- Yaş Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Tablosu
YAŞ (DOĞUM TARİHİNİN) DÜZELTİLMESİ (TASHİHİ) VE TESPİTİ TALEBİ: HUKUKİ ÇERÇEVE VE UYGULAMA
Kişilerin nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihi, hukuki statülerini, haklarını ve yükümlülüklerini doğrudan etkileyen temel kişisel bilgilerdendir. Medeni hakların kullanılmasından ceza sorumluluğuna, eğitimden askerliğe, emeklilikten mirasçılığa kadar pek çok hukuki durum ve ilişki, kişinin yaşına göre şekillenmektedir. Bu nedenle, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin gerçeği yansıtmaması halinde, bu yanlışlığın düzeltilmesi veya gerçek yaşın tespiti, hukuki bir zorunluluk ve hak arama yoludur. Bu makalede, Türk Hukuk Sistemi içerisinde yaşın düzeltilmesi ve tespiti taleplerinin hukuki dayanakları, dava şartları, usulü, ispat vasıtaları ve özellikle ceza yargılamasındaki yeri etraflıca incelenecektir.
1. HUKUKİ DAYANAKLAR VE İLGİLİ MEVZUAT
Yaş düzeltme ve tespiti talepleri, temel olarak kişisel durum sicilindeki kayıtların düzeltilmesi kapsamında ele alınır ve çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir.
a. Türk Medeni Kanunu (TMK) No. 4721: Kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan sorumluluk ve kayıtların düzeltilmesi usulü TMK'da düzenlenmiştir. TMK Madde 39, "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz" hükmünü amirdir. Bu madde, nüfus kayıtlarındaki (doğum tarihi dahil) herhangi bir değişikliğin ancak mahkeme kararı ile mümkün olabileceğini temel ilke olarak ortaya koymaktadır.
b. Nüfus Hizmetleri Kanunu (NHK) No. 5490: Nüfus kayıtlarının nasıl tutulacağı, kayıt düzeltme davalarının usulü ve görevli mahkeme gibi konular NHK'da daha ayrıntılı düzenlenmiştir.
i. NHK Madde 35, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların Cumhuriyet savcıları ve ilgili kamu kurumlarının yanı sıra, kaydının düzeltilmesini isteyen kişiler veya ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından açılabileceğini belirtir. Düzeltmeyi isteyen şahısların da dava açma hakkı saklıdır.
ii. NHK Madde 36, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağını hükme bağlar. Yaş düzeltme davaları da kural olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. Aynı maddenin devamında, bazı maddi hataların (örneğin yazım yanlışlıkları) mahkeme kararına gerek olmaksızın Nüfus Müdürlüklerince düzeltilebileceği belirtilse de, doğum tarihi gibi esaslı kayıt değişiklikleri mutlaka mahkeme kararı gerektirir.
c. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) No. 6100: Yaş düzeltme davaları bir "çekişmesiz yargı" işi niteliğinde olup, yargılama usulü, delillerin toplanması ve değerlendirilmesi gibi konularda HMK'nın genel hükümleri uygulama alanı bulur. Özellikle ispat yükü (HMK Madde 190) ve delil türleri (tanık, bilirkişi, belge vb.) bu davalar için de geçerlidir.
d. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) No. 5271: Ceza yargılaması sırasında, suçun failinin veya mağdurunun yaşının tespiti, suç vasfını, ceza sorumluluğunu veya uygulanacak güvenlik tedbirlerini etkileyebiliyorsa, ceza mahkemesinin bu hususu araştırması gerekebilir. İşbu Dilekçe'nin de dayandığı CMK Madde 218/2, "Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirtilen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir" demektedir. Bu hüküm, ceza mahkemesine, yargılamanın selameti açısından yaş konusunu bir "hadise" olarak inceleme ve karara bağlama yetkisi tanımaktadır.
e. Türk Ceza Kanunu (TCK) No. 5237: Özellikle çocukların cinsel istismarı (TCK Madde 103), suça sürüklenen çocuklar hakkındaki düzenlemeler (TCK Madde 31) gibi birçok suç tipi ve ceza indirimi sebebi, failin veya mağdurun yaşına göre farklılık arz etmektedir. Bu nedenle ceza yargılamasında yaşın doğru tespiti büyük önem taşır (Madde 4, 12).
2. DAVANIN VEYA TALEBİN NİTELİĞİ VE UNSURLARI
Yaş düzeltme talebi, hukuki niteliği itibarıyla mevcut bir nüfus kaydındaki yanlışlığın giderilmesini amaçlar. Yaş tespiti ise, bazen kaydın hiç olmaması veya mevcut kaydın gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla gerçek yaşın belirlenmesi ihtiyacından doğar. Uygulamada bu iki kavram sıklıkla birlikte kullanılır.
a. Hukuki Yarar: Dava açanın veya talepte bulunanın, yaşın düzeltilmesinde veya tespit edilmesinde korunmaya değer, güncel bir hukuki menfaatinin bulunması gerekir. Bu menfaat, ceza yargılamasında suç vasfının değişmesi (Madde 4, 9, 12), emeklilik hakkı, mirasçılık sıfatı, evlenme ehliyeti gibi pek çok alanda ortaya çıkabilir. İşbu Dilekçe'de hukuki yarar, devam eden ceza davasında katılanın yaşının suçun niteliğini etkileyecek olmasıdır (Madde 2, 4).
b. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Kural olarak yaş düzeltme davaları, ilgilinin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır (NHK Md. 36). Ancak, işbu Dilekçe'de olduğu gibi, devam eden bir ceza davasında yaşın tespiti CMK Md. 218/2 kapsamında talep ediliyorsa, talebin muhatabı o ceza davasını gören mahkemedir (Madde 1). Ceza mahkemesinin bu konudaki kararı, öncelikle o dava açısından bağlayıcı bir tespit niteliğindedir. Nüfus kaydının kalıcı olarak düzeltilmesi için genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi kararı aranmakla birlikte, CMK 218 kapsamında verilen bir tespit kararının sonraki hukuk davasında güçlü bir delil teşkil edeceği açıktır.
c. Taraflar: Müstakil yaş düzeltme davasında davacı, yaşının düzeltilmesini isteyen kişi veya yasal temsilcisi; davalı ise ilgili Nüfus Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcısıdır. Ceza yargılaması içinde CMK 218 kapsamında talepte bulunulduğunda ise, talep eden taraf (katılan vekili gibi) talebini mahkemeye sunar ve mahkeme bu konuda gerekli araştırmayı yapar.
d. Talep Konusu: Talep, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin iptali ile yerine doğru olduğu iddia edilen yeni doğum tarihinin tescili veya mevcut durumun tespiti yönünde olmalıdır. İşbu Dilekçe'de talep, katılanın yaşının tespiti ve bu tespite göre suç niteliğinin yeniden değerlendirilmesidir (Madde 11, 12).
3. YARGILAMA USULÜ VE İSPAT
Yaş düzeltme ve tespiti taleplerinde ispat faaliyeti büyük önem taşır. Çünkü mevcut resmi bir kaydın aksi iddia edilmektedir.
a. Dilekçe: HMK hükümlerine uygun olarak hazırlanacak dava dilekçesinde veya CMK 218 kapsamında sunulacak talep dilekçesinde; taraflar, talep konusu, vakıalar (yaşın neden yanlış kaydedildiği veya gerçek yaşın ne olduğuna dair açıklamalar), hukuki sebepler ve deliller açıkça belirtilmelidir. İşbu Dilekçe, bu unsurları genel hatlarıyla içermektedir (Madde 1-10).
b. İspat Yükü: Nüfus kaydının yanlış olduğunu ve gerçek doğum tarihinin iddia edilen tarih olduğunu ispatlama yükümlülüğü, davacıya veya talepte bulunana aittir (HMK Md. 190).
c. Deliller: Yaşın ispatında her türlü delilden yararlanılabilir. Ancak Yargıtay içtihatlarında bazı delillere özel bir önem atfedilmektedir:
i. Resmi Belgeler: Varsa doğumun gerçekleştiği hastane kayıtları, doğum tutanakları en güçlü delillerdendir. Aşı kartları, okul kayıtları (özellikle ilkokula başlama yaşı), askere sevk belgeleri gibi resmi veya özel kurumlardaki yaşa dayalı kayıtlar da önemli delil niteliğindedir. İşbu Dilekçe'de, katılanın hastanede doğmadığı belirtilerek bu tür bir resmi kaydın yokluğuna işaret edilmektedir (Madde 5)
ii. Tanık Beyanları: Kişinin doğumu hakkında doğrudan bilgi sahibi olabilecek anne, baba, kardeşler veya diğer yakın akrabalar ile komşular gibi kişilerin tanıklığına başvurulabilir. Tanıkların beyanlarının birbiriyle ve diğer delillerle tutarlı olması önemlidir (Madde 5).
iii. Bilirkişi İncelemesi (Kemik Yaşı Tespiti): Özellikle doğum anına ilişkin resmi kayıtların bulunmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda, mahkeme genellikle kişinin Adli Tıp Kurumu'na veya üniversite hastanelerinin ilgili anabilim dallarına sevk edilerek kemik yaşı (kemik grafisi incelemesi) tespitini ister. Bu raporlar, bilimsel verilere dayandığı için hükme esas alınabilecek önemli bir delildir, ancak tek başına mutlak delil değildir; diğer delillerle birlikte değerlendirilmelidir. İşbu Dilekçe'de Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması açıkça talep edilmektedir (Madde 8, 11).
iv. Dış Görünüş: Kişinin fiziksel görünümünün beyan ettiği yaş ile uyumlu olup olmadığı da mahkemece göz önünde bulundurulabilir (Madde 7). Ancak bu, oldukça subjektif bir değerlendirme olup, tek başına hükme esas alınması mümkün değildir; ancak diğer delilleri destekleyici bir unsur olabilir.
d. Yargıtay İçtihatları: Yargıtay, yaş düzeltme davalarında istikrarlı bir şekilde;
i. Kişinin hastanede doğup doğmadığının araştırılmasını, hastane kayıtlarının getirtilmesini,
ii. Nüfusa tescilin ne zaman yapıldığını, dayanak belgesinin olup olmadığını,
iii. Varsa okula başlama ve bitirme tarihlerini, ilgili okul kayıtlarını,
iv. Askerlik yapmışsa askerlik kayıtlarını,
v. Tanıkların doğum anına veya yakın zamanına ilişkin somut bilgilerinin olup olmadığını,
vi. Kemik yaşı tespit raporunun diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
vii. Ayrıca, kişinin düzeltilmesi istenen yaşa göre daha önce evlenme, askerlik, memuriyete başlama gibi hukuki işlemler yapıp yapmadığı da araştırılır, zira bu durumlar talebin samimiyeti ve hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı açısından değerlendirilebilir.
4. CEZA YARGILAMASINDA YAŞ TESPİTİ (CMK MD. 218/2)
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 218. maddesinin 2. fıkrası, ceza mahkemelerine, yargılamanın konusunu oluşturan suçla ilgili olarak sanığın veya mağdurun yaşının tespiti konusunda bir "hadise"yi çözme yetkisi vermektedir. Bu, özellikle yaşın suç vasfını (örneğin, fiilin çocuğa karşı işlenip işlenmediği), ceza sorumluluğunu (yaş küçüklüğü nedeniyle indirim veya cezasızlık) veya uygulanacak güvenlik tedbirlerini etkilediği durumlarda önem kazanır.
a. Amaç: Temel amaç, ceza yargılamasının özü olan "maddi gerçeğe" ulaşmaktır (Madde 9). Eğer nüfus kaydındaki yaşın gerçeği yansıtmadığına dair ciddi şüpheler veya iddialar varsa ve bu durum verilecek hükmü etkileyecekse, mahkemenin bu konuyu araştırması gerekir.
b. Uygulama: Mahkeme, tarafların talebi üzerine (işbu Dilekçe'de olduğu gibi) veya re'sen (kendiliğinden) yaş araştırmasına girişebilir. Bu kapsamda, hukuk mahkemesindeki yaş düzeltme davasında kullanılan delillerin benzerlerini (tanık dinleme, belge toplama, Adli Tıp'tan rapor alma vb.) toplayabilir.
c. Kararın Niteliği: CMK Md. 218/2 uyarınca verilen karar, öncelikle o ceza davası bağlamında yaşın ne olduğunun "tespiti" niteliğindedir. Yani, mahkeme, örneğin mağdurun fiil tarihinde 15 yaşından küçük olduğunu tespit ederse, yargılamayı bu tespite göre sürdürür ve hükmünü buna göre kurar (Madde 12). Bu karar, doğrudan nüfus kaydını düzeltmez. Nüfus kaydının düzeltilmesi için ilgilinin ayrıca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açması gerekir. Ancak ceza mahkemesinin Adli Tıp raporu gibi güçlü delillere dayanarak yaptığı yaş tespiti, hukuk mahkemesinde açılacak davada çok önemli bir delil teşkil edecektir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Yaş düzeltme ve tespiti taleplerinde, özellikle resmi kaydın aksinin iddia edildiği durumlarda, iddiaların somut ve güçlü delillerle desteklenmesi esastır.
a. Hastanede Doğum Kaydının Varlığı/Yokluğu: Eğer kişi hastanede doğmuş ve buna ilişkin resmi bir kayıt mevcut ise, bu kaydın aksini ispatlamak oldukça güçtür. İşbu Dilekçe'de hastanede doğum olmadığı belirtilerek (Madde 5), bu tür bir resmi kaydın bulunmadığı ve dolayısıyla diğer delillerin (tanık, kemik yaşı) önem kazandığı vurgulanmaktadır. Bu durumun dilekçede açıkça ifade edilmesi, ispat stratejisi açısından önemlidir.
b. Kemik Yaşı Raporunun Bağlayıcılığı: Adli Tıp Kurumu'ndan alınan kemik yaşı raporları önemli olmakla birlikte, tek başına mutlak bağlayıcı değildir. Raporlar genellikle bir yaş aralığı belirtir ve takdir payı içerir. Mahkeme, bu raporu diğer delillerle (tanık beyanları, varsa diğer kayıtlar) birlikte değerlendirerek bir sonuca varacaktır. Dilekçede bu raporun talep edilmesi yerindedir (Madde 11), ancak sonucun tek başına belirleyici olmayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
c. Zamanaşımı veya Hak Düşürücü Süre: Yaş düzeltme davaları için kanunda öngörülmüş bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Kişi, hukuki yararı olduğu sürece her zaman bu davayı açabilir.
SONUÇ
Nüfus kayıtlarındaki doğum tarihi, bireyin hukuki kimliğinin temel taşlarından biridir. Bu kaydın gerçeğe aykırı olması durumunda, Türk Hukuku, ilgililere mahkeme kararıyla bu yanlışlığı düzelttirme veya gerçek yaşı tespit ettirme imkânı tanımaktadır. Gerek müstakil bir hukuk davası yoluyla gerekse CMK Md. 218/2 kapsamında bir ceza davası içerisinde ileri sürülebilecek bu talep, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve hakların doğru bir şekilde tesis edilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Talebin kabulü için, resmi kaydın aksini ispata elverişli, güçlü ve tutarlı delillerin (özellikle varsa resmi belgeler, tanık beyanları ve Adli Tıp raporu) mahkemeye sunulması gerekmektedir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ... İL NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ
KONU : Yaş (Doğum Tarihinin) Düzeltilmesi (Tashihi) ve Tespiti Talebi Dava Dilekçesi
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim kayıtlara göre _._.20_ tarihinde doğmuş olup, ... cinsiyetinde, ... eğitimlidir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
1. Müvekkilimin kayıtlardaki doğum tarihi gerçek doğum tarihi değildir.
2. Müvekkilim gerçekte _._.20_ tarihinde doğmuş olup, kayıtların yanlışlığı ... hususundan kaynaklanmaktadır.
3. ...
III. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkilimin nüfus kayıtlarında _._.20_ doğumlu olması nedeniyle olup, nüfus kayıtları gerçek yaşını yansıtmamaktadır.
2. ...
IV. ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
Müvekkilimin sabit bir geliri ve hukuk sigortası bulunmamaktadır. İşbu davadaki masraf ve giderleri şu an için karşılaması mümkün değildir. Kişilerin üstün hukuki haklarının korunması ve hukuken zorunlu olarak açtığımız bu davanın yürütülebilmesi için tüm dava harç, masraf ve diğer giderlerin; sonradan dava aleyhine sonuçlanacak kişi tarafından karşılanmak üzere, şimdilik ilgili