T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
62030549-KVK 6-1062
19/07/2013
Konu
:
Serbest Bölgedeki ARGE faaliyetinin Kurumlar Vergisi ve KDV Kanunu karşısındaki durumu
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olarak, kanuni merkezi Türkiye'de bulunan Şirketinizin Tübitak-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji Serbest Bölgesinde Şubesinin bulunduğunu ve esasen iştigal konunuzun gereken bazı yazılımları da yurt dışından temin ederek Ar-Ge ve bilgisayar yazılım ürünlerini üretmek ve geliştirmek suretiyle Türkiye'nin diğer yerlerinin yanında yurt dışındaki müşterilere de satılması olduğu belirtilerek;
1) Vergi uygulamaları yönünden 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununa göre kurulmuş serbest bölgelerin yurt dışı sayılıp sayılmayacağı,
2) Serbest bölgedeki şubenizden serbest bölge niteliğinde olmayan Türkiye'nin diğer yerlerine yapılan yazılım satışlarının, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun konusuna girip girmediği, KDV nin konusuna girmesi halinde KDV Kanununun 17/4-ı maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacağı,
3) Serbest bölge şubeniz tarafından yurt dışından satın alınan yazılımlar için sorumlu sıfatıyla KDV ve kurumlar vergisi tevkifatı yapma yükümlülüğünüzün olup olmadığı,
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.
Serbest Bölgeler Kanununun 5810 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesinde, serbest bölgeler; Türkiye Gümrük Bölgesinin parçası olmakla beraber, serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler olarak tanımlanmış ve bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 8 inci maddesinde de serbest bölge ile Türkiye'nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaretin, dış ticaret rejimine tabi olduğu, serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Serbest bölgeler, gümrük bölgesi dışında sayılmakla birlikte, fiilen Türkiye sınırları içinde bulunan, yabancı ülke niteliği taşımayan yerlerdir.
Öte yandan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında da dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından, ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben