(926 S. K. Ek. m.3)
Davacı 26.07.2012 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde kayıtlara giren dava dilekçesinde özetle; Bakanlar Kurulunun 28.12.2011 gün ve 2011/2722 sayılı kararının Ek-2 Çizelge 10'uncu maddesi ile getirilen ve dayanağı olan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun Ek 3'üncü maddesinin amacına, ruhuna ve lafzına uygun olmayan düzenleme ile üç kategoride; Harp Akademileri mezunu kurmay subaylar ile "Komutanlık ve Karargah Subaylığı Eğitimi" (KOMKARSU) ve "Astsubay Üst Karargah Hizmetleri Eğitimi" kurslarını bitirenlere, hukuka aykırı biçimde, hangi işi yaptıkları veya hangi görevde bulundukları dikkate alınmaksızın emsallerine göre farklılık yaratacak bir ödeme yapılmasının öngörüldüğünü, söz konusu kararın Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 09.04.2012 gün ve Sayı:B.02.O.KKG/135-15/1662 sayılı "Bakanlar Kurulu Karan" konulu yazısıyla ilgili kamu idarelerine duyurulduğunu, 10.04.2012 tarihinde söz konusu düzenlemeden haberdar olduğunu, 02.05.2012 tarihli dilekçe ile Danıştay'da dava açtığını ve Danıştay Onbirinci Dairesinin E.2012/3423 ve K.2012/4296 numaralı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, Danıştay kararını 23 Temmuz 2012 tarihinde öğrendiğini, 1987 yılında Kara Harp Okulundan maliye sınıfı, teğmen rütbesiyle mezun olduğunu, 1988 yılında Levazım ve Maliye Sınıf Okulunu bitirdiğini, 2001-2003 yılları arasında Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde "Maliye Teorisi" konusunda yüksek lisans, aynı Enstitü'de 2003-2008 yılları arasında "Maliye" anabilim dalında doktora yaptığını ve iki yıl kıdem terfisi aldığını, 2007 yılından itibaren MSB Maliye Dairesi Başkanlığında Mali Kontrol Şube Müdürü olarak görev yaptığını, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Ek 3 'üncü maddesi ile iş güçlüğü zammı, iş riski zammı, eleman temininde güçlük zammı ve mali sorumluluk tazminatlarının "yapılan iş veya yürütülen görev" ile ilişkisinin kurulması zorunluluğunun getirildiğini, BKK'nin Ek-2 Çizelge 10'uncu maddesi ile yapılan düzenleme haricinde, ilk 9 maddede "eleman temininde güçlük zammı" ödenebilmesi ile ilgili düzenlemelerin 926 sayılı Kanunun lafzına uyqun olarak, mutlaka görev yeri veya bilfiil yapılan iş ile ilişki kurularak tesis edildiğini ancak 10'uncu maddesi ile yapılan düzenlemede görev yeri veya bilfiil yapılan iş ilişkisi dikkate alınmaksızın bazı kurs ve eğitimleri bitirmiş veya mezun olmanın "eleman temininde güçlük zammı" ödenebilmesi için yeterli görüldüğünü, uygulamada söz konusu kurs ve eğitimleri bitirmiş olmayanların da bitirmiş olanlarla birlikte aynı görev yerlerine atandırılabildiğini, çalıştırılabildiğini veya aynı işi yapabildiğini, "Kara Harp Akademilerinden" mezun olanlar ile "Komutanlık ve Karargah Subaylığı Eğitimini" (KOMKARSU) ve "Astsubay Üst Karargah Hizmetleri Eğitimini" bitirenlere, emsallerine göre farklılık yaratacak bir ödeme yapılması öngörülürken bu eğitimler haricinde subay ve astsubayların kendi veya TSK imkanları ile bitirdiği çok sayıda kurs, eğitim, okul ve akademik değer taşıyan; ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora, ayrıca subaylar tarafından yurt dışında yapılan iki yıl süreli "post graduate" eğitimleri nedeniyle mali mevzuatta salt eğitim için ödeme yapılması yönünde hiç bir düzenlemenin bulunmadığını, düzenlemede ihdas edilen puanların BKK'nin genel yapısı ve mantığı içinde fahiş yükseklikte olduğunu ve Anayasanın 10'uncu maddesinde zikredilen "eşitlik" ilkesi ile 55'inci maddesinde belirtilen "ücrette adalet sağlanması" ilkesine aykırı olduğunu, kamu düzenini bozan, kamu çalışanları arasında ayrımcılık yapıldığı görüntüsü veren, eşit işe farklı ücret anlamı taşıyan ve bu haliyle şahsı, TSK mensupları veya diğer kamu idarelerinde çalışanlar üzerinde, sistemin adil işlediği konusunda kuşku uyandıran hukuk dışı bu düzenlemenin vakit kaybedilmeden iptal edilmesi gerektiğine inandığını belirterek Bakanlar Kurulunun 28.12.2011 gün ve 2011/2722 sayılı Kararının Ek-2 Çizelge, 10'uncu maddesinin tamamının iptaline, ayrıca yapılan bu düzenleme ile pek çok sayıda general, subay ve astsubaya ödeme yapılacağı için Mahkeme Kararının geriye doğru işlememesi olasılığı karşısında telafisi mümkün olmayan kamu zararı oluşması ve/veya dava sonucunda faizi ile birlikte ödetme olasılığı bulunduğundan söz konusu düzenleme ile ilgili yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
AYİM Nöbetçi Dairesinin 01.08.2012 tarih ve E.2012/200 sayılı karan, AYİM Daireler Kurulunun 12.10.2012 tarih ve E.2012/42 sayılı kararı ile idari işlemin uygulanması ile telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açık biçimde hukuka aykırı görülmesi şartlarının birlikte gerçekleşmediği kanaatine varılarak yürütmen