- Velayetin Karşı Taraftan Alınması ve Nafaka Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE İŞTİRAK NAFAKASI TALEPLİ DAVALARIN TÜRK HUKUKU AÇISINDAN İNCELENMESİ
Türk Medeni Hukuku sisteminde velayet, ergin olmayan çocuğun veya kısıtlanmış ergin çocuğun bakımı, eğitimi, korunması ve temsili gibi konularda ana ve babaya tanınan hak ve yükümlülüklerin bütününü ifade eder. Aile birliğinin temel unsurlarından olan çocuğun menfaati, velayete ilişkin tüm düzenlemelerin merkezinde yer alır. Boşanma veya ayrılık durumlarında mahkeme tarafından velayetin taraflardan birine verilmesi veya ortak velayet şeklinde düzenlenmesi mümkündür. Ancak, velayete ilişkin kararlar kesin ve değişmez nitelikte olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenebilir. Bu makalede, velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak talep edilebilen iştirak nafakası davaları, ilgili mevzuat hükümleri, doktrin görüşleri ve yargısal uygulamalar ışığında incelenecektir.
1. VELAYET KAVRAMI VE VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI
Velayet, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) Aile Hukuku kitabında düzenlenmiştir. TMK Madde 335 uyarınca, ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar (TMK m. 336/1). Boşanma veya ayrılık halinde ise hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir (TMK m. 182/1, 336/3).
Velayetin düzenlenmesinde ve değiştirilmesinde temel ilke, "çocuğun üstün yararı"dır. Bu ilke, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerde ve Türk hukukunda vazgeçilmez bir ölçüt olarak kabul edilmektedir. Mahkeme, velayete ilişkin tüm kararlarında çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini en iyi şekilde sağlayacak çözümü bulmakla yükümlüdür.
Velayetin değiştirilmesi, mevcut velayet düzenlemesinin çocuğun menfaatine uygun olmadığının veya koşulların esaslı surette değiştiğinin tespiti halinde gündeme gelir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin temel hukuki dayanaklar şunlardır:
a. TMK Madde 183: "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." Bu madde, boşanma sonrası velayet düzenlemesinin değişen koşullara uyarlanmasını sağlar.
b. TMK Madde 348: "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi. 2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması." Velayetin değiştirilmesi, velayetin kaldırılmasına göre daha hafif bir müdahale olmakla birlikte, bu maddede sayılan sebepler (görevin gereği gibi yerine getirilememesi, ağır savsaklama) kıyasen velayetin değiştirilmesi için de gerekçe oluşturabilir (Source: 6).
c. TMK Madde 349 ve 351: Bu maddeler velayetin kaldırılması usulünü ve sonuçlarını düzenler. Velayetin değiştirilmesi davasında da bu hükümlerden yararlanılabilir. Özellikle velayet hakkının kötüye kullanıldığı iddiaları (Source: 5), velayetin değiştirilmesi için önemli bir gerekçe teşkil edebilir.
d. TMK Madde 324: Bu madde, velayeti kendisinde bulunmayan ana veya babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını düzenler. Velayet hakkına sahip ebeveynin, diğer ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurmasını makul olmayan şekilde engellemesi veya zorluk çıkarması (Source: 4, 5), velayet görevinin kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir ve velayetin değiştirilmesi sebebi sayılabilir.
2. VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASININ KOŞULLARI VE UNSURLARI
Velayetin değiştirilmesi davasının açılabilmesi ve kabul edilebilmesi için belirli koşulların varlığı aranır:
a. Kesinleşmiş Bir Velayet Kararının Bulunması: Öncelikle, daha önce mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmiş bir velayet düzenlemesinin (örneğin boşanma kararı ile verilen velayet) mevcut olması gerekir (Source: 3).
b. Koşullarda Esaslı Değişiklik: Velayetin verildiği tarihten sonra, velayet düzenlemesini etkileyecek nitelikte önemli ve sürekli değişikliklerin meydana gelmiş olması şarttır. Geçici veya önemsiz değişiklikler velayetin değiştirilmesi için yeterli değildir.
c. Çocuğun Üstün Yararının Zedelenmesi veya Zedelenme Tehlikesi: Mevcut velayet düzenlemesinin devamının çocuğun üstün yararına aykırı hale gelmiş olması veya aykırı hale gelme tehlikesinin bulunması gerekir. Bu durum, velayet hakkına sahip ebeveynin durumundaki değişikliklerden (sağlık, yaşam tarzı, mali durum, yeni evlilik vb.) veya çocuğun durumundaki değişikliklerden (yaş, eğitim ihtiyacı, sağlık durumu vb.) kaynaklanabilir.
d. Velayet Görevinin Ağır Şekilde İhlali veya Kötüye Kullanılması: Velayet hakkına sahip ebeveynin;
i. Çocuğun bakımını, eğitimini veya sağlığını ağır şekilde ihmal etmesi (savsaklaması) (Source: 6).
ii. Çocuğa karşı fiziksel, duygusal veya cinsel istismarda bulunması.
iii. Diğer ebeveyn ile çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi haksız yere ve sürekli olarak engellemesi (Source: 4, 5).
iv. Çocuğu olumsuz etkileyecek bir yaşam tarzı sürdürmesi (alkol, madde bağımlılığı, suç teşkil eden fiiller vb.).
v. Velayet hakkını başka şekillerde kötüye kullanması.
e. Çocuğun Görüşü: Yargılama sırasında, idrak yaşına sahip (genellikle 8 yaş ve üzeri kabul edilir) çocuğun velayet konusundaki görüşü alınmalıdır (TMK m. 339/3). Bu görüş, çocuğun yaşı, olgunluk düzeyi ve beyanının samimiyeti dikkate alınarak değerlendirilir ve kararda önemli bir etken olabilir, ancak tek başına belirleyici değildir. İşbu Dilekçe'de pedagog raporu talep edilerek bu hususun yerine getirilmesi amaçlanmaktadır (Source: 10).
Davayı açmaya yetkili kişiler genellikle velayeti kendisinde olmayan diğer ebeveyndir. Ancak durumun niteliğine göre Cumhuriyet Savcısı veya çocuğa atanacak bir kayyım da dava açabilir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir (Source: 1). Davada ispat yükü, mevcut durumun çocuğun menfaatine aykırı olduğunu ve velayetin değiştirilmesi gerektiğini iddia eden davacı taraftadır.
3. İŞTİRAK NAFAKASI TALEBİ VE KOŞULLARI
Velayetin değiştirilmesi davasıyla birlikte veya bu davadan bağımsız olarak, velayeti kendisine verilen veya verilmesi talep edilen ebeveyn, diğer ebeveynden çocuk için iştirak nafakası talep edebilir. İşbu Dilekçe'de de velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakası talebinde bulunulmuştur (Source: 1, 14 - Talep 7).
İştirak nafakası, TMK Madde 182/2 ve devamı maddeleri ile TMK Madde 327 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Velâyet kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esasına dayanır.
a. Nafaka Yükümlüsü: Velayet hakkı kendisine verilmeyen ana veya baba, iştirak nafakası yükümlüsüdür.
b. Nafaka Alacaklısı: Kural olarak velayet hakkına sahip olan ana veya babadır. Ancak bazı durumlarda nafaka doğrudan çocuğa veya çocuğa atanmış kayyıma ödenebilir.
c. Nafakanın Miktarı: Hâkim, nafaka miktarını belirlerken çocuğun ihtiyaçları (yaş, sağlık, eğitim giderleri vb.), ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerini dikkate alır (TMK m. 330). Ayrıca, çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Talep edilen nafaka miktarının dava değeri olarak gösterilmesi gerekmektedir (Source: 2).
d. Nafakanın Başlangıcı: Genellikle dava tarihinden itibaren başlar (Source: 14 - Talep 7).
e. Nafakanın Artırılması: Ekonomik koşulların değişmesi veya çocuğun ihtiyaçlarının artması durumunda nafaka miktarının artırılması talep edilebilir. Uygulamada, hükmedilen nafakanın her yıl belirli bir oranda (örneğin ÜFE/TÜFE) artırılmasına karar verilmesi sıkça talep edilmekte ve mahkemelerce kabul görmektedir (Source: 14 - Talep 8, 15).
f. Nafakanın Süresi: İştirak nafakası kural olarak çocuğun ergin olmasına (18 yaşını doldurmasına) kadar devam eder (TMK m. 328/1). Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın durum ve koşullara göre belirlenecek uygun bir süre daha çocuğa bakma yükümlülükleri devam eder (TMK m. 328/2).
4. DAVA SÜRECİ VE USULİ HUSUSLAR
Velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davaları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (HMK) düzenlenen usul kurallarına tabidir.
a. Dava Dilekçesi: Dava, HMK'nın 119. maddesinde belirtilen unsurları içeren bir dava dilekçesi ile açılır. Dilekçede tarafların kimlik bilgileri, davanın konusu ve değeri, iddiaların dayandığı vakıalar (mümkünse sıra numarası altında), hukuki sebepler, deliller ve talep sonucu açıkça belirtilmelidir (Source: 1, 2, 9, 13).
b. Deliller: Davacı, iddialarını ispatlamakla yükümlüdür. Bu tür davalarda kullanılabilecek başlıca deliller şunlardır:
i. Tanık Beyanları: Tarafların yaşam tarzı, çocuğa karşı tutumları, bakım ve ilgi düzeyleri gibi konularda bilgi sahibi kişilerin beyanları (Source: 17 - Delil 1).
ii. Sosyal İnceleme Raporu (SİR): Mahkeme tarafından görevlendirilen uzmanlar (pedagog, psikolog, sosyal çalışmacı) tarafından hazırlanan ve tarafların sosyal, ekonomik durumları, yaşam koşulları, ebeveynlik becerileri ile çocuğun durumu ve görüşlerini içeren raporlar (Source: 17 - Delil 2, 10).
iii. Bilirkişi İncelemesi: Gerekli görülen özel ve teknik konularda bilirkişi raporu alınabilir (Source: 17 - Delil 2).
iv. Yazılı Deliller: Okul kayıtları, sağlık raporları, mesajlaşmalar, fotoğraflar, videolar, banka kayıtları, önceki mahkeme kararları (Source: 19 - Delil 9) vb.
v. Keşif: Gerekirse tarafların yaşadığı yerlerde veya çocukla ilgili mekanlarda keşif yapılabilir (Source: 17 - Delil 3).
vi. Diğer Deliller: Yemin, isticvap (Source: 17 - Delil 4, 6), uzman görüşü (Source: 17 - Delil 5) gibi delillere de başvurulabilir.
c. Geçici Tedbirler: Dava süresince çocuğun menfaatini korumak amacıyla mahkemece geçici tedbirler alınabilir:
i. Tedbiren Velayet: Yargılama sonuçlanıncaya kadar çocuğun velayetinin geçici olarak davacıya verilmesi talep edilebilir ve mahkemece bu yönde karar verilebilir (Source: 14 - Talep 5). Bu karar, çocuğun mevcut durumda ciddi bir tehlike altında olması veya mevcut velayet sahibinin velayet görevini yerine getiremeyeceğinin kuvvetle muhtemel olması gibi durumlarda verilir.
ii. Tedbir Nafakası: Yargılama süresince çocuk için geçici bir nafaka bağlanması talep edilebilir.
iii. İhtiyati Tedbir: Özellikle nafaka alacağını güvence altına almak amacıyla, davalının malvarlığı üzerine (banka hesapları, taşınmazlar, araçlar vb.) ihtiyati tedbir konulması talep edilebilir (HMK m. 389 vd.). Bu talep, alacağın tahsilinin tehlikeye gireceği kanaati oluşursa kabul edilebilir. Tedbirin teminatsız veya teminat karşılığı istenmesi mümkündür (Source: 10, 14 - Talep 2).
d. Adli Yardım: Dava masraflarını karşılayacak maddi gücü olmayan taraf, adli yardım talebinde bulunabilir (HMK m. 334 vd.). Talebin kabulü halinde, ilgili taraf yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur (Source: 11, 12, 14 - Talep 3).
e. Yargılama ve Karar: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmalarını dinler, delilleri toplar (celp talepleri değerlendirilir - Source: 17), uzman raporlarını alır, idrak yaşındaki çocuğu dinler ve tüm bu unsurları çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde değerlendirerek velayetin değiştirilip değiştirilmeyeceğine, nafaka talebine ve diğer taleplere (yargılama giderleri, vekalet ücreti - Source: 16) ilişkin gerekçeli bir karar verir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Velayetin değiştirilmesi davalarında başarıya ulaşmak için bazı hususlara özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir:
a. Somut ve Detaylı Vakıa Anlatımı: Dilekçenin "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Source: 9) bölümünde, velayetin değiştirilmesini gerektiren sebeplerin (örneğin, diğer ebeveynle görüştürmeme, bakımın savsaklanması gibi - Source: 4, 5, 6) soyut iddialar yerine somut olaylar, tarihler ve detaylar verilerek açıklanması büyük önem taşır. Genel ifadeler yerine, yaşanan spesifik olayların anlatılması iddiaların inandırıcılığını artırır.
b. Delillerin Vakıalarla İlişkilendirilmesi: Sunulan veya celbi istenen her delilin (Source: 17), hangi iddiayı veya vakıayı ispatlamaya yönelik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekir. Delil listesinde bu ilişkilendirmenin net bir şekilde yapılması, mahkemenin dosyayı değerlendirmesini kolaylaştırır.
c. Çocuğun Rutini ve İstikrarı: Mahkemeler, çocuğun mevcut düzenini, alıştığı ortamı, okulunu ve sosyal çevresini değiştirmekten kaçınma eğilimindedir. Bu nedenle, velayetin değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağını ve mevcut durumun devamından daha iyi bir alternatif sunduğunu güçlü delillerle ortaya koymak gerekir. Değişikliğin getireceği faydanın, mevcut düzenin bozulmasından kaynaklanacak olumsuzluklardan daha ağır basması beklenir.
d. Uzman Raporlarının Önemi: Sosyal inceleme raporları ve pedagog/psikolog değerlendirmeleri, bu tür davalarda mahkemenin kararını büyük ölçüde etkileyen delillerdir. Bu raporların hazırlanması sürecinde uzmanlarla işbirliği yapmak ve gerekli bilgileri eksiksiz sunmak önemlidir. Özellikle idrak çağındaki çocuğun beyanının uzman aracılığıyla alınması (Source: 10), beyanın sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.
SONUÇ
Velayetin değiştirilmesi, çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumlarda başvurulan önemli bir hukuki yoldur. Bu dava, velayet görevinin gereği gibi yerine getirilmediği, kötüye kullanıldığı veya koşulların esaslı surette değişerek mevcut velayet düzenlemesinin çocuğun menfaatine aykırı hale geldiği durumlarda açılabilir. Davanın kabulü için somut vakıalara dayanan güçlü delillerin sunulması ve çocuğun üstün yararının velayetin değiştirilmesini zorunlu kıldığının ispatlanması gerekir. Velayetin değiştirilmesi talebiyle birlikte veya sonrasında, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı sağlamak amacıyla iştirak nafakası da talep edilebilir. Her iki talep de Aile Mahkemesi tarafından, çocuğun menfaati temel alınarak ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki usul kurallarına uygun olarak değerlendirilir ve karara bağlanır. Bu süreçte, özellikle çocuğun görüşünün alınması ve uzman raporlarından yararlanılması büyük önem arz etmektedir.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi ve nafaka talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir. (1 yıllık nafaka talebi toplamıdır.)
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ile Davalı ... Aile Mahkemesinin / Esas, / Karar sayılı ve _._.20_ tarihli ilamı ile boşanmışlardır. Tarafların ... (TC: ) adında müşterek çocuğu bulunmakta olup, yukarıda belirtilen mahkeme kararı ile velayeti Davalıya verilmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalı velayeti kendisinde olan müşterek çocuk ile Müvekkilimi görüştürmemekte, zorluk çıkarmaktadır.
2. Davalı Türk Medeni Kanunu’nun 324. maddesinde yer alan yükümlülüklere aykırı davranmakta, velayet hakkını kötüye kullanmaktadır.
3. Davalı müşterek çocuğun bakımını ağır bir biçimde savsaklamaktadır. Kendi öz çocuğuna bakmayan Davalının velayet hakkına sahip olmayı sürdürmesi müşterek çocuk açısından sakıncalara neden olmaktadır.
4. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiyle davalı taraf dinlenmeksizin, Davalıya ait banka hesapları, taşınmaz mallar ve araçlar ile 3. kişilerden alacakları üzerine öncelikle teminatsız olarak, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise