"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/05/2017 tarih ve 2016/463 E.-2017/207 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/12/2017 tarih ve 2017/1078-2017/1133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin "FİLE", "BOL FİLE","MAVİ FİLE", "PRO.FİLE","FİLE EXPRESS","FİLE HESABINI BİLENE","FİLEDE KARİYER","FİLE KARİYER", "KARİYER FİLE","FİLE EXTRA","FİLEMAR","DE.FİLE" ve "DEFİLE" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise müvekkilinin belirtilen tescilli markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak şekilde 2015/56310 sayılı 35. sınıf hizmetleri kapsayan "FİLEGOES.COM" ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın TPMK YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerliğin bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK'nın 2016-M-10256 sayılı kararının iptalini, tescili halinde markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; başvuru markası ile davacı markalarının benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkiline ait başvuru markası ile davacı markaları arasında karıştırılamaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunmadığını, “FİLE” ibaresinin davacı markalarında Türkçe anlamıyla kullanıldığını, müvekkilinin başvuru markasının ise İngilizce “FİLE” ve “GOES” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulduğunu, anlamsal olarak farklılığın mevcut olduğunu, başvuru kapsamındaki hizmetler nazara alındığında iltibas doğmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma