- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
YAĞMA SUÇU (TCK M. 148) KAPSAMINDA SUNULAN SAVUNMA DİLEKÇESİNİN HUKUKİ DEĞERLENDİRİLMESİ
GİRİŞ
Türk Ceza Hukuku sisteminde malvarlığına karşı işlenen suçlar arasında önemli bir yer tutan yağma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 148 ila 150. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu suç tipi, bünyesinde hem hırsızlık suçunun malın alınmasına yönelik unsurunu hem de cebir veya tehdit kullanılarak kişinin irade serbestisinin ihlalini barındırması nedeniyle karmaşık ve ağır sonuçları olan bir suçtur. İşbu makalede, yağma suçu isnadıyla yargılanan bir sanık müdafii tarafından sunulması muhtemel bir savunma dilekçesi (işbu Dilekçe) çerçevesinde, yağma suçunun hukuki niteliği, unsurları, savunma mekanizmaları ve ceza muhakemesi sürecindeki önemli noktalar doktrin ve mevzuat ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. YAĞMA SUÇUNUN (TCK M. 148) HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI
A. Genel Olarak Yağma Suçu
Yağma suçu, TCK'nın "Malvarlığına Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenmiş olup, birden fazla hukuki değeri koruma altına almaktadır. Bu suçla korunan temel hukuki değerler; zilyetliğe ve mülkiyet hakkına konu olan malvarlığı değeri ile birlikte, kişinin özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı ve irade serbestisidir. TCK m. 148/1'de suçun temel şekli, "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak" olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, suçun cebir veya tehdit ile hırsızlık suçunun bir araya gelmesiyle oluşan bileşik (mürekkep) bir suç olduğunu ortaya koymaktadır. Fail, malı elde etmek amacıyla cebir veya tehdit kullanmaktadır.
B. Suçun Maddi Unsurları
Yağma suçunun maddi unsurları; fail, mağdur, suçun konusu ve fiilden oluşur.
a. Fail ve Mağdur: Yağma suçunun faili herhangi bir gerçek kişi olabilir. Mağdur ise, kendisine karşı cebir veya tehdit kullanılan ve/veya malı alınan kişidir. Cebir veya tehdide maruz kalan kişi ile malı alınan kişinin farklı kişiler olması mümkündür.
b. Suçun Konusu: Suçun konusu, taşınır bir maldır. TCK m. 141'de düzenlenen hırsızlık suçunda olduğu gibi, ekonomik bir değere sahip olması ve failden başkasına ait olması gerekmektedir.
c. Fiil: Yağma suçunun fiil unsuru, TCK m. 148/1'de belirtildiği üzere, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmaktır (Madde IV. A. 1. a).
i. Cebir: Fiziksel güç kullanarak kişinin veya üçüncü bir kişinin direncini kırma eylemidir. Cebir, kasten yaralama suçunun TCK m. 86 kapsamında kalan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüdeki halini de içerebilir. Daha ağır yaralamalar veya ölüm neticesi söz konusu olursa, fikri içtima hükümleri (TCK m. 44) gündeme gelebilir.
ii. Tehdit: Kişinin veya bir başkasının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağından bahisle kişinin iradesi üzerinde korku yaratmaktır. Tehdidin ciddi ve korkutucu nitelikte olması, mağdurun iradesini etkilemeye elverişli olması gerekir. Tehdidin konusu, kanunda belirtilen değerlerle sınırlıdır.
iii. Nedensellik Bağı: Kullanılan cebir veya tehdit ile malın teslimi veya alınmasına karşı konulmaması arasında doğrudan bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Failin amacı, cebir veya tehdidi kullanarak malı elde etmek olmalıdır. Eğer cebir veya tehdit malın alınmasından sonra, malı geri almak isteyen mağdura veya üçüncü kişiye karşı kullanılırsa, bu durum TCK m. 148/2 kapsamında yine yağma suçunu oluşturur.
d. Netice: Suçun neticesi, mağdurun malı faile teslim etmesi veya failin malı almasına karşı koyamamasıdır. Bu neticenin gerçekleşmesiyle suç tamamlanır.
C. Suçun Manevi Unsuru (Kast)
Yağma suçu, kasten işlenebilen bir suçtur (Madde IV. A. 1. b). Failin, cebir veya tehdit kullanarak başkasının malını alma veya teslimini sağlama bilinci ve iradesiyle hareket etmesi gerekir. Genel kast yeterlidir. Doktrinde, failde ayrıca "yararlanma kastı"nın (kendisine veya başkasına yarar sağlama amacı) aranıp aranmayacağı tartışmalı olmakla birlikte, Yargıtay kararlarında genellikle genel kastın yeterli olduğu kabul edilmektedir. İşbu Dilekçe'de manevi unsurun gerçekleşmediği yönündeki savunma (Madde IV. C. 1), failin kastının yağma suçunu oluşturmaya yönelik olmadığını ispatlamaya çalışmaktadır.
D. Hukuka Aykırılık Unsuru ve Hukuka Uygunluk Nedenleri
Her suçta olduğu gibi yağma suçunda da fiilin hukuka aykırı olması gerekir (Madde IV. A. 1. c). Eğer somut olayda bir hukuka uygunluk nedeni varsa, fiil suç teşkil etmez. TCK'nın genel hükümlerinde düzenlenen hukuka uygunluk nedenleri (TCK m. 24-26) yağma suçu bakımından da geçerlidir. İşbu Dilekçe'de, ceza sorumluluğunu kaldıran bir hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu iddia edilmektedir (Madde IV. D. 1). Bu nedenin TCK m. 25'teki meşru savunma veya zorunluluk hali ya da TCK m. 26'daki hakkın kullanılması veya ilgilinin rızası gibi bir durum olup olmadığının somut olayın özelliklerine göre detaylandırılması gerekecektir.
E. Nitelikli Haller (TCK m. 149)
TCK m. 149'da yağma suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bunlar:
a. Silahla işlenmesi,
b. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi,
c. Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
d. Yol kesmek suretiyle ya da konut, işyeri veya bunların eklentilerinde işlenmesi,
e. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi,
f. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi,
g. Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi,
h. Gece vaktinde işlenmesi.
Bu hallerden bir veya birkaçının varlığı halinde ceza artırılacaktır. Savunma stratejisi geliştirilirken, iddia edilen nitelikli hallerin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin dikkatle incelenmesi gerekir.
F. Daha Az Cezayı Gerektiren Haller (TCK m. 150)
TCK m. 150'de yağma suçunda daha az ceza verilmesini gerektiren iki hal öngörülmüştür:
a. Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması (TCK m. 150/1). Bu durumda tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır, ancak yağma suçundan ceza verilmez. Savunmada bu hususun ileri sürülmesi, suç vasfının değişmesini sağlayabilir.
b. Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması (TCK m. 150/2). Bu durumda verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir. Değer azlığı, her somut olayın özelliğine göre hakim tarafından takdir edilir.
2. CEZA SORUMLULUĞUNU AZALTAN NEDENLER VE İNDİRİM HALLERİ
Sanığın cezai sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmayan ancak cezada indirim yapılmasını gerektiren veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini sağlayan çeşitli nedenler bulunmaktadır. İşbu Dilekçe'de de bu tür nedenlere dayanıldığı görülmektedir (Madde IV. E).
A. Haksız Tahrik (TCK m. 29)
Failin, mağdurdan kaynaklanan haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suçu işlemesi halinde haksız tahrik hükümleri uygulanarak cezada indirim yapılır. Yağma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanması mümkündür. Dilekçe'de ceza sorumluluğunu azaltan neden olarak atıf yapılan TCK maddesinin (Madde IV. E. 2) haksız tahrik olması muhtemeldir.
B. Yaş Küçüklüğü (TCK m. 31), Akıl Hastalığı (TCK m. 32), Sağır ve Dilsizlik (TCK m. 33)
Failin yaşı veya akıl sağlığı durumu, TCK'da belirtilen koşullar çerçevesinde ceza sorumluluğunu azaltan veya tamamen ortadan kaldıran nedenlerdendir. Bu durumların varlığı halinde ilgili hükümler resen dikkate alınır.
C. Etkin Pişmanlık (TCK m. 168)
Etkin pişmanlık, failin suçu işledikten sonra pişmanlık göstererek suçun olumsuz sonuçlarını gidermeye çalışmasıdır. TCK m. 168, malvarlığına karşı işlenen bazı suçlarda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını öngörmektedir. Yağma suçu da bu kapsama dahildir (TCK m. 168/3). Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin veya suça katılan diğer kişilerin, mağdurun zararını aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerekir. İşbu Dilekçe'de zararın giderildiği belirtilerek (Madde VI. 2) etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde VIII. Talep Sonucu 2). Zararın giderilme zamanına göre (kovuşturma başlamadan önce, hüküm verilmeden önce) cezada yapılacak indirim oranı değişmektedir.
D. Takdiri İndirim Nedenleri (TCK m. 62)
Hakim, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususları göz önünde bulundurarak cezada takdiri indirim yapabilir. İşbu Dilekçe'de de lehe olan hükümlerin ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde VIII. Talep Sonucu 2, 4, 5).
3. CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU AÇISINDAN SAVUNMA STRATEJİLERİ
Ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak esastır. Bu süreçte sanığın savunma hakkı kutsaldır ve çeşitli muhakeme hukuku kurumları bu hakkın etkin kullanımını sağlar.
A. Delillerin Toplanması ve Değerlendirilmesi
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), delillerin toplanması ve değerlendirilmesine ilişkin önemli ilkeler belirlemiştir.
a. Delil Serbestisi ve Hukuka Uygunluk: Ceza muhakemesinde her şey delil olabilir ancak delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş olması şarttır (CMK m. 206/2-a, m. 217/2).
b. Şüphelinin Lehine Delillerin Toplanması: Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresinde sadece şüphelinin aleyhine değil, lehine olan delilleri de toplamak ve koruma altına almakla yükümlüdür (CMK m. 160/2) (Madde V. 4). İşbu Dilekçe'de, soruşturma aşamasında lehe delillerin toplanmadığı iddiasıyla tevsii tahkikat (kovuşturmanın genişletilmesi) talep edilmektedir (Madde V. 1, 5).
c. Delillerin Duruşmada Tartışılması: Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir (CMK m. 217/1) (Madde V. 3). Bu ilke, adil yargılanma hakkının temel güvencelerindendir. Dilekçe'de, iddia makamının mütalaasında dayandığı bazı hususlara ilişkin delillerin dosyada bulunmadığı belirtilerek (Madde V. 2), bu ilkenin ihlal edilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır.
B. Koruma Tedbirlerine İtiraz
Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, muhakemenin sağlıklı yürütülmesi ve ileride verilebilecek hükmün infazını sağlamak amacıyla bazı koruma tedbirlerine başvurulabilir. Bu tedbirler, kişi hak ve özgürlüklerine müdahale niteliğinde olduğundan kanunda sıkı şartlara bağlanmıştır ve itiraza tabidir.
a. Tutuklama Tedbiri (CMK m. 100 vd.) (Madde VII. A): Tutuklama, en ağır koruma tedbiridir. Uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin ve CMK m. 100'de sayılan tutuklama nedenlerinden birinin (kaçma şüphesi, delil karartma şüphesi, katalog suçlar) bulunması gerekir.
i. İşbu Dilekçe'de, müvekkil açısından kuvvetli suç şüphesinin (Madde VII. A. 3), kaçma veya delil karartma şüphesinin bulunmadığı (Madde VII. A. 4, 5), tanıklar üzerinde baskı kurma olasılığının olmadığı (Madde VII. A. 6) ileri sürülerek tutuklama nedenlerinin mevcut olmadığı savunulmaktadır.
ii. Dilekçe'de yağma suçunun CMK m. 100/3'teki katalog suçlardan olmadığı iddia edilmektedir (Madde VII. A. 7). Ancak bu iddia yerinde değildir. Zira 5271 sayılı CMK m. 100/3-a bendinin 8 numaralı alt bendinde 5237 sayılı TCK'da yer alan "Yağma (m. 148, 149)" suçu açıkça katalog suçlar arasında sayılmıştır. Bu nedenle, yağma suçunun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde diğer koşullara bakılmaksızın tutuklama nedeni var sayılabilir. Savunmanın bu noktayı gözden geçirmesi uygun olacaktır.
iii. Tutuklama kararı verilirken ölçülülük ilkesine (CMK m. 100/1) uyulmalı, işin önemi, beklenen ceza ile tedbir arasında orantı bulunmalıdır (Madde VII. A. 13). Tutuklama, en son çare olmalı, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması halinde başvurulmalıdır (CMK m. 101/1) (Madde VII. A. 12, 14).
iv. Dilekçe'de ayrıca tutukluluk sürelerine (CMK m. 102) dikkat çekilerek (Madde VII. A. 8, 9) ve Anayasa m. 19 ile AİHS m. 5'e atıf yapılarak (Madde VII. A. 11) tutukluluğun devamının hukuka aykırı olduğu savunulmaktadır. Tutukluluk halinin kaldırılması veya adli kontrol tedbirine çevrilmesi talep edilmektedir (Madde VIII. Talep Sonucu 8, 9).
b. Adli Kontrol Tedbiri (CMK m. 109 vd.) (Madde VII. B): Tutuklama nedenlerinin varlığı halinde, tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilir (CMK m. 109/1). Adli kontrol, şüpheli veya sanığın belirli yükümlülüklere tabi tutulmasıdır.
i. İşbu Dilekçe'de, tutuklama nedenlerinin bulunmadığı (dolayısıyla adli kontrol şartlarının da oluşmadığı) (Madde VII. B. 3, 4), isnat edilen suçun katalog suç olmadığı (yukarıda belirtildiği üzere bu iddia yağma suçu için geçerli değildir), adli kontrol süresinin dolduğu veya ölçüsüz olduğu (Madde VII. B. 5, 6) ileri sürülerek adli kontrol kararının kaldırılması veya daha hafif bir tedbirin uygulanması talep edilmektedir (Madde VIII. Talep Sonucu 10, 11).
c. El Koyma Tedbiri (CMK m. 123 vd.) (Madde VII. C): Suçun ispatına yarayacak veya müsadereye tabi olan eşyaya el konulabilir. İşbu Dilekçe'de, el konulan eşyaların suçla ilgisinin bulunmadığı, incelemelerin tamamlandığı ve müsadere koşullarının oluşmadığı belirtilerek iadesi talep edilmektedir (Madde VII. C. 2; Madde VIII. Talep Sonucu 12).
d. Uzaklaştırma Kararı (6284 Sayılı Kanun veya CMK m. 109/3-j, k, l) (Madde VII. D): Belirli kişilere yaklaşmama gibi tedbirler içeren uzaklaştırma kararlarının da kaldırılması talep edilmektedir (Madde VII. D. 1; Madde VIII. Talep Sonucu 13).
C. Zararın Giderilmesi ve Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Talebi
Savunma stratejisinin bir parçası olarak, suçun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, mağdurun zararının giderildiği belirtilerek (Madde VI. 2) etkin pişmanlık (TCK m. 168) hükümlerinden yararlanma talebinde bulunulmaktadır (Madde VIII. Talep Sonucu 2). Bu durum, mahkemenin cezada indirim yapması veya takdiri indirim nedenlerini (TCK m. 62) daha lehe değerlendirmesi açısından önem taşır.
4. DİLEKÇEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN İLAVE HUSUSLAR
İşbu Dilekçe'nin genel yapısı ve içeriği savunma stratejisinin ana hatlarını ortaya koymakla birlikte, somut olayın özelliklerine göre aşağıdaki hususların da değerlendirilmesi faydalı olabilir:
A. Suç Vasfının Değişme İhtimali
Yağma suçunun unsurlarının (özellikle cebir/tehdit ile malın alınması arasındaki illiyet bağının veya kastın) oluşmadığı durumlarda, eylemin TCK'da düzenlenen daha hafif başka suçları (örneğin hırsızlık, tehdit, kasten yaralama, mala zarar verme) oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmelidir. Savunmada, öncelikle beraat, aksi halde eylemin daha hafif bir suç olarak vasıflandırılması gerektiği yönünde bir talepte bulunulması mümkündür. Bu hususa, Dilekçe'nin Hukuki Savunmalar bölümünde (Madde IV) değinilebilir.
B. Nitelikli Hallerin İncelenmesi
Eğer iddia makamı, yağma suçunun TCK m. 149'da sayılan nitelikli hallerden biri veya birkaçı altında işlendiğini iddia ediyorsa (örneğin silahla, birden fazla kişiyle işlenmesi), savunmanın bu nitelikli hallerin somut olayda gerçekleşmediğini veya yanlış değerlendirildiğini spesifik delillerle ortaya koyması gerekir. Bu hususa, Dilekçe'nin Hukuki Savunmalar bölümünde (Madde IV) ayrı bir başlık altında değinilebilir.
C. Daha Az Cezayı Gerektiren Hallerin İncelenmesi
TCK m. 150'de düzenlenen daha az cezayı gerektiren hallerin (hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenmesi veya malın değerinin azlığı) somut olayda uygulama alanı bulup bulmayacağı dikkatle incelenmelidir. Özellikle malın değerinin azlığı savunması, bilirkişi incelemesi gibi delillerle desteklenmelidir. Bu hususa, Dilekçe'nin Hukuki Savunmalar bölümünde (Madde IV) veya İndirim Nedenleri başlığında (Madde IV. E) değinilebilir.
SONUÇ
Yağma suçu, ağır yaptırımlar öngören ve birden fazla hukuki değeri ihlal eden ciddi bir suç tipidir. Bu suç isnadıyla karşı karşıya kalan bir sanığın savunması, suçun unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, hukuka uygunluk nedenlerinin veya cezayı azaltan ya da kaldıran kişisel nedenlerin bulunup bulunmadığı, muhakeme sürecinde haklarının ihlal edilip edilmediği gibi birçok teknik ve hukuki değerlendirmeyi içermelidir. İşbu Dilekçe taslağı, yağma suçuna ilişkin bir savunmada ileri sürülebilecek temel argümanları (suç unsurlarının yokluğu, hukuka uygunluk/indirim nedenleri, koruma tedbirlerine itiraz, etkin pişmanlık) ve muhakeme taleplerini (tevsii tahkikat, delil toplanması) ana hatlarıyla ortaya koymaktadır. Ancak her somut olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak, savunma stratejisinin TCK ve CMK hükümleri ile güncel Yargıtay içtihatları ışığında detaylandırılması, eksik veya hatalı görülen noktaların (örneğin katalog suç değerlendirmesi) düzeltilmesi ve somut delillerle desteklenmesi, savunmanın etkinliği açısından büyük önem taşımaktadır.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO :
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. ... (TCK Md. ... )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ :
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md.148 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Başkasını, kendisini veya yakının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılma
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2. Ayrıca iddia makamının mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.
4. CMK Md. 160/2 'ye göre Cumhuriyet Savcısı Şüphelinin sadece aleyhine olan delilleri değil, aynı zamanda lehine olan delilleri de toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü iken soruşturma kapsamında aşağıda belirtilmiş olan deliller toplanmamıştır.
5. Tüm bu nedenlerle soruşturma aşamasında toplanmayarak dosya içerisine dahil edilmeyen ve iddia makamı tarafından mütalaada belirtilen aşağıdaki delillerin kovuşturmanın genişletilerek toplanmasını ve