünse resmi nitelikte deliller sunulmalıdır.
d. Manevi Unsurun Gösterilmesi: Suçun kasıtla işlendiğini ispatlamak her zaman kolay olmasa da, şüphelinin davranışlarından kasıt veya olası kastın varlığına işaret eden emareler dilekçede vurgulanabilir (Madde 4 ve Madde 6). Örneğin, defalarca uyarılmasına rağmen tehlikeli sürüşe devam etmesi, olay yerinden kaçması gibi davranışlar manevi unsurun değerlendirilmesinde dikkate alınabilir. TCK m. 179/2 açısından ise, alkollü veya madde etkisinde olduğunu bilerek direksiyon başına geçmesi, kasıt unsurunun varlığı için genellikle yeterli kabul edilir.
SONUÇ
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu (TCK m. 179), toplum düzenini ve bireylerin temel haklarını korumayı amaçlayan önemli bir ceza normudur. Bu suçun unsurlarının doğru bir şekilde anlaşılması, ilgili mevzuatın ve Yargıtay içtihatlarının bilinmesi, hem hukuk uygulayıcıları hem de vatandaşlar açısından önem taşımaktadır. Suçun işlendiğine dair iddiaların Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesinde kullanılan suç duyurusu dilekçelerinin, hukuki gerekliliklere uygun, somut vakıalara ve delillere dayalı olarak hazırlanması, ceza adaletinin tecellisi ve trafik güvenliğinin sağlanması bakımından kritik bir rol oynamaktadır.
T.C.
...
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
ŞÜPHELİ : TC:
Adresi:
SUÇ : 1. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma (TCK Md. 179 )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
Re'sen tespit edilecek diğer suçlar.
SUÇ TARİHİ : _._.20_
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan şikayet konusu olayların ve zararın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
A. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçunun Maddi ve Manevi Unsurları Gerçekleşmiştir:
1. TCK Md. 179 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirmek, kullanılamaz hale getirmek, konuldukları yerden kaldırmak, yanlış işaretler vermek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koymak ya da teknik işletim sistemine müdahale etmek, fiilleriyle başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olmak
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
2. Şüphelinin eylemleri sonucunda yukarıda sayılan unsurlar gerçekleşmiştir.
3. ...
B. ... Suçunun Maddi ve Manevi Unsurları Gerçekleşmiştir:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
2. Şüphelinin eylemleri sonucunda yukarıda sayılan unsurlar gerçekleşmiştir.
3. ...
V. MÜVEKKİLİMİN MADDİ ZARARLARI HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Şüphelinin eylemler