Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi .A.İ.H.M. 1982/10073 Esas 1989/ Karar
Karar Dilini Çevir:
(AİHS m. 6, 50)

Karar Tarihi: 24.10.1989
Başvuru no: 10073/82

DAVANIN ESASI

7. 1937 doğumlu bir Fransız vatandaşı olan Bay H., Vandoeuvre’da (Meurthe-et-Moselle) yaşamaktadır. Başvurucu 1957 yılında, ilkokul vekil öğretmeni olarak öğretmenlik mesleğine başlamış ve 1961 yılına kadar çalışmıştır.

I. Davanın ardalanı

A. Hastaneye gidiş

8. Bay H. Mayıs 1961'de, genel pratisyen hekimden aldığı nöroloji klinik şefi Professör Thiebaut'a bir sevk yazısıyla birlikte, Strasbourg Hastanesi'ne gitmiştir. O gün Professor Thiebaut'ın ameliyatı olduğu için, Bay H., psikiyatri kliniği "58. Servis"ten sorumlu doktor Ebtinger tarafından nöroloji kliniğinde muayene edilmiştir. İddia edildiğine göre Dr. Ebtinger, başvurucuya problemlerinin "pek ciddi olmadığını" söylemiş; fakat bilindiği kadarıyla doktorların kendisini daha iyi izleyebilmesi için, "en fazla iki hafta" süreyle hastaneye yatmasını tavsiye etmiştir.

Genel pratisyen doktorun sevk yazısı ile ilk muayene raporunun, Bay H.'nin hastane dosyasında bulunmadığı söylenmektedir.

B. Hastaneye yatış

9. Dr. Ebtinger'in tavsiyesi üzerine, Bay H. 25 Mayıs 1961'de, işten izin almadan ve yalnız başına müşahede için Strasbourg Hastanesi nöroloji kliniğine gelmiş; hastanede iki hafta süreyle kendi isteğiyle kalacağını düşünmüştür. İddia edildiğine göre, iki veya üç saat kadar bir hekim beklemiş ve daha sonra "58. Servise" yatırılmıştır. Yatış notu şöyledir:

"Kendi başına, akşam 8'de geldi.

Dr. Zarenski of Sarralbe tarafından tedavi edilmiş ve Dr. Ebtinger tarafından görülmüş.

... Kendimi iyi hissetmiyorum, bana ne olduğunu bilmiyorum. Depresyondayım... beş yıldan beri.

dermansızlık, çalışmakta güçlükler.

hiçbir şeye ilgi duymama.

(Kısa cevaplar, kendini ifade etmede güçlükler.)

Bugüne kadar ara vermeden çalışmış olma.

evli değil.

anne babasıyla birlikte Holving'de yaşıyor.

58 B'ye sevk edildi."

Başvurucu, 27 Mayıs'ta yapılan görüşmeye eski tarih atıldığını ve dosyasındaki 11 Ağustos ile 15 Eylül 1961 tarihleri arasındaki sayfaların kaybolduğunu iddia etmektedir.

10. Psikiyatri klinik şefi Professör Kammerer 12 Haziran 1961'de, başvurucuya catatonia (dış ortamla ilgi kesme) belirtileriyle ilerleyen şizofreni teşhisi koymuş ve narkoanaliz, yani hastanın uyur gibi bir duruma getirildikten sonra şuursuz haliyle incelenmesini istemiştir. İddiaya göre bu muayene, Professör Kammerer'in Bay H.'yi, nöroleptik ilaçlarla tedaviye başlandığı bir sırada, on dakika süreyle ve bir grup öğrencinin önünde gerçekleştirdiği tek muayenesidir.

11. Dr. Schneider 13 Haziran 1961'de, bir önceki gün istenen narkoanalizi yapmak yerine, Bay H.'ye damardan, dozajı belirsiz miktarda bir deamfetamin olan "Maxiton" iğnesi yapmış, bu da "amfetamin şoku"na sebep olmuştur.

Başvurucunun iddiasına göre, bu doktor bu suretle kendisini muayene etmeden veya rızasını almadan, sadece tecrübelerine dayanarak, "58. Servisten" öncelikle sorumlu doktorlar Kammerer ve Ebtinger'in bilgisi dışında hareket etmiştir.

İddia konusu iğne, sağlık dosyasından da anlaşıldığı gibi, başvurucunun hemen şikayete başladığı şiddetli kas büzülmeleri ve histeri nöbetleriyle birlikte kalp çarpıntılarına (myocardial infarction) benzer bir durumu beraberinde getirmiştir.

12. Bay H. ayrıca, o sırada izinli olan Dr. Ebtinger'in, başvurucunun rızası olmaksızın hiçbir tedavi uygulanmayacağına dair söz verdiğini iddia etmektedir; söz konusu doktorun geri döndüğü tarihe kadar neler meydana geldiği konusunda bilgisi olmadığı söylenmektedir.

Mayıs 1965'te tıbbi cerrahi ansiklopedisinde yayınlan, "ECT ve Sakel'in yöntemleri dışında Şok Yöntemleri" başlıklı bir makalede, "Amfetamin şoku" başlığı altında şöyle denmektedir:

"...

Bu tedavi, zayıf kalp damar sistemi bulunan veya yüksek tansiyonu, kalp damar hastalığı veya damar tıkanıklığı bulunan hastalara uygulanmamalıdır.

...

Amfetamin şokundan sonra, bazı şizofrenlerde catatonik belirtiler genellikle ağırlaşmakta ve hatta ilk kez ortaya çıkmaktadır.

...

Karşılaştırılabilir birkaç olayda, tedavi edici yararı devam etmektedir.

..."

C. Hastaneden çıkarma

13. Bay H. "58. Serviste" üç buçuk aydan fazla bir süre geçirdikten sonra, 15 Eylül 1961'de ayrılmıştır. Başvurucu, tatil günlerinin hastalık izninden sayılmaması için ve "başka bir kuruma" nakledilmekten çekinerek, ayakta durmakta büyük güçlük çektiği halde, hemen ertesi gün ilkokul öğretmeni olarak çalışmaya yeniden başladığını iddia etmektedir.

14. Başvurucu 16 Kasım 1961'de, okul doktorundan aldığı yazıda, ayın 23'ünde sağlık muayenesine gelmesi istenmiştir. Bu doktor, başvurucunun hastalık iznine ayrılması gerektiğine karar vermiş ve bu izin hemen ertesi gün başlamıştır. Eğitim Bakanlığı sağlık kurulu 28 Ocak 1963'te, başvurucunun dosyasını incelemiş ve kendisini "işten çıkarma kararı" vermiş, bu karar itiraz üzerine 23 Mart 1963'te onaylanmıştır.

Daha sonra Bay H.'nin adı, 28 Ocak 1963'ten geçerli olmak üzere, vekil öğretmenler listesinden çıkarılmıştır.

15. Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü Haut-Rhin, Bas-Rhin ve Moselle şubesi 8 Ağustos 1964 tarihli yazıyla, başvurucuyu 25 Mayıs 1964 tarihinden geçerli olmak üzere 1. kategori malul (yüzde 66 maluliyet -- "ücretli işte çalışabilir") olarak kaydedildiği bildirilmiştir. 15 Eylül 1965'te yapılan bir muayeneden sonra, 2. Kategori malul (yüzde 100 malul -- "hiç bir iş göremez") olarak kaydedilmiş, bu kayıt 1967'de yenilenmiş ve 1969 yılına kadar devam etmiştir.

5 Mart 1969 tarihli muayene sonucuna göre, malullüğü yüzde 50'nin altına düştüğü için, 1 Haziran 1969'dan 1971 yılına kadar başvurucu aylık alamamıştır. 1972 yılından itibaren, yeniden 2. Kategori malul aylığı almaya başlamıştır.

II. Dava

A. Strasbourg İdare Mahkemesindeki yargılama

1. Ön hazırlık

16. Bay H.'nin iddiasına göre, Profesör Kammerer tarafından yazılan 4 Kasım 1970 tarihli bir yazıdan, 1961 yılında doktor tarafından yapılan iğnenin o tarihte kendisine söylendiği gibi "güçlü bir kuvvet verici (tonic)" değil, fakat bir amfetamin olduğunu öğrenmiştir. Başvurucu, 1970 yılında Strasbourg Hastanesinden sağlık dosyasını istemiş; fakat bu talebi reddedilmiştir.

17. Başvurucu 29 Mayıs 1973'te, Strasbourg İdare Mahkemesinin ilgili birimine adli yardım için başvurmuştur. İdare Mahkemelerinde hukuki temsilin zorunlu olduğu ve bu mahkemenin soruşturma tedbirlerine karar verme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, başvurucunun bu talebi 16 Ekim 1973'te kabul edilmiştir. Atanmış avukatın ücret ve masrafları için hazineden ödenmesine karar verilen miktar, 600 Fransız Frangıdır.

18. Bay H., avukatı Bay F.'nin isteği üzerine, kendisini 1970 yılından bu yana tedavi eden genel pratisyen Dr. Rayel'den bir sağlık raporu almıştır. Bu raporda şöyle denmektedir:

"Aşağıda imzası olan ben, Fen Bilimleri (Radio Geology) mezunu, 36 yaşındaki Bay H.'yi ..., birkaç yıldır şu şikayetlerinden ötürü tedavi etmekteyim: aşırı fiziksel ve zihinsel yorgunluk nedeniyle majör kuvvetsizlik, konsantrasyon kaybı ve konuşma bozukluğu hisleriyle birlikte vücudun sol tarafında hareketsizlik hissi.

Bu şikayetler, objektif olarak electroencephalographic rahatsızlıkları yansıtmakta ve bu da 1971 yılında açıkça gösterilmiş bulunmaktadır:

'Normal sayıda istikrarsız alfa dalgalarını çok sayıda düzensiz theta-delta potansiyellerine ve anterior ve posterior iki taraflı spike'ları birbirine bağlayan düzensiz elektriksel faaliyet, güçlü photic uyarıcıyla hyperpn-a tarafından artırılan yönler.' Dr Hay, Nancy.

Zaman zaman, depresif düşüncelerle birlikte tamamıyla fiziksel bir çöküntü (prostration), hayattan bezginlik, kendini yatağa yatıracak kadar yalnızlık ihtiyacıyla birlikte zihinsel boşluğun yarattığı acı hisleri.

Bu çeşitli şikayetler, halen iyileştirici bir faaliyeti imkansız kılmaktadır.

Bay H.'nin, aşırı fiziksel ve zihinsel bitkinlik eğilimi, düzenli bir şekilde çalışmasını veya üretici olmasını imkansız kılmakta, bir parçası olmaya çalıştığı bir çalışma gurubu tarafından çok çabuk dışlandığını hissetmekte ve bu tür bir dışlanmayı sert bir şekilde hissetmektedir.

Sözü edilen sorunlar 1955 yılına kadar geri gitmekte, fakat Bay H. bu sorunlarının, Strasbourg Üniversitesi psikiyatri kliniğine yattığı 1961 yılından itibaren belirgin bir şekilde kötüleştiğini iddia etmektedir; fakat Bay H. bu kötüleşmeyi, klinikte kaldığı sırada kendisine damardan yapılan amfetamin iğnesinin tehlikeli etkisine bağlamaktadır.

Bu rapor, Bay H.'nin talebi üzerine, yasal amaçlar için kendisine verilmiştir.

Bu rapor bir davada kullanılamaz."

Bu belge sadece avukata verilmesi için yazıldığı halde, yine de bir yazıyla İdare Mahkemesine verilmiştir.

2. Davanın yargılamaya hazırlanması

19. Başvurucunun avukatı Bay F., başvurucuya damardan yapılan iğnenin zararlı sonuçları nedeniyle hastanenin sorumlu olduğuna dair bir karar alabilmek amacıyla, 14 Haziran 1974'te hastane aleyhine Strasbourg İdare Mahkemesine dava açmıştır. Bu dilekçede mahkemeden şu talepte bulunulmuştur:

"Hüküm verilmeden önce: bir uzman doktorun bilirkişi (expert) olarak tayin edilmesi ve bu bilirkişiye davacıyı muayene etmesi, bütün belgeleri toplaması, bilgi verebilecek herkesle görüşmesi, davacının uğradığı fiziksel zarar hakkında görüş bildirmesi konusunda talimat verilmesi ve mahkeme tarafından kendisine verilecek genel talimatları yerine getirmesi."

İdare Mahkemesi 19 Haziran'da dava dilekçesini ve talepleri hastaneye tebliğ etmiştir.

20. Hastane, 17 Temmuz'da bir avukat tayin etmiş ve 8 Ağustos'ta iki sayfalık cevap dilekçesi vermiştir. Hastane, Bay H.'ye gerçekten de 1961 yılında amfitamin iğnesi yapıldığını kabul etmiş, fakat davaya, kamu kurumlarına karşı dört yıllık dava zamanaşımı öngören özel hükme göre zamanaşımı bulunduğu gerekçesiyle karşı çıkmış ve ayrıca "uygulanan tedaviyle ilgili şikayetlerin tamamen saçma olduğunu ve açıkça yetersiz bir akli duruma dayandığını" iddia etmiştir.

İdare Mahkemesi bu cevabı 9 Ağustos 1974'te Bay Avukat F.'ye tebliğ etmiştir.

21. Avukat F., İdare Mahkemesinin 29 Ocak 1974 ve 14 Mart 1975 tarihli iki hatırlatma yazısından sonra, 8 Nisan 1975'te cevaba cevap dilekçesini sunmuştur. Avukat F., "hastanenin ihmalinin", "davacının uğradığı malullüğün" ve "hastanenin ihmali ile bu malullük arasındaki nedensellik bağının" tespit edilmesini ve mahkemenin en kısa sürede bir bilirkişi tayin etmesini istemiştir.

22. Bay H., önce Aralık 1974'te ve daha sonra Nisan 1975'te belediyeden bir daire edinince evini taşımıştır. Başvurucu her iki olayı da avukatına bildirmiştir.

23. İdare Mahkemesi 17 Mayıs 1975'te avukat F.'den, Bay H.'nin sosyal güvenlik numarasını ve kayıtlı olduğu müdürlüğün hangisi olduğunu bildirmesini istemiştir. Avukat F., kendisine 16 Temmuz'da yapılan hatırlatma üzerine, iki ay sonra, 23 Temmuz'da cevap vermiştir. Avukat F, mahkemenin bu isteğini Bay H.'ye 10 Temmuz ve yine 17 Temmuz'da bildirmiş ve Bay H. de kendisine gerekli bilgileri vermiştir.

İdare Mahkemesi 8 Eylül 1976'da, aynı bilgileri yine avukat F.'den istemiştir. Hükümete göre bu, avukatın 23 Temmuz tarihli yazısını muhtemelen kaybeden veya yanlış dosyaya koyan mahkeme yazı işlerinin bir hatasıdır. Ayrıca mahkemeden telefon edilmesi üzerine avukat F., iddiaya göre, söz konusu bilginin kendisinde olmadığını ve hemen bu bilgiyi sunamayacağını, çünkü müvekkilinin bu bilgiyi kendisine vermek istemediğini söylemiştir. Yazı işlerinin nasıl olup da, zaten elinde bulunan bilgiyi istemekte ısrar etmenin anlamsız olduğunu anladığı dosyadan anlaşılamamaktadır.

25. Nancy Sağlık Sigorta Müdürlüğü 5 Ağustos 1975'te, davaya katılmak istemediğini İdare Mahkemesine bildirmiştir.

25. İdare Mahkemesi 13 Nisan 1978'de, 25 Nisan'daki duruşma için taraflara davetiye çıkarmıştır.

26. Duruşmadan beş gün önce, yani 20 Nisan'da, hastane son dilekçesini sunmuştur. Bu dilekçe avukat F.'ye veya Bay H.'ye tebliğ edilmemiştir. Avukat F., yargılama yazılı usulde olduğu için hazır bulunmasının gerekli olmadığını düşünerek, duruşmaya gitmemiş ve böylece davalının bu dilekçesine cevap verememiştir; ama öte yandan davalı adına Bay L. hazır bulunmuştur.

27. Duruşma günü, Nancy Sağlık Sigorta Müdürlüğü mahkemeden Bay H.'nin adresini istemiştir; oysa Bay H.'ye göre Müdürlük kendisine 1973'ten beri malullük aylığı ödemektedir; ve kendisi 1975 yılından bu yana adresini değiştirmemiştir.

3. 9 Mayıs 1978 tarihli karar

28. İdare Mahkemesi 9 Mayıs 1978'de davayı aşağıdaki gerekçelerle reddetmiştir:

"Bay H.'nin durumundaki kötüleşmenin 1969 yılında gözlemlendiği varsayılsa bile, dosyadaki deliller ve özellikle sunulan sağlık raporları, bunun 1961 yılında damardan yapılan iğneye bağlanabileceğini ortaya koymamaktadır; sonuç olarak, şikayet konusu iğne ile iddia edilen zarar arasında bir nedensellik bağı bulunmadığından ve bu olayda böyle bir bağın varolduğu kabul edilemeyeceğinden, Bay H.'nin hastanenin sorumluluğunun kanıtlanması talebinin bir temeli yoktur; ... bu durumda, şikayet edilen zararın boyutlarının genişliğini değerlendirmesi için bilirkişi tayin edilmesi talebi de reddedilmelidir."

4. Kararın tebliği

29. İdare Mahkemesi 23 Mayıs 1978'de, kararı taahhütlü postayla başvurucuya göndermiş; fakat postaneden "bu adreste bilinmiyor" damgalı olarak geri gelmiştir.

İdare Mahkemesi avukat F.'den Bay H.'nin yeni adresini bildirmesini istemiştir. Avukat 8 Haziran tarihinde verdiği cevapta, yeni adresi bilmediğini belirtmiştir. İdare Mahkemesi, 13 Haziran'da kararı bir mahkeme memuru vasıtasıyla tebliğ etmeye çalışmıştır.

30. Bay H., davanın uzun sürdüğünü düşünerek, 18 Ağustos 1978'de İdare Mahkemesine telefon etmiştir. Başvurucu mahkemenin 9 Mayıs'ta karar vermiş olduğunu öğrenmiş ve hemen adresini vermiş; 18 Eylül 1978'de kararın bir kopyasını almıştır.

5. Strasbourg Baro Başkanlığına şikayet

31. Bay H. 22 Eylül 1978'de Strasbourg Baro Başkanlığına bir mektup yazarak, Hukuki Yardım Bürosu tarafından kendisine tayin edilmiş olan avukatın kusurlarından şikayetçi olmuştur. Başvurucu özellikle, avukat F.'yi sürekli olarak kendisinin adresini kaybetmek, duruşma gününü kendisine bildirmemek ve 25 Nisan 1978'de mahkemede hazır bulunmamak nedeniyle suçlamıştır.

Baro Başkanlığı avukat F ile görüştükten sonra, 9 Ekim tarihli yazıyla şikayete son vermiştir. Baro Başkanlığı avukat F.'nin, yargılama esas itibarıyla yazılı olduğu için duruşmada bulunmayı gerekli görmediği ve yargılamanın öncelikle "mahkemeye sunduğu sağlık raporlarına" dayanarak bir bilirkişi tayin edilmesini amaçladığı şeklindeki açıklamalarını yerinde bulmuştur.

B. Yüksek İdare Mahkemesindeki (Conseil d'Etat) yargılama

1. Başvuru

32. Bay H., 10 Kasım 1978'de dilekçe ve bir dosya göndermek suretiyle Yüksek İdare Mahkemesine başvurmuştur. Başvurucu, kendi davasını kendisinin savunup savunamayacağını, eğer savunamayacak ise, bir avukatın yardımını alabilmek ve çok önemli gördüğünü söylediği bir tıp bilirkişisinin atanmasını sağlamak için ne yapması gerektiğini sormuştur.

33. Yüksek İdare Mahkemesi Dava Dairesi Sekreteri, 10 Kasım'da kaydı yapılmış olan başvurunun alındığını 20 Kasım 1978'de bildirmiştir.

Genel Sekreter 12 Aralık'ta yazdığı yazıda, başvurucunun yaptığı gibi bir başvurunun bir avukatla temsil edilme şartından muaf tutulmadığını ve adli yardım talebinde bulunmak için bir aylık bir süresi olduğunu başvurucuya bildirmiştir.

Bay H. 26 Aralık'ta, kendisini içtenlikle temsil etmek isteyen bir avukatın tayin edilmesini talep ederek, bir hukuki yardım istemiştir; başvurucu, böylece kendi menfaatlerinin bilinçli bir şekilde savunulacağından emin olacağını belirtmiştir.

34. Yüksek İdare Mahkemesi 21 Şubat 1979'da verdiği ve 13 Mart'ta tebliğ edilen kararında, Bay H.'ye adli yardım vermeyi kabul etmiş ve avukata ödenecek olan miktarı 1,080 Fransız Frangı olarak belirlemiştir.

Avukat Bay G., Baro Başkanlığı tarafından 16 Mart'ta tayin edilmiş ve Bay H. ile 20 Martta temas kurmuştur.

2. Davanın yargılamaya hazırlanması

35. Başvurucunun, Yüksek İdare Mahkemesine gönderdiği Dr. Rayel tarafından yazılan 7 Kasım 1978 tarihli bir yazıda şöyle denilmektedir:

"Aşağıda imzası olan ben Dr. Louis Rayel, Bay H.'yi yıllardan beri tedavi ediyorum ve 09.05.1974 tarihinde kendisine, avukatına iletilmek üzere ve sadece bilgi vermek amacıyla ve gizli olarak bir rapor verdiğimi belirtirim.

Bu raporda, 'BU RAPOR BİR DAVADA KULLANILAMAZ' şeklinde bir ibareyi ve ardından benim imzamı taşımaktadır.

Bu şekilde belirtilmiş olmasına rağmen rapor, Strasbourg İdare Mahkeme tarafından ve üstelik H.'ye karşı delil olarak kullanılmıştır. ...

Bu raporun kullanıldığı, kararın gerekçesinden açıkça belli olmaktadır; karar gerekçesinde şöyle denilmiştir:

'Dosyadaki deliller ve özellikle sunulan sağlık raporları, bunun 1961 yılında damardan yapılan iğneye bağlanabileceğini ortaya koymamaktadır' ...

'... bu durumda, şikayet edilen zararın boyutlarının genişliğini değerlendirmesi için bilirkişi tayin edilmesi talebi de reddedilmelidir' ...

Bu durumda bana öyle geliyor ki Bay H., resmen kabuledilebilir olmayan bir sağlık raporuna geniş ölçüde dayanılarak verilen bir karara karşı başvuruda bulunmakta tamamen haklıdır.

Aşağıda imzası olan ben, işbu belgeyle, 09.05.1974 tarihli tıbbi görüşümün, dün olduğu gibi bugün de, Bay H.'nin hastalığının Strasbourg Hastanesi tarafından kendisine yapılan tedavi öncesi ve sonrasının incelenmesi için, gerçekten de önemli olduğunu belirtirim.

Raporumu desteklemek için, H.'nin tedavi edildiği servisten sorumlu doktor olan Profesör Kammerer tarafından Bay H.'ye gönderilen 04.11.1970 tarihli bir mektubu zikretmek isterim.

Bu mektupta Profesör Kammerer şöyle demiştir:

'Hastanenin kuralları, sağlık dosyanızı size göndermeme izin vermemektedir. Fakat bir doktor veya bir bilirkişi dosyanızı incelemek isteyecek olursa, dosyanızı bütünüyle kendisine göstereceğiz.'

Bay H. bu mektubu bana göstermiş olup, Yüksek İdare Mahkemesine de vermeyi istemektedir.

Son olarak, aşağıda imzası olan ben, 1974 yılında Bay H.'ye niçin bir davada kullanılabilecek bir rapor vermediğimi şu şekilde açıklayabilirim: adli yardım sistemine göre ve bir mahkeme kararı olmaksızın, Bay H.'nin avukatının, müvekkilinin o sıradaki mali güçlükleri nedeniyle, ücreti doğrudan adli yardım fonundan ödenebilecek bir tıbbi uzman görüşünü kendi inisiyatifiyle istemesinin mümkün olduğunu düşündüm.

Bunun mümkün olmadığı görülmektedir; fakat aşağıda imzası olan ben belirteyim ki, Strasbourg mahkemesi karar vermeden önce bunu bilmiyordum. Bilseydim, elbette ki Bay H.'ye, Strasbourg mahkemesindeki dosyaya sunabileceği bir uzman tıbbi görüşü kendisinin ödemeye çalışmasını tavsiye ederdim.

O halde aynı durumun tekrar doğmamasını sağlamak için gerekli adımlar atılmalıdır; bu durumda Bay H.'ye, kendisinin savunması için bir görüş hazırlayabilecek bir uzmanı seçebileceği bir tıbbi uzmanlar listesini Yüksek İdare Mahkemesinden istemesini söyledim; tabi ki, ücreti Bay H.'nin ödeyecek olması halinde, bu uzmanların ücretlerinin, Bay H.'nin mevcut kaynaklarının sınırları içinde olması gerekir.

Bu belgenin bir parçası olarak, özet biçimde de olsa, burada anlatmamın ve tartışmamın mümkün olmadığı, bu olayla ilgili olarak tarafımdan bilinen bütün sağlık bilgilerini bu uzmana verebilirim.

Son olarak Bay H.'nin, hem sağlık ve hem de mali kaynakları bakımından mevcut durumunun, 1974 yılındaki gibi olduğunu belirtirim; bu nedenle Bay H., ancak çok büyük güçlüklerle Yüksek İdare Mahkemesine başvurusuyla ilgili dosyasının hazırlanması için gerekli tedbirleri alabilecektir.

Nancy, 07.11.1978

Bu belge, uygun hukuki amaçlar için Bay H.'ye verilmiştir.

BU BELGE BİR DAVADA KULLANILABİLİR."

36. Bay H., Strasbourg Hastanesindeki sağlık dosyasını incelemelerini istediği birçok doktordan olumlu cevap alamayınca, Schiltigheim'da bir radyolog olan Dr. Raujansky'den bunu istemiş, bu doktor bu işi kabul etmiş ve 11 Mayıs 1979'da görevlendirilmiştir. Profesör Kammerer, sabah 11:00'den öğleye kadar ve 15:00'ten 18:00'e kadar inceleme yapılmasına izin vermiştir.

Başvurucu, Dr. Roujansky'e 25 Mayıs 1979'da sadece "tahrif edilmiş ve eksik" bir dosya (bk. yukarıda parag. 8 ve 9/son) gösterildiğini ve sadece 21 sayfa fotokopi almasına izin verildiğini iddia etmektedir.

Dr. Roujansky 16 Ekim 1979 tarihinde, birkaç eki bulunan on sayfalık bir rapor düzenlemiş, başka şeylerin yanında, şu sonuca varmıştır:

"Bay H.'nin, beynin fizyolojisini tahrip eden çok tehlikeli bir ilaç kullanılmaksızın, daha hafif bir şekilde tedavi edilmiş olsaydı, hastalıklı bir yaşam yerine, çalışabileceği ve kendi yaşamını kazanacağı normal bir yaşam sürdürme imkanına sahip olacağı söylenebilir.

Bu nedenle Strasbourg Hastanesi'nin kendisine tazminat ödemesi gerekir."

Bay H., bu raporu Yüksek İdare Mahkemesine sunmuştur. Başvurucu bu raporun, bir bilirkişi (court expert) tarafından verilmiş bir tıbbi görüş niteliğinde olmadığını, çünkü Dr. Roujansky'nin kendisini bizzat muayene etmediğini ve sadece hastane tarafından kendisine verilen dosyayı inceleyebildiğini söylemektedir.

37. Avukat Bay G. 26 Temmuz 1979 tarihli ek dilekçeyle, uğranılan zararın boyutunu değerlendirecek ve gerekirse şikayet konusu iğne ile Bay H.'nin sağlık durumu arasında nedensellik bağını ortaya koyabilecek bir bilirkişinin atanmasını istemiştir.

Beşinci Dava Dairesi Başkanı 25 Eylül 1979'da, bu dilekçelerin hastaneye ve Strasbourg Bölge Sağlık Sigorta Müdürlüğü'ne tebliğ edilmesine karar vermiştir.

Hastane 4 Nisan 1980'de cevap dilekçesini sunmuş ve bu dilekçede özellikle kamu kurumlarına karşı özel dört yıllık zamanaşımı süresine dayanmıştır. Sağlık Bakanlığı Bütçe Personel İdaresi Genel Müdürlüğü, 5 Eylül'de cevap dilekçesi vermiş ve şu görüşleri ifade etmiştir:

"Strasbourg Hastanesinin 4 Nisan 1980 tarihli cevap dilekçesinde işaret edildiği gibi, sorumluluk karinesiyle (presumption of imputability) birleştirilmiş bir ihmal karinesi (presumption of negligence) hakkındaki kararlar istisna oluşturmaktadır; bu konudaki tüm kararlar, belirli bir tedavinin sonuçlarının, normal şartlarda mesleki ihmal olduğu önceden görülebilecek şekilde orantısız olduğu olaylarla ilgilidir.

Mevcut olayda ise durum böyle değildir. 1961 yılındaki tedavi, doğru uygulama gereğince yapılmıştır; hasta, 1963 yılında sağlık kurulunun bir görüşü üzerine vekil öğretmenlikten çıkarılmak zorunda kalınmış olsa bile, 1961 yılında yapılan iğnenin, 1955 yılına kadar geri giden bazı problemleri olduğu görülerek, 1969 yılına kadar

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat