- Trafik Kazası Kusur Oranlarının Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TRAFİK KAZALARINDA KUSUR ORANLARININ TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ BİR İNCELEME
Trafik kazaları, toplumsal yaşamın kaçınılmaz bir gerçeği olarak karşımıza çıkmakta ve beraberinde çeşitli hukuki uyuşmazlıkları getirmektedir. Bu uyuşmazlıkların temelini genellikle kazanın meydana gelmesinde taraflara atfedilecek kusur oranlarının belirlenmesi oluşturur. Zira, kusur oranları, kazadan doğan maddi ve manevi zararların tazmininde ve sigorta ilişkilerinde belirleyici bir rol oynamaktadır. İşbu makalede, Türk Hukuk Sistemi içerisinde trafik kazalarındaki kusur oranlarının tespiti amacıyla açılan davalar, bu davaların hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve sonuçları doktrin ve yargısal içtihatlar ışığında incelenecektir.
1. DAVANIN NİTELİĞİ VE HUKUKİ DAYANAKLARI
Trafik kazası neticesinde kusur oranlarının belirlenmesine yönelik talepler, hukuki niteliği itibarıyla bir tespit davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 106. maddesi uyarınca, eda davası veya inşai dava açılamayan hallerde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi amacıyla tespit davası açılabilir. Tespit davası açılabilmesi için davacının, talep ettiği hukuki korumada güncel ve korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması şarttır.
Trafik kazalarında kusur oranlarının tespiti talebinde hukuki yarar, genellikle şu durumlarda ortaya çıkar:
a. Kazaya karışan taraflar arasında kusur oranı konusunda bir anlaşmazlık bulunması.
b. Düzenlenen kaza tespit tutanağında kusur oranlarının belirtilmemiş olması (Madde 3) veya belirtilen oranlara itiraz edilmesi.
c. Kusur oranlarının belirlenmesinin, açılacak muhtemel bir tazminat davası veya sigorta rücu davası için ön koşul niteliği taşıması. Davacı, kusur oranının mahkeme kararıyla tespit edilmesiyle, ileride açacağı davalarda bu kararı kesin delil olarak kullanma ve hukuki menfaatini koruma amacını güder (Madde 6).
Davanın temel hukuki dayanakları şunlardır:
a. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK): Özellikle haksız fiil sorumluluğunu düzenleyen 49. ve devamı maddeleri. Kusurun varlığı ve derecesi, tazminat miktarının belirlenmesinde temel unsurlardan biridir (TBK m. 51, 52).
b. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK): Trafik düzenini, alınması gereken önlemleri, sürücü ve yayaların uyması gereken kuralları ve trafik kazalarından doğan hukuki sorumluluğu düzenler. KTK ve ilgili yönetmeliklerdeki kuralların ihlali, kusurun belirlenmesinde önemli bir ölçüttür.
c. Karayolları Trafik Yönetmeliği: KTK'nın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları detaylandırır, trafik işaretleri, hız sınırları, geçiş kuralları gibi konularda bağlayıcı düzenlemeler içerir.
d. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Davanın usulüne ilişkin hükümleri (tespit davası, görevli ve yetkili mahkeme, deliller, yargılama usulü vb.) içerir.
2. TRAFİK KAZALARINDA KUSURUN BELİRLENMESİ
Kusur, hukuk düzeninin kınadığı, onaylamadığı bir davranıştır. Trafik kazaları bağlamında kusur, sürücülerin, yayaların veya diğer ilgililerin trafik kurallarına, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmeleri sonucu kazanın meydana gelmesine veya zararın artmasına sebebiyet vermeleridir. Kusurun belirlenmesinde aşağıdaki unsurlar dikkate alınır:
a. Mevzuat Hükümleri: KTK ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yer alan hız sınırları, takip mesafesi, geçiş önceliği, şerit izleme, dönüş kuralları, alkollü veya ehliyetsiz araç kullanma gibi yasaklayıcı veya emredici kurallara uyulup uyulmadığı değerlendirilir. Bu kuralların ihlali, kuralı ihlal eden taraf aleyhine kusur karinesi oluşturabilir.
b. Objektif Özen Yükümlülüğü: Her sürücünün, trafik ortamının tehlikelerini öngörerek, tedbirli ve dikkatli davranma yükümlülüğü vardır. Mevzuatta açıkça düzenlenmemiş olsa dahi, somut olayın özelliklerine göre basiretli bir sürücüden beklenen davranışın gösterilip gösterilmediği değerlendirilir.
c. Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası kolluk kuvvetleri veya taraflarca tutulan kaza tespit tutanağı (Madde 9), kazanın oluş şekline ilişkin önemli bir delildir. Ancak bu tutanaklar, özellikle kusur oranları açısından mahkemeyi bağlayıcı nitelikte değildir. Mahkeme, tutanaktaki tespitleri diğer delillerle birlikte değerlendirir ve gerekirse farklı bir sonuca varabilir. İşbu Dilekçe'de de tutanakta kusur oranlarının belirtilmediği ifade edilmektedir (Madde 3).
d. Bilirkişi İncelemesi: Kusur oranlarının tespiti teknik bilgi gerektiren bir konu olduğundan, mahkemeler genellikle uzman bilirkişilerden rapor alırlar (Madde 16, Delil Listesi 2). Trafik kazaları konusunda uzmanlaşmış bilirkişiler; kaza yeri krokisi, araçlardaki hasar durumu, fren izleri, tanık beyanları, kamera kayıtları (varsa) ve diğer delilleri (Madde 12, Madde 10) değerlendirerek tarafların kusur durumlarını ve oranlarını (örneğin; %100, %75-%25, %50-%50, asli kusurlu-tali kusurlu, kusursuz gibi) belirten gerekçeli bir rapor sunarlar. Mahkeme, bu raporu denetleyerek karar verir.
e. İlliyet Bağı: Kusurlu davranış ile meydana gelen kaza ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Bir taraf trafik kuralını ihlal etmiş olsa dahi, bu ihlalin kazanın meydana gelmesinde etkili olmadığı durumlarda, bu ihlal kusur olarak değerlendirilmeyebilir.
Kusur oranları, tarafların kazanın meydana gelmesindeki etkilerine göre belirlenir. Taraflardan biri tamamen kusurlu olabileceği gibi, her iki tarafın da kazanın oluşumunda belirli oranlarda kusuru (müşterek kusur) bulunabilir.
3. DAVA ŞARTLARI VE USUL HÜKÜMLERİ
Kusur tespiti davasının açılabilmesi ve yürütülebilmesi için HMK'da öngörülen dava şartlarının mevcut olması ve usul hükümlerine uyulması gerekmektedir:
a. Görevli Mahkeme: Kusur tespiti davaları, konusunun para ile ölçülebilen bir değere ilişkin olmaması ve kanunda aksine bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülür (HMK m. 2). İşbu Dilekçe'de dava Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hitaben açılmıştır (Madde 1).
b. Yetkili Mahkeme: Haksız fiilden kaynaklanan davalarda yetkiye ilişkin özel düzenleme HMK m. 16'da yer almaktadır. Buna göre dava; haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir (HMK m. 6). Davacı, bu yetkili mahkemelerden birini seçebilir.
c. Taraflar: Davacı, kusur oranının tespitinde hukuki yararı bulunan kişidir (kazaya karışan araç sürücüsü, maliki, zarar gören vb.). Davalı ise, kusur durumu tespit edilmek istenen diğer kazaya karışan kişi veya kişilerdir (Madde 1). Davanın, kusur durumu belirlenmesi istenen tüm ilgililere yöneltilmesi, kararın hukuki etkisinin sağlanması açısından önemlidir.
d. Dava Dilekçesi: Dava, HMK m. 119'da belirtilen unsurları içeren bir dilekçe ile açılır. Dilekçede; tarafların kimlik bilgileri, davanın konusu ve değeri (tespit davalarında genellikle sembolik bir değer gösterilebilir veya harca esas değer belirtilir), vakıaların özeti (Madde 2), vakıaların dayandığı deliller (Madde 15, Madde 16), hukuki sebepler ve açık bir talep sonucu (Madde 12, Madde 13) yer almalıdır.
e. Deliller: Davacı, iddialarını ispatlamakla yükümlüdür (HMK m. 190). Kusur tespiti davalarında başlıca deliller şunlardır:
i. Kaza Tespit Tutanağı (Madde 9)
ii. Tanık Beyanları (Görgü tanıkları vb.) (Madde 16, Delil Listesi 1)
iii. Bilirkişi Raporu (Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi veya uzman bilirkişiler) (Madde 16, Delil Listesi 2)
iv. Keşif (Kaza mahallinde inceleme) (Madde 16, Delil Listesi 3)
v. Araçların Hasar Durumunu Gösteren Fotoğraflar, Video Kayıtları (Madde 12)
vi. Araç Ruhsatları, Sürücü Belgeleri (Madde 10)
vii. Yaralanma varsa Tıbbi Belgeler, Hastane Kayıtları (Madde 5, Madde 11)
viii. Tarafların İsticvabı (HMK m. 169 vd.) (Madde 16, Delil Listesi 6)
ix. Uzman Görüşü (HMK m. 293) (Madde 16, Delil Listesi 5)
x. Yemin (HMK m. 225 vd.) (Madde 16, Delil Listesi 4)
f. Yargılama Usulü: Kusur tespiti davaları, HMK uyarınca yazılı yargılama usulüne tabidir. Taraflar dilekçelerini (dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap) sunar, ön inceleme yapılır, tahkikat aşamasında deliller toplanır (tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması, keşif yapılması vb.), sözlü yargılama sonrasında mahkeme hükmünü verir.
g. Adli Yardım: Dava harç ve giderlerini karşılayacak maddi gücü bulunmayan taraf, HMK m. 334 vd. uyarınca adli yardım talebinde bulunabilir. Talebin kabulü halinde, ilgili taraf yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur (Madde 8, Madde 9, Madde 10, Madde 11). İşbu Dilekçe'de de adli yardım talebi yer almaktadır (Madde 13, Talep 2). Mahkeme, kişinin mali durumunu araştırarak bu talebi karara bağlar.
4. TESPİT DAVASININ SONUÇLARI VE ETKİLERİ
Mahkeme, yargılama sonucunda toplanan delilleri, özellikle bilirkişi raporunu değerlendirerek, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarını ve oranlarını belirten bir hüküm kurar (Madde 13, Talep 4).
a. Kesin Delil Niteliği: Kusur oranlarına ilişkin verilen tespit hükmü, taraflar arasında kesin hüküm (HMK m. 303) teşkil eder. Bu karar, aynı taraflar arasında, aynı kazaya ilişkin olarak daha sonra açılacak maddi veya manevi tazminat davalarında, kusur oranı açısından kesin delil niteliği taşır. Tazminat davasına bakan mahkeme, kusur oranını yeniden araştırmaz ve tespit hükmündeki oranları esas alır.
b. Tazminat Davalarına Etkisi: Belirlenen kusur oranları, TBK m. 51 ve 52 uyarınca tazminat miktarının hesaplanmasında doğrudan etkilidir. Örneğin, %75 kusurlu bulunan bir taraf, karşı tarafın zararının %75'inden sorumlu tutulacaktır. Müterafik kusur (zarar görenin ortak kusuru) halinde tazminattan indirim yapılır.
c. Sigorta İlişkilerine Etkisi: Kusur oranları, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) ve Kasko Sigortası kapsamında yapılacak ödemeleri ve sigorta şirketlerinin birbirlerine veya kusurlu tarafa karşı açacakları rücu davalarını etkiler.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Kusur tespiti davasının başarısı ve hedeflenen sonuca ulaşılması bakımından bazı hususlara dikkat edilmesi önerilir:
a. Hukuki Yararın Açıkça Ortaya Konulması: HMK m. 106 uyarınca tespit davasının ön koşulu olan hukuki yararın varlığı, dava dilekçesinde somut gerekçelerle açıklanmalıdır. Kusur oranının neden tespit edilmek istendiği (örneğin, açılacak tazminat davasına dayanak oluşturmak, sigorta şirketiyle olan uyuşmazlığı çözmek vb.) belirtilmelidir. Bu husus, işbu Dilekçe'nin "AÇIKLAMALAR" bölümünde (Madde 7 veya Madde 8) daha detaylı izah edilebilir.
b. Vakıaların Eksiksiz ve Detaylı Anlatımı: Kazanın nasıl meydana geldiği, tarafların hızları, konumları, hava ve yol durumu, trafik işaretlerine uyulup uyulmadığı gibi detaylar kronolojik bir sıra içinde ve net bir şekilde anlatılmalıdır. Hangi trafik kuralının kim tarafından ihlal edildiği somut olarak belirtilmelidir. Bu detaylı anlatım, mahkemenin ve özellikle bilirkişinin olayı doğru bir şekilde kavraması ve kusur değerlendirmesi yapabilmesi için elzemdir. İşbu Dilekçe'nin "ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR" bölümü (Madde 7 veya Madde 8), bu ayrıntıları içermelidir.
c. Delillerin Eksiksiz Sunulması ve Toplanmasının Talep Edilmesi: Kusurun ispatı için önem arz eden tüm deliller (kaza tutanağı, fotoğraflar, tanıklar, kamera kayıtları vb.) dilekçede belirtilmeli (Madde 15, Madde 16), elde bulunmayan ancak mahkemece celbi gereken deliller (örneğin, MOBESE kayıtları, hastane kayıtları (Madde 11)) açıkça talep edilmelidir (Madde 13, Talep 3).
d. Doğru Taraf Teşkili: Davanın, kazaya karışan ve kusur durumu belirlenmesi istenen tüm araç sürücülerine ve/veya maliklerine (pasif husumet ehliyeti açısından) yöneltilmesi gerekmektedir.
SONUÇ
Trafik kazalarında kusur oranlarının tespiti davası, kazadan kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir araçtır. HMK kapsamında bir tespit davası niteliğinde olan bu dava, TBK ve KTK hükümleri çerçevesinde yürütülür. Davanın kabulü için hukuki yararın varlığı, usulüne uygun bir dilekçe ile açılması, delillerin eksiksiz sunulması ve yargılama sürecinin dikkatle takip edilmesi gerekmektedir. Mahkemece verilecek tespit kararı, taraflar arasındaki kusur oranlarını kesin olarak belirleyerek, sonraki tazminat ve rücu süreçlerine temel teşkil edecektir. Bu nedenle, kusur tespiti taleplerinin hukuki zemininin doğru kurulması ve sürecin titizlikle yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Trafik kazası kusur oranlarının tespiti talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile, aleyhine tespit istenilenlerden … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ve … sevk ve idaresinde bulunan … Plaka sayılı araçlar arasında _._.20_ tarihinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.
2. Meydana gelen trafik kazası sonrasında, tespit tutanağında kusur oranları belirtilmemiştir.
3. Olay konusu kazada Müvekkilime atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır.
4. ...
5. Dava konusu kaza sebebi ile Müvekkilimin aracında yüksek miktarda maddi hasar meydana gelmiş ve araçta bulunan kişiler yaralanmıştır.
6. Müvekkilimin ve diğer kişilerin mağduriyetinin giderilebilmesi adına işbu kusur oranı tespitini Sayın Mahkemenizden talep etme zorunluluğumuz doğmuştur.
III. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR: