(3194 S. K. m. 21, 26, 32, 42) (818 S. K. m. 97, 364)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Behiç Bayramoğlu ile davalı vekili avukat Nevzat Özdemir geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı yüklenici; sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri sürerek, kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin tescilini ve ayrıca zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı arsa sahibi ise; davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, binanın sözleşmeye uygun yapılmadığını, eksiklikler ve kusurlar bulunduğunu savunmuş; açtığı karşı davada da, eksik ve kusurlu işler bedelini istemiştir.
Mahkeme; tescil talebinin -birlikte ifa suretiyle- kabulüne, tazminat isteminin reddine ve karşı davanın da kısmen kabulüne hükmetmiştir.
Kararı, davalı (karşı davacı) arsa sahibi temyiz etmiştir.
Dava ve karşı dava, istisna (eser) sözleşmelerinin bir türü olan "kat karşılığı inşaat sözleşmesi"ne dayalı tescil ve tazminat ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 21. maddesine göre (26. maddedeki istisnalar hariç) bütün yapılar için yerel idarelerden yapı izni alınması zorunludur.
32. maddeye göre de, ruhsatsız (kaçak) veya ruhsata aykırı yapılar mühürlenerek, durdurulur. Tanınan süreye rağmen ruhsat alınmaz veya ruhsata aykırılıklar giderilemez ise encümen veya il idare kurulunun kararı ile kaçak bina veya ruhsata aykırı kısımlar yıktırılır.42. madde de, bu eylemleri "imar suçu" kabul ederek, sorumluları hakkında müeyyide getirmiştir.
İmar Kanunu, düzenli şehirleşmeyi ve dolayısıyla insanların, içerisinde güvenli ve sağlıklı olarak oturacakları ve çalışacakları binaların yapımını amaçlamıştır. İmar Kanunu, "kamu düzeni" ile ilgili olup, emredici hükümler içerir. Hiçbir kimse, hangi amaçla olursa olsun, toplumun güvenliğini ve sağlığını ilgilendiren bu emredici hükümleri çiğneyemez ve çiğnenmesine de izin veremez.
Az yukarıda açıklanan yasa hükümlerinin ışığı altında s