"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2012 gününde verilen dilekçe ile muvakkat dağıtım cetveli düzenlenmesine ilişkin memur işleminin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi aşamasında düzenlenen geçici dağıtım pay cetvelinde imtiyazlı alacağın sırasının düzeltilmesi ve tamamen reddedilen alacağa ilişkin kayıt kabul davası açılmış olmakla “nizalı alacak” olarak yazılması istemlerine ilişkindir.
Mahkemece şikayetçi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun alacağın 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 168. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15, 15/a ve 16. maddesinde tanımlanan alacaklardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı TMSF vekili temyiz etmiştir.
1- Türk hukuku bakımından terekenin tasfiyesi için iki usul öngörülmüştür. Bu usullerden Türk Medeni Kanununun 632 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiş tasfiye biçimi kural niteliğinde ise de istisnai durumlarda (TMK. m. 612 ve 636) İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tasfiye usulü de benimsenmiştir. Ne var ki iflas hükümlerine göre yapılan tereke tasfiyesinin de iflasa ilişkin tasfiyeden farklı yanları bulunmaktadır; bu bağlamda iflasta asliye ticaret mahkemesince yapılması öngörülen bütün işlemler, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde sulh hukuk mahkemesince yapılır.
Geçici ya da kesin dağıtım pay cetvelleri (İİK. m. 249, 252) kesinleşmiş sıra cetveline göre yapılacağından, öncelikle sıra cetvelinin kesinleşip kesinleşmediği ve masaya kayıt istemi ile açılan davanın akıbetinin eldeki dosyaya etkisi üzerinde durulmalıdır.
a) İlk olarak vurgulamak gerekir ki alacağın miktarının ve sırasının sıra cetvelinde netleşeceği tartışmasızdır; sıra cetvelinde gösterilenin dışında pay cetvelinde farklı bir sıra belirlenmesi düşünülemez.
İcra ve İflas Kanununda sıra cetveline yöne