"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 34 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı ...’e ait 390 sayılı parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılardan ..., kendi taşınmazı aleyhine geçit hakkı kurulması halinde taşınmazının bütünlüğünün bozulacağını belirterek davanın reddi savunmasında bulunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkiline ait taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması halinde, müvekkilinin taşınmazının yola 2 metre cephesinin kalacağını, müvekkilinin de yola ihtiyacının olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne ve davacıya ait ... İli, ... İlçesi, ... 34 parsel sayılı taşınmaz lehine, aynı yerdeki davalı ...'a ait 53 parsel sayılı taşınmaz aleyhine teknik bilirkişi Celal Boztepe'nin kroki ve raporunda B harfi ile gösterilen 3 m2 genişliğinde 68,40 m2'lik kısım için TMK 747. maddesi uyarınca geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla