AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
SABRİ ASLAN VE DİĞERLERİ / TÜRKİYE
(Başvuru No. 37952/04)
KARAR
STRAZBURG
15 Aralık 2009
KESİNLEŞMİŞ KARAR
15/03/2010
İşbu karar Sözleşme’nin 44 § 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek olup bazı şekli değişikliklere tabi tutulabilir.
Sabri Aslan ve diğerleri / Türkiye davasında,
Başkan
Françoise Tulkens,
Yargıçlar
Ireneu Cabral Barreto,
Vladimiro Zagrebelsky,
Danutė Jočienė,
Dragoljub Popović,
András Sajó,
Işıl Karakaş
ve Bölüm Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Françoise Elens-Passos’un katılımıyla Daire halinde toplanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Bölüm) 24 Kasım 2009 tarihinde gerçekleştirdiği kapalı oturumdaki müzakereler sonucunda anılan tarihte aşağıdaki kararı vermiştir:
USUL
1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan davanın (No. 37952/04) temelinde, on iki Türk vatandaşının, Sabri Aslan, Zeki Aslan, Hakkı Aslan, Hüsnü Aslan, Saim Aslan, Harun Aslan, Mansur Aslan, Kadriye Aslan, Fatma Abi, Esmer Çoğaç, Hatice Demir ve Meryem Aslan’ın (“başvuranlar”) 24 Haziran 2004 tarihinde İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin (“Sözleşme”) 34. maddesi uyarınca yapmış oldukları başvuru bulunmaktadır.
2. Başvuranlar, Ankara Barosuna bağlı Avukat H. Geylani tarafından temsil edilmektedirler. Türk Hükümeti (“Hükümet”) ise kendi görevlisi tarafından temsil edilmektedir.
3. İkinci Bölüm Başkanı 12 Kasım 2008 tarihinde başvurunun Hükümet’e bildirilmesine karar vermiştir. Ayrıca, Sözleşme’nin 29. maddesinin 3. fıkrasına dayanarak, davanın kabul edilebilirliği ve esası hakkında aynı anda karar verileceğini bildirilmiştir.
OLAYLAR
I. DAVANIN KOŞULLARI
4. Sabri Aslan, 1978 doğumlu olan Naim Aslan’ın (Bundan böyle metinde “Naim” olarak anılacaktır.) babası, Kadriye Aslan annesi, diğer başvuranlar ise kız ve erkek kardeşleridir.
5. Naim 19 Mayıs 1993 tarihinde, Yüksekova-Esendere’de, sürüyü İran sınırındaki otlağa doğru sürdüğü sırada güvenlik güçlerinin kazara atışı sonucu hayatını kaybetmiştir.
6. Başvuranlar 2 Haziran 2003 tarihinde avukatları aracılığıyla Van İdare Mahkemesi önünde yakınlarının ölümü nedeniyle yaşadıkları zarardan ötürü tazminat davası açmışlardır. Başvuranlar maddi ve manevi tazminat olarak 420.000.000.000 eski Türk lirası (olayların meydana geldiği dönemde yaklaşık 253.995 avro) talep etmişler ve ekonomik durumları nedeniyle yargılama masraflarını ödeme imkânlarının bulunmadığını belirtmişlerdir. Taleplerini haklı göstermek amacıyla, Sabri ve Kadriye Aslan, muhtar tarafından adlarına düzenlenen yoksulluk belgesi ibraz etmişlerdir. Sabri Aslan’ın tek geliri yaşlılık aylığı olup, aynı zamanda Yüksekova’da bulunan 591,09 m2’lik yüzölçümüne sahip bir taşınmazın da malikiydi. Kadriye Aslan’ın herhangi bir mülkü bulunmamakla birlikte geliri de yoktu. Diğer başvuranlar ise adli yardımdan yararlanmak amacıyla mahkemeye herhangi belge ibraz etmemişlerdir.
7. İdare Mahkemesi 11 Temmuz 2003 tarihinde, başvuranların avukatına, yargılama masrafları için 5.680.000.000 Türk lirası (olayların meydana geldiği dönemde yaklaşık 3.615 avro) ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
8. Ödeme yapılmaması nedeniyle, 10 Ekim 2003 tarihinde, Mahkeme talebini yinelemiştir.
9. Başvuranların avukatı 4 Kasım 2003 tarihinde, ilgililerin imkânları olmaması nedeniyle talep edilen meblağı ödeyemediklerini ifade etmiştir. Başvuranın avukatı, adli yardım talebinin yerindeliğini ispatlamak amacıyla bir kez daha muhtar tarafından Sabri ve Kadriye Aslan adına düzenlenen yoksulluk belgelerini sunmuştur. Diğer başvuranlar adına herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
10. İdare Mahkemesi 13 Kasım 2003 tarihinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda bildirilen ödeme koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle başvuranların adli yardım talebini reddetmiştir. Kararda herhangi bir gerekçe gösterilmemiştir.
11. İdare Mahkemesi 2 Aralık 2003 tarihinde başvuranların avukatından bir kez daha yargılama masraflarının ödenmesini talep etmiştir.
12. 10 Şubat 2004 tarihinde ilgililere ödeme emri gönderilmiştir. Mahkeme, otuz günlük süre içinde ödeme yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılayacağını belirtmiştir.
13. Başvuranlar, söz konusu meblağı ödememişlerdir.
14. İdare Mahkemesi 9 Nisan 2004 tarihinde, yargılama masraflarının ödenmemesi nedeniyle davayı açılmamış saymıştır.
II. İLGİLİ İÇ HUKUK KURALLARI VE UYGULAMASI
15. Türk İdare Hukukunda, her davacı, dava açarken, yargılama masraflarını ödemekle yükümlüdür. Eğer ödeme yapılmazsa, mahkeme kendisine otuz günlük süre içinde ödeme yapması için ödeme emri gönderir. Bu süre bitiminde, ikinci bir ödeme emri gönderilir. Bu yeni bir aylık süre sona erdiğinde davacının talep edilen yargılama masraflarını halen ödememiş olması halinde dava açılmamış sayılır.
16. Bununla birlikte, davacının adli yardım alması kabul edildiğinde, yargılama masraflarının ödenmesinden muaf tutulabilir. Bu bağlamda İdari Usul Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HMUK) hükümlerine atıfta bulunmaktadır. HMUK’nın 465. maddesine göre, adli yardım talebinin kabul edilmesi için iki kümülatif koşul gerekmektedir: davacının yoksul olması ve talebin geçerliliği.
17. Bununla birlikte, davacının yargılama masraflarının bir kısmını ya da tamamını ödemesi durumunda kendi ve/veya ailesinin geçimi hatırı sayılır şekilde zor duruma düşmesi gerekmektedir. Davacı aynı zamanda talebinin yerindeliği için delil sunmalıdır.
18. HMUK’nın 468. maddesi uyarınca, adli yardım, davaya bakan mahkemeden talep edilebilir; aynı zamanda mahkemeye yoksulluk belgesi de ibraz edilmelidir.
19. HMUK’nın 469. maddesi uyarınca, adli yardım talebine ilişkin kararlar nihaidir ve temyize konu olamazlar.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
20. Başvuranlar, Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrası ile 13. maddesini ve 1 No.lu Ek Protokolün 1. maddesine dayanarak, yargılama masraflarının miktarı ve adli yardım talebinin reddedilmesi nedeniyle idare mahkemelerine tazminat davası