© Avrupa Konseyi/Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2012. Bu çeviri, Avrupa Konseyi’nin insan haklarına destek Fonu’nun desteğiyle hazırlanmıştır (/humanrightstrustfund). Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Daha fazla bilgi için, bu belgenin sonunda bulunan yazarın telif hakkı ile ilgili kısmı okuyabilirsiniz.
© Council of Europe/European Court of Human Rights, 2012. This translation was commissioned with the support of the Human Rights Trust Fund of the Council of Europe (/humanrightstrustfund). It does not bind the Court. For further information see the full copyright at the end of this document.
© Conseil de l’Europe/Cour européenne des droits de l’homme, 2012. La présente traduction a été effectuée avec le soutien du Fonds fiduciaire pour les droits de l’homme du Conseil de l’Europe (/humanrightstrustfund). Elle ne lie pas la Cour. Pour plus de renseignements veuillez lire l’indication de copyright/droits d’auteur à la fin du présent document.
Otegi Mondragon/İspanya – 2034/07
Karar 15.3.2011 [3. Daire]
Madde 10
Madde 10–1
İfade özgürlüğü
Krala hakaretten dolayı ceza mahkûmiyeti: İhlal
Olaylar – Başvurucu, bir basın konferansı sırasında, bir Bask parlamenter grubunun sözcüsü olarak, bir Bask gazetesinin kısa bir süre önce yasaklanması, sorumlularının yakalanmaları ve gözaltında kötü muamele görmeleriyle ilgili şikâyetleri konusunda değerlendirmeler yapmıştır. İspanya kralının Bask ülkesine yaptığı ziyarete atıfta bulunarak, şu yorumlarda bulunmuştur: “İspanya kralı İspanya ordusunun başkomutanıyken, yani işkencecilerin sorumlusuyken, işkenceyi koruyan ve monarşi rejimini halkımıza işkence ve şiddet yoluyla dayatan kişiyken, bugün kalkıp ta Bilbao’da onunla fotoğraf çektirmek nasıl mümkün olabiliyor?” Başvurucu krala ağır bir şekilde hakaret etmekten dolayı bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Hukuk – Madde 10: Başvurucunun beyanları, kamu yararıyla ilgili konular üzerine yapılan tartışmalar kapsamına giriyordu. Sonuç olarak, kamu makamlarının başvurucuya verilecek cezanın gerekliliğini değerlendirme konusunda sahip oldukları takdir payı çok sınırlıydı. Ulusal mahkemeler, ilgilinin kullandığı ifadelerin, olay değil değer yargısı olduklarına karar vermişlerdir. Ancak, bu mahkemeler, aynı zamanda, iddia konusu işkencelerle ilgili şikâyetlerin delil yetersizliğinden dolayı reddedildikleri dikkate alındığında, bu ifadelerin kullanıldıkları kontekstin bu kadar ağır ifadeleri haklılaştırmadığına hükmetmişlerdir. Bu bağlamda, AİHM, kullanılan ifadelerin, devletin güvenlik kuvvetlerinin kötü muamele olaylarındaki muhtemel sorumluluklarıyla ilgili daha geniş bir kamusal tartışma kapsamına girdikleri şeklinde anlaşılabileceklerini not eder. Başvurucu tarafından kullanılan ifade tarzının tahrik edici bir tarz olarak değerlendirilebileceği doğru olsa bile ve başvurucunun demecinde kullanılan bazı ifadeler onun beyanlarına düşmanca bir görüntü veriyor olsa da, bu ifadelerin şiddeti teşvik etmediklerinin ve kin söylemi bulunmadığını