T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-443
09/09/2011
Konu
:
Tasfiye halindeki şirkete ait şüpheli alacakların durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ... A.Ş.'den ... yılına ait senetli alacaklarınızın bulunduğu, bu alacaklarınız icra takibi neticesinde alınamadığından kurulan iflas masasına müraacat ederek sıraya girdiğiniz, söz konusu alacağa karşılık ayırarak şüpheli alacağa kayıt yaptığınız ve ne zaman alınacağı belli olmayan bu alacak için tasfiyeye giren şirketinizi kapatamadığınız belirtilerek, karşılık ayırdığınız alacağınızın ne şekilde kapatılacağı ve vergisel durumunun nasıl olacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 40 ıncı maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde, Vergi Usul Kanununa göre ayrılan amortismanların gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Öncelikle, şüpheli alacaklar hesabında tutulan ve henüz değersiz hale gelmemiş olan söz konusu ala