Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/2851 Esas 2016/3143 Karar
Karar Dilini Çevir:
12. Ceza Dairesi         2015/2851 E.  ,  2016/3143 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekili 14.02.2014 tarihli dilekçeleri ile müvekkili olan davacı hakkında 2009 yılında başlayan kovuşturmanın devam ettiğini ve davacının (sanığın) 5 yıldır tutuklu olarak yargılandığını uzun süren yargılama ve tutukluluk halinin yasa ve mevzuat ihlali olduğunu, tutuklamanın bir tedbir olması kuralının ihlal edildiğini, başka bir adli kontrol mekanizmasına başvurulmadan tutuklama tedbirinin uzun süre devam ettiğini, maktu ve esasa etkili olmayan gerekçelerle tutukluluk durumunun sürdürüldüğünü ve davacının manevi kayba uğradığı gerekçeleriyle CMK’nın 141/1-a-d maddeleri gereğince 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Makul sürede yargılamanın yapılıp yapılmadığı ve tutukluluk süresinin uzun olduğu gerekçesi ile yasa ve mevzuat ihlali yapıldığına ilişkin iddia yönünden konuyla ilgili uluslararası ve ulusal normlar esas alınarak yapılan incelemede;
Konuya yürürlükteki hukuk normları açısından bakıldığında, 5271 sayılı CMK’nın 100. maddesinde tutuklama nedenleri, 101. maddesinde tutuklama kararı ile ilgili usul ve koşullar, 102. maddesinde ise, tutuklulukta geçecek azami süreler ve uzatma süreleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Tutuklamaya ilişkin 5271 sayılı sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesinin 1 inci fıkrasında;
"1)Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez, hükmü ile tutuklama kararındaki ölçüt belirtilmiştir. 2 nci fıkrasında ise, tutuklama nedeni olarak öngörülen temel esaslar sayılmış, 3 üncü fıkrasında da "katolog halinde sayılan bir takım suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeninin var sayılabileceği belirtilmiş, 4 üncü fıkrasında ise tutuklama yasağına yer verilmiştir. Aynı Kanun'un tutuklama kararı başlıklı 101. maddesinde; "(1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen mahkemece karar verilir. Bu istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir. (2) Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda; a) Kuvvetli suç şüphesini, b) Tutuklama nedenlerinin varlığını, c) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir. (5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir." hükmü ile kararın verilme yöntemi ile kararın gerekçesinde bulunması gereken hususlar ayrıntılı olarak belirtilmiş, tutuklulukta geçecek azami süreler ise 102. maddede (1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. (2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez. (3) Bu maddede öngörülen uzatma kararları, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilir" şeklinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından maddede yazılı süreler 5320 sayılı Yasanın 5739 sayılı Yasa ile değiştirilen 12. maddesi uyarınca 31.12.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aynı Kanun'un 108. maddesinde ise, "(1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından 100’ üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak, şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir.
(2)...
(3) Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re'sen karar verir" şeklinde tutukluluk halinin gözden geçirilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Anılan normatif düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, genel görevli mahkemeler açısından tutuklulukta geçecek azami süreler ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde bir yıl, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren işlerde iki yıl, uzatma süresi ise üç yıldır. Tutukluluk süresinden kural olarak iki yıllık temel süre anlaşılmalıdır. Zira uzatma süresine ayrıca "zorunlu hallerde" denilmek suretiyle ek koşul getirilmiştir. Bu nedenle de ‘uzatma süresi daha sıkı şartlara bağlanmıştır. Burada üzerinde durulması gereken husus, uzatma süresine zorunluluk bulundukça başvurulması ve temel tutukluluk süresi dolduktan sonra verilecek uzatma kararlarında gösterilecek gerekçenin ilk tutuklama kararından daha kuvvetli suç şüphesinin ve suçun işlendiği şüphesinin bulunduğunun ortaya konulması yönünden daha açıklayıcı nedenlere ve bu nedenleri haklı gösteren farklı hukuki gerekçelere dayanılmasını gerekli kılmaktadır. Buradan çıkarılacak sonuç ise, her dava dosyası ve olayın özelliği nazara alınmakla birlikte, beş yıllık azami tutukluluk süresinin mutlak uygulanmasının beklenmeyeceğidir. Dolayısıyla uzatma süreleri d

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat