- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU (TCK MD. 179) KAPSAMINDA HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE SAVUNMA ESASLARI
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Genel Tehlike Yaratan Suçlar" bölümünde düzenlenen Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu (TCK Md. 179), toplumun can ve mal güvenliğini trafik ortamında korumayı amaçlayan önemli bir düzenlemedir. Bu suç tipi, trafik düzeninin ve akışının güvenli bir şekilde sürdürülmesine yönelik eylemleri cezalandırarak, trafikteki potansiyel tehlikelerin önlenmesini hedefler. İşbu makalede, TCK Md. 179'da tanımlanan suçun hukuki niteliği, unsurları, yargılama sürecindeki önemli noktalar ve savunma mekanizmaları, doktrin ve mevzuat ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNUN (TCK MD. 179) HUKUKİ NİTELİĞİ VE KAPSAMI
TCK Md. 179, temel olarak bir tehlike suçudur. Tehlike suçları, zararın meydana gelmesi şart koşulmaksızın, belirli eylemlerin gerçekleştirilmesiyle kamu güvenliği veya bireylerin hakları açısından tehlike oluşturulmasını cezalandırır. TCK Md. 179'un bazı fıkraları somut tehlike suçu niteliği taşırken (örneğin m. 179/1), bazıları ise soyut tehlike suçu olarak kabul edilir (örneğin m. 179/3).
Korunan hukuki değer, genel anlamda kamu güvenliği olmakla birlikte, özelde trafik düzeninin ve bu düzene katılan bireylerin can ve mal emniyetidir. Kanun koyucu, trafik akışını tehlikeye sokabilecek çeşitli hareketleri tanımlayarak bu hukuki değeri koruma altına almıştır.
TCK Md. 179, üç fıkrada farklı eylem tiplerini düzenlemektedir:
a. TCK Md. 179/1: Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde; trafik işaretlerini değiştirmek, kullanılamaz hale getirmek, kaldırmak, yanlış işaretler vermek, geçiş yollarına engel koymak veya teknik sistemlere müdahale etmek suretiyle başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından bir tehlikeye neden olmak. Bu fıkra, aktif müdahalelerle trafik güvenliğinin tehlikeye atılmasını düzenler ve somut bir tehlikenin varlığını arar.
b. TCK Md. 179/2: Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek. Bu fıkra, soyut bir tehlike suçu olarak değerlendirilir ve sürücünün tehlikeli davranışını cezalandırır; fiilen bir zararın veya somut bir tehlikenin oluşması şart değildir, tehlikeli biçimde araç kullanmak yeterlidir.
c. TCK Md. 179/3: Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanmak. Bu fıkra da soyut tehlike suçu niteliğindedir ve belirli bir seviyenin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanma eylemini, başkaca bir tehlike oluşmasa dahi cezalandırır.
2. SUÇUN UNSURLARI
Ceza hukukunda bir fiilin suç olarak nitelendirilebilmesi için kanunda tanımlanan tipe uygun olması, yani maddi ve manevi unsurları taşıması ve hukuka aykırı olması gerekmektedir. TCK Md. 179 açısından bu unsurlar şu şekilde incelenebilir:
a. Maddi Unsurlar:
* Fail: Suçun faili, TCK Md. 179/1 açısından herhangi bir kişi olabilirken, TCK Md. 179/2 ve 179/3 açısından ise aracı "sevk ve idare eden" kişi olabilir.
* Mağdur: Suçun mağduru, doğrudan doğruya toplumu oluşturan herkestir. Zira suçla korunan hukuki değer kamu güvenliği ve toplumun trafik emniyetidir. Eylemden zarar gören veya tehlikeye maruz kalan kişiler ise suçtan zarar gören sıfatını haiz olabilirler.
* Suçun Konusu: Suçun konusu, trafik güvenliğidir. Eylemlerin bu güvenliği tehlikeye düşürmesi gerekir.
