"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 07.06.2018 tarih ve 2017/430 E- 2018/241 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.10.2019 tarih ve 2018/1493 E- 2019/1028 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "MAKRO" ve "MACRO" asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, ticari faaliyetlerini alan adını taşıyan web sayfasında tanıttığını, davalının 11.03.2016 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan alan adı ve markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 6, 7, 11 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren "MAKRO TEKNİK FLEX+ŞEKİL" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/22211 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, Markalar Dairesi'nin itirazı kısmen kabul ederek başvuruyu 7, 35/3 ve 35/6. sınıf ürün ve hizmetler için reddettiğini, bunun üzerine başvurunun tümden reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduklarını, YİDK tarafından bu itirazın reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çünkü başvurunun müvekkilinin anılan alan adı ve markaları ile iltibasa neden olacağını, ayrıca tanınmışlığı bulunan markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp onların itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK'nın 2017/M-8000 sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamındaki ürün ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, zira markalar ve başvuruda ortak olan "makro" ifadesinin "büyük, geniş ve uzun" anlamlarına geldiğini, anlamı itibariyle ayırt ediciliğinin düşük seviyede olduğunu, müvekkili şirketin "MAKRO TEKNİK" ibareli tescilli markaları bulunduğu gibi bu ibarenin aynı zamanda ticaret unvanının ayırıcı kısmını oluşturduğunu