© Avrupa Konseyi/Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2013. İşbu çeviri, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Vakıf Fonu’nun desteğiyle yapılmıştır (/humanrightstrustfund). Bu çeviri, Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Daha fazla bilgi için, bu belgenin sonunda bulunan, telif haklarına ilişkin belgeyi okuyunuz.
© Council of Europe/European Court of Human Rights, 2013.This translation was commissioned with the support of the Human Rights Trust Fund of the Council of Europe (/humanrightstrustfund). It does not bind the Court. For further information see the full copyright indication at the end of this document.
© Conseil de l’Europe/ Cour Européenne des Droits de l’Homme, 2013. La présente traduction a été effectuée avec le soutien du Fonds fiduciaire pour les droits de l’homme du Conseil de l’Europe (/humanrightstrustfund). Elle ne lie pas la Cour. Pour plus de renseignements veuillez lire l’indication de copyrights/droits d’auteur à la fin du présent document.
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI
BÜYÜK DAİRE
SITAROPOULOS VE GIAKOUMOPOULOS/YUNANİSTAN DAVASI
(Başvuru no. 42202/07)
STRAZBURG
15 Mart 2012
Nihai karardır. Şekli düzeltmeler yapılabilir.
Sitaropoulos ve Giakoumopoulos/Yunanistan davasında,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Büyük Daire’de yapılan ve aşağıdaki üyelerden oluşan oturumda:
Nicolas Bratza, Mahkeme Başkanı,
Jean-Paul Costa,
Françoise Tulkens,
Josep Casadevall,
Boštjan M. Zupančič,
Lech Garlicki,
Egbert Myjer,
David Thór Björgvinsson,
Ján Šikuta,
Ineta Ziemele,
Luis López Guerra,
Nona Tsotsoria,
Ann Power,
Zdravka Kalaydjieva,
Vincent A. de Gaetano,
Angelika Nußberger,Yargıçlar,
Spyridon Flogaitis, Ad Hoc Yargıç,
ve Johan Callewaert, Büyük Daire Yardımcı Yazı İşleri Müdürü,
4 Mayıs 2011 ve 18 Ocak 2012 tarihlerinde, kapalı oturumda yapılan müzakereler neticesinde, 18 Ocak 2012 tarihinde kabul edilen, aşağıdaki kararı vermiştir:
USUL
1. Bu dava, Helenik Cumhuriyeti’ne karşı, bu devletin üç vatandaşı olan Bay Nikolaos Sitaropoulos, Stephanos Stavros ve Christos Giakoumopoulos (« başvuranlar) tarafından, 20 Eylül 2007 tarihinde, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin (‘Sözleşme’), 34. maddesi uyarınca, Mahkeme’ye sunulan, 42202/07 numaralı başvuru sonucu görülmektedir.
2. Başvuranlar, Atina Barosu’na kayıtlı olan Sayın Y. Ktistakis tarafından temsil edilmiştir. Yunan Hükümeti (« Hükümet »), temsilcisinin vekilleri olan, Hukuk Müşavirliği nezdinde hâkim yardımcısı olan Bayan K. Paraskevopoulou ve Hukuk Müşavirliği nezdinde görevli stajyer olan Bayan Z. Hatzipavlou tarafından temsil edilmiştir.
3. Başvuranlar, ikamet ettikleri yerden oy kullanma imkânları olmamasını, 1 no’lu Ek Protokol’ün 3. maddesinde güvence altına alınan, meclis seçimlerinde, oy kullanma haklarına orantısız bir müdahale yapılması olarak görmektedirler.
4. Başvuru, Mahkeme’nin Birinci Seksiyonu’na tevdii edilmiştir (İç Tüzük, madde 52/1). Yunanistan adına seçilmiş olan Bay Christos Rozakis’in oturuma katılmamasından sonra, Hükümet, ad hoc hâkim olarak Bay Spyridon Flogaitis’i görevlendirmiştir (Sözleşme, eski 27/2. madde ve İç Tüzük, madde 29/1).
5. 8 Temmuz 2010’da, Yargıçlar, Nina Vajić, Anatoly Kovler, Elisabeth Steiner, Khanlar Hajiyev, Dean Spielmann, Sverre Erik Jebens’ten ve Ad hoc Yargıç olan Spyridon Flogaitis ve Yazı İşleri Müdürü Søren Nielsen’den oluşan Daire, başvurunun, ikinci başvuranla ilgili olduğu ölçüde, kayıttan düşürülmesine ve iki oya karşı beş oyla, başvurunun, ilk ve üçüncü başvuranla ilgili olarak, başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve 1 no’lu Ek Protokol’ün 3. maddesinin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiştir.