* Hareket: Suçun hareket unsuru, TCK Md. 179'un ilgili fıkralarına göre değişiklik gösterir:
* TCK Md. 179/1: Bu fıkrada sayılan seçimlik hareketlerden birinin (işaretleri değiştirme, bozma, kaldırma, yanlış işaret verme, engel koyma, teknik sisteme müdahale) yapılması ve bu hareket sonucu başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekir (Madde 6a). Bu tehlikenin varlığı, her somut olayda ayrıca değerlendirilmelidir.
* TCK Md. 179/2: Ulaşım aracını, kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmektir. Burada sürüş şeklinin objektif olarak tehlike yaratmaya elverişli olması yeterlidir (Örneğin, aşırı hız, makas atma, ters yönde gitme gibi). Tehlikenin somut olarak ortaya çıkması aranmaz.
* TCK Md. 179/3: Alkol, uyuşturucu madde veya sair bir nedenle (örneğin aşırı yorgunluk, hastalık) aracı güvenli süremeyecek durumda iken araç kullanmaktır. Alkol için yasal sınırların (hususi araç sürücüleri için 0.50 promil, ticari araç sürücüleri için 0.20 promil) üzerinde alkollü olmak veya doktor raporuyla güvenli sürüş yeteneğinin kaybedildiğinin tespiti bu fıkranın uygulanması için yeterlidir. Soyut tehlike suçu olduğundan, tehlikeli bir sürüş sergilenmese veya kaza yapılmasa dahi suç oluşur.
* Netice: TCK Md. 179/1 açısından netice, hareket sonucunda somut bir tehlikenin meydana gelmesidir. TCK Md. 179/2 ve 179/3 açısından ise hareketin yapılmasıyla suç tamamlanır, ayrıca bir tehlike veya zarar neticesinin doğması aranmaz (soyut tehlike suçu).
b. Manevi Unsur:
* TCK Md. 179/1 ve 179/2'de düzenlenen suçlar kasten işlenebilir. Failin, gerçekleştirdiği hareketin trafik güvenliğini tehlikeye düşüreceğini bilmesi ve istemesi (doğrudan kast) veya en azından öngörmesi ve kabullenmesi (olası kast) gerekir. Genel kast yeterlidir, özel bir saikle hareket edilmesi aranmaz. İşbu Dilekçe'de de suçun manevi unsurunun gerçekleşmediği iddia edilmektedir (Madde IV/C).
* TCK Md. 179/3 açısından manevi unsur tartışmalıdır. Doktrinde bir görüş, failin alkollü veya madde etkisinde olduğunu bilerek araç kullanmasının kast olarak yeterli olduğunu savunurken; diğer bir görüş, bu fıkranın objektif cezalandırılabilme koşulu aradığını, manevi unsurun ayrıca aranmayacağını belirtmektedir. Yargıtay uygulamalarında genellikle, kişinin alkollü olduğunu bilerek araç kullanması kastın varlığı için yeterli görülmektedir.
* Taksirle trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemi TCK Md. 179 kapsamında cezalandırılmaz. Ancak, taksirli bir hareket sonucu yaralanma (TCK Md. 89) veya ölüm (TCK Md. 85) meydana gelmişse, fail bu suçlardan sorumlu tutulur.
c. Hukuka Aykırılık Unsuru:
* Fiilin suç teşkil etmesi için aynı zamanda hukuka aykırı olması, yani bir hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması gerekir (Madde 7c, Madde 18). TCK'da düzenlenen hukuka uygunluk nedenleri (örneğin kanun hükmünü icra - TCK Md. 24/1, meşru savunma - TCK Md. 25/1, zorunluluk hali - TCK Md. 25/2, hakkın kullanılması - TCK Md. 26/1) somut olayda mevcutsa, fiil suç oluşturmaz. İşbu Dilekçe'de de somut olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu ileri sürülmektedir (Madde IV/D, Madde 10, Madde 22). Özellikle zorunluluk hali (ıztırar hali), trafik suçlarında nadiren de olsa uygulama alanı bulabilir.
3. CEZA YARGILAMASI USULÜ VE SAVUNMA MEKANİZMALARI
TCK Md. 179 kapsamındaki suç isnatlarıyla ilgili yargılama süreci, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre yürütülür. Bu süreçte savunma hakkının etkin kullanımı büyük önem taşır.
a. Soruşturma ve Kovuşturma Evreleri: Suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlayan soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, şüphelinin lehine ve aleyhine delilleri toplar (CMK Md. 160/2) (Madde 31). Yeterli şüpheye ulaşılması halinde iddianame düzenlenerek kamu davası açılır ve kovuşturma evresine geçilir. Kovuşturma evresi, yetkili ceza mahkemesinde (genellikle Asliye Ceza Mahkemesi) yürütülür.
b. Deliller ve İspat: Ceza yargılamasında amaç maddi gerçeğe ulaşmaktır. Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir (CMK Md. 217/1) (Madde 30). Bu nedenle, savunma makamının soruşturma aşamasında toplanmayan lehe delillerin (tanık beyanları, kamera kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi vb.) toplanmasını talep etmesi (tevsii tahkikat talebi) önemlidir (Madde V, Madde 27-33, Madde 85/6, Madde 88). Özellikle TCK Md. 179/2 ve 179/3 gibi durumlarda alkol veya madde ölçüm sonuçları, kaza tespit tutanakları, uzmanlık raporları (Madde 88) kritik delillerdir.
c. Koruma Tedbirleri: Yargılama sürecinde başvurulabilecek koruma tedbirleri ve bunlara karşı savunmalar şunlardır:
* Tutuklama (CMK Md. 100): En ağır koruma tedbiridir ve ancak belirli koşullarda uygulanabilir. Bu koşullar; kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı (Madde 38) ve bir tutuklama nedeninin (kaçma şüphesi, delil karartma tehlikesi, katalog suçlar) bulunmasıdır (Madde 38, 39). TCK Md. 179, CMK Md. 100/3'teki katalog suçlardan değildir (Madde 47). Tutuklama, ölçülü olmalı (Madde 59) ve en son çare olarak (ultima ratio) başvurulmalıdır (Madde 57, 60). Adli kontrol tedbirleri yeterliyse tutuklama kararı verilemez (Madde 58). Tutukluluk süreleri kanunda belirlenmiştir (Madde 48-51) ve bu sürelerin aşılması veya tutuklama koşullarının ortadan kalkması halinde tahliye talep edilmelidir (Madde 37, Madde 85/8). Dilekçe'de de tutuklama koşullarının bulunmadığı, ölçülülük ilkesine aykırılık olduğu ve temel hakların (Anayasa Md. 19, AİHS Md. 5) ihlal edildiği yönünde argümanlar bulunmaktadır (Madde 40-46, 52-56, 61).
* Adli Kontrol (CMK Md. 109): Tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama yerine uygulanabilen daha hafif bir tedbirdir (Madde 64, 65). Belirli yükümlülükler (imza atma, yurt dışına çıkış yasağı vb.) içerir. Adli kontrol kararı verilebilmesi için de tutuklama koşullarının (kuvvetli şüphe, CMK Md. 100'deki nedenler) bulunması gerekir (Madde 66-70). Adli kontrol süreleri de kanunla sınırlıdır (Madde 72-76). Koşulların ortadan kalkması veya orantısız hale gelmesi durumunda kaldırılması veya daha hafif bir tedbirle değiştirilmesi talep edilebilir (Madde 63, Madde 77, 78, Madde 85/10, Madde 86/11).
* El Koyma (CMK Md. 123 vd.): Suçla ilgili olduğu düşünülen eşyalara delil veya müsadere amacıyla el konulabilir. Soruşturma ve kovuşturma için zorunlu olmayan veya suçla ilgisi bulunmayan eşyaların iadesi talep edilmelidir (Madde VII/C, Madde 80-82, Madde 85/12).
* Uzaklaştırma Kararı: Bazen olayın niteliğine göre 6284 sayılı Kanun veya CMK Md. 109/3-j, k, l bentleri uyarınca uzaklaştırma gibi tedbirler de uygulanabilir. Bu tedbirlerin de koşulları ortadan kalktığında kaldırılması istenebilir (Madde VII/D, Madde 83, Madde 87/13).
4. CEZA SORUMLULUĞUNU ETKİLEYEN HALLER
Sanığın ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan nedenlerin varlığı savunmanın temelini oluşturabilir:
a. Hukuka Uygunluk Nedenleri: Yukarıda belirtildiği gibi, TCK Md. 24-26 arasında düzenlenen hukuka uygunluk nedenlerinin (kanun hükmünü icra, meşru savunma, zorunluluk hali, hakkın kullanılması) varlığı halinde fiil suç olmaktan çıkar ve beraat kararı verilmesi gerekir (Madde 85/3). Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde IV/D, Madde 10, Madde 22).
b. Kusurluluğu Etkileyen Haller: Yaş küçüklüğü (TCK Md. 31), akıl hastalığı (TCK Md. 32), sağır ve dilsizlik (TCK Md. 33), geçici nedenler (TCK Md. 34) gibi kusur yeteneğini ortadan kaldıran veya azaltan hallerin varlığı durumunda faile ceza verilmeyebilir veya cezasında indirim yapılabilir.
c. Ceza İndirim Nedenleri ve Cezanın Belirlenmesi:
* Haksız Tahrik (TCK Md. 29): Trafik suçlarında genellikle uygulama alanı bulmasa da, olayın özel koşullarına göre değerlendirilebilir.
* Etkin Pişmanlık (TCK Md. 168): TCK Md. 179 açısından doğrudan bir etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir. Ancak, suçun işlenmesiyle bir zarar meydana gelmişse (örneğin mala zarar verme ile birlikte TCK 179 ihlal edilmişse), zararın giderilmesi (Madde 34, Madde 88/7) TCK Md. 168 kapsamında olmasa bile TCK Md. 62 (Takdiri İndirim Nedenleri) kapsamında hakimin takdirinde bir indirim sebebi olarak değerlendirilebilir. Dilekçe'de zararın giderildiği belirtilerek indirim talep edilmektedir (Madde 85/2).
* Takdiri İndirim Nedenleri (TCK Md. 62): Hakim, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususları göz önünde bulundurarak cezada indirim yapabilir. Sanığın duruşmadaki iyi hali, pişmanlığı gibi faktörler bu kapsamda değerlendirilir.
* Diğer İndirim Nedenleri: Suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin veya zararın ağırlığı gibi TCK Md. 61'deki cezanın belirlenmesine ilişkin unsurlar da lehe yorumlanarak cezanın alt sınırdan tayini talep edilebilir. Dilekçe'de de cezada indirim nedenlerinin ve lehe hükümlerin uygulanması talep edilmektedir (Madde IV/E, Madde 12, Madde 14, Madde 24-26, Madde 85/4, Madde 85/5).
5. DİLEKÇEDE DEĞİNİLMESİ GEREKLİ OLABİLECEK HUSUSLAR
İşbu Dilekçe genel savunma argümanlarını içermekle birlikte, TCK Md. 179 özelinde aşağıdaki hususların detaylandırılması savunmayı güçlendirebilir:
a. Somut Tehlike Kavramının İrdelenmesi (TCK Md. 179/1): Eğer suçlama TCK Md. 179/1 kapsamında ise, savunmanın en önemli odak noktalarından biri, iddia edilen eylem sonucunda başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından somut bir tehlikenin meydana gelip gelmediğidir. Soyut bir tehlike veya tehlike ihtimali bu fıkra için yeterli değildir. Tehlikenin somut olarak varlığının ispat külfeti iddia makamındadır. Savunma, tehlikenin oluşmadığını veya iddia edilen tehlikenin sanığın eylemiyle doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını delilleriyle (örneğin olay yeri incelemesi, bilirkişi raporu, tanık beyanları) ortaya koymalıdır. Bu konuya, Dilekçe'nin "Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir" başlığı altında (Madde IV/B) daha ayrıntılı yer verilebilir.
b. Nedensellik Bağı (İlliyet Bağı): Özellikle TCK Md. 179/1 açısından, sanığa atfedilen hareket (örneğin işareti sökme) ile ortaya çıkan somut tehlike arasında doğrudan ve uygun bir nedensellik bağının bulunması zorunludur. Eğer tehlike, sanığın eyleminden bağımsız başka bir nedenden kaynaklanmışsa (örneğin, başka bir sürücünün aşırı dikkatsizliği, öngörülemez bir dış etken), sanığın sorumluluğuna gidilemez. Bu hususun da "Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir" başlığı altında (Madde IV/B) detaylıca işlenmesi faydalı olacaktır.
c. TCK Md. 179/2 ve 179/3 Ayrımı ve Uygulanacak Hükmün Tespiti: Şayet olayda alkol veya uyuşturucu madde etkisi varsa, suçun TCK Md. 179/2 (tehlikeli şekilde araç kullanma) kapsamında mı, yoksa TCK Md. 179/3 (alkol veya madde etkisiyle emniyetsiz araç kullanma) kapsamında mı değerlendirileceği önemlidir. TCK Md. 179/3'ün uygulanabilmesi için alkol veya madde seviyesinin yasal sınırların üzerinde olması veya güvenli sürüş yeteneğinin tıbben ortadan kalktığının belirlenmesi gerekir. Eğer bu koşullar yoksa ancak sürüş tarzı tehlikeli ise TCK Md. 179/2 gündeme gelebilir. Alkollü olmasına rağmen yasal sınırın altında kalan ancak sürüşü tehlike arz eden bir kişinin durumu TCK Md. 179/2 kapsamında değerlendirilebilir. Savunmanın, somut olayın özelliklerine ve delillere (ölçüm sonuçları, doktor raporları, tanık beyanları, kamera kayıtları) göre hangi fıkranın uygulanması gerektiğini veya hiçbirinin koşullarının oluşmadığını hukuki argümanlarla ortaya koyması gerekir. Bu analiz, Dilekçe'de ilgili suçun tartışıldığı bölümde (Madde IV/I veya ilgili alt başlık) yapılmalıdır.
SONUÇ
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, toplum düzeni ve bireylerin güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek eylemleri yaptırıma bağlayan önemli bir düzenlemedir. Bu suç tipine ilişkin yargılamalarda, suçun unsurlarının (maddi, manevi, hukuka aykırılık) her somut olay özelinde dikkatle incelenmesi, özellikle tehlike kavramının (somut/soyut) doğru tespit edilmesi, nedensellik bağının kurulması ve manevi unsurun varlığının ispatlanması gerekmektedir. Savunma makamının, CMK'nın sağladığı hakları etkin bir şekilde kullanarak lehe olan delillerin toplanmasını sağlaması, hukuka uygunluk ve kusurluluğu etkileyen nedenleri ileri sürmesi, koruma tedbirlerinin hukuka uygunluğunu ve ölçülülüğünü denetlemesi ve ceza sorumluluğunu azaltan hallerin dikkate alınmasını talep etmesi, adil bir yargılama ve hakkaniyete uygun bir sonuç elde edilmesi açısından elzemdir.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO :
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. ... (TCK Md. ... )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ :
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md.179 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirmek, kullanılamaz hale getirmek, konuldukları yerden kaldırmak, yanlış işaretler vermek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koymak ya da teknik işletim sistemine müdahale etmek, fiilleriyle başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olmak
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2. Ayrıca iddia makamının mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.
4. CMK Md. 160/2 'ye göre Cumhuriyet Savcısı Şüphelinin sadece aleyhine olan delilleri değil, aynı zamanda lehine olan delilleri de toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü iken soruşturma kapsamında aşağıda belirtilmiş olan deliller toplanmamıştır.
5. Tüm bu nedenle