GÖKDEMİR v. TURKEY - [Turkish Translation] by the Turkish Ministry of Justice
Karar Dilini Çevir:

 

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

 

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

 

 

(Başvuru no. 66309/09)

Gülsen GÖKDEMİR / TÜRKİYE

 

 


Başkan,

Paul Lemmens,

Yargıçlar,

Robert Spano,

Fridrik Kjølbro ve Bölüm Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Abel Campos’un katılımıyla 19 Mayıs 2015 tarihinde Komite halinde toplanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Bölüm), yukarıda belirtilen 25 Kasım 2009 tarihli başvuruyu göz önünde bulundurarak, yapılan müzakerelerin ardından aşağıdaki kararı vermiştir:

OLAYLAR     Başvuran, Gülsen Gökdemir, 1965 doğumlu bir Türk vatandaşı olup Giresun’da ikamet etmektedir.     Dava konusu olaylar, başvuran tarafından ibraz edildiği şekliyle aşağıdaki gibi özetlenebilir.     Başvuranın eşi, Şinasi Gökdemir, 24 Ocak 2005 tarihinde Bulancak ilçesinde yer alan bir iskelede balık tutarken denize düşerek boğulmuştur.     Aynı gün, ilçe emniyet müdürlüğünde görevli polisler iki görgü tanığının ifadelerini almışlardır. Birinci tanık, Şinasi Gökdemir’in iskelede balık tutmakta olduğunu ve kaygan olan dok platformuna atladıktan sonra denize düştüğünü belirtmiştir. Birinci tanık ayrıca, Şinasi Gökdemir’in suda çırpındığını ifade etmiştir. Birinci tanık, yardım getirmek için uzaklaştığında, Şinasi Gökdemir’in gözden kaybolduğunu belirtmiştir. İkinci tanık, Şinasi Gökdemir’in suda çırpındığını ve dalgaların sürüklemesi sonrasında gözden kaybolduğunu teyit etmiştir.     Aynı gün, bir polis memuru olay yeri krokisi çizmiş ve resmi olay yeri tespit tutanağı hazırlamıştır.     Başvuran, 7 Şubat 2005 tarihinde, Bulancak Belediye Meclisi üyeleri hakkında dikkatsizlik ve ihmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermek suçlamasıyla Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Başvuran, cankurtaran simidi, halat veya bu tür herhangi bir ekipmanın olmamasının eşinin ölümüne katkıda bulunduğunu iddia etmiştir. Başvuran, merdivende ya da iskelede herhangi bir uyarı levhası bulunmadığını eklemiştir.     Cumhuriyet savcısı, 11 Şubat 2005 tarihinde, ölümle bağlantılı kişilerle ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Savcı kararında, başvuranın eşinin 24 Ocak 2005 tarihinde balık tutarken iskelenin merdiveninden kaydığını ve denize düştüğünü ve tüm çabalara ve bölgedeki kişilerin yardımına rağmen boğulduğunu belirtmiştir. Savcı, 25 Ocak 2005 tarihinde gerçekleştirilen otopside saptanan bulgulara, görgü tanıklarının ifadelerine, resmi olay yeri tespit tutanağına, olay yeri krokisine ve dosyada bulunan diğer belgelere dayanarak, Şinasi Gökdemir’in kendi ihmalkârlığı ve tedbirsizliği nedeniyle hayatını kaybettiğine karar vermiştir. Cumhuriyet savcısı, kararın bir kopyasının başvurana gönderileceğini belirtmiştir.     Başvuran, 26 Mart 2009 tarihinde, adliyeye başvurarak kararın bir kopyasını almıştır.       Başvuran, 3 Nisan 2009 tarihinde Ordu Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz etmiştir. Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Mayıs 2009 tarihinde başvuranın itirazını reddetmiştir. Mahkeme kararında, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın yürürlükteki mevzuat ve mevcut usul açısından uygun olduğu sonucuna varmıştır.

 

ŞİKÂYETLER Başvuran, Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, iddialarının Bulancak Cumhuriyet Savcısı ya da Ordu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelenmediğini ve soruşturulmadığını belirterek şikâyette bulunmuştur. Başvuran, söz konusu iki adli merciinin de belediye meclisine karşı koruyucu bir tutum sergilediğini ve bu nedenle adil bir yargılama yürütmediklerini ileri sürmüştür.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME Mahkeme, başvuranın şikâyetlerinin, eşinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmanın etkinliği ile ilgili olduğunu ve Sözleşme’nin 2. maddesi kapsamında incelenmesi gerektiğini değerlendirmiştir. Söz konusu madde şu şekildedir:

“1. Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infaz edilmesi dışında, hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez.

2. Ölüm, aşağıdaki durumlardan birinde mutlak zorunlu olanı aşmayacak bir güç kullanımı sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlaline neden olmuş sayılmaz:

a)Bir kimsenin yasa dışı şiddete karşı korunmasının sağlanması;

b) Bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme;

c) Bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması.”

  Mahkeme, 2. maddenin sadece bir Devlet görevlisinin güç kullanımından kaynaklanan ölümlerle ilgili olmadığını yinelemiştir. Söz konusu maddenin birinci paragrafının ilk cümlesi, Sözleşmec

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat