"İçtihat Metni"
Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanığın, TCK'nun 188/3, 52/2, 52/4, 53/1, 54/4 ve 58. maddeleri gereğince yedi yıl hapis ve 4.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.02.2010 gün ve 321-31 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 09.07.2012 gün ve 56935-13120 sayı ile;
"Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç konusu uyuşturucu madde otuzbeş buçuk gram esrardan ibaret olup, suçun işleniş şekline göre teşdidi gerektiren başka bir neden bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 61 ve 3/1. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın suç işleme sebep ve saiki, kastının yoğunluğu, suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişilik yapısından bahisle temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlenmesi,
2- Tekerrüre esas alınan ilamdaki cezanın kesin nitelikte olup, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 17.10.2012 gün ve 316-353 sayı ile;
"Sanığın yakalandığında gerçek kimliğini gizlediği, tekerrüre esas olmayan suçları bulunduğu, bu suçu işledikten sonra yeniden uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği, orada da ağabeyinin kimliğini kullandığı, cezalandırılmasına karar verildiği, bundan dolayı hükmen tutuklu bulunduğu, herhangi bir nedamet duymadığı gibi verilen cezadan çekinmeyerek aynı mahiyette uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği, cezada caydırıcılık etkisi bulunmadığı, suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişilik yapısı oluştuğu, dolayısıyla suç işleme kastının yoğun olduğu, kamu sağlığını hiçe sayarak uyuşturucu madde satışı yaptığı, dolayısıyla kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, insanlarımızın uyuşturucu madde müptelâsı olduğu, ilköğretim okulu seviyesinde gençlerin uyuşturucu maddeleri yaş günlerinde dahi kullanmayı alışkanlık haline getirmeye başladıkları, genç neslin böylece uyuşturucu zehrine maruz kalarak toplum sağlığının bozulduğu ve bozulmaya da devam ettiği hususlarının yarattığı tehlike göz önünd