Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalılardan ... Gıda ve Day. Tük. Mlz. Paz. Ltd. Şti. ye ait aracı kullanırken tek taraflı trafik kazası sonucu 29.07.2011 tarihinde vefat eden sigortalının, aynı şirketin işçisi olduğu, dosya kapsamına göre davalı işveren şirketin %10, davalı ...’nın %20 ve sigortalının %70 kusurlu olduğu, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin 5510 sayılı Yasa’nın 21/1 ve 21/4 maddeleri nazarında tahsili için işbu davanın açıldığı, mahkemece, %30 kusur üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E, 2017/1239 K. sayılı kararında “Yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. Nitekim BK’nun 44/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin