Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/507 Esas 2018/7682 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2017/507 E.  ,  2018/352 K.
"İçtihat Metni"



Kararı veren
Yargıtay Dairesi : Ceza Genel Kurulu
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Sayısı : 6-6

"...Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ....ve ölen diğer 5 kişinin içinde bulunduğu helikopterin Kahramanmaraş İli Göksün İlçesi yakınlarında düştüğünün haber alınmasıyla kara olay yeri koordinatörü olan Kahramanmaraş Valisi ...’ın sözlü talimatı ile Vali Yardımcısı ... Başkanlığında İl Kriz Merkezinin oluşturulduğu, arama kurtarma çalışmalarının Türk Arama Kurtarma Yönetmeliği’ne istinaden hazırlanan 2002/4 sayılı Ulusal Arama Kurtarma Planı Tebliği hükümlerine göre yürütülüp gecikmeksizin çalışmalara başlandığı,
Helikopterin uçuş güzergâhı üzerinde bulunan bölgelerdeki sivil ve askeri tüm unsurların teyakkuza geçirildiği, arama kurtarma için gerekli tüm unsurların hazırlanması ve kazazedelere zamanında tıbbi müdahale yapılabilmesi için sağlık tesisi, ambulans ve görevlilerin hazır halde bulunmaları talimatının verildiği, İl Sivil Savunma Müdürlüğü'ne bağlı arama kurtarma ekiplerinin hazırlandığı, İl Kriz Merkezinin 24 saat esasına göre yürüttüğü çalışmalarını enkaz bulununcaya kadar sürdürdüğü, olayın öğrenilmesini müteakip İl Valisi, Jandarma Komutanı ve İl Emniyet Müdürü’nün muhtemel olay yeri Göksün’a hareket ettikleri, burada oluşturulan fiili kriz merkezinde toplanan bilgiler değerlendirilip arama kurtarma çalışmalarının koordine edildiği, sivil savunma ekiplerinin aynı gün saat 15.50’den itibaren muhtemel enkaz yeri Göksün’a sevk edildikleri, ilaveten komşu il ve ilçelerden gelen takviye sivil savunma birlikleri, Jandarma ve Emniyet ile AKUT gibi sivil toplum örgütü unsurlarının da çalışmalara katıldıkları, arazi yapısındaki olumsuzluk ve bölgedeki kötü hava şartlarına rağmen özverili ve gayretli çalışmalarda bulundukları, bütün Jandarma unsurlarının saat 16.05’den itibaren Valilik tarafından Göksun’a yönlendirildiği, muhtemel enkaz yerlerinde gecikmeksizin çalışmalara başladığı, kolluk kuvvetlerinin ilerleyen saatlerde yöreyi bilen vatandaşlar, geçici köy korucuları, UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri) ve KADAK (Arama Kurtarma Telsiz ve Radyo Amatörleri)’dan destek alarak üç ayrı grup halinde çalışmaları sürdürdükleri, bölgenin havadan taranması için ilgili kuramlardan talepte bulunulduğu, Emniyet Genel Müdürlüğü, 10. Tanker Üs. Komutanlığı ve Malatya 2. Ordu Komutanlığı ile Diyarbakır’dan gelen hava araçlarının mümkün olduğu ölçüde arama kurtarma çalışmalarına katıldıkları, gönüllü çalışmalara katılan sivil vatandaşların havanın kararması, don tehlikesi, sis ve kar yağışı gibi olumsuzluklar nedeniyle arzu edilen katkıyı sağlayamadıkları, çalışmaların profesyonellik gerektirmesi ve o an itibarıyla teknik ve fiziksel yetersizlikleri nedeniyle doğabilecek muhtemel kayıpların önlenmesi için çalışmalara katılmak isteyen vatandaşların uyarıldıkları,
Yozgat İl Jandarma Komutanlığı yetkilisinin saat 16.10-16.15 itibarı ile pilotun telefon numarasından yer tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunu TİB’de görev yapan JGK temsilcisi ...’a sorduğu, TİB'de yapılan inceleme sonucu 16.25’te alınan son konum bilgisi ile sonrasında ulaşılan bilgilerin süratle JGK Teknik İstihbarat Daire Başkanlığına oradan da Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’na iletildiği, yine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının 16.30 itibarı talep ettiği bilgilerin de daha önce Jandarma Genel Komutanlığı için üretilen bilgilerden yararlanılarak anılan birime iletildiği, oranın da bilgileri derhal Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştırdığı belirlenmiştir.
Dosya kapsamına göre yukarıda açıklandığı şekilde yürütüldüğü anlaşılan arama kurtarma çalışmalarında görev alan şüpheliler Vali ,,,,,, Vali Yardımcısı ..., İl Jandarma Komutanı ..., İ1 Emniyet Müdürü ... ile İl Sivil Savunma Müdürü ...’un gerek kriz merkezi görevlisi olarak, gerekse alanda yapılan arama ve kurtarma faaliyetlerinin koordinatörü olarak uhdelerindeki görevlerini yaptıkları, yine şüpheliler Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü ..., anılan Kurumun TİB temsilcisi ..., Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni ... ile JGK TİB temsilcisi ...’ın helikopterde yolculuk edenlerin telefon numaralarından alan ve konum bilgisi belirleme sürecinde görev gereklerine uygun davrandıkları, iddia edildiği gibi arama kurtarma çalışmaları ve alan ve konum belirleme sürecinde ihmali davranış sergileyerek TCK'nun 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair haklarında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı anlaşılmakla haklarında CMK'nun 172/1. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına..." karar verilmiştir.
Şikâyetçiler ..., ..., ... vekillerinin kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz etmeleri üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.10.2016 tarih ve 6-6 sayı ile;
"...Helikopter kazasının olduğu arazinin coğrafi yapısı, iklim şartları, meteorolojik göstergeler dikkate alındığında arama ve kurtarma çalışmasına katılan hava araçları başarılı olamamıştır.
Karadan arama ve kurtarma faaliyetine ilk 24 saat için 1339 görevli er ve korucu çalışmalara katılmış, ilk 24 saat içinde 10 farklı noktada arama faaliyetine başlanmıştır. Arama faaliyetine bölgeyi bilen 897 adet geçici köy korucusu ve bazı köylü vatandaşları katılmışlardır.
Kaza kırımına uğrayan hava araçlarının kara aramasında ise; kaza yerinin net koordinatlarını bilmek gerekir. Somut olayda kaza kırımına uğrayan helikopterin arama ve kurtarma faaliyetlerinin ne başlangıç ne de sonraki aşamalarında GSM operatörlerinden hareket ile 'TİB'den net bir enkaz koordinat noktası bildirilmemiştir. 'TİB' bu yönde çalışma yürütmüş ise de salt GSM operatörlerinden hareketle bunun kısa sürede tespitinin mümkün olamayacağı; süreci uzatacağı açığa çıkmıştır. Bu süreç içinde Jandarma Genel Kom. Yetkilisinin, Jandarma Gen. Kom. (TİB) temsilcisi şüpheli ...'dan alınan bilgiyi şüpheli ....'ya ilettiği, onun da coğrafi harita üzerinden işaretleyip durumu Jan. Gen. Kom. Daire Başkanlığı ve Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığına ilettiği;
Emniyet Genel Müd. İstihbarat Daire Başkanlığında Şube Müdürü ...'nin, helikopter kaza kırımının Jandarma bölgesi olmasına karşın Em. Gen. Müd. (TİB) temsilcisi ...'a iletip onun da Jandarma Genel Komutanlığının ürettiği bilgilerden yararlanıp yetkili birim ve Kahramanmaraş İl Emn. Müd. ulaştırdığı, bu bağlamda tüm sivil ve kamu görevlileri ile şüphelilerin A.K. faaliyetlerini koordineli olarak sürdürdükleri,
27.03.2009 günü saat 14:30 sularında Döngel köyü muhtarı ile 17 sivil vatandaşın helikopter enkazı ile donmuş halde cesetleri bulup durumu jandarmaya bildirmesi, gelen bilgiler ışığında kaza mahalline ulaşılmak için 9 kişilik DAK timi oluşturulduğu, anılan görevlilerin 21:30'da bölgeye yöneldiği, kurtarma helikopterinden birinin aynı kaza yerinde kaza kırımına uğradığı,
28.03.2009 günü saat 05:30'da kaza mahalline ulaşıldığında ...., ...., ..., ..., ....'nın cesetlerine, kaza mahallinde bulunup alındığı,.... ile ilgili arama çalışmalarına devam edilip, kaza mahallinden 400 metre doğudaki bir noktada adı geçenin cesedine 30.03.2009 günü itibarile ulaşılıp, bölgeden alındığı,
Kaza yeri Kahramanmaraş ili Merkez Sisne obası ile Göksu Kızılöz kasabası arasındaki Keş Dağları Karayakup Tepesi 375872 N, 364016 E koordinatlarında, deniz seviyesinden 6500 FT yüksek dağlık bir alan olduğu anlaşılmıştır.
Kazada ölen şahıslar ile ilgili usulüne uygun Adli Muayene ve Otopsi tutanakları düzenlenmiştir.
İstanbul Adli Tıp I. İhtisas Kurulunun Raporuna göre de; '.....'nın kaza nedeniyle muhtelif vücut travmasına bağlı yaralanmaları sonucu kazadan sonra 30–60 dakika sonra hayatlarını kaybettikleri,....'in ise ayağı kırılıp ve muhtelif beden travmalarına rağmen donma sonucu kazadan 4 – 6 saat sonra hayatını kaybettiğini' belirlediği,
TC-HEK tescil işaretli hava aracında yapılan inceleme ve düzenlenen bilirkişi raporlarında helikopterde kaza öncesi aktif olup kaza anında çarpma sonucu ELT cihazının kırılan seyyar antenin yeterli sinyal üretemediği,
ELT cihazından yapılan yetersiz acil durum sinyallerinin bu nedenle COSPAS/SARSAT uydularınca algılanamadığı bu nedenle de uydu aracılığı acil durum sinyallerinin Denizlik Müsteşarlığı bünyesinde kurulan Ana Arama Kurtarma Merkezine (AAKM) iletemediği,
Helikopterde bulunan;
Garmin GNS 430, Argus CE ve Sky Map IIIC isimli 3 GPS cihazı olduğu; bu cihazların irtifa, sürat vs. hava bilgilerini saklamadığı, uçağın pozisyon bilgisini sakladığı, GPS cihazlarının düşmeyi ispata yarayacak bilgi içermediği, uçuş bilgilerini içeren cihazlar olduğu,
Helikopterde CUR, FDR (kara kutu diye bilinen aletin) olmadığı,
Helikopterde takılı Garmin marka CNSN30 model GPS cihazının kaza sonrası hasar görüp renkli ekranın çalışamaz hale geldiği yeni ekran takılıp güç verilip çalıştırıldığında ulaşılan tek bilginin cihazın yedek bataryasının arızalandığına ilişkin mesajı oluşturduğu, helikopterin geçtiği güzergahlar ile ilgili bir bilgiye rastlanılamadığı,
Helikopterde 'snow deplector kit' ve/veya 'snow deflector kit' 'particie deflector kit' aparatlarının olmadığı,
TC-HEK tescil işaretli hava aracının pilotu ...'nin ise; planlanan yolcu sayısından fazla yolcu ve izin verilen maksimum kalkış ağırlığından fazla ağırlık ile kalkış yapıp, meteorolojik koşullar gereğince sorgulanmadan, uluslararası havacılık kurallarına göre helikopterin düştüğü zaman ve yerdeki hava koşullarına göre de pilotun belirlenen seyrüsefer güzergahı için 'snow deplector kit' ve/veya 'snow deflector kit' 'particie deflektör kit' yardımcı aparatlarının birlikteliğini de sağlaması gerektiğini düşünmeden meteorolojik koşullara göre görüş mesafesinin 1000 metre standardına karşın VFR sistemi ile uçuşunda devam ettiği, helikopterin bilgi transponde açık olsa da görerek uçuş şartlarına göre helikopterin düşük irtifa nedeniyle radarlar tarafından sürekli takibene imkan da sağlamadığı, hava aracının pilot tarafından herhangi bir yer istasyonu veya uçuşta bulunan seyrüsefer cihazına bir arıza veya tehlike durumunun da rapor etmediği dosyaya yansıyan belgeler ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda dosya bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
AK faaliyetlerinin asıl amacı insan hayatını kurtarmaktır. TC– HEK tescil işaretli hava aracının 29.03.2009 tarihinde düşmesi (kırıma uğraması) sonrasında Kahramanmaraş, Kayseri, Yozgat resmi makamları kaza yeri ile ilgili net bir bilgiye sahip değillerdir.
Kaza yerinin Maraş ili sınırlarında kaldığına ilişkin bilgilerin alınması ile Kahramanmaraş Valisi ....'ın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun kriz merkezini oluşturup kriz merkezinde görevli vali yardımcısı ..., ..., ..., ... ile koordineli çalışmaya başladıkları, Emniyet Genel Müd. İstihbarat Müd. ..., Emniyet Genel Müd. TİB Temsilcisi ..., Jandarma Genel Kom. TİB Temsilcisi ... ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni ....'nun telefon sinyalleri ile baz istasyon verileri bilgilerini değerlendirip ilgili makamlara aktardığı, bu haliyle de şüphelilerin kusurlu ve/veya görevlerini gereği gibi yapmadıklarına dair kesin, inandırıcı delil elde olunamadığı, kaza sonrası oluşan bilgi kirliliğinin yarattığı sonuçlardan da şüphelilerin sorumlu tutulamayacağı, hal böyle olunca; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığı kararında bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine şüpheliler hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kesinleşmiştir.
Bu karara yönelik Adalet Bakanlığının 09.04.2017 tarihli ve 523 sayılı kanun yararına bozma talebi ve bu talep üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.04.2017 tarihli ve 23747 sayılı ihbarnamede;
"...5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan 'Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür' şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Bu kapsamda,
1- 25.03.2009 tarihinde ....ve beraberindekilerin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazası sonrasında yürütülen arama ve kurtarma çalışmalarının belli bir plan ve strateji dahilinde yürütülemediği, kazanın olduğu bölgenin saptanması, arama ve taramada telefon sinyalleri dikkate alınarak oluşturulacak bir harita üzerinde görev yerlerinin paylaştırılması ve takip edilmesi yönünde organize ve planlı bir çalışma yapılmadığı iddialarına ilişkin olmak üzere Devlet Denetleme Kurulunun 21.01.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı raporuna istinaden hazırlanan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 01.12.2014 tarihli ve 073 sayılı raporunda '...Arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin olarak hazırlanan ve gönderilen raporlarda, ilk gün Vali, İl Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Komutanının Göksun'a hareket saatlerinin 1 saat geri alınarak yazılması ile özellikle olaya nasıl ve ne şekilde müdahale edildiğinin ve eldeki verilerin ne şekilde değerlendirildiğinin tespitine yönelik önemli bilgiler ihtiva ettiği değerlendirilen İl Jandarma Komutanlığı ceride kayıtlarının değiştirilerek yeniden yazılmasının 'olaya müdahalede ihmal ve gecikme olduğu' iddiasına yönelik şüpheleri arttırdığı...' ve 26.12.2013 tarihli Elektrik Mühendisi ve Telekomünikasyon Uzmanı raporunda '...Soruşturma dosyasındaki belge bilgilerin, kazanın bildirildiği zaman ve geçen süreçte bir arada bulunmadığı gerçeği de göz önüne alınarak, yaptığım değerlendirmeler bu aşamadaki görüşlerim olmakla birlikte, sadece kaza sonrası GSM şebekesi üzerinden kaza yeri tespiti çalışmaları açısından, GSM teknolojilerine çözümler üretecek teknik bir koordinatörün/koordinasyonun olmadığı, bu nedenle arama kurtarma çalışmalarının uzadığı kanaatindeyim...' şeklindeki rapor ve tespitleri,
2- 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra iş bu soruşturma dosyasında yer alan şüphelilerden Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü ...'nin FETÖ/PDY mensubu olmaktan tutuklu bulunması, bunun yanı sıra ....ve beraberindekilerin bulunduğu helikopterin kasten düşürüldüğü ve düştükten sonra ise arama kurtarma çalışmalarının kasten sekteye uğratıldığı iddialarına yönelik Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2016 tarihli ve 2014/5021 soruşturma, 2016/5992 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararma konu soruşturma dosyasında yer alan şüphelilerden ....'ın FETÖ/PDY mensubu olmaktan tutuklu olması ile ismi geçen şüphelilerden .... ve Aydın Özsıcak'ın sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik suikast timinin 15 Temmuz da gerçekleştirdikleri Marmaris baskınında yakalanmaları,
Hususları ile yukarıda belirtilen Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2016 tarihli ve 2014/5021 soruşturma, 2016/5992 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararma konu soruşturma dosyası ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/27477 soruşturma dosyası, yine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığında ve Genelkurmay Askeri Savcılığında yürütülmekte olduğu bildirilen soruşturma dosyalarındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği düşünüldüğünden, şüphelilerin ihmali davranışları ile görevlerini kötüye kullandıkları iddialarına ilişkin eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle merciince ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla, itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği" şeklindeki gerekçeleriyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin itirazın reddi kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, kanun yararına bozma istemine bağlı olarak çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; şüpheliler hakkında eksik araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
BBP Genel Başkanı ....’nun, 25.03.2009 tarihinde Esas Havacılık Turizm ve Ticaret Anonim Şirketinden kiralanan TC-HEK tescil işaretli BELL 206L-4 tipi helikopter ile Kahramanmaraş Çağlayancerit ilçesine geldiği, partisi tarafından düzenlenen mitingin bitmesinin ardından saat 14.35 sıralarında ...., ...,.... ve ... ile birlikte ...'nin kullandığı helikoptere binip Kayseri Erkilet Havalimanında yakıt ikmali yaptıktan sonra Yozgat/Yerköy ilçesinde düzenlenecek olan mitinge katılmak üzere havalandıkları, saat 15.26'da....'in, helikopterin düştüğünü Kahramanmaraş Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Servisine bildirmesiyle kazanın öğrenildiği, düşen helikopterin bulunması için arama kurtarma çalışmalarına başlandığı, söz konusu helikopterin 27.03.2009 tarihinde saat 14.28’de Döngel Köyü Muhtarı ile birlikte toplam on yedi vatandaş tarafından Keş Dağı Kanlıçukur mevkiinde deniz seviyesinden 6500 fit yükseklikte bulunduğu ve enkazın bulunduğunun jandarmaya haber verildiği, arama kurtarma ekiplerinin 28.03.2009 tarihinde enkazın bulunduğu bölgeye ulaşabildikleri ve önce ...., ..., ... ve ...'nin, kısa bir süre sonra da enkazının yedi metre uzağında ....'nun naaşlarını buldukları,....'e ait naaşa ise 30.03.2009 tarihinde helikopter enkazının yaklaşık 400 metre doğusunda ulaşılması üzerine arama kurtarma çalışmalarının sona erdirildiği,
Adli Tıp Adana Grup Başkanlığınca düzenlenen 10.04.2009 tarihli raporlara göre;
a) ....'nun, genel beden travmasına bağlı etraf kemikleri, göğüs kemiği, çok sayıda kaburga kırıkları ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen göğüs ve batın içi kanama,
b) ...'nin, genel beden travmasına bağlı kafatası, yüz kemikleri, göğüs kemiği, çok sayıda kaburga, etraf kemikleri kırığı ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen göğüs içi ve beyin kanaması,
c) ...'nın, genel beden travmasına bağlı etraf kemikleri, göğüs kemiği, çok sayıda kaburga ile kafatası kırıkları ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen göğüs ve batın içi kanama ile beyin kanaması,
d) ....'ın, genel beden travmasına bağlı üst çene, çok sayıda kaburga, göğüs kemiği ve etraf kemikleri kırığı ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama,
e) ...'nın, genel beden travmasına bağlı köprücük, kaburga kemiği kırıkları ile birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama,
f)....'in, otopside saptanan alt eksremite çene ve kaburga kırığı ile sağ sürrenal bez çevresinde sınırlı hematom saptandığına ilişkin bulgular ile histopatalojik değerlendirme göz önüne alındığında donma,
Sonucu öldüklerinin tespit edildiği,
Adli Tıp Adana Grup Başkanlığınca düzenlenen 27.04.2009 tarihli ek rapor ile adli muayene ve otopsi tutanaklarına göre;.... haricindeki beş kişinin helikopterin düşmesini izleyen ilk 30 ilâ 60 dakika içinde,....'in ise travma anından sonraki 4 ilâ 6 saat içinde öldükleri,.... haricindeki olgularda çok ağır travmatik yaralanmaların, donarak öldüğü kararı verilen....’te ise ölümüne müessir olmamakla birlikte sol bacaktaki çift kemikte, çene ve kaburgada kırıkların mevcut olduğu, ölüm nedenleri ile ilgili hiçbir tereddüt bulunmadığı,
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün yazısına göre; bölgenin 25.03.2009 tarihinde akşam saatlerinden itibaren yeni bir yağışlı havanın etkisine gireceği, yağışların yüksek kesimlerde ve kuzey ilçelerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı, rüzgarın güneyli yönlerden orta kuvvette yer yer kuvvetle esmesinin beklendiği, görüş mesafesinin 300 ilâ 500 metre arasında olduğu,
Ulaştırma Bakanlığı tarafından düzenlenen nihai kaza raporuna göre; TC-HEK tescil işaretli BELL 206L-4 tipindeki hava aracının 25.03.2009 tarihinde Çağlancerit-Kayseri Erkilet meydanı VFR (görerek uçuş) uçuşu sırasında Kahramanmaraş merkez dağlık alana çarparak düşmesine ait muhtemel kaza nedeninin, helikopter pilotunun Çağlancerit ile Kayseri Erkilet istikametindeki meteorolojik bilgileri incelemeden kalkış yapması, Türkiye uçuş kurallarında yer alan "helikopterler için yer görüş değeri kontrollü sahalar dışında iki kilometreden az olmayacaktır" hususuna riayet etmemesi, görüş mesafesi 300 ilâ 500 metre olan yoğun kar yağışlı kontrolsüz sahada VFR uçuşa ısrarla devam edip, oryantasyon (vertigo/his yanılması) kaybına uğraması nedeniyle bulunduğu coğrafya ve arazi yapısını doğru değerlendirmeyerek hava aracının dağlık alanda araziyle temas etmesini engelleyememesi olduğu,
Şüpheli ... imzası ile Adana Valiliğine gönderilen 25.03.2009 tarihli yazıya göre; düşen helikopteri aramak için yirmi kişilik bir ekibin görevlendirilmesinin talep edildiği, Sivas, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Malatya ve Aksaray Valiliklerine gönderilen 26.03.2009 tarihli yazıda ise, Tedaş ve Telekom Müdürlüklerindeki kar üstü araçları, var ise kar üstü motorlarının kullanıcıları ile birlikte Göksun'a gönderilmesinin istendiği,
Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı ceride kayıtlarına göre; 155. sayfada saat 15.00'de ....'nun mitinginin sona erdiği ve helikopter ile havalandığı, saat 15.33'te 112'den alınan ihbarda ....'nun helikopterinin düştüğü, saat 15.35'te helikopterin düştüğünün Jandarma Bölge Komutanlığı Harekat Merkezine ve Jandarma Genel Komutanlığına bildirildiği; 156. sayfada saat 15.37'de yaralı yolcunun telefon numarasının alındığı, saat 15.45'te ilçe jandarma komutanlıklarına bölgelerinde arama ve araştırma yapmaları için talimat verildiği, saat 16.55'te 369114-379472 koordinatlarından sinyal alındığı, saat 17.00'de Malatya 2. Ordu Komutanlığından helikopter havalandığı, saat 17.25'te Adana Jandarma Bölge Komutanının harekat merkezini arayarak il jandarma komutan yardımcısı ....'den olay ile ilgili bilgi aldığı, saat 17.25'te il jandarma komutanının Göksun'a çıkış yaptığı, saat 17.47'de Malatya'dan gelen helikopterin Göksun'a yönlendirildiği, saat 18.01'de Çoğulhan Jandarma Komando Bölüğünden üç timin arama faaliyeti için Göksun'a, saat 18.05'te ise Vali M. ....'ın Göksun'a gitmek üzere çıkış yaptığı; 157. sayfada saat 18.55'te 2. Orduya ait helikopterin Çardak'a geldiği, saat 19.12'de Göksun Sisne Obasından helikopterin geçiş yaptığına ilişkin ihbar yapıldığı, saat 20.05'te enkazın Tüllüce ve Ardalı Tepe arasında olduğuna yönelik koordinat alındığı, saat 23.05'te Adana Jandarma Bölge Komutanının il jandarma komutanlığına giriş yaptığı,
Ceride kayıtlarını düzenleyen .... ve Hasan Çoban'ın 155. sayfada imzalarının bulunduğu, ancak 156. sayfada adı geçenlerin imzalarının olmadığı, 157. sayfada ise sadece ....'ın imzasının yer aldığı,
Adana Jandarma Bölge Komutanlığı ceride kayıtlarına göre; 150. sayfada saat 16.45'te ....ile birlikte beş kişilik helikopterin düştüğünün bildirildiği, saat 21.30'da jandarma bölge komutanının arama çalışmaları için Kahramanmaraş'a hareket ettiği; 151. sayfada saat 15.45'te ....ile birlikte beş kişilik helikopterin düştüğünün bildirildiği, saat 16.25'te helikopterin düştüğü muhtemel bölgenin Kızılöz ile Sisne Yaylası arasındaki dağlık bölge olabileceği, saat 18.05'te Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığınca helikopterin Hacoömer köyünde düşmüş olabileceğinin bildirildiği, saat 21.30'da jandarma bölge komutanının arama çalışmaları için Kahramanmaraş'a hareket ettiği,
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca 13.08.2010 tarih ve 150 sayı ile, arama kurtarma çalışmaları ile ilgili sorumluluk gerektiren herhangi bir fiil veya hâl bulunmadığı, dolayısıyla bir görevlinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden ön inceleme yapılmasına gerek olmadığı gerekçesi ile şikâyetin işleme konulmamasına karar verildiği, söz konusu karara karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazı değerlendiren Danıştay 1. Dairesince 02.12.2010 tarih 1511-1890 sayı ile; “...Şikâyet konusu eylemlerin somut olduğu, olay belirtildiği, iddiaların da ciddi bulgu ve belgelere dayandığı anlaşıldığından ön inceleme raporu düzenlenmesi, illiyet bağı kurulanların 'İçişleri Bakanlığı görevlileri veya yetkilileri' şeklinde değil, ismen ve görev yerleri itibarıyla belirlenmesi ve yetkili merci tarafından ön inceleme raporu da göz önünde bulundurmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir karar tesis edilmesi...” gerekçesiyle şikâyetin işleme konulmaması kararının kaldırılmasına karar verildiği,
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca 03.05.2011 tarih ve 228 sayı ile, şüpheliler Kahramanmaraş Valisi ..., Vali Yardımcısı ..., İl Jandarma Komutanı ..., İl Emniyet Müdürü ..., İl Sivil Savunma Müdürü ..., Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü ..., Emniyet Genel Müdürlüğü TİB temsilcisi ..., Jandarma Genel Komutanlığı TİB temsilcisi ... ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni ... hakkındaki soruşturma izni verilmemesine karar verildiği, söz konusu karara şikâyetçiler ... ve ... vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Danıştay 1. Dairesince 02.02.2012 tarih ve 1578-258 sayı ile; "İsnat edilen eylemin haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu" gerekçesiyle soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesi üzerine adı geçen şüpheliler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya başlandığı,
Helikopter kazasının öğrenilmesinden sonra oluşturulan il kriz merkezinde görev alan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ...'un, arama ve kurtarma çalışmalarını yönetmeliklere uygun olarak yapmadıkları, kaza mahalline makul süre içerisinde hava aracı sevk edilmesini istemedikleri, kriz merkezini yönetmeliklere aykırı oluşturdukları ve helikopterin düştüğü yere ilişkin yapılan ihbarları yeterince değerlendirmeye almadıkları, diğer şüpheliler ..., ..., ... ve ... hakkında ise, GSM hatlarından alınan sinyal bilgileri ile bu sinyalleri alan baz istasyon bilgilerinin çakıştırılması neticesinde oluşturulacak harita için talepte bulunmadıkları ve oluşturulan haritaları ilgili birimlerine zamanında ulaştırmadıkları iddiaları ile görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma yapıldığı,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.07.2016 tarih ve 35-2 sayı ile; şüpheliler hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, söz konusu karara şikâyetçiler ..., ..., ...., ...., ..., ...., ...., ...., ...., .... ve ...vekilleri tarafından itiraz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 18.10.2016 tarih ve 6-6 sayı ile, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine karar verildiği, Adalet Bakanlığınca 09.04.2017 tarih ve 523 sayı ile Yargıtay 6. Ceza Dairesinin itirazın reddi kararının kanun yararına bozulmasının talep edildiği,
Kanun yararına bozma talebinde bahsi geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/27477 soruşturma sayılı dosyasındaki şüphelilerin İçişleri Bakanlığı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİGM) yetkilileri oldukları,
İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ 29.04.2011 TARİHLİ ÖN İNCELEME RAPORUNA GÖRE;
a) İçişleri Bakanlığının, kolluk kuvvetlerinin arama kurtarma faaliyetlerindeki ihmal ve savsaklamaları önleyemediği, bu ihmali davranışların ilgililerin ölümüne neden olduğu konusunun ön incelemesi sonucunda; Türk hava sahasında hava arama ve kurtarma hizmetlerinin ilgili kuruluşlarla koordineli bir şekilde mevzuata ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasını sağlamanın Ulaştırma Bakanlığının görevi olduğu, İçişleri Bakanlığı ile kolluk kuvvetlerinin ise arama kurtarma yapmaktan ziyade güvenlik tedbirlerinin alınması, mal ve mülk emniyeti ile enkazın mevcut hâliyle korunması görevlerini yerine getirdikleri, bu kapsamda meydana gelen helikopter kazasında İçişleri Bakanlığı ile kolluk kuvvetlerinin görevlerini usulüne uygun olarak yerine getirmeye çalıştığı, bunun aksine şikâyetçinin iddiasını doğrulayacak herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından ..., ... ve ... haklarında soruşturma izni verilmemesi,
b) Arama Kurtarma çalışmalarının yönetmeliklere göre yapılmadığı, bu nedenle üç kişinin ölümüne neden olunduğu iddiasına ilişkin olarak; olayın öğrenilmesinden itibaren kara olay yeri koordinatörü olan Kahramanmaraş Valisinin talimatları doğrultusunda, Türk Arama ve Kurtarma Yönetmeliği uyarınca gecikmeksizin çalışmalara başlanılıp arama kurtarma faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, bu kapsamda ilin tüm imkânlarına ilave olarak komşu illerden takviye arama kurtarma ekipleri talep edildiği, bölgenin havadan taranması için silahlı kuvvetlerin ve Emniyet Genel Müdürlüğünün hava unsurlarının çalışmalara dâhil edildiği, karadan ise sivil savunma, jandarma, emniyet ve konusunda uzman sivil toplum örgütlerinin tüm imkân ve kabiliyetleri seferber edilerek bir an önce enkazın bulunmasına çalışıldığı, ancak kazanın meydana geldiği bölgenin hem dağlık ve engebeli bir yapıya sahip olması, hem de mevcut hava koşullarının olumsuzluğundan dolayı arama kurtarma çalışmalarının kısa sürede sonuçlandırılamadığı, arama kurtarma faaliyetlerinde eksiklik, yetersizlik ve ihmal olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, bu nedenle ..., ..., ... ve ... haklarında soruşturma izni verilmemesi gerektiği.
c) Kaza mahalline ilk üç saat içerisinde hava aracı sevk edilmediği, sevk edildiğinde ise havanın kararması gerekçesiyle sahada sis olmamasına rağmen hava aracı gönderilmediği iddiasına ilişkin olarak; Kahramanmaraş Valiliğince kaza bölgesinin havadan taranması için 25.03.2009 tarihinde saat 16.30 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Malatya 2. Ordu Komutanlığından helikopter talep edildiği, aynı saatte Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığınca iddia edildiği gibi 3 saat sonra değil 45 dakika sonra bir helikopterin bölgeye sevk edildiği, helikopterde görevli ekibin bölgenin VFR şartlarına meteorolojik olarak uygun olmadığı gerekçesiyle saat 18.45’te Nevşehir Tuzköy Havalimanına dönüş yaptığı, 10. Tanker Üs Komutanlığına ait Arama/Kurtarma helikopterinin 25.03.2009 tarihinde saat 17.03’de bölgeye hareket ettiği, ancak yoğun sis ve kar yağışı nedeni ile Kahramanmaraş'ın kuzeyine geçemeden saat 18.40'da İncirlik’e dönüş yaptığı, 25.03.2009 tarihinde saat 17.00'de Malatya 2. Ordu Komutanlığından iki helikopterin havalanıp saat 18.55 sıralarında Göksün İlçesi Çardak bölgesine geldiği, Hacıömer ve Temurağa köyleri ile Çardak-Ericek Beldesi civarlarında havadan arama çalışmaları yapıldığı, ancak havanın kararması, dağlık kesimin sisle kaplı ve kar yağışlı olması nedenleriyle saat 19.55’e kadar çalışmalarda kullanılabildiği, saat 17.26’da Diyarbakır’dan bir uçağın, saat 18.44’de de Merzifon’dan bir helikopterinin bölgeye sevk edildikleri, olay bölgesine gönderilen uçak ve helikopterlerin kar yağışı ve sis gibi olumsuz hava koşullarına rağmen görev yaptıkları, sadece yakıt ikmali için bölgeden ayrıldıkları, havadan yapılan arama kurtarma çalışmalarına meteorolojik şartların kötüleşmesi üzerine saat 22.20’de ara verildiği, olay mahallinde yoğun sis, tipi ve kar olduğundan ..., ... ve ... haklarında soruşturma izni verilmemesi gerektiği,
d) Emniyet genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının ilk yarım saat içinde telefon sinyalleri ile sinyal alan baz istasyonlarının çakıştırılması sonucu elde edilecek harita için talepte bulunmadıkları iddiasına ilişkin olarak; TİB'de görev yapan Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcilerinin, helikopter kazasını saat 16.20'de kuruma bildirdikleri, temsilcilerin bildirdiği 506 ..., 533 ... ve 532 ... numaralı GSM hatları ile ilgili yer tespit sorgulamaları yapılarak saat 16.25'te sonucun temsilcilere iletildiği, Afet ve Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından da söz konusu koordinatların Göksün Kaymakamlığına bildirildiği, TİB tarafından tespit edilen ve ilgililere bildirilen koordinatların sadece baz istasyonu koordinatları olmayıp, hedefin sinyal aldığı anten bakışının başlangıç ve bitiş açısı ile gelen sinyalin baz istasyonuna olan uzaklığının başlangıç ve bitiş mesafe değerlerini de içerdiği, iletilen bilgilerin bizzat bu işi yapan birimler tarafından yorumlamaya muhtaç bilgiler olduğu, bunların aksine şikâyetçinin iddialarını doğrulayacak herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından ..., ..., ... ve ... haklarında soruşturma izni verilmemesi gerektiği,
