© Avrupa Konseyi/Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2015. Bu çeviri, Avrupa Konseyi’nin insan haklarına destek Fonu’nun desteğiyle hazırlanmıştır (/humanrightstrustfund). Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Daha fazla bilgi için, bu belgenin sonunda bulunan yazarın telif hakkı ile ilgili kısmı okuyabilirsiniz.
© Council of Europe/European Court of Human Rights, 2015. This translation was commissioned with the support of the Human Rights Trust Fund of the Council of Europe (/humanrightstrustfund). It does not bind the Court. For further information see the full copyright at the end of this document.
© Conseil de l’Europe/Cour européenne des droits de l’homme, 2015. La présente traduction a été effectuée avec le soutien du Fonds fiduciaire pour les droits de l’homme du Conseil de l’Europe (/humanrightstrustfund). Elle ne lie pas la Cour. Pour plus de renseignements veuillez lire l’indication de copyright/droits d’auteur à la fin du présent document.
Mahkeme içtihadı hakkında bilgi notu No 175
Haziran 2014
Mennesson/Fransa - 65192/11
Karar 26.6.2014 [Daire V]
Madde 8
Madde 8-1
Aile hayatına saygı
Özel hayata saygı
Amerika Birleşik Devletleri’nde taşıyıcı annelik yöntemi (TAY) ile doğmuş olan çocuklar ile bu yönteme başvurmuş bir çift arasında yasal olarak kurulmuş olan soybağının fransız hukuku tarafından tanınmaması: ihlal
[Bu özet aynı zamanda Labassee/Fransa kararını da, no 65941/11, 26 Haziran 2014, içermektedir]
Olaylar – Başvuranlar, ilk başvuruda, fransız vatandaşı olan Mennesson çifti ve 2000 yılında doğmuş olan amerikan vatandaşı ikiz kız kardeş Mennesson’lardır. İkinci davada ise başvuranlar, fransız vatandaşı olan Labassee çifti ve 2001 yılında doğmuş olan amerikan vatandaşı Juliette Labassee’dir.
Başvuran ebeveynler, Bayan Mennesson ve Labassee’nin kısırlık problemleri nedeniyle, Amerika Birleşik Devletleri’nde Bay Mennesson ve Bay Labassee’nin üreme hücrelerinden (gamet) elde edilmiş olan embriyoların başka bir kadının rahmine yerleştirilmesi şeklinde gerçekleştirilen taşıyıcı annelik yöntemine (TAY) başvurmuşlardır. Bu uygulama sonucu, başvuran çocuklar ikiz Mennesson’lar ve Juliette Labassee dünyaya gelmiştir. Peş peşe verilen kararlarda, ilk dava ile ilgili olarak Kaliforniya, ikinci davada ise Minesota yargı makamları Mennesson çiftinin ikizlerin, Labassee’nin de Juliette’in anne ve babası olduklarına karar vermiştir.
Taşıyıcı annelik yönteminden şüphelenen fransız yetkililer, doğum belgelerini nüfus kütüğüne kaydetmeyi reddetmişlerdir. Mennesson davasında kayıt savcının talimatı üzerine gerçekleştirilmiştir. Ancak, savcı bu çifte karşı bu işlemin iptal edilmesi için dava açmıştır. Labassee davasında, başvuranlar, nüfus kütüğüne kayıt edilmeme kararına karşı itiraz etmemişlerdir. Onlar, soybağını durum zilyetliğine (possession d’état) dayandırmaya çalışmışlardır. Kız veya erkek çocuğu ile bir kişinin arasındaki soybağının varlığını ortaya koyan durum zilyetliğini tespit eden ve hakim tarafından verilen resmi belgeyi elde etmişlerdir. Ancak, savcı bunun nüfus kütüğüne kayıt edilmesini reddetmiştir. Bu durumda, Labassee çifti mahkemeye başvurmuşlardır.
6 Nisan 2011 tarihli kararıyla Yargıtay, başvuranların davalarını kesin olarak reddetmiştir. Bu kararın gerekçesi, dava konusu olan kayıt işlemlerinin fransız medeni kanununa göre kamu düzeni nedeniyle hükümsüz sayılan taşıyıcı annelik yöntemine ilişkin olarak yapılan bir sözleşmenin iç hukukta etki doğurmasına neden olacak olması şeklinde belirtilmiştir. Yargıtay, iptal kararlarının, çocukların ebeveynleriyle aralarında Kaliforniya ve Minesota hukuku tarafından soybağı kurmalarına ve onların Mennesson ve Labassee çifti ile Fransa’da yaşamalarını engellemediği için başvuranların aile ve özel hayatlarına saygı haklarını ihlal etmediğini savunmaktadır.
Hukuk – Madde 8 : 8. maddenin « aile hayatı » ve « özel hayat » çerçevesinde teminat altına aldığı hakkın kullanılmasına müdahalede bulunulmuştur. Şikayet edilen uygulamalar fransız iç hukukuna dayanmakta olup, ilgili yasa herkes (justiciable) tarafından ulaşılabilir ve öngörülebilir.
Fransa’nın yurt dışında TAY ile dünyaya gelmiş çocuklar ile bu yönteme başvurmuş ebevenyler arasındaki soybağını tanımayı reddetmesinin nedeni, taşıyıcı anneyi ve çocukları korumak amacıyla kendi sınırları dahilinde yasakladığı bu yönteme, kendi vatandaşlarının ülke sınırları dışında başvurmalarını önlemektir. Sonuç olarak, ihlal konusu müdahale iki yasal amacı gütmektedir : « sağlığın korunması » ve başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması ».
Avrupa’da ne TAY’nin yasallığı ne de çocuklar ile bu yönteme başvurmuş ebevenyler arasında yurt dışında yasal olarak kurulmuş olan soybağının hukuki olarak tanınması konusunda bir mutabakat mevcuttur. Bu durum, TAY’ne başvurmanın etik anlamda birçok hassas soruyu doğurmasından kaynaklanmaktadır. Böylelikle, devletlerin TAY’ne ilişkin olarak yapacakları seçimlerde geniş bir takdir yetkisine sahip olmaları gerekmektedir. Ancak, bu takdir yetkisinin soybağı sözkonusu olduğu zaman daraltılması gerekmektedir; çünkü bu durum, bireylerin kimliklerinin en önemli yönünü ilgilendirmektedir. Ayrıca, Mahkeme’nin, özellikle bir çocuğun durumunun sözkonusu olduğu her konuda, onun yararının üstün tutulması gerektiğine ilişkin temel ilkeden yola çıkarak, devletin ve olayda doğrudan etkilenen kişilerin çıkarları arasında doğru bir dengenin kurulup kurulmadığını incelemesi gerekmektedir.
a) Başvuranların aile hayatlarına saygı haklarına ilişkin olarak- Fransız hukukunda başvuranlar arasındaki soybağının tanınmaması onların aile hayatını birçok açıdan etkilemektedir. Başvuranlar, bir hakkı kullanmak veya bir hizmetten fay