"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ankara 8. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :27.05.2014
Numarası :2012/327-2014/291
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, eser sözleşmesinin ifası sırasında vefat eden yüklenicinin mirasçılarının, maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacılar yüklenicinin mirasçıları, davalı ise; iş sahibidir. Davacılar vekili; davacıların yakını olan M.. G..'ün davalının inşaatında çalışırken 10.03.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini ve olayda davalı iş sahibinin kusurlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinden bulunmuş, davalı vekili ise; davalı ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, davacıların murisinin kendi tezgahında müvekkili için elektrik direği imal ederken müvekkilinin kusuru olmaksızın kaza yapıp vefat ettiğini ve müvekkilinin kusuru bulunmadığını savunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılardan Mümtaze Gölcük için 8.988,32 TL, A.. G.. için 12.659,30 TL maddi tazminatın ve davacılardan Mümtaze Gölcük için 10.000,00 TL, A.. G.. için 10.000,00 TL, Fatma Gölcük için 7.500,00 TL ve E.. G.. için 7.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacıların murisi müteveffa M.. G.. ile davalı A.. G.. arasında sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olduğu açık olup, taraflar arasındaki ilişki işçi-işveren ilişkisi değildir. Gerçekten de müteveffanın kardeşi E.. G.. tarafından davalılar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve A.. G.. aleyhine olayın iş kazası olduğunun tespitine yönelik olarak Ankara 5. İş Mahkemesi'nin 2008/156 Esas sayısında açılan tespit davasının reddine karar verildiği ve verilen kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğuna göre uyuşmazlığın sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddeleri hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 21.04.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davalının % 62,5 (5/8) oranında, davacıların murisinin ise %37,5 (3/8 ) oranınında kusurlu olduğu belirlenmiş ve bu kusur oranlarına göre maddi tazminatın belirlendiği ve manevi tazminatın takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan olaya dair Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/557 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davalı A.. G..'ın sanık olarak yargılandığı, yargılama sonucunda davalının 3/8 oranında kusurlu bulunması sonucu