e) Kriz merkezinin usulüne uygun oluşturulmadığı, kazadan 24 saat sonra oluşturulan kriz merkezinin yönetmeliğe aykırı oluşturulduğu iddiasına ilişkin olarak; saat 15.50 sıralarında helikopter kazasının öğrenilmesiyle birlikte Kahramanmaraş Valisinin sözlü talimatı ile Vali Yardımcısı ... başkanlığında il kriz merkezinin oluşturulduğu, helikopterin uçuş güzergâhı üzerinde bulunan bölgelerdeki sivil ve askeri tüm unsurlara haber verilerek arama kurtarma çalışmalarına başlanıldığı, arama ve kurtarma çalışmaları için sağlık tesislerinin, ambulansların ve görevlilerin hazır hâlde bekletilmesi talimatının verildiği, il sivil savunma müdürlüğüne bağlı arama kurtarma ekiplerinin hazırlandığı, enkaz bulununcaya kadar il kriz merkezinin 24 saat esaslı çalışmalarını yürüttüğü, ayrıca kazanın öğrenilmesinden itibaren vali, jandarma komutanı ve emniyet müdürünün muhtemel olay yeri olduğu tahmin edilen Göksun'a hareket etmeleri, kazayla ilgili bilgilerin burada toplanması ve bu bilgilerin değerlendirilerek arama kurtarma faaliyetlerinin buradan yönlendirilmesinden dolayı fiilen Göksun'da da kriz merkezine benzer bir yapılanmanın oluşturulduğu, arama kurtarmadaki asıl çalışmaların buradan yönetildiği, aynı gün olay yerine gelen İçişleri Bakanı ....’ın arama kurtarma çalışmalarının komuta ve kontrolünü bizzat yürüttüğü, bunların aksine şikâyetçinin iddialarını doğrulayacak herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından ..., ... ve ... haklarında soruşturma izni verilmemesi gerektiği,
f) Kolluk kuvvetlerinin ilk 24 saatlik sürede dağın zirvesine yönelik çalışma yapmadıkları, arazideki vatandaşlara yer yer engel olmaya çalıştıkları iddiasına ilişkin olarak; saat 16.05'ten itibaren valilik tarafından sivil savunma ve jandarmanın bütün arama kurtarma unsurlarının Göksun'a yönlendirildiği, ekiplerin helikopterin düşmüş olabileceği yerlerde çalışmalara başladığı, kolluk kuvvetlerinin ilerleyen saatlerde yöreyi bilen vatandaşlardan, geçici köy korucularından, gönüllü sağlık personellerinden oluşan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile Kahramanmaraş Dağcılık ve Arama Kurtarma Ekiplerinden (KADAK) destek alarak üç ayrı grup hâlinde arama kurtarma çalışmalarını sürdürdüğü, resmi olarak yürütülen bu faaliyetlere vatandaşların da katılmak istedikleri, ancak gerek havanın kararması, gerekse sis ve kar yağışı gibi olumsuzluklardan dolayı arzu edilen katkıyı sağlayamadıkları, hem arama kurtarma faaliyetlerinin profesyonel bir çalışma gerektirmesi, hem de halkın teknik ve fiziksel yönden yetersizliklerinden doğabilecek muhtemel kayıpları önlemek amacıyla bölgede görev yapan sivil ekiplerin ve kolluk kuvvetlerinin arama kurtarma yapmak isteyen vatandaşları kendi can güvenlikleri için ikaz ettikleri, bunun aksine şikâyetçinin iddialarını doğrulayacak herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığından ..., ... ve ... hakkında soruşturma izni verilmemesi gerektiği,
DEVLET DENETLEME KURULU RAPORUNA GÖRE;
Arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin bilgiler; TC-HEK işaretli helikopterin düştüğünün, helikopterde bulunan İHA muhabiri....’in 112'yi 15.26.59’da araması ile öğrenilmiş olduğu, son görüşmenin saat 17.23.33’te gerçekleştirildiği, yapılan görüşmelerden net bir yer tespiti yapılamadığı ve kazanın oluş şekline ilişkin de hiçbir bilgi edinilemediği, sadece olay yerinin karlı, sisli ve tipi etkisinde bir dağ başı olduğunun öğrenildiği, 112 görevlilerince kazanın, saat 15.30.13'de 155'e, saat 15.33.04'de ise 156'ya iletilip....’in kullandığı GSM hattı numarasının bildirildiği, ayrıca 155'den yer tespitinin yapılmasının istendiği, 112 arandığında, arayan kişinin bulunduğu ilin merkezindeki komuta kontrol merkezi ile irtibat sağlandığı, cep telefonlarının 112'yi araması için telefonun şarjının olmasının yeterli olduğu, sim kartın takılı olmasının gerekmediği, yakında hangi servis sağlayıcının baz istasyonu varsa o istasyon üzerinden bağlantı sağlanabildiği, buna göre,....’in 112 çağrısı, Kahramanmaraş 112 merkezine düştüğünden kazanın Kahramanmaraş sınırları içinde gerçekleştiğinin daha ilk andan itibaren bilinmesi gerektiği, 155 merkezindeki personelin, 112 görevlilerinden yer tespitinin yapılması için telefon görüşmesinin sürdürülmesini istedikleri, 112 görevlilerinin de mümkün olduğu ölçüde görüşmeyi uzatmaları nedeniyle....'e ait telefonunun şarjının bittiği ve irtibatın kaybedildiği, 155 görevlilerinin....’e ait telefon numarasını yer tespitinin yapılması için amirlerine ilettikleri ve amirlerini ikna etmeye çalıştıkları, 155 görevlilerinin helikopter şirketine ulaşılması hâlinde daha hızlı yer tespiti yapılabileceğine inandıkları için şirkete ulaşmaya çalışıp ilk dakikalarda yer tespiti çalışması yapmadıkları,
ELT (Acil Durum Vericisi) cihazı ve COSPAS-SARSAT uydu sistemi ile ilgili çalışmalar; helikopterde mevcut ELT cihazına ait antenin kırılması nedeniyle cihazın ürettiği acil durum sinyallerinin COSPAS-SARSAT uydularına iletilemediği, bu nedenle, kaza yerinin belirlenmesi için cep telefonu sinyallerinden yer tespiti ile helikopter güzergahındaki görgü şahitlerinin bilgilerinin değerlendirilmesi ve uydu üzerinden konum belirlenmesi yöntemleri dışında başkaca bir yöntemin kullanılma olanağının kalmadığı, herhangi bir kaza anında cihazın yaydığı sinyallerin COSPAS-SARSAT uyduları tarafından tespit edilip ilgili ülkenin ana arama kurtarma koordinasyon merkezine bildirildiği, ELT cihazına ait portatif bir antenin de mevcut olduğu, kaza sonrasında.... tarafından bu antenin cihaza monte edilmesi durumunda acil durum sinyalinin COSPAS-SARSAT uydularına iletebilmesinin mümkün olabileceği,
Helikopterin yerinin cep telefonu sinyallerinden tespiti ile ilgili çalışmalar; koordinat tespiti yapılması amacıyla İl Jandarma Komutanlığı tarafından elde edilen telefon numaralarının Adana Jandarma Bölge Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına iletildiği, İl Emniyet Müdürü ...'in de İstihbarat Şube Müdürü İsmail Duman'a koordinatlar üzerinde çalışma yapılması talimatı verdiği, saat 16.11'de Yozgat İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürünün, TİB Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisi ...'ı arayıp pilota ait telefonun numarasını yer tespitinin yapılması için ilettiği, yer tespit sorgulamalarının saat 16.20-16.25 arasında yapılarak son konum bilgisinin elde edildiği, elde edilen verilerin Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezine, Jandarma Genel Komutanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne şifahi olarak bildirildiği, TİB yetkililerince, haritalarda yer alan X ve Y değerlerinin olay yerini göstermediği, helikopterin 1 kilometre eninde ve 30 kilometre boyunda bir bölgenin içinde olduğu, ancak tam nokta tespiti yapılamadığı, verilen koordinatların çalışma yapılarak yorumlanması gerektiğini belirtip söz konusu kurum yetkililerini telefonla uyardıkları, ...'ın aldığı bilgileri Jandarma Genel Komutanlığına ve Yozgat İl Jandarma Komutanlığına ilettiği, ... aldığı bilgileri saat 16.27'de ilettiğini söylemiş ise de, Jandarma Genel Komutanlığınca TBMM Araştırma Komisyonuna yazılan 16.04.2010 tarihli yazıda bilgilerin saat 17.15’te Jandarma Genel Komutanlığına bildirildiğinin belirtildiği, Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı ceride kayıtlarında da konum bilgilerinin saat 16.55’te İl Jandarma Komutanlığına bildirildiğinin tespit edildiği, konum bilgilerini değerlendirecek olan ...'nun ... tarafından aranarak karargaha çağrıldığı, saat 17.00 sıralarında ...'nun alınan bilgileri haritaya işlediği ve görüş analizi de yaparak saat 17.30’da Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığına harita olarak gönderdiği, ancak Jandarma Genel Komutanlığınca haritanın saat 18.00’de iletildiğinin bildirildiği, İl Jandarma Komutanlığının bu bilgileri değerlendirip 1 kilometre eninde 30 kilometre boyundaki alanı harita üzerine çizerek oluşturduğu yaylı haritanın en geç saat 17.15 itibarıyla çizilmiş olduğunun değerlendirildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da yer tespiti talimatı verildiği, Teknik Takip Şube Müdür Yardımcısı ....’in, ...'ı telefonla arayıp ilgili telefonların son konum bilgilerini talep ettiği, ...’ın da konu ile ilgili TİB yetkililerine başvurduğu, ancak aynı telefonların konum bilgilerinin kendisinden önce Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisine verildiğini öğrendiği, TİB yetkililerince son konum bilgilerinin adı geçene verildiği, TİB’den alınan bilgilerin, Çardak Karakolunda bulunan İstihbarat Şube Müdürü İsmail Duman'a saat 19.30 sıralarında ulaştırıldığı, TİB bilgisinin Kahramanmaraş Emniyet Genel Müdürlüğüne ne zaman ulaştığı, bu bilginin tam olarak ne zaman İl Valisine aktarıldığı İl Emniyet Müdürlüğünce hazırlanan bilgi notundan anlaşılmadığı, saat 17.01'de Başbakanlık Kriz merkezinden aradığını söyleyen bir görevlinin 156'ya helikopterin Hacıömer köyü civarına düştüğünü bildirdiği, saat 17.20 sıralarında Göksün Kaymakamının bu bilgiyi İl Valisi ile paylaştığı ve Valinin de Göksun’a doğru yola çıktığı, saat 18.10’dan itibaren Sağlık Bakanlığı Kriz merkezinin Tüllücetepe'den sinyal alındığı yönünde bilgi vererek sağlık ekiplerini bu bölgeye yönlendirdiği, 156 kayıtlarından jandarma birliklerinin Tüllücetepe bilgisinin yanlış olduğunu bildikleri ve bu yüzden o bölgeye karakoldan küçük bir ekip gönderdiklerinin anlaşıldığı, TİB'in telefonların aynı yerde kurulu bulunan baz istasyonlarından hizmet aldığını görmesi üzerine, daha net yer tespiti yapılması amacı ile hizmet alınan baz istasyonlarının operatörlere kapattırıldığı, ancak başkaca bir baz istasyonundan hizmet alınamadığı, sonraki saatlerde de sekiz telefon numarasının taramasının yapıldığı, bunlardan konum bilgisi elde edilen üç tanesinin baz ve yay bilgilerinin aynı çıktığı, elde edilen bilgilerin ilgili yerlere iletildiği, saat 22.00 sıralarında BBP yetkililerinin yolculardan birisine ait 505 ... numaralı telefonun açık olduğunu iletmeleri üzerine söz konusu numaranın saat 22.25 sıralarında yer tespiti için TİB'e bildirildiği, TİB'den alınan bilgiler doğrultusunda oluşturulan haritadaki bilgilerin Jandarma Genel Komutanlığına iletildiği, alınan bilgilerin değerlendirmeyi müteakip görüş açısı çalışması da yapılarak saat 23.30’da İl Jandarma Komutanlığına bildirildiği, yapılan çalışmalarda tüm GSM hatlarının Tüllüce mevkiindeki baz istasyonlarından hizmet aldığı, jandarma teknik personelince Turkcell Tüllücetepe baz istasyonu görüş açısı üzerinden şüpheli üç tepe tespit edildiği, buna göre 25.03.2009 tarihinde saat 24.00 sıralarında TİB, Turkcell, Avea verileri, Kızılöz ve Sisne köylülerinden alınan bilgiler doğrultusunda enkazın Karayakup Tepesinde olduğu ve aranacak alanın sadece 1 kilometrekareye indirildiği, nitekim İl Jandarma Komutanlığında, Adana Jandarma Bölge Komutanı .... başkanlığında saat 23.30 civarında yapılan toplantıda da enkazın bu bölgede olduğu hususunda bir görüş birliğine varıldığının anlaşıldığı, Turkcell'in kazanın meydana geldiği gün saat 20.00 civarında Kahramanmaraş Jandarma Komutanlığı ile irtibata geçip mobil istasyon desteği de dâhil olmak üzere gerekli tüm çalışmaları yapmaya hazır olduklarının bildirdiği, 26.03.2009 tarihinde İl Jandarma Komutanlığı tarafından Göksun-Kurucaova ve Sisne yerleşim merkezleri için acil mobil istasyon talebinde bulunulduğu, jandarmaya mobil baz istasyonu için en uygun yerin kaza mahallinin 4 kilometre güneybatısında kalan Kızılöz köyü üstündeki tepeler olduğunun belirtilerek gerekli çalışmalara başlandığı, mobil istasyonunun ilgili bölgeye gönderildiği ve kurulabileceği yerin tespit edildiği, bölgedeki tüm greyder ve iş makineleri arama kurtarma çalışmalarında kullanıldığından Göksun Devlet Su İşleri Müdürlüğüne ait greyderin saat 17.00 sıralarında olay yerine ulaştığı, radyo link transmisyon görüşü sağlanabilecek olan noktadan hava karardığı ve sisle beraber kar yağışı ve tipi başladığı için bağlantının sağlanamadığı, çalışmaların saat 04.00'e kadar devam ettiği, ancak olumsuz hava koşulları sebebi ile sonuç alınamadığı, bu çalışmalara paralel olarak transmisyon bağlantısının sağlanamama ihtimaline karşı saat 20.00 civarında uydu mobil istasyon talebinde de bulunulduğu, 26.03.2009 tarihinde saat 22.00’de İstanbul’dan yola çıkan uydu mobil aracının ulaşım koşullarının da kötü olmasının etkisi ile ancak 27.03.2009 tarihinde saat 14.00'de Kızılöz köyüne ulaşabildiği ve Elmalı mevkiinde saat 17.00 'de aktif edildiği, yağan kar sebebi ile daha önce açılmış olan yol da kapandığı için transmisyon çalışmaları devam eden diğer mobil aracın mahsur kaldığı ve bu operasyonda kullanılamadığı, Avea'dan herhangi bir kurumca seyyar baz istasyonu talep edilmediği, Vodafone'nun uydu bağlantılı mobil baz istasyonunu 27.03.2009 tarihinde bölgeye sevk ettiği,
Karadan gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmaları; Kahramanmaraş Valiliği Kriz Merkezinin, Valilikçe hazırlanan raporlarda belirtildiği üzere saat 15.50’de değil en erken 16.30 civarında faaliyete geçtiğinin değerlendirildiği, kriz merkezinde, bir vali yardımcısının sürekli görevlendirildiği, kaza sonrasında arama kurtarma dâhil tüm faaliyetlerin Kahramanmaraş Valiliğince oluşturulan Acil Durum Yönetimi Merkezince yönetildiği ve yönlendirildiği, Valilik kriz merkezinin bilinen ve beklenen komuta, kontrol ve koordinasyon faaliyeti icrası yerine, haberleşme merkezi gibi çalıştığı, özellikle İl Jandarma Komutanlığı, Göksun Kaymakamlığı ve sivil savunma ekipleri üzerinden arama faaliyetlerine ilişkin bilgi temin edip Ankara’daki merkezlere gönderme görevini ifa ettiği, esas komuta, kontrol ve koordinasyon merkezinin ise İl Valisinin arazide bulunması nedeniyle seyyar olarak, Çardak Karakolu, Sisne Mahallesi, Göksün Kaymakamlığı ve son olarak da Göksun İlçe Jandarma Komutanlığına taşındığı, ayrıca, 25.03.2009 tarihinde Adana Jandarma Bölge Komutanının Kahramanmaraş’a ulaşmasıyla, arama kurtarma ekiplerinin fiili komutasının Bölge Komutanı .... tarafından yürütüldüğü,
25.03.2009 tarihinde yürütülen faaliyetler; helikopterin düştüğü yerin tespit edilmesi amacıyla il emniyet müdürlüğü görevlileri tarafından saat 15.52’de MED-AİR havacılık şirketi ile telefon bağlantısı kurularak helikopter ile irtibatlarının olup olmadığı ve radar ile yer tespiti yapıp yapmadıklarının sorulduğu, saat 15.45'te UMKE'ye ekiplerin toplanması talimatı verildiği, saat 16.11'de İl Jandarma Komutanlığınca karakollar ile köylere haber verilmesi ve bilgi toplanması talimatı verildiği, bu talimatın bazı karakollara saat 16.30 civarında iletildiğinin görüldüğü, sıralı jandarma ve emniyet birimlerince yer tespiti amacıyla TİB’e ve temsilcilerine bir talepte bulunulmadığı, saat 16.20’de İl Emniyet Müdürlüğü tarafından MED-AİR havacılık şirketinin aranarak ayrıntılı bilgilerinin olup olmadığı, helikopterde yer belirlemek için bir sistemin bulunup bulunmadığı ve kaza ile ilgili olarak herhangi bir kuruluşa bilgi verilip verilmediğinin sorulduğu, firma yetkilisinden Ankara Esenboğa Hava Limanı Uçuş Bilgi Birimi, Arama Kurtarma Birimi ve askeri yetkililere bilgi verildiği cevabının alındığı, 156'ya saat 16.32'de helikopterin Ilıca’dan geçerek Göksun Çardak istikametine gittiği, saat 16.37'de Ağabeyli Karakolu önünden Engizeklere doğru devam ettiği bilgilerinin geldiği, saat 16.30'da Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü Alpaslan Kavaklıoğlu'nun olayı Başbakanlık Müsteşarı ....'ya söylediği, ....'nın da ilk olarak saat 16.30 sıralarında Vali ...'ı aradığı, görüşmede Valinin henüz kazadan haberdar olmadığının anlaşıldığı, olayın Vali tarafından öğrenilmesi ile Valilik bünyesinde bir kriz merkezi oluşturularak çalışmalara başlandığı, düşen helikopter ile ilgili bilgilerin İl Jandarma Komutanı tarafından valiye arz edildiği, kazanın meydana geldiği mevki nokta olarak belirlenemediği için helikopterin uçuş güzergâhı üzerinde bulunan bölgelerdeki sivil ve askeri tüm unsurların teyakkuza geçirilmesi amacıyla çalışma başlatıldığı, bu çerçevede ilçe kaymakamları telefonla aranarak bilgilendirildikleri, gelen ve gelecek ihbarların değerlendirilmesi, kazanın kendi bölgelerinde olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla kolluk güçleri aracılığıyla muhtarlar ve vatandaşlar ile bağlantıya geçilmesi, kendi bölgelerinde yapılabilecek arama ve kurtarma çalışmaları için tüm unsurların hazırlanması ve kazazedelere tıbbi müdahalenin zamanında yapılabilmesi için tüm sağlık tesisler, araçlar ve görevlilerinin hazır hâlde bekletilmesi talimatlarının verildiği, aynı saatlerde İl Jandarma Komutanı tarafından da il ve ilçe jandarma komutanlıkları aranarak düşen helikopter ile ilgili olarak arama çalışmalarına başlanması, ihtiyaç duyulması hâlinde kullanılmak üzere Çoğulhan, Pazarcık ve Nurhak Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlıklarına da arama kurtarma faaliyeti için hazırlık yapmaları talimatı verildiği, buna göre helikopterin karadan arama kurtarma faaliyetlerinin saat 16.30 sıralarında başladığının kabul edilmesi gerektiği, saat 16.44'de İl Jandarma Komutanlığına cep telefonu sinyallerinden elde edilen TİB verilerinin ham bilgi olarak ulaştığı, saat 16.55'te TİB verilerinin Jandarma Genel Komutanlığından İl Jandarma Komutanlığına iletildiği,
Kaza yeri ile ilgili ilk ve doğru tespitin, Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığınca saat 17.00 sıralarında hazırlanan bilgi notunda “Helikopterin düştüğü yerle ilgili Kızılöz köyü ile Sisne Mahallesi arasındaki dağlık bölgede düştüğü bilgileri alınması üzerine ekli çizelgede belirtilen birlikler bölgeye sevk edilmiştir" şeklinde belirtildiği, bu saatlerde Göksun İlçe Jandarma Karakolundan Sisne köyünde ikamet eden....'ın arandığı, adı geçenin helikopterin köylerinin yanından geçerek Kızılöz köyüne doğru gittiğini ifade ettiğinin anlaşıldığı, Göksun Kaymakamlığınca kazanın meydana geldiği bölgenin ulaşım yönünden zor bir bölge olabileceği ve olumsuz hava şartları da dikkate alınarak arazi araçlarının kriz merkezinde hazır bekletilmesi talimatının verildiği, Göksun İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından saat 17.05'te geçici köy korucuları ile takviye edilmiş jandarma unsurları gruplandırılarak; Soğukpınar ile Mehmetbey köyü, Kınıkkoz ile Ericek köyü, Kınıkkoz ile Kızılöz köyü ve Kızılöz ile Elmalı köyü aralarındaki dağlık ve ormanlık alanların aranması için toplam dört ekip görevlendirilip ilgili bölgelere gönderildikleri,
Haciömer köyü civarının aranması (saat l7.00-18.30); TİB'den gelen koordinat bilgileri üzerine Göksun ve Ilıca istikametlerine yönlendirilen sivil savunma müdürlüğüne bağlı ekiplere Hacıömer köyüne intikal etmeleri talimatı verildiği, saat 17.25'te İl Jandarma Komutanının Göksun istikametine doğru hareket ettiği, ancak İl Sivil Savunma Müdürlüğü raporunda ve TBMM Araştırma Komisyonunda yapılan açıklamalarda, İl Jandarma Komutanının saat 16.25'te hareket ettiği bildirilmekle birlikte jandarma ceridesinde, İl Jandarma Komutanınca hazırlanan taslak görev sonuç raporunda hareket saatinin 17.25 olarak geçtiği, buna göre, görev sonuç raporundaki hareket saatinin sonradan değiştirildiğinin düşünüldüğü, 156 kayıtlarında da hareket saatinin saat 17.30 olarak belirtildiği, cep telefonu sinyallerinden helikopterin yeri ile ilgili yapılan çalışmalar çerçevesinde saat 17.00-17.30 arasında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığından İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesine neredeyse nokta olarak enkaz bölgesinin bildirildiğinin görüldüğü, kaza yerine ilişkin bu koordinat bilgisinin ulaşması üzerine Vali tarafından kaza bölgesinin havadan taranması için kurumlar ile telefon görüşmeleri yapılarak Emniyet Genel Müdürlüğü ile 2. Ordu Komutanlığından helikopter talep edildiği, Vali ile İl Emniyet Müdürünün saat 17.45 sıralarında Göksun ilçesine doğru hareket ettikleri, İl Sivil Savunma raporunda harekat saati 16.35 olarak belirtilmesine rağmen, İl Jandarma Komutanının hareketinden on dakika sonra hareket edildiği bildirildiğinden hareket saatinin 17.35 olduğunun değerlendirildiği,
İl sivil savunma müdürlüğünce görevlendirilen üçüncü ekibin Hacıömer köyü bölgesine yönlendirildiği, aynı saatlerde jandarma görevlilerince Hacıömer köyü Kuzutepe bölgesi, Tüllücetepe civarları ve Kızılöz köyünün güney bölgelerinin aranması için hareket edildiği, saat 17.50 sıralarında Hacıömer köyü bölgesinde arama faaliyetleri yürütüldüğü, Göksun Orman İşletmesine ait ekiplerin Hacıömer ile Karaömer köyleri civarındaki ormanlık alanlarda, Kınıkkoz köyü civarında saat 21.00’e kadar çalışma yaptıkları, Çoğulhan Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı birliklerinin Sisne bölgesine intikal ettikleri sırada Hacıömer köyüne yönlendirildikleri, adı geçen birliğin bir süre bu bölgedeki arama çalışmalarına katıldıktan sonra saat 20.30’dan itibaren yeniden Sisne köyüne hareket ettikleri,
Tüllücetepe Bölgesi Araması (18.45 - 20:00); saat 18.10'da Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezinden Göksun Kaymakamlığı Kriz Merkezine Çardak Mevkii ve Tüllüce Tepesi bölgesinden sinyal alındığı, dolayısıyla helikopterin düştüğü yerin bu bölge olabileceği bilgisinin iletilmesi üzerine Hacıömer köyüne yönlendirilen İl Sivil Savunma Müdürlüğüne bağlı ekipler ile UMKE'lerinin saat 18.33’de Tüllüce baz istasyonu civarına yönlendirildikleri, buradaki ilk aramaların projektörler yardımıyla çok hızlı bir şekilde icra edildiği, gönderilen iki ekibin Tüllücetepe’ye ulaştığı, ancak aramalar sona erdiğinden Çardak Karakoluna geri döndükleri, çalışmaların tamamlanmasını müteakip sivil savunma müdürlüğü ekipleri ile askeri birliklerin Kızılöz köyü'ne yönlendirildikleri,
Çardak Jandarma Karakolu Toplantısı; bölgede devam eden arama çalışmalarını yerinde sevk ve idare etmek üzere daha önceden Göksun ilçesine doğru hareket eden İl Jandarma Komutanının saat 18.35, Valinin ise saat 19.15 sıralarında Çardak Jandarma Karakol Komutanlığına ulaştıkları, Çardak Jandarma Karakol Komutanlığında bildirilen koordinatlar çerçevesinde, Hacıömer köyü ve Tüllüce Tepe bölgesinde yapılan arama çalışmalarının tamamlanmasını müteakip saat 20.00 sıralarında Vali başkanlığında, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü, Göksun Kaymakamı ve diğer yetkililerin katılımı ile bir durum değerlendirmesi yapıldığı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından gelen ve TİB'den 16.30’da alınan cep telefonu kestirme bilgilerinin Çardak Karakolunda saat 19.30 sıralarında İsmail Duman'a ulaştırıldığı, değerlendirme toplantısında İl Jandarma Komutanının, gelen teknik bilgiler doğrultusunda Hacıömer, Temurağa ve Tüllüce Tepe bölgelerinde yapılan aramalardan bir sonuca ulaşılamadığını ve yeni gelen teknik bilgilerin değerlendirildiğini ifade ettiği, toplantı devam ederken, Göksun Kaymakamlığı Kriz Merkezine gelen ihbarın değerlendirmeye alındığı, ihbarı yapanların Kozcağız köyü, Sisne Mahallesi ve Kızılöz köyü bölgesinde kırmızı bir helikopterin alçaktan uçuş yaptığını bildirmeleri üzerine daha önceden jandarma ve sivil savunma ekipleri tarafından aranmaya başlanan bölgedeki arama ve kurtarma çalışmalarının yoğunlaştırılmasına karar verildiği, toplantı ile ilgili doküman ve ifadelerden gerek Emniyet Genel Müdürlüğü gerekse Jandarma Genel Komutanlığına TİB tarafından verilen pilot ve....'e ait GSM hatlarının konum bilgilerinin Vali ile paylaşılmadığının anlaşıldığı, saat 21.30 sıralarında Vali, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve sağlık ekiplerinin Çardak Karakolundan Kızılöz köyüne hareket ettikleri,
Kızılöz, Kınıkkoz, Sisne ve Şahinkayası Bölgelerinin Aranması (17.30-02.00); Kızılöz-Sisne bölgesindeki aramaların, Kızılöz, Kınıkkoz ve Yeşilköy, Yeşilköy ve Sisne, Kızılöz ve Sisne ile Şahinkayası-Sisne arası olmak üzere gerçekleştirildiği, ekiplerin saat 20.00 civarında Kızılöz ve Sisne Bölgesine ulaştıkları, saat 21.30'da İlçe Jandarma Komutanının Sisne köyüne gidip görgü tanıkları ile görüştüğü ve saat 22.10'da Sisne ve Kızılöz köyleri arasındaki arazide arama kurtarma çalışmalarına başlandığı, görevlendirilen ekiplerin saat 22.00’ye kadar arama yapılacak alanların tespitini beklediklerinin anlaşıldığı, Sisne köyündeki görgü tanıklarının helikopterin Kızılöz-Yeşilköy istikametinde gittiği, Sisne Yaylası denilen tepelere ve Taşçının Evi denilen yere bakılması yönünde telkinlerde bulunduğu anlaşıldığından aramaların bu bölgelerde yapıldığı, bu süreçte Jandarma Genel Komutanlığınca İl Jandarma Komutanlığına saat 17.00-18.00 arasında verilen Karayakup bölgesinden cep telefonlarından sinyal alındığına ilişkin bilginin arama kurtarma ekiplerine ulaştırılmadığının anlaşıldığı, Sisne bölgesinde yoğunlaştırılan arama çalışmalarını yerinde sevk ve idare etmek üzere Vali, İl Jandarma Komutanı ve İl Emniyet Müdürünün saat 23.20 sıralarında Sisne bölgesine intikal ettikleri, Sisne köyünde helikopteri gören görgü tanıkları dinlenip harita üzerinde değerlendirmelerde bulunulduğu, Sisne ve Kızılöz'lü görgü tanıklarının ifadesine ve....'in verdiği bilgilere göre Sisne köyünün kuzey batısındaki Doyalak yaylasına doğru arama yapılması gerektiğine karar verildiği, kar yağışı, yükseklerdeki aşırı kar ve sis, ekiplerin yeterli teçhizata sahip olmaması ve o sıralarda Genelkurmay Başkanlığından gelen Kurucaova-Güneyoluk Tepeden sinyal alındığı bilgisi nedeniyle bu yönde arama çalışmalarına başlanamadığı, Sisne’deki çalışmalar sırasında İl Jandarma Komutanının Kurucaova köyü koordinatının net olabileceği ve aramaların bu yöne kaydırılması gerektiği bilgisini verdiği, bunun üzerine ekiplerin Kurucaova köyüne hareket etmelerinin istendiği, bu gelişmelerden sonra Vali, İl Jandarma Komutanı ve diğer yetkililer ile yol boyunca arama çalışması yapan resmi ekiplerin önemli bir bölümünün Göksun’a geri döndükleri, arazide arama çalışmasına devam eden ve iletişim kurulamayan az sayıdaki bazı birliklerin Kınıkkoz-Kızılöz, Sisne-Şahinkayası bölgesindeki aramalarını gece saat 02.30’a kadar sürdürdükleri, 25.03.2009 tarihinde resmi ve özel ekiplerce yapılan aramalarda ekiplerinin yeterli teçhizata sahip olmaması ve kötü hava koşulları nedeniyle büyük ölçüde yol kenarları ve dağ eteklerinden ulaşılabilen alanların tarandığı, yapılan aramaların daha çok Kızılöz-Sisne yolunun doğusunda yoğunlaştığı, enkazın bulunduğu yolun batısındaki Karayakup Tepesine arazi yapısı, kar ve tipi nedeniyle çıkılamadığı, dağ eteklerinin aranması ile yetinildiği,
Kurucaova Araması; Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral ....'nın il jandarma komutanlığına gelip görevli askeri birliklerin sevk ve idaresini ele aldığı, ardından takviye kuvvet olarak, Adıyaman ve Hatay Jandarma Özel Harekat Taburları ile Gölbaşı ve Nurdağı Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlıklarına sabah bölgeye intikal etmeleri için emir verdiği, Kızılöz köyü ile Sisne Obası arasında kalan bölgede arama çalışmalarının yoğunlaştırıldığı saat 23.20 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı Harekat Merkezinden, İl Jandarma Komutanlığına Kurucaova köyü Güneyoluk Tepe bölgesinden sinyal alındığının bildirilmesi üzerine ekiplerin bölgeye intikal ettirilip saat 23.25 itibarıyla bölgede arama çalışmalarına başlanıldığı, saat 24.00 sıralarında İl Jandarma Komutanının, Genelkurmay Başkanlığından bildirilen Kurucaova koordinatının net olabileceği ve aramaların bu yöne kaydırılması gerektiği bilgisini vermesi üzerine tüm ekiplerin Kurucaova köyüne hareket etmesinin istendiği,
Kurucaova- Güneyoluk Tepesi Araması; 25.03.2009 tarihli bilgi notunda "Genelkurmay Başkanlığı harekat merkezinden alınan bilgiye göre Güneyoluk Tepe bölgesinden helikopter sinyal bilgisinin alındığının öğrenilmesi üzerine" aramaların saat 23.00 civarında bu bölgeye kaydırıldığı, Genelkurmay Başkanlığının yazısında Güneyoluk Tepe (Kurucaova-Kaman dağı) ile ilgili koordinatlarının saat 22.30 sıralarında Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezinden alındığı ve saat 22.34’de Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığına iletildiğinin bildirildiği, ancak Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezinden alınan yazıda ise bu konuda bir bilgi bulunmadığı,
Türkiye Telsiz ve Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) Başkanı Aziz Şaşa ve arkadaşlarının kazanın duyulması ve yerinin belirlenememesi üzerine, ELT cihazının sinyal yayımında bir problem olabileceğini değerlendirip, Gaziantep’teki üyeleri Efe Özçağlar'ı, ELT cihazının sinyal verip vermediği, veriyor ise yerini tahmin etmesini isteyerek Kurucaova’daki 2000 metre yükseklikteki Telekom yerleşkesine yönlendirdikleri, TRAC üyesi Hüseyin Murat Odabaş'ın saat 20:30 civarında Efe Özçağlar'ı, bölgede en iyi dinleme yapması muhtemel Telekom yerleşkesine yönlendirmek amacıyla, "” adlı yabancı web sitesine girip Otomatik Pozisyon Belirleme Sistemi (APRS) denilen bir sistem içerisine Telekom yerleşkesi koordinatları karşısına önce; saat 20.38’de “Kurucaova Muhtemel Kaza Yeri” şeklinde not düştüğü, saat 22:50’de "Kurucaova" ibaresi yerine "TC-??K", "Muhtemel Kaza Yeri" ibaresi yerine "Muhtemel Kaza Lokasyonu", saat 23.23’de "TC-??K" ibaresi yerine "TCHEK" yazdığı, "Muhtemel Kaza Lokasyonu" ibaresini değiştirmediği, "" adlı web sitesinin herhangi bir resmi niteliği bulunmadığı, buradan çeşitli deniz araçlarının yol haritasının ve etaplarının görüldüğü, APRS sisteminin internete iletilen gerçek zamanlı bilgileri yayımladığı ve gösterdiği, ulaştırılan bu bilgilerin herhangi bir yerden izlenebildiği, Bandırma Liman İşletmesi Müdürlüğünde Başpuantör olarak görev yapan Ender Uygun'un internette gemileri takip amacıyla kullandığı “aprs.fı” adlı web sitesine girip Kahramanmaraş haritası üzerinde basında çıkan arama bölgelerini dolaşırken saat 21.00 civarında Kurucaova mevkii üzerinde "muhtemel kaza yeri" diye belirtilen amatör telsizcilerce konulan işareti gördüğü ve saat 21.18'de ekran görüntüsünü resim olarak bilgisayarına kaydettiği, helikopterin bulunamaması ve Sisne civarında arama yapıldığına ilişkin haberler üzerine, aramanın yanlış yerde yapıldığı inancına kapılıp saat 22.00 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğünü aradığı, kendisine Başbakanlık Kriz Merkezinin telefon numarasının verildiği, adı geçenin Başbakanlık Kriz Merkezini arayıp konuyu anlattığı ve Web sitesinin adresini verdiği, Başbakanlık Acil Durum ve Kriz Yönetimi Genel Müdürlüğü Haberleşme Merkezinde verilen web sitesine o anda girilemediği, bunun üzerine Ender Uygun'un resim olarak kaydettiği görüntüyü e-posta olarak kendisine verilen adrese gönderdiği, Başbakanlık Acil Durum ve Kriz Yönetimi Genel Müdürlüğünün elde ettiği bilgileri ve söz konusu koordinatları saat 22.30'da Genelkurmay Başkanlığı Harekat Merkezine bildirdiği, bir süre sonra Ender Uygun’un, Genelkurmay Harekât Merkezinden arandığı ve birkaç kez daha telefon görüşmesi yapıldığı, daha sonra Genel Kurmay Harekat Merkezinin söz konusu internet sitesine girdiği ve Ender Uygun’un izlediği görüntülere ulaştığı, Genelkurmay Harekat Merkezince de koordinatlarının saat 22.34’te Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığına iletildiği, saat 22.58’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün, Denizcilik Müsteşarlığı Ana Arama Kurtarma Merkezini arayıp helikopterin mevkisinin tespit edildiğini ilettiği, saat 23.19'da bazı ekiplerin Kurucaova Güneyoluk tepesine yönlendirildiği, saat 23.30 sıralarında televizyonlarda enkazın Kurucaova'da olduğu ve bulunmak üzere olduğu yönünde bilgiler verilmeye başlandığı, saat 23.54'te tüm ambulans ve diğer UMKE araçlarına Kurucaova’nın 4 kilometre kuzeyine gitmesi talimatı verildiği, saat 00.10 sıralarında medyada yer almaya başlayan haberlerin yarattığı şüphe üzerine Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünce Aziz Şaşa'ya ulaşıldığı, Aziz Şaşa'nın APRS çalışmasının teknik ayrıntısı hakkında bilgi verdiği, görüşme esnasında Efe Özçağlar'ın APRS ortamında hareketlerinin izlenebildiği internet adresinin Bandırma’daki bir amatör telsizciden alındığı yönündeki bilginin paylaşıldığı, bunun üzerine Bandırma'dan kaza yerinin saptanmasının teknik olarak mümkün görülmediği yönündeki değerlendirmenin iletildiği, ancak Aziz Şaşa ve Hüseyin Murat Odabaş tarafından “aprs.fı” web adresinde yer alan "TCHEK" ve "Muhtemel Kaza Lokasyonu" ibarelerinin sabah saatlerine kadar siteden kaldırılmadığı, saat 00.30'da İl Jandarma Komutanının emriyle merkez komando timlerinin Kızılöz'den Kurucaova’ya yönlendirildiği, saat 01.56'da Genelkurmay Başkanlığı Harekat Merkezinin, Denizcilik Müsteşarlığını arayarak jandarma birliğinin ve AKUT görevlilerinin helikopterin enkazının bulunduğu tahmin edilen mevkiye ulaştıklarını, ancak enkazın bulunmadığını, bölgede yoğun kar yağışından dolayı görüşün kısıtlı olduğunu, ekiplerin 2400 rakımda arama kurtarma faaliyetlerini yürüttüğünü bildirdiği, saat 02.17 sıralarında ...'ün "Oradan sinyal geliyor mu" diye sorduğu Yarbay ....’nin "Genelkurmay bildirdi, oradan helikopter sinyali geliyor diye, ama cep telefonu sinyalleri başka yerden geliyor" şeklinde cevap verdiği, saat 03.05'te paletli kar aracının Kurucaova’daki zirveye ulaştığı, projektörler ile arama kurtarma çalışmalarına başlandığı, saat 03.33'te 156'da görevli personelin i1 sivil savunma müdürüne Kurucaova’daki bilginin sağlam olduğunu söyleyip, sivil savunma ekiplerinin Kurucaova’ya yönlendirilmesini istediği, Efe Özçağlar'ın saat 06.00 sıralarında Telekom yerleşkesinin yanına geldiği, ancak yaptığı taramalarda ELT cihazından sinyal alamadığı, Efe Özçağlar'ın bölgede bulunduğu süre içinde, kendisiyle birlikte arama kurtarma faaliyetlerini yürüten AKUT, jandarma ve diğer ekiplere Güneyoluk Tepesinde enkazın bulunmadığı, yalnızca dinleme yapmak üzere oraya ulaşmaya çalıştığı yönünde bir açıklama yapmadığı, Kurucaova Bölgesinde Güneyoluk Tepe dışında da çok sayıda yerin 26.03.2009 tarihinde sabah saatlerinden itibaren askeri birlikler ve sivil savunma ekipleri ile özel gruplarca arandığı, 27.03.2009 tarihinde de bazı askeri birlikler ile sivil savunma ekiplerinin Kurucaova'da aramalara devam ettiği,
26 Mart 2009 tarihinde yürütülen faaliyetler; saat 02.30’da Göksun'a gelen İçişleri Bakanı ....'ın arama çalışmalarını yakından izlemeye başladığı, sabah saatlerinden itibaren yeniden başlatılan arama faaliyetlerine Kızılöz, Elmalı ve Kurucaova köylerinden olmak üzere üç bölgeden başlanıldığı, Kızılöz ve Elmalı bölgelerindeki arama çalışmalarının ...., Kurucaova'daki arama çalışmalarının da .... tarafından planlanıp yönetildiği, Orman Bölge Müdürü Halil Çoşkun'un, 25.03.2009 akşamı Kızılöz ve Sisne köylüleri ile görüşüp aldığı bilgiler çerçevesinde helikopterin Karayakup bölgesinde düştüğü sonucuna ulaştığını, İlçe Jandarma Komutanlığında saat 02.00 sıralarında yapılan toplantıda bu görüşlerini açıkladığını, sabah saatlerinde de Kızılöz köyünde bu bilgileri ....’e ilettiğini, arama kurtarmaya katılan komutanlarla arazide yaptığı görüşmelerde 26.03.2009 tarihinde Karayakup Dağı üst bölgeleri ve zirvelerine askeri birliklerin çıktığının kendisine söylendiğini bildirdiği, Orman Bölge Müdürü Halil Çoşkun'un, 26.03.2009 tarihinde saat 10.06'da TRT 2 kanalına telefonla bağlandığı ve “Helikopterin düşmüş olduğu mevkii çok kuvvetle muhtemel net durumda, yani bu Sisne Mezrasıyla Karayakup Tepesi, tepe 2235 rakımlı, bu tepenin civarında olduğunu ben deneyimlerimle düşünüyorum" şeklinde açıklamalar yaptığı,
Kızılöz Bölgesindeki Aramalar; bölgede arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı, Kayseri Sivil Savunma ekibinin Sisne ve Kızılöz'deki görgü tanıklıkları ile yaptığı görüşmelerde enkazın Keş Dağı, Karayakup ve Doyalak Yaylasında olabileceğini değerlendirerek konuyu ....’e bildirdiği, ancak adı geçenin o bölgenin arandığını söyleyip ekibe Sisne ile Kınıkkoz arasında bir bölgenin aranması görevini verdiği,
Elmalı köyü Bölgesinde Yürütülen Aramalar; Adıyaman Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığının Keş Dağı eteklerinde, Sivas Sivil Savunma ekiplerinin Adıyaman Jandarma Özel Harekat birlikleri ve Elbistan Dağcı Grubu ile birlikte Elmalı köyü bölgesinde arama çalışmalarında bulundukları, Orman Bölge Müdürlüğünce oluşturulan ekiplerin Kahramanmaraş-Göksun yolundan (Keş Dağı ile Kaman dağı arasındaki vadi) giderek Keş Dağına, oradan da Karayakup Dağına çıkmaları için görevlendirildiği, eski yolda çok kar olması nedeniyle ilerleyemedikleri, bunun üzerine Keş Dağına Elmalı tarafından çıkılması talimatının verildiği, Elmalı köyüne gelen ekibe, özel kuvvet ekiplerinin "Biz bu bölgeyi tarıyoruz, siz Kızılöz köyüne gidin" denildiği ve ekibin Kızılöz köyüne yönlendirildiği,
Kurucaova köyü Bölgesinde Yürütülen Aramalar; saat 07.50’de Kurucaova mevki merkezinde UMKE, AKUT ve jandarma timleriyle bir toplantı yapıldığı, birliklerin araziye çıkmalarından önce Yarbay ....'nin Kurucaova’daki ekiplere; "En kritik yer burası, en muhtemel yer de burası” dediği, Kurucaova köyü, Subatan Çukuru, Güneyoluk Tepe, Saraycıkbeli, Kaman Dağı ve Eğerbeli mevkilerinde arama kurtarma çalışmalarının gerçekleştirildiğini, ancak havanın sisli ve kar yağışlı olması ve görüş mesafesinin çok düşük olması nedeniyle tüm bölgelerde akşam saatlerinden itibaren çalışmalara ara verildiği, gece herhangi bir çalışmanın gerçekleştirilmediği, saat 16.38 itibarıyla tüm birliklerin döndüğü, arazide birlik ve ekip kalmadığının rapor edildiği, Sivas Sivil Savunma ekibinin, her ekipten seçme beş kişilik timlerin oluşturulması ve en çok şüphelenilen dağların zirvesine bırakılması fikrinin, bu ekiplerin sıkıntıya düşmesi hâlinde helikopterlerle geri alınamayacağı düşüncesi ile kabul görmediği, Turkcell'den arayan Barbaros isimli kişinin saat 12.23'te 156'yı arayıp, aldığı bilgilere göre telefon konuşmalarının Tüllüce baz istasyonundan sinyal aldığını, istasyona 20 kilometre mesafedeki yerin arandığını, kapsama haritalarına göre enkazın Keş Dağında olabileceğini, en doğru aramaların Ahmetcik ve Kızılöz’den çıkarak vadiye doğru yapılanlar olduğunu, Kurucaova'da, Tüllüce'den sinyal alınamayacağını, ekiplerin Keş Dağı civarına kaydırılması gerektiğini ilettiği,
27.03.2009 tarihinde yürütülen faaliyetler; kriz Merkezinde yapılan değerlendirmeler sonucunda hazırlanan faaliyet planı kapsamında 27.03.2009 tarihinde saat 05.00’ten itibaren Sisne, Elmalı, Kurucaova köyünün batısı ve llıca-Hacıbudak bölgelerinde arama çalışmalarını gerçekleştirdiği, 26.03.2009 tarihinde Tuğgeneral .... tarafından Göksün İlçe Jandarma Komutanlığında oluşturulan kriz merkezinde 27.03.2009 tarihinde yapılacak aramaların ve ekiplerin arama yapacakları bölgelerin belirlendiği, arama yapılacak bölgeler arasında Sisne-Kızılöz arası ile Elmalı güneyi Keş Dağı ve Karayakup bölgelerinin yer almadığı, ancak Acil Durum Yönetimi ekibinin talebi, BBP'li yöneticilerin ısrarı ile Keş Dağı, Karayakup bölgesi, Yolak Sırtı ve Kurudere mevkilerinin planlamaya dâhil edildiği,
Sisne-Kızılöz Arasındaki Aramalar; resmi raporlarda 27.03.2009 tarihinde Sisne-Kızılöz arasındaki bölgede herhangi bir arama faaliyeti planlanmadığı gözükmekle birlikte “Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı 27 Mart 2009 Günü İcra Edilen Arama Faaliyetleri Görevlendirme Çizelgesi" adlı belgede Göksun, Ekinözü ve Nurhak İlçe Jandarma Komutanlıklarının bu bölgede görevlendirildiğinin görüldüğü, ancak faaliyet sonrası raporlarda Göksun ve Ekinözü İlçe Jandarma Komutanlıklarının 27.03.2009 tarihinde Kızılöz-Sisne arasında bir arama faaliyetinde bulunduklarına ilişkin kayda rastlanmadığı, buna göre, Kızılöz-Sisne arasında .... tarafından 27.03.2009 tarihinde bazı planlamalar yapıldığı, ancak Bölge Komutanı .... tarafından yapılan planlamada bu bölge için askeri birlik görevlendirilmediği, çizelgede yer alan planlamanın iptal edildiği, buna rağmen Kayseri, Hatay ve Kahramanmaraş Sivil Savunma Müdürlüğü ekiplerinin kendilerine bildirilen bölge yerine, görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda Sisne Mahallesinin güney batı yönündeki Kumçukuru, Keçiyolağı ve Doyalak mevkilerine yönelerek arama çalışmalarında bulunduğu, saat 16.00'da yoğun tipi, sis ve soğuk nedeniyle bazı personelin donma tehlikesi geçirmesi üzerine daha yukarılara çıkılamadığı, Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekiplerine 27.03.2009 tarihi için bir görev verilmediği, ekiplerin kendi inisiyatifleriyle Kızılöz-Sisne arasındaki bölgede aşağı rakımlarda arama faaliyetini saat 14.30’a kadar sürdürdüğü, Sisne'nin güneyindeki aramaların saat 15.00 sıralarında sonlandırıldığı, Elmalı köyü Güneyi ve Keş Dağı aramalarında dağa çıkılamadığı, dağın eteklerine gidebildiği, Kahramanmaraş-Göksun yolunun batısında kalan bölgelerde arama çalışmalarının yapıldığı,
Enkazın Köylülerce Bulunması; helikopter enkazının saat 14.28’de Döngel köyü Muhtarı ile birlikte toplam 17 kişi tarafından bulunduğu ve Döngel Köyü Muhtarı tarafından İl Jandarma Harekat Merkezine bildirildiği, Döngel Köyü Muhtarı Yılmaz Tilki'nin yaptığı telefon görüşmesi sonucunda helikopterin Göksun'a doğru gittiğini, ilerideki köyleri (Kızılöz, Yeşilköy, Ahmetçik) aradığında ise helikopterin kendi köylerinden geçmediğini söylemeleri üzerine helikopterin Keş Dağına çarpmış olabileceğini tahmin ettiği ve harita üzerinde çalışma yaptığı, bu bilgiyi Tekir Jandarma Karakolunda Yarbay ....’ye iletip helikopteri gören köylü ile söz konusu komutanı görüştürdüğü, Yarbay ....’nin "aranmadık bir metrekare yer bırakmadık, başka şüphelendiğin yer varsa harita üzerinde göster" demesi üzerine Keş Dağını gösterdiği, ancak adı geçen komutanın o bölgenin arandığını söylediği, Yılmaz Tilki’nin askeri yetkililerin verdiği bilgileri yeterince dikkate almadıklarını düşündüğünden, bir ekip kurarak arama yapmaya karar verdiği, Döngel köyünde sabah aramaya çıkılacağı, gönüllü olarak gelmek isteyenlerin hazır olmasının duyurulduğu, 27.03.2009 tarihinde erken saatlerde toplam on altı kişilik bir ekip oluşturduğu ve araçlarla Kızılöz köyüne geçtikleri, gönüllü ekibin hiçbirisinin geçici köy korucusu olmadığı, bazılarının zaman zaman bu bölgelerde avcılık yaptıkları, bu nedenle bölgeyi ve karda yürümeyi bildikleri, Kızılöz köyünden Keş Dağına doğru saat 08.30 sıralarında hareket ettikleri, Keş Dağının doğu yamacından ve Kanlıçukur'dan geçerek Yeşilgöz’den aşağıya inmeyi planladıkları, Karayakup sırtlarına çıktıklarında gitmeyi planladıkları istikamette çok kar olduğunu gördükleri ve belirledikleri yönde ilerlemeyeceklerini anladıkları, sürekli kar yağdığı, yükseklere çıktıkça tipi ve aşırı soğukla karşılaştıkları, bunun üzerine Sisne Bölgesine doğru giderek daha kısa yoldan aşağı inmeyi hedefledikleri, Karayakup sırtlarında bakınırken sisin kısa bir süreliğine açılmasıyla enkazı gördükleri, enkaza ulaştıklarında helikopter sesi duydukları, ancak göremedikleri, hemen yetkili birimleri arayıp helikopterin bulunduğunu söyledikleri, arama ekiplerinin bulabilmesi ve enkazın görünmesi için etrafını temizledikleri, enkaz başında yaklaşık iki saat kadar bekledikleri, herhangi bir ekibin yardıma gelmemesi ve aşırı tipi nedeniyle saat 16.30’da dönüşe geçtikleri, köylülerin saat 21.26’da Kızılöz köyüne götürüldüğü, enkazı bulanların aramaya çıktığının resmi görevlilerce bilinmediği, helikopter enkazının bulunması ile diğer bölgelerde arama faaliyetinde bulunan birliklere operasyon çıkış bölgesine dönmeleri emrinin verildiği, enkazın bulunduğu yerin esas olarak Kızılöz köylülerinin kullandıkları bir alan olduğu, Döngel köylülerinin Karayakup Tepesinin batı tarafında bulunan yerleri ve daha güneyde bulunan Döngel Yaylasını daha iyi tanıdıkları, yoğun sis ve tipi nedeniyle etrafın gözükmemesinin de enkaz yerinin tarif edilmesini güçleştirdiği, enkaza ulaşan köylülerin enkazın bulunduğu yeri doğru olarak tarif edemedikleri, enkaz bölgesinin kuş uçumu Kızılöz’den 4 kilometre, Sisne mahallesinden 6 kilometre uzaklıkta olduğu, Kızılöz köyünde yapılan değerlendirmeler sonucunda arama faaliyetlerinde bulunan tüm askeri ve sivil ekiplerin toplanma merkezlerine çağrılması, helikopterin enkazına teknik beceri sahibi ve yeterli donanımı bulunan askeri birlikler ile sivil savunma ekiplerinin gönderilmesinin kararlaştırıldığı, ekiplerinin enkaz mahalline doğru saat 20.40'ta intikale başladıkları, ekiplerin yoğun kar bulunan alanda enkaz bölgesine ulaşmaya çalıştıkları, ancak 27.03.2009 tarihinde ulaşamadıkları,
28-29-30 Mart 2009 tarihinde yürütülen faaliyetler; helikopterin bulunması üzerine enkaz bölgesine yönlendirilen ekiplerin saat 05.41’e kadar enkaza ulaşamadığı, özel kuvvetlere ait iki helikopterin havanın müsait olması ile birlikte saat 08.10'dan itibaren Kızılöz köyü güneyinde çalışmalara başladığı, saat 10.00 sıralarında ayak izleri takip edilerek saat 10.10 sıralarında düşen helikopterin yerinin tespit edildiği, helikopterlerden birinin olay bölgesine intikal ettirilen özel kuvvetler komutanlığına bağlı DAK Timinden bir unsuru Karayakup Tepe bölgesinden alarak olay bölgesine bıraktığı, ikinci unsuru bırakmak istediği sırada kuyruk bölgesinden kırıma uğrayıp yan yattığı, DAK timinin enkaz bölgesine indirilmesi ve ekiplerin bulunduğu alanda şartların daha da zorlaşması üzerine geriye kalanlara geri dönmeleri talimatı verildiği, enkaz bölgesinde bulunan personel ile arama çalışmalarına başlanıldığı, çalışmalar sonucu ilk etapta dört cesedin bulunduğu ve helikopter ile saat 13.40 sıralarında Kızılöz köyüne getirildiği, ekiplerin dağılarak kayıp iki cesedi aramaya başladıkları, kısa bir süre sonra enkazının yedi metre uzağında ....’nun cesedine ulaşıldığı ve helikopter ile Kızılöz köyüne getirildiği, enkaz bölgesindeki ekiplerin....’in bulunması için arama çalışmalarına devam ettikleri, ancak havanın bozulmasıyla birlikte Kızılöz köyüne dönmek zorunda kaldıkları, 29.03.2009 tarihinde....'in bulunmasına yönelik arama çalışmalara saat 07.00’den itibaren başlanıldığı, gün boyunca helikopterin bulunduğu enkazın 300 metre kuzey doğusundaki alanda ve enkazın bulunduğu yerden güney doğuya uzanan vadi boyunca arama faaliyeti icra edildiği, havanın kararması ve hava şartlarının bozulması nedeniyle saat 22.00'de Kızılöz köyüne geri döndükleri, Emniyet Genel Müdürlüğünden arama çalışmalarında faydalanılmak üzere arama köpeği talep edildiği, 30.03.2009 tarihinde arama çalışmalarına dört arama köpeğinin de katıldığı, arama tarama çalışmaları sonrasında....'in enkazının yaklaşık olarak 400 metre doğusunda bulunması üzerine arama çalışmalarına son verildiği,
Havadan yapılan arama- kurtarma çalışmaları; Başbakanlık Müsteşarı ....’nın saat 16.45 sıralarında Genelkurmay yetkilileri ile havadan arama amacıyla bölgeye uçak ve helikopter gönderilmesi hususunu görüştüğü, bu çerçevede, helikopterin düştüğü ve yardım talep edildiğinin saat 16.49’da iletilmesi üzerine, tahmini mevkii belirlenerek arama kurtarma faaliyetinin başlatıldığı, kaza yerinin koordinat bilgisinin ulaşması üzerine de Valinin saat 17.30 sıralarında bölgenin havadan taranması için telefon görüşmeleri yapıp Emniyet Genel Müdürlüğü ve 2. Ordu Komutanlığından helikopter talep ettiği, bölgeye gönderilen hava araçlarının tahmini bölgelerde gözle arama yaptıkları, ancak meteorolojik koşulların kötü olması ve yüksek rakımlı tepelerde sis ve kar yağışı nedeniyle helikopterlerin buralarda uçuş yapamadığı, buna rağmen üç gün içinde yaklaşık kırk beş civarında sorti yapıldığı, enkazın bulunduğunun bildirilmesi üzerine havadan arama kurtarma çalışmalarına son verildiği,
Arama ve Kurtarma Faaliyetlerine İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler;
Emniyet Genel Müdürlüğü birimlerinin kendilerine verilen telefon numaralarını yer tespiti için TİB'e geç bildirdiği, Jandarma Genel Komutanlığı birimlerinin ise kendilerine iletilen....'e ve diğer yolculara ait telefon numaralarını yer tespiti için TİB'e bildirmediği, söz konusu birimlerce sıralı hiyerarşik düzen içerisinde bildirim yapılana kadar TİB'in kendisine başka kaynaklardan gönderilen cep telefonlarından kaza yerine ilişkin bilgileri makul bir sürede sağlayıp yetkili kurum temsilcilerine ilettiği, 112 görevlilerince bildirilen cep telefonu numaralarının, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından TİB'e saat 16.30’da ulaştırıldığı, gecikmenin 155, İstihbarat Şube Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı birimlerinden hangisinde yaşandığının gönderilen bilgi ve raporlardan tespit edilemediği, 155 kayıtlarının incelemesi sonucunda Emniyet Genel Müdürlüğü birimlerinin bu hususta yeterli hassasiyeti göstermediği ve olaya 112 görevlileri kadar ciddiyetle yaklaşmadığı, İl Jandarma Komutanlığınca söz konusu telefonların Adana Jandarma Bölge Komutanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığına bildirildiğinin raporlarda belirtildiği, ancak bildirim saatinin raporlarda yer almadığı, TİB tarafından saat 16.25'te yapılan yer tespitinde kullanılan cep telefonlarının ve yer belirleme talebinin, Jandarma Genel Komutanlığı veya sıralı birimlerinden değil, Yozgat İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin aramasıyla TİB Jandarma Genel Komutanlığı Temsilcisi ...’dan ve Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünden geldiği, buna göre Jandarma Genel Komutanlığı sıralı birimlerinin kendilerine bildirilen cep telefonu numaralarını yer tespiti için TİB'e ilk tespitin yapıldığı süreçte bildirmediği,
TİB’den alınan bilgilerin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığınca İl Emniyet Müdürlüğüne geç bildirildiği, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığınca bilgilerin Vali ve kriz merkezine bildirilmediği, saat 16.30'da alınan cep telefonu kestirme bilgilerinin, olay yerindeki İstihbarat Şube Müdürü İsmail Duman’a saat 19.30 sıralarında ulaştırıldığı, İsmail Duman harita eşliğinde bu bilgileri paylaştığını ifade etmiş ise de, bu bilginin Vali ve diğer görgü şahitlerince doğrulanmadığı, bilgiler alındığında Jandarma Genel Komutanlığında konuyla ilgili personelin görevi başında olmaması nedeniyle yaklaşık 30 dakika beklenildiği, saat 16.55’te verilerin İl Jandarma Komutanlığına aktarıldığı, hem merkezde hem de il düzeyinde teknik elemanların harita üzerinde çalışmaya başladıkları ve saat 17.15 itibarıyla Turkcell verilerini ve görüş açısı çalışmalarını harita üzerine aktardıkları, jandarma personelinin normalde 47 kilometre olan yayı, yansımalardan dolayı biraz ihtiyat payı da ekleyerek 68 kilometre olarak çizdikleri, ...’nun İl Jandarma Komutanlığındaki personel ve .... ile telefonla konuşup yay üzerinde sisli ve karlı tepe olarak üç nokta olduğunu, buralara bakılması gerektiğini ilettiği, İl Jandarma Komutanının bu bilgilerden haberinin olmadığını söylemesinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin disiplin ve teamüllerine ters düşmekte olduğundan kuşkulu görüldüğü, 156 kayıtlarından İl Jandarma Komutanının Göksun'a hareketinden önce koordinat bilgisini aldığı, Vali ve diğer resmi erkânın Sisne'de olduğu sırada TİB'in Avea hattından yeni veri elde ettiği, Avea ve Turkcell hatlarından kestirme yapılarak aranacak alan 15 kilometre boyunda 1 kilometre eninde bir alana indirilip saat 23.30’da İl Jandarma Komutanlığına ilettiği, bu haritaların İçişleri Bakanı, Vali ve kriz merkezi ile paylaşılmadığı, genel olarak 30 kilometre çapında bir alandan bahsedildiği, aramaların da bu harita bilgisine göre yapılmadığı,
Kurucaova'da amatör bir Telsizcinin internet üzerinde işaret koyduğu noktanın saatlerce ve defalarca arandığı, söz konusu noktanın yanlış bir yer olduğu, bilginin hiçbir temelinin bulunmadığının Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı AAKKM, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü kriz merkezlerince ve burada çalışan ehil olmayan elemanlarca fark edilemediği, Genelkurmay Başkanlığınca İl Jandarma Komutanlığına bildirilen söz konusu noktanın iki gün boyunca aranmaya devam edildiği, özellikle Sisne bölgesinde enkaz yerine yaklaşıldığı sırada, Kurucaova’dan sinyal alındığı iddiası ortaya konularak kamu görevlilerinin yanıltılmasının, masum bir iyi niyet çabasından öte kazanın ilk saatlerinde ortaya konulan "Enkaza ulaşıldı" haberlerinin yayılması ile bağlantılı olabileceği kuşkusunun giderilemediği,
Enkazın aranması amacıyla bölgeye gönderilen hava araçlarının, sinyal alınamaması nedeniyle tahmini bölgelerde gözle arama yaptıkları, meteorolojik koşulların çok kötü olması ve yüksek rakımlı tepelerde sis ve kar yağışı nedeniyle helikopterlerin buralara girememesi sonucunda herhangi bir netice alınamadığı, havadan arama kurtarma çalışmalarının yapılmasında ilk gün yeterince hızlı tepki verilemediği, muhtemel kaza mahalline en yakın noktalardaki hava araçları yerine daha uzak noktalardaki hava araçlarının görevlendirildiği, ilk anda Malatya'daki helikopterin gönderilmesi hâlinde saat 17.25 civarında bölgeye ulaşabileceği ve en azından hava kararmadan 45 dakika kadar arama yapılabileceği, ancak Hava Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezince İncirlik'ten görevlendirme yapılmasının

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat