"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2016 tarih ve 2010/419-2016/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının ... Şubesi'nin mudisi olduğunu, banka personeli ... suistimalleri sonucunda mudilerin hesaplarının boşaltıldığı ve banka personeli hakkında soruşturma başlatıldığını, davacının da bu olaylar üzerine hesabını kontrol ettiğinde hesabında olması gereken miktarın bulunmadığını, bankayla yapılan görüşmelerin ardından 04/06/2010 tarihinde davacı ile davalı banka arasında 160.100,00 TL dışındaki tutar için ibraname imzalandığını ve bankanın davacıya bir kısım ödemede bulunduğunu, geri kalan 160.100,00 TL'nin ödenmesi için ... 4. Noterliği aracılığıyla 03/08/2010 tarihinde davalı bankaya ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir dönüş olmadığını, sonuç olarak davacının hesabından iradesi dışında gerçekleştirilen işlemlerle 22/01/2009 tarihinde 40.100,00 TL, 01/07/2009 tarihinde iki seferde toplam 80.000,00 TL ve 18/08/2009 tarihinde de 40.000,00 TL nakit çekilerek hesabının boşaltıldığını, davalı bankanın gerek BK 99/II özel hükmü gerekse adam çalıştıranın sorumluluğu gereğince kusursuz sorumlu olup davacının zararını karşılama yükümlülüğü olduğunu iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin 22/01/2009 tarihinden itibaren kısa vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; husumet itirazları olduğunu, davacının davasını ... T.A.Ş. ... Şubesi aleyhine açtığını, banka şubelerinin tüzel kişiliğe sahip olmayıp bankanın tüm şubeleri ile birlikte tek bir tüzel kişilik oluşturduğunu, şubenin işlemlerinden dolayı husumetin şubeye değil banka genel müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, alacak ve tazminat taleplerinin davalı banka yönünden zamanaşımına uğradığını, imzalar ile ilgili yapılan bilirkişi incelemesi sonucu söz konusu dekontlar üzerindeki imzaların davacının oğlu ... tarafından babası adına atılan i