6. 22 Kasım 2010’da, Hükümet’in, 7 Ekim 2010 tarihinde yaptığı bir talep üzerinde, Büyük Daire kurulu, davanın, Sözleşme’nin 43. maddesi gereğince Büyük Daire’ye göndermeye karar vermiştir.
7. Büyük Daire, Sözleşme’nin 26/4, 26/5. maddeleri ve İç Tüzüğün 24. maddesine göre oluşturulmaktadır.
8. Başvuranlar ve Hükümet, yazılı görüş bildirmişlerdir (İç Tüzüki madde 59/1) ve Mahkeme Başkanı’nın, davaya yazılı olarak müdahale etmesine izin vermiş olduğu İnsan Hakları Helenik Ligi de yazılı görüş bildirmiştir (Sözleşme, madde 36/2 ve İç Tüzük, madde 44/3).
9. Strazburg’da, 4 Mayıs 2011 tarihinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde kamuya açık duruşma yapılmıştır (İç Tüzük, madde 59/3).
– Hükümet’i temsilen duruşmada hazır bulunanlar :
Bayan K. Paraskevopoulou, Hukuk Müşavirliği nezdinde hâkim yardımcısı
Bayan Z. Hatzipavlou, Hukuk Müşavirliği nezdinde görevli stajyer
temsilci vekilleri ;
– Başvuranları temsilen duruşmada hazır bulunanlar
Sayın I. Ktistakis, avukat,danışman;
Bayan A. Terzis, avukat,danışman;
Mahkeme Sayın Ktistakis ve Bayan Hatzipavlou’nun görüşlerini dinlemiştir.
OLAYLAR
I. DAVANIN KOŞULLARI
10. Başvuranlar, 1967 ve 1958 yıllarında doğmuş ve Strazburg’da yaşamaktadırlar Avrupa Konseyi’nde memur olarak çalışmaktadırlar.
11. 154/2007 no’lu ve 18 Ağustos 2007 tarihli Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle, Milli Meclis feshedilmiş ve genel seçimlerin tarihi, 16 Eylül 2007 tarihi olarak belirlenmiştir.
12. 10 Eylül 2007 tarihli ve Fransa’daki Yunan Büyükelçiliği’ne faks yoluyla gönderilen bir mektupla, Fransa’da sürekli oturan başvuranlar, 16 Eylül 2007 seçimlerinde, oy haklarını kullanma isteklerini ifade etmişlerdir.
13. 12 Eylül 2007 tarihinde, İçişleri Bakanı’nın, kendisine tebliğ etmiş olduğu talimat ve bilgilere dayanan Büyükelçi, bu talebe, aşağıdaki ifadelerle cevap vermiştir:
« Yunan Devleti, kurumsal seviyede sıklıkla ifade edilen, yurtdışında yaşayan Yunan vatandaşlarına, oturdukları yerden oy kullanma seçimini verme isteğini teyit etmektedir. Bununla birlikte, bu sorunun, şu an bulunmayan ve kanunla belirlenmesi gereken kuralları gerektirdiği açıktır. Neticede, bu tür kurallar, basit bir idari eylemden kaynaklanamaz, büyükelçilikler ve konsolosluklar nezdinde seçim merkezlerinin kurulması için, özel tedbirlerin alınması gerekmektedir (...). Bu söylenenler ve devletin ifade ettiği istek ışığında, talebiniz bir sonraki seçimlere ilişkin olarak, objektif gerekçelerle reddedilmektedir. »
14. 16 Eylül 2007 tarihinde, genel seçimler yapılmıştır. Yunanistan’a gitmeyen başvuranlar, oy kullanma haklarını kullanmamışlardır.
II. İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK
A. İç Hukuk ve Uygulama
1. 1975 Yunan Anayasası
15. Anayasa’nın ilgili hükümleri aşağıdaki gibidir:
Birinci madde
« (...)
2. Yönetim biçiminin temeli, halk egemenliğidir.
3. Tüm iktidarlar halktan kaynaklanır, halk ve millet için vardır ve Anayasa’da belirtildiği biçimde kullanılır.»
Madde 51 ( 2001’de yapılan anayasal değişiklik öncesi)
« 1. Milletvekillerinin sayısı, iki yüzden az, üç yüzden fazla olmamak koşuluyla, kanunla belirlenir.
2. Milletvekilleri milleti temsil eder.
3. Milletvekilleri, doğrudan, genel ve gizli seçimle, oy hakkı olan vatandaşlar tarafından, kanunla belirtildiği gibi seçilir. Kanun, vatandaşın oy hakkını, sadece, asgari yaşta olmaması veya ehliyetinin olmaması ya da bazı suçlar için geri alınamaz olan bir cezai mahkûmiyet nedenleri dışında kısıtlayamaz.
4. Genel seçimler, tüm ülkede, aynı anda gerçekleşir. Kanun, oy hakkının, ülke dışında bulunan seçmenler tarafından kullanılma şekillerini belirleyebilir.
5. Oy hakkının kullanılması zorunludur. Kanun, istisnaları ve cezaları belirler.”
Madde 54
« 1. Seçim sistemi ve seçim bölgeleri, milletvekillerinin toplam sayısının üçte ikilik çoğunluğu tarafından kabul edilen bir hükmün, bir sonraki seçimlere derhal uygulanmasını öngörmesi durumu dışında, bir sonrakilerden hemen sonra yapılan seçimlere uygulanan bir kanunla belirlenir.
2. Her seçim bölgesinin milletvekili sayısı, son sayımın sonuçlarına göre tespit edilen, seçim bölgesindeki yasal nüfusa ve kanunla öngörüldüğü üzere, ilgili belediye listelerinde kayıtlı kişilerin sayısına göre, başbakanlık kararnamesiyle belirlenir. Dikkate alınan sayımın sonuçları, yetkili idarenin veri tabanlarında, sayımın son gününden bir yıl sonra yayınlanmış olanlardır.
3.Millet Meclisi’nin, tüm milletvekillerinin yirmide birinden fazla olmayan bir kısmı, tüm ülke için, tüm ülkedeki her partinin toplam seçim gücüne göre ve yeknesak bir şekilde, kanunla öngörüldüğü üzere seçilebilir.
Madde 108
« 1. Devlet, Helenik diasporanın yaşam koşullarını ve anavatanla olan bağlarının muhafaza edilmesini gözetir. Devlet, aynı zamanda, ülke dışında çalışan Yunanlıların eğitim ve mesleki ve sosyal gelişimlerini de gözetir.
2. Kanun, nerede olursa olsun, helenizmin tüm güçlerini ifade etme görevi olan, Yurtdışındaki Yunanlılar Konseyi’nin görevleri, düzenlenme şekli ve işleyişini belirler. »
108. maddenin ikinci bendi, 2001 anayasal değişikliği sırasında eklenmiştir.
16. 2001’de, 51. maddenin 4. bendi, aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
« 4. Milletvekili seçimleri, tüm ülkede aynı anda gerçekleşir. Ülke dışında yaşayanların oy haklarını kullanma şekilleri, toplam milletvekili sayısının üçte ikilik çoğunluğu tarafından kabul edilen bir kanunla belirlenebilir. Bu kişilerle ilgili olarak, anında oy ilkesi, posta yoluyla veya uygun farklı bir yolla, oy kullanılmasını, oyların sayımı ve sonuçların açıklanmasının, ülkedekiyle aynı zamanda sona ermesi koşuluyla, devre dışı bırakmamaktadır. »
2. Olaylar zamanında yürürlükte olan seçim kanunu
17. Söz konusu yasal seçimler döneminde, yürürlükteki seçim sistemini düzenleyen metin olan, 96/2007 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, aşağıdaki ifadeleri kullanmıştır:
Madde 4 – Oy hakkı
« 1. 18 yaşını dolduran her Yunan vatandaşının, oy kullanma hakkı vardır (...) »
Madde 5 – Hakkın düşmesi
« a) Kayyımlık altına yerleştirilen herkesin, medeni kanunun hükümlerine göre oy hakkı düşer;
b) Bir cezai mahkûmiyet neticesinde, ceza kanununda veya askeri ceza kanununda öngörülen bir suç nedeniyle oy hakkı düşen herkesin, verilen cezanın tüm süresince, oy hakkı düşer. »
Madde 6 – Hakkın kullanılması
« 1. Bir seçim bölgesinde oy kullanma hakkı, bu bölgenin belediyesi veya belediyenin seçim listelerinde kayıtlı olan kişiler için bulunmaktadır.
2. Oy kullanma hakkı zorunludur. »
3. « Yasal seçimlerde, yurtdışında yaşayan Yunan seçmenlerin oy kullanma hakkının kullanılması » başlıklı kanun tasarısı
18. 19 Şubat 2009 tarihinde, Parlamento’ya İçişleri, Adalet ve Ekonomi Bakanları tarafından verilen tasarı raporunda, metnin, « Hükümet’e düşen ve yurtdışında yaşayan Yunanlıların, vatanla olan bağlarını, tartışmasız şekilde güçlendiren, büyük tarihsel yükümlülük bulunmaktadır ». Rapor, yurtdışında yaşayan Yunanlıların, oy hakkının, Anayasa’nın hem 108. hem de 51/4. maddesinden kaynaklandığını belirmektedir. Rapor, özellikle, 108. maddenin, yurtdışında yaşayan Yunanlılara, « sosyal bir hak » verdiğinin altını çizmektedir. Söz konusu hüküm, Helenik Devlet’i, yurtdışında yaşayan Yunanlıların, Yunanistan’la olan bağlarını korumaya ve ülke dışında çalışan Yunanlıların sosyal ve mesleki yükselişlerini devlet ödevi olarak öngörmeye ve Yunan eğitimlerine özen göstermeye yönelik olarak gereken tüm tedbirlerin almaya zorlamaktadır. Yurtdışında bulunan Yunanlıların, Yunanistan’daki yasal seçimlerde oy haklarını kullanma şekillerinin düzenlenmesi, tartışmasız şekilde, yurtdışındaki Yunanlılar ve vatanları arasındaki gerçek bağların kurulmasına katkıda bulunmaktadır. Daha sonra, bu konudaki özel hüküm olan 51/4. maddeye atıfta bulunan rapor, ilgili maddenin hedef aldığı söz konusu kanunu, Anayasa’nın icra kanunu olarak nitelendirmektedir. Nihayet, rapor, « globalleşme döneminde, yurtdışında yaşayan Yunanlıların, kendi ülkelerinin gelişimiyle ilgili olarak, kendilerini ifade etmemelerinin mümkün olmadığı » kanaatindeydi.
19. Parlamento Bilim Kurulu (Επιστημονικό Συμβούλιο), Parlamento başkanına bağlı olan ve danışma niteliği olan bir organdır. Bu kurul, aralarında, hukuk, siyasal bilimler, ekonomi, istatistik, bilişim profesörleri ve bir uluslararası ilişkiler uzmanının da bulunduğu on üyeden oluşmaktadır. Bu organ, adı geçen, kanun tasarısı hakkında, 31 Mart 2009 tarihli bir rapor hazırlamıştır. Bu organ, doktrinin bir kısmının, geçmişte, Anayasa’nın 51/4. maddesinin, yasa koyucuyu, yurtdışında yaşayan Yunanlıların, yaşadıkları yerden, oy hakkını kullanmalarına izin verme yükümlülüğü yüklediğini tespit etmiştir. Bununla birlikte, doktrinin diğer bir kısmına ve Anayasa’nın 51/4. maddesinin hazırlık çalışmalarına atıfta bulunan organ, oy hakkını yurtdışından kullanma izninin, yasa koyucu için seçimlik olduğunu ve zorunlu olmadığını belirtmiştir. Bu organ, aynı zamanda, 2001 anayasal değişikliğinin, adı geçen anayasal hükmün seçimlik özelliğini değiştirmediği kanaatindedir.
20. 7 Nisan 2009 tarihinde, kanun tasarısı, Parlamento tarafından, Anayasa’nın 51/4. maddesinin gerektirdiği, toplam milletvekili sayısının üçte ikilik çoğunluğuna erişmemiş olması nedeniyle reddedilmiştir. Parlamento’nun ve özellikle de muhalefetin üyeleri, özellikle, yurtdışında yaşayan Yunan vatandaşlarının sayısının, Yunanistan’da yaşayanlara olan oranını ve bunun, yasama organının oluşumu üzerindeki sonuçlarını öne sürmüşlerdir.
B. Uluslararası hukuk ve uygulama
1. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından kabul edilen metinler
21. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin kabul ettiği ilgili metinler, aşağıdaki gibidir:
a) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 1459 no’lu (2005) Tavsiye Kararı
« (...)
2. Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’nun (Venedik Komisyonu), 2004 yılında kabul edilen mütalaasına göre, Parlamenter Meclis, organizasyon nezdindeki üye devletler ve gözlemcileri, seçmen haklarına yapılan kısıtlamaların hepsini yeniden incelemeye ve meşru bir amacın gerçekleştirilmesi için gerekli olmayanlarını ortadan kaldırmaya davet etmektedir.
3. Meclis, kural olarak, önceliğin, etkin, serbest ve eşit seçim haklarının, en fazla sayıda vatandaşa, etnik köken, sağlık, silahlı kuvvetler üyesi statüleri veya adli sicilleri dikkate alınmaksızın, verilmesi gerektiği kanaatindedir. Yurtdışında yaşayan vatandaşların oy hakkının dikkate alınması gerekmektedir.
(...)
7. Demokratik bir toplumda oy hakkının önemi dikkate alındığında, Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına, farklı seçim sistemlerinin karmaşıklığı dikkate alınarak, yasal seçimlerde oy kullanmalarını sağlamalıdırlar. Bu devletler, bu hakkın kullanılmasını olabildiğince kolaylaştırmak için gereken tedbirleri, özellikle, mektup yoluyla oy, bir konsolosluk nezdinde oy verme veya elektronik olarak oy vermeyi dikkate alarak, Bakanlar Komitesi’nin, elektronik oy hakkına ilişkin, hukuki, işlevsel ve teknik kurallarıyla ilgili Rec (2004)11 sayılı Tavsiye Kararı’nı dikkate almaları gerekmektedir. Üye devletlerin, aralarında, bu amaçla, topraklarında yaşayan yabancı vatandaşların, etkin oy haklarını kullanmalarının gereksiz şekilde engellenmesini önlemek amacıyla, işbirliği yapmaları gerekmektedir.
(...)
11. Sonuç olarak, Meclis:
i. Avrupa Konseyi’nin üye devletlerini ve ilgili gözlemcileri:
(...)
b. tüm vatandaşlarına, oturum koşulu dayatmaksızın, seçim hakları vermeye;
c. yurtdışında yaşayanların seçim haklarını kullanmalarını, mektupla oy verme (mektupla ve/veya konsolosluk nezdinde) usulleri ortaya koyarak ve bu amaca yönelik olan, Bakanlar Komitesi’nin, Rec (2004) 11 nol’lu Tavsiye Kararı’na uygun şekilde, elektronik oy verme imkanının sağlanmasını kolaylaştırmaya davet etmektedir;
(...) »
b) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 1714 (2005) sayılı Tavsiye Kararı- Seçim Hakkına Getirilen Kısıtlamaların Ortadan Kaldırılması
« 1. Oy hakkına yapılan sınırlamaların ortadan kaldırılması hakkındaki 1459 (2005) no’lu Karar’ına atıfta bulunan, Parlamenterler Meclisi, Bakanlar Komitesi’ni:
i. üye devletlerin ve gözlemcilerin, derhal:
a. Avrupa Konseyi’nin 1992 tarihli ve Yabancıların Yerel Seviyede Kamu Hayatına Katılmalarına İlişkin olan Sözleşme’yi imzalamalarını ve onaylamalarını (STE no. 144), ve yerel seçimlerde, yasal şekilde yaşayanların tümüne aktif ve pasif seçim hakları vermelerini; ve
b. mahkumların ve silahlı kuvvetler üyelerinin, seçim haklarına getirilmiş olan mevcut sınırlamaların, meşru bir amacın gerçekleştirilmesi için gerekli ve orantılı olmayanların ortadan kaldırılması amacıyla yeniden incelenmesini;
ii. Avrupa Konseyi’nin yetkili servislerine, özellikle de, Hukuk Yoluyla Demokrasi Avrupa Komisyonu (Venedik Komisyonu) ve Demokratik Seçimler Kurulu’ndan, yurt dışında yaşayanlar, mahkumlar, cezai bir suçtan mahkum olmuş kişiler, tıbbi bakım kuruluşlarında yaşayan kişiler, askerler veya göçebe gruplar gibi, özel sorunlar yaşayan gruplar için seçim haklarının etkili kullanılmasına izin veren koşullara ilişkin gelişim faaliyetlerini geliştirmelerini talep etmelerini ;
iii. uluslararası işbirliğini geliştirmeye yönelik olan Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin gerekliliğini değerlendirmek ve yurtdışında yaşayanların seçim haklarını kullanmalarını kolaylaştırmak amacıyla, mevcut araçları incelemeye davet etmektedir. »
2. Hukuk Yoluyla Demokrasi Avrupa Komisyonu (« Venedik Komisyonu ») tarafından kabul edilen metinler
a) Seçim usul kanunu (mütalaa no. 190/2002)
22. Kanun, « oy verme ve seçilme hakkının, yurtdışında yaşayan vatandaşlara verilebileceğini » (I.1.1.c.v.) belirtmektedir. Açıklayıcı rapor, bu anlamda, aşağıdaki ifadeleri kullanmaktadır:
« (...) oy kullanma ve seçilebilirlik alanında, oturum koşulu dayatılabilir; oturum, mevcut ikametgâh olarak anlaşılmalıdır. (...) Aksine, belli sayıda devlet, oy kullanma hakkını, hatta seçilebilirlik hakkını, yurtdışında yaşayan vatandaşlara vermektedir. Bu uygulama, bazı özel durumlarda, örneğin, vatandaşlığın, etnik temele göre verilmesi halinde, kötüye kullanılabilir. »
23. Kanunun ilgili diğer kısımları, aşağıdakileri öngörmektedir:
« (...)
3.2. Seçmenin isteğinin serbestçe ifade edilmesi ve seçim suçlarıyla mücadele
i. oy prosedürünün basit olması gerekmektedir;
ii. her halükarda, bir büroda oy vermenin imkanlı olması gerekmektedir; diğer oy kullanma koşulları, aşağıdaki koşullarla kabul edilebilir:
iii. mektup yoluyla oy kullanma, sadece, posta hizmetinin emin ve güvenilir olması halinde kabul edilebilir; bu şekilde oy kullanmak, hastanede bulunan kişiler, mahkumlar, hareket kısıtlılığı olan kişiler ve yurtdışında oturan seçmenlerle sınırlanmalıdır; hile ve baskı mümkün olmamalıdır;
iv. elektronik oy, sadece emin ve güvenilir olması halinde kabul edilebilir; özellikle, seçmenin, oyunun onayını alabilme ve gereğinde, oyun gizliliğine saygı gösterilerek düzeltebilmesi gerekmektedir; sistemin şeffaflığının güvence altına alınması gerekmektedir;
v. vekaletle oy kullanmaya, sadece, çok katı kurallara riayet edilmesi halinde izin verilebilir; bir seçmenin elinde bulundurduğu vekaletlerin sayısının sınırlı olması gerekmektedir;
(...) »
b) Avrupa’daki yasal mevzuata ve seçim yönetimine ilişkin 2006 raporu (araştırma no. 352/2005)
24. Rapor, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki tespitlerde bulunmaktadır:
« Yurtdışında yaşayan vatandaşlara verilen oy hakları
57. Yurtdışından oy kullanma hakkı, nispeten yeni bir kavramdır. İyice yerleşmiş demokrasilerde bile, yurtdışında yaşayan vatandaşların, bu hakka sahip olabilmek için 1980 yılını (örneğin, Federal Almanya Cumhuriyeti veya Birleşik Krallık) veya 1990 yılını (örneğin, Kanada veya Japonya) beklemeleri gerekmiştir. Aradan geçen zamanda, Avrupa’da ortaya çıkan yeni demokrasiler, bu hakkı, ülke dışında kullanmaya ilişkin hukuki hükümler çıkarmışlardır. Kıtada henüz çok yaygın olmamasına rağmen, söz konusu hakkın, özellikle, oy bütünlüğü alanında bazı güvencelerle çevrili olması gerekmektedir (...).
(...)
152. Almanya, İspanya, İrlanda ve İsviçre’nin de aralarında bulunduğu Batı Avrupa’da yerleşik olan birçok demokrasi, mektupla oy kullanmaya izin vermektedirler (...). Azami düzeyde bir katılım için, seçim süreci, mektupla oyu öngörmektedir. Bu oy, aynı zamanda, diğerlerinin yanı sıra, Bosna- Hersek ve Kosova’da, seçim sürecine, azami bir katılım sağlamak için (CG/BUR (11) 74) kullanılmıştır. Bununla birlikte, buna, sadece, emin ve güvenilir bir posta hizmeti bulunması halinde izin verilmelidir. Her durumun, mektupla oya ilişkin olan sahtecilik ve manipülasyon risklerini tespit etmek için, bireysel olarak incelenmesi gerekmektedir.
(...) »
c) Yurtdışından oy kullanmaya ilişkin 2010 raporu (araştırma no. 580/2010)
25. Bu raporun sonuç kısmı aşağıdaki şekildedir:
« 91. Yurtdışında yaşayan vatandaşların oy hakkı ve kullanımına ilişkin milli uygulamalar, Avrupa’da, yeknesak olmaktan uzaktır.
92. Bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından, Yunanistan’la ilgili olarak verilen ve henüz nihai olmayan kararda olduğu gibi, yasal mevzuatların gelişimi, en azından, milli seçimler için, kendi devletleriyle bağlarını korumuş olan vatandaşlarla ilgili olarak, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy hakkına elverişli bir eğilim göstermektedir.
93. Bu durum, geçici olarak, yurtdışında ikamet eden kişilerle ilgili olarak doğrudur. Bir yerde ikametin geçici olma özelliği, çok değişkendir ve bu kriterin benimsenmesi halinde, belirtilmesi gerekmektedir.
94. Seçim türlerine göre, bir ayırımın da yapılması gerekmektedir. Milli seçimler, yurtdışında yaşayan vatandaşlara, tek bir seçim çevresinde açılması en kolay olan seçimlerdir, oysa yerel seçimler, özellikle de, yerel politika ile olan bağları nedeniyle genel olarak kapalıdır.
95. Yurtdışındaki vatandaşların oranı, farklı devletlerarasında çok değişken olabilir. Sayılarının fazla olması halinde, yurtdışında yaşayan yabancı vatandaşların, seçim sonuçlarına olan etkisi ciddi olabilir, bu durum da, özel modellerin ortaya konmasını gerekçelendirmektedir.
96. Ülkede yaşayanlar için kaydın otomatik olmasına karşın yurtdışında yaşayan seçmenlerden, oy kullanabilmeleri için, kayıtlı olmalarının talep edilmesi son derece meşrudur.
97. Bir elçilikte veya konsoloslukta oy verme zorunluluğu, uygulamada, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanma hakkını kısıtlayabilir. Bu kısıtlama, diğer oy kullanma şekillerinin (mektup yoluyla, vekâletle, elektronik olarak) her zaman, emin ve güvenilir olmadıkları gerekçesiyle gerekçelendirilebilir.
98. Özet olarak, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy hakkının verilmemesi veya bu hakka yapılan kısıtlamaların, kural olarak, genel seçime bir kısıtlama oluştursa da, Komisyon, bu safhada, böyle bir hakkın verilmesinin, Avrupa seçim mirasının bir gereği olduğu kanaatinde değildir.
99. Yurtdışında yaşayan vatandaşlara oy kullanma hakkının verilmesinin, Avrupa seçim mirasıyla dayatılmış olmamasına rağmen, Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu, devletlerin, vatandaşların, Avrupa’daki hareketi dikkate alındığında, ve bazı devletlerin özel durumuna uygun olarak, bu hakkın, milli vatandaşlık ve Avrupa vatandaşlığının yayılmasına katkıda bulunması nedeniyle, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy hakkına ilişkin olarak olumlu bir yaklaşım benimsemelerini önermektedir.»
3. Medeni ve siyasi haklara ilişkin uluslararası sözleşme
26. Oy hakkı, Sözleşme’nin 25. maddesinde, aşağıdaki şekilde kaleme alınmıştır:
« Her yurttaş, 2. Maddede belirtilen ayrımlara ve makul olmayan kısıtlamalara bağlı olmaksızın:
(...)
b) Genel, eşit ve gizli oyla belirli dönemlerde yapılan, seçmenlerin iradelerini özgürce ortaya koymalarını garanti eden gerçek seçimlerde oy kullanma ve seçilme hak ve fırsatına sahiptir;
(...) »
12 Temmuz 1996 tarihinde, İnsan Hakları Komitesi tarafından Sözleşme’nin 25. maddesine ilişkin genel görüşün hazırlanması esnasında, devletlerin, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına, oy kullanmayan seçmenlere posta yoluyla oy kullanmalarına imkân sağlamaya davet etmeleri önerilmiştir. Bu öneri, İnsan Hakları Komitesi tarafından kabul edilmemiş olduğu için, genel görüşlerde bulunmamaktadır.
4. Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi
27. Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 23. maddesi, aşağıdaki şekildedir:
« 1. Tüm vatandaşların, aşağıdaki sıralanan hak ve fırsatlara sahip olmaları gerekmektedir:
a. Doğrudan veya serbestçe seçilen temsilciler aracılığıyla Kamusal işlerin yönetimine katılmak;
b. Seçmenlerin isteğinin genel ifadesini serbest güvence altına alan, genel ve eşit seçimlerde ve gizli oy vasıtasıyla, periyodik konsültasyonlar çerçevesinde, seçme ve seçilme hakkı, ve
c. ülkelerindeki kamu görevlerine, eşit genel koşullarla erişim sağlamak.
2. Kanun, bir önceki paragrafta belirtilen hak ve fırsatların kullanılmasını düzenleyebilir, ve bunu, sadece, yaş, vatandaşlık, oturum, dil, okuma-yazma kabiliyeti, hukuki veya ruhsal ehliyet veya yetkili bir hakim tarafından karar verilmiş olan bir ceza mahkumiyeti durumunda yapabilir. »
28. 23. madde anlamındaki oy hakkı mutlak değildir. Bu hak, bu maddenin, 2. bendinde açıkça belirtilen gerekçeler konusunda, kısıtlamalara maruz kalabilir. Bu madde, « oturumu », mümkün olan kısıtlama gerekçelerinden biri olarak görmektedir. Bununla birlikte, oturuma dayalı olarak, oy hakkına yapılan her türlü kısıtlama yerinde değildir.
29. Statehood Solidarity Committee/ABirleşik Devletler (dava 11.204, rapor no. 98/03, 29 Aralık 2003) davasında, İnteramerikan İnsan Hakları Komisyonu, Amerikan Sözleşmesi’nin 23. maddesinde belirtilen bu hakkın yorum ve uygulama şekillerinin, sözleşmelerin, benzer güvenceler sağladığı diğer uluslararası insane hakları koruma sistemlerinin içtihadına uygun oldukları kanaatindedir. Bu bağlamda, Komisyon, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve İnsan Hakları Komitesi’nin içtihadına atıfta bulunmuştur:
« 93. (...) Avrupa Mahkemesi ve Céans Komisyonu’nun lehine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, Sözleşme’nin 25. maddesinin koruduğu hakların mutlak olmadığını fakat 25. maddenin koruduğu siyasi katılım hakkının kullanımı için verilen her türlü koşulun, « tarafsız ve makul kriterlere » dayanması gerektiğini kabul etmiştir. Komite, temel orantı ilkesinin ışığında, siyasi haklara, daha ağır kısıtlamaların, özel bir gerekçe gerektirdiğine karar vermiştir.
(...) »
5. Afrika Sözleşmesi üzerine kurulu insan hakları koruma sistemi
30. Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi’nin 13/1. maddesi, aşağıdaki şekilde kaleme alınmıştır:
« 1. Her vatandaş, yasanın öngördüğü hükümler uyarınca doğrudan ya da özgür olarak seçilmiş temsilcileri aracılığı ile, ülkesinin yönetimine özgür olarak katılma hakkına sahip olacaktır.
2. Her vatandaş, ülkesinin kamu hizmetlerine eşit olarak girme hakkına sahip olacaktır. 3. Her birey, yasa önünde tüm kişilerin kesin biçimde eşitliği temelinde, kamu mülklerine ve hizmetlerine girme hakkına sahip olacaktır.»
31. Bu hükmün, aslında, Sözleşme’nin 25. maddesinde açıklananla benzer olduğu kanaatinde olan Afrika Komisyonu, Sözleşme’nin 13. maddesini, İnsan Hakları Komitesi’nin 25. maddeyle ilgili genel görüşünün ışığında yorumlamıştır. Komisyon, bu hakkın kullanılması konusunda dayatılan her türlü koşulun, kanunla getirilmiş olan, objektif ve makul kriterler üzerine kurulu olması gerektiği sonucuna ulaşmıştır (bkz. Purohit ve Moore/Gambiya, tebliğ 241/2001, paragraf 76).
C. Karşılaştırmalı hukuk unsurları
32. Mahkeme’nin, Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin, yurtdışında oy kullanma alanındaki yasal mevzuatına ilişkin unsurlara göre, bu ülkelerin çoğunluğu, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına, yasal seçimlerde oy vermelerini sağlayan prosedürleri ortaya koymaktadırlar. Aynı zamanda, çok değişik durumlar da söz konusu olmaktadır. Böylelikle, değişik durumlarda, farklı kategorilerin sınıflandırılmasına izin vermemektedir. Bununla birlikte, şematik olarak, farklı şekillerde, yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanmasına izin veren devletler ve bu tür oya, ilke olarak izin vermeyenler olmak üzere iki kategori ortaya çıkmaktadır. Nihayet, bu şekilde oya izin veren üye devletlerin çoğunluğu, seçim listelerinde, yurtdışında yaşayan vatandaşların kaydedilmesi için, idari işleyişi öngörmektedir.
1. Prensip olarak izin verilen ülkelerde yurtdışından oy kullanma şekilleri
33. Otuz yedi devlet, buna izin vermektedirler: Almanya, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Danimarka, İspanya, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Macaristan, İzlanda, İta