Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1333 Esas 2018/2309 Karar
Karar Dilini Çevir:
16. Ceza Dairesi         2018/1333 E.  ,  2018/2309 K.
"İçtihat Metni"

TALEP: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2018 tarih ve 2018/10880 sayılı yazısı ile,
Bölücülük propagandası yapmak ve görevli memura mukavemet suçlarından sanık ...'ın, 3713 sayılı Kanununun 8/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 59/2 (iki kez) ve 258/1-3. maddeleri uyarınca 1 yıl sekiz ay hapis, 1 ay 20 gün hapis ve 83.333.333 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Diyarbakır (Kapatılan) 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 21.02.1994 tarihli ve 1992/437 esas, 1994/58 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 3713 sayılı Kanunun 8/1. maddesinde öngörülen cezanın nev'i ve miktarında değişiklik yapıldığından bahisle 3713 sayılı Kanunun 8/1 ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 59/2. maddeleri 10 ay hapis cezasına, 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine dair Diyarbakır (Kapatılan) 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.1995 tarihli ve 1992/437 esas, 1994/58 sayılı ek kararının da kesinleşmesinden sonra hükümlünün memnu hakların iadesi talebi üzerine, memnu hakların iadesi yönünde karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Diyarbakır (Kapatılan) 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.09.2016 tarihli ve 2016/80 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkûmiyete bağlı olarak gerek Türk Ceza Kanununda, gerekse diğer kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukuki bir düzenleme olup, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 416 ve 420. maddelerinde yer alan "yasaklanmış hakların geri verilmesi" kurumuna, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yer verilmediği, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanununa 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlendiği, bu düzenleme ile ceza mahkûmiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlandığı, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununa eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Kanun dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, anılan Kanunun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiğinin belirtildiği, yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekeceği, bu nedenle, mahkûm olduğu erteli hapis cezası 29.11.1995 tarihinde, hapis cezası da 14.09.1994 kesinleşen hükümlünün talebinin yukarıda izah edilen 5352 sayılı Kanununa eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi niteliğinde olup, mahkemece her iki suça ilişkin bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 24/01/2018 gün ve 94660652-105-21-369-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, Dairemize gönderilmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

OLAY:
Kanun Yararına Bozma istemine dair talepleri içeren Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.01.2018 tarihli 94660652-105-21-369-2018-Kyb sayılı yazısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talepnamesi ekinde Dairemize gönderilen 10 adet dosya ve 1 adet klasörün fiziki incelenmesinde özetle;
1 adet mavi renkli dosya üzerinde Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/270 esas ve 2009/344 karar, 26.05.2009 tarih, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimlerinin sanık olarak yazıldığı, içerisinde adları belirtilen sanıklar ile ilgili olarak uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma sağlama suçu kapsamında düzenlenen ve kolluk tarafından Zorba Operasyonu olarak adlandırılan operasyona yönelik olarak tanzim edilen bir kısım soruşturma ve kovuşturma evraklarının yer aldığı,
1 adet üzerine DMO kaşesi bulunan karton dosya içerisinde yer alan 1 adet yarım kapaklı karton dosya içerisinde ise, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13.10.2010 tarih 2010/351 esas ve 2010/21549 karar sayılı ilamı ile kesinleşen Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin (kapatılan CMK 250. maddesi ile görevli) 2008/270 esas ve 2009/344 karar sayılı ilamına yönelik hazırlanan yerine getirme fişlerinin, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/270 esas, 2009/344 karar sayılı 29.08.2012 tarihli uyarlamaya yönelik ek kararı ile Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/61 esas ve 2008/112 karar sayılı 25.04.2008 tarihli görevsizlik kararı başta olmak üzere ve bir kısım hükümlüler hakkındaki infaz evrakları ve mahsup kararlarının bulunduğu;
1 Adet üzerinde 2012/132 esas 2012/118 karar 27.09.2012 tarih hak. Ver. Kar. İtr. ... ibareleri yazılı olan karton dosya içerisinde ... hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin, mavi renkli şeffaf dosya içerisinde, ... hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin, ayrıca karton dosya içerisinde, ... hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin ve ... hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin ise mavi renkli şeffaf dosya içerisinde yer alacak şekilde bulunduğu,
1 adet üzerinde ..., para cezası ibarelerinin yazılı olduğu karton dosya içerisinde hükümlü hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin bulunduğu;
1 adet üzerinde ... 2012/131 esas, 2012/113 karar, 27.09.2012 tarih, hak.ver.cez.itr. ibaresinin yazılı olduğu karton dosya içerisinde, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/270 esas ve 2009/344 karar sayılı kesinleşen ilamı kapsamında bir kısım hükümlüler hakkında hükmedilen cezaların infazına yönelik olarak hazırlanan yerine getirme fişleri ile infaz belgelerinin ve çeşitli kararların bulunduğu,
1 adet üzerinde 414, ..., 07.11.2009 ibareleri yazan karton dosya içerisinde ... ile ilgili infaz evraklarının bulunduğu,
1 adet üzerinde ..., -123, vasi istenecek, vasi istendi, vasi vardır ibareleri yazılı bulunan karton dosya içerisinde hükümlü ... ile ilgili infaz evrakları ve şartlı tahliye kararının bulunduğu,
1 adet üzerinde il:2012/443, ..., 15.000TL adli para, 20 Taksit ibarelerinin yazıldığı karton dosya içerisinde, hükümlü ... hakkındaki adli para cezasının infazına dair belgelerin bulunduğu,
1 adet üzerinde ..., 2012/7-3938, 12/7-3938 ibarelerinin yazılı bulunduğu karton dosya içerisinde hükümlü ... ile ilgili infaz evraklarının, yarım kapaklı üzerine taksit 20, her ayın 15'i 1 taksit 15.03.2012 ibaresi yazılı bulunan karton dosyanın bulunduğu;
1 adet üzerinde 2008/, 2008/270 , gölge dosya ibaresi yazılı bulunan karton dosya içerisinde ... ve ... hakkında tanzim edilen infaz belgelerinin ve bir kısım kararların bulunduğu,
Belirtilen dosyaların Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulan dosya ile bağlantısının ve ilgisinin bulunmadığı, UYAP sisteminden yapılan inceleme de belirtilen belgelerin bulunmadığı görülmüştür.
1992/437 ibaresinin yazılı bulunduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Dosya Gönderme Formuna göre Diyarbakır Kapatılan 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.09.2016 tarihli 2016/80 değişik iş sayılı ... hakkındaki kararı ile ilgili, 1 adet karton dosya içerisinde yer alan olay ile ilgili yargılaması yapılan diğer sanıklar ile ilgili belgelerinde yer aldığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
18.07.1992 tarihnde 23:30 sıralarında ... Mahallesi ... Caddesi, ... Yapı Kooperatifi C ve D blok arasındaki boş alanda yapılan ve kanunsuz siyasi gösteriye dönüşen düğünün dağıtılması ve saldırganların durdurulması için yapılan uyarı üzerine başlayan olaylar sonucunda yapılan ikaz atışına silahla karşılık verilmesi, memura saldırı ve mukavemette bulunulması, polis aracına zarar verilmesi akabinde şahısların dağılarak D blok içerisinde yer alan 11 ve 15 nolu dairelere kaçmaları akabinde takip edilerek yakalanmaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında;
19.07.1992 tarihli teşhis tutanağı ile düğünde davetliler arasında olduğu tespit edilen sanığın, yakalamayı müteakip saat 04:20 de yapılan muayenesinde kafa arkasında, kafa sol oxipital bölgede, arka pariatal bölgede künt cisimle oluşturulmuş maddi yaralanmaları, ense ile sağ omuz arkasında ekimoz, sağ skapula üzerinde ise ödem, sol dizkapağı ile sağ diz kapağı altında ekimoz, sağ tibia ortasında erezyon ve sıyrık bulunduğuna ve hayati tehlikesinin bulunduğuna dair geçici rapor tanzim edildiği, 19.07.1992 tarihinde kollukça "sanık ifade tutanağı" olarak tanzim edilen tutanakların incelenmesinde bir kısım şüpheli ifadelerinde BİJİ PKK, BİJİ APO, BİJİ KÜRDİSTAN şeklinde slogan atıldığı, sarı, kırmızı, yeşil renkli bez parçalarının sallandığı, polis ekibinin uyarısı üzerine kalabalığın karşı çıkarak polis ekibine taş, sopa ve sandalyeler ile saldırdığı, polis minibüsünün camlarının kırıldığı, polis tarafından uyarı atışı yapılmasına müteakip kalabalık içerisinden silahla ateş edilerek karşılık verildiğinin belirtildiği,
Sanığın 19.07.1992 tarihinde saat 17:45 te müdafii bulunmadığı anlaşılan kolluktaki ifadesinde özetle; arkadaşının düğününde hizmet etmek için bulunduğu esnada polis memurlarının bir kişiyi götürmeleri üzerine düğünün biteceğini, huzurun bozulmaması için müdahale edilmesi amacıyla konuştuğu esnada kardeşinin de yanında bulunduğu sırada, polislerce kendisi ve kardeşinin götürülmek istenildiğini bu sırada yaşanan arbedede tartaklandığını, o anda taşların atıldığını ve polis otosunun camlarının kırıldığını, polis memurlarının havaya ateş açtığını, silah sesleri duyduğunu ancak atılan taşlar nedeni ile yere kapaklandığı için kimin silah kullandığını görmediğini, düğünde yasa dışı slogan atılmadığını ancak tanımadığı kişilerce renkli kumaşların sallandığını gördüğünü özetle beyan ettiği,
Olay yakalama, zapt etme tutanağına göre özetle; ...'ya ait olduğu öğrenilen düğün merasiminde bölücü mahiyette sloganlar atıldığının öğrenilmesi üzerine olay yerine giden polis ekiplerince ikaz yapılmak istenildiği sırada ... ve ... tarafından yönlendirilen ellerinde yeşil, sarı, kırmızı renkli bezleri sallayan ve küfürler etmek sureti ile "biji apo, biji pkk, biji kürdistan, şerok apo, kürdistan faşizme mezar olacak, vur gerilla vur,kürdistanı kur" içerikli sloganlar atarak eylemlerini devam ettiren ve bu esnada da apartmanların balkonlarından saksıların atılmasını müteakip yapılan uyarılar üzerine, görevlilere taş ve sopalar ile saldırıldığının, anons yapmaya çalışan ekip amirinin darp edildiğinin, gömleğinin yırtıldığının ve telsiz anteninin kırıldığının, resmi plakalı otoya taşlı sopalı saldırıda bulunarak zarar verdildiğinin, polis memurlarınca bu esnada saldırıların durdurulması amacı ile ateş açılması üzerine saldırgan gurubun içerisinden kimliği belirlenemeyen kişilerin silah kullandıklarının, takviye ekip gelmesine müteakip aralarında ...'ında bulunduğu kişilerin olay yerinde ve kaçan diğer şahısların ise D blok içerisinde saklandıkları dairelerin kapılarının yapılan uyarı ile bazılarının ise zor kullanmak sureti ile açılarak yakalandıklarının, olay yerinde kürsü diye tabir edilen ve polise saldırıda kullanılan kırık masaların, kırmızı sarı yeşil renkli bez parçalarının ve 3 adet MKE yapımı 9 mm çaplı kovan, 2 adet 7.65 mm çaplı geco marka boş kovanın, 12 parça "serxwebun" isimli PKK'nın 10'uncu zafer yılı kutlu olsun konulu döküman parçalarının bulunduğunun belirtildiği,
20.07.1992 tarihinde DGM savcısı huzurunda alınan bir kısım ifadelerde de "biji apo, serok apo, biji kürdistan, biji pkk" gibi sloganların düğünde atıldığı ve kırmızı, sarı, yeşil renklerden oluşan şallar ile oyun oynandığı, silah seslerinin duyulduğuna dair beyanları içerir ifade tespit tutanaklarının bulunduğu, ...'ın ise beyanında düğün yerinde sloganların atılmadığını ancak sarı yeşil, kırmızı renkli şallar ile oynandığını bunun üzerine polislerin düğün yerine gelmeleri damadında polislerin yanına gitmek istemesi üzerine kendisinin damadı göndermeyerek polislerin yanına gittiğini, bu esnada polislerin bir şahsı götürmek istediklerini, kardeşinin de yanına bulunduğunu, polislerin kendisini götürmek istemeleri üzerine kalabalığı uzaklaştırdığını, vücudundaki ekimozların polisler ile olan itişme ve kalkışma nedeni ile olduğunu, polislerin kendisini dövdüğünü beyan ettiği,
Kapatılan Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi Yedek Üyeliğinin 1992/162 müt no sayılı 20.07.1992 tarihli sorgu tutanağı ile sorgusu yapılan ...'ın ifadesinde özetle; düğün yerinde slogan atılmadığını, sarı yeşil kırmızı renkli bez parçalarının düğün yerinde tanımadığı kişilerce sallandığını gördüğünü, polislerin düğüne müdahale ettiklerini, polisler ile konuşmaları esnasında taşların atıldığını, polislere vurmadığını ancak kendisinin polislerce dövüldüğünü, başından yaralandığını kendisinin polislere vurmadığını beyan ettiği ve düğün yerinde bölücülük propagandası yapmak, görevli memura mukavemet, kamu malına zarar vermek suçlarından tutuklandığı ve hakkında 20.07.1992 tarihli tevkif müzekkeresinin düzenlendiği,
Yırtılmış vaziyette bulunan serxwebun dergisine ait parçalar ile sarı, kırmızı, yeşil renklerden oluşan 3 adet puşinin 20.07.1992 tarihinde Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğine dair tutanağın ve emanet makbuzunun ayrıca olay yerinde bulunan puşiler ile zarar verilen polis minübüsü ile anteni kırılan polis telsizine ait resimlerinde dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 1992/1819 hazırlık, 1992/791 esas, 1992/755 iddianame numaralı 30.07.1992 tarihli iddianamesi ile sanığın diğer 27 sanık ile birlikte olay tarihinde Bağlar Hatboyu Caddesi Öğretmenler Sokak Yapı koop. C ve D bloklar arasında sanıklardan ...'nın düğün merasiminde "Biji Pkk, Biji Apo, Biji Kürdistan, Serok Apo, Kürdistan Faşizme mezar olacak, vur gerilla vur, kürdistanı kur" şeklinde slogan attıkları, sarı kırmızı, yeşil renkli şalları salladıkları, kendilerine ikaz etmek isteyen güvenlik görevlilerine taş ve sopalar ile saldırıp yaraladıkları, bu arada topluluk içinden silah atıldığı, olay yerinde görevli bir polis memurunun telsizinin anteni ile ekip otosunun camlarını kırdıkları bilahare olaya müdahale eden güvenlik görevlilerince yakalandıkları, iddia, tevilli ikrar, doktor raporları, olay zaptı ve teşhis tutanağı ile tüm evrak kapsamında anlaşılmakla; sanıkların 2845 sayılı yasa hükümlerine göre yargılanarak eylemlerine uyan 3713 sayılı yasanın 8/1, TCK'nın 258/2, 516/3, 517, 522, 3713 sayılı yasanın 5 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, bır kısım sanıklar hakkında yaşları nedeni ile TCK 55/3 ile 2253 sayılı yasanın 12/2 maddelerinin tatbikine ,1992/438 sıraya kayıtlı emanetin müsaderesine karar verilerek cezalandırılmalarının talep edildiği görülmüştür.
20.07.1992 tarihli ekspertiz raporu ile olay yerinde bulunduğu belirtilen 4 adet parebellum tipi kovan ile 3 adet 7.65 mm çapındaki kovanlar üzerinde inceleme yapıldığı, inceleme konusu kovanlar ile bilinmeyen olaylar bölümünde kayıtlı bulunan verilerin karşılaştırılmasında irtibat bulunmadığı belirtilmiştir.
Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1992/437 esasına kayden yürütülen yargılamada 30.09.1992 tarihinde yapılan duruşmada verilen ara karar ile tutuklu sanıkların bihakkın tahliyelerine karar verilmiştir.
İç İşleri Emniyet Genel Müdürlüğünün dosya içerisinde yer alan 20.12.1993 tarih ve 333450 sayılı yazı cevabına göre aselsan telsizinin antenin fiyatının 140.000-TL olduğu bildirilmiştir.
02.09.1992 tarihinde yapılan ilk duruşma zaptındaki beyanına, 10.01.1994 havale tarihli sabıka kaydına göre sanığın adli sicil kaydı bulunmamaktadır.
Tutanak mümzilerinin dinlenildiği, olay yerine sonradan gelen polis memurlarının haricinde dinlenen 3 tutanak mümzisi tanığın sanık aleyhine beyanda bulundukları, dinlenen mümzilerin tutanak içeriklerini doğruladıkları duruşma zabıtlarından anlaşılmaktadır.
14.02.1994 tarihli 14 nolu oturumun yapıldığı duruşmada; eylemin bir bütün olarak değerlendirilip ızrar suçunun memura mukavemet suçunun unsurları içerisinde yer aldığından sanık ve kardeşi hakkında 3713 sayılı kanunun 8/1, TCK'nun 258/1-3, 3713 sayılı yasanın 5 maddesi gereğince cezalandırılması, 516/3 maddesinden açılan davada ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesi, diğer sanıklar hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesinin iddia makamınca mütalaa olunduğu;
Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1992/437 esas, 1994/58 karar sayılı 21.02.1994 tarihli gerekçeli kararında özetle; olay yakalama ve arama tutanağı, olay yeri inceleme ve zapt tutanağı, zabıt mümzisi tanıkların beyanları ve diğer deliller dikkate alınarak, olay günü ...'nın düğün töreninde sanığın düğüne katılan diğer şahıslar ile birlikte ellerindeki sarı kırmızı yeşil renkli bezler ile oyun oynayıp şarkı söylediği sırada topluluk ile birlikte "biji apo, biji pkk, biji kürdistan, serok apo, kürdistan faşizme mezar olacak, vur gerilla vur kürdistanı kur" şeklinde sloganlar söylediği, bu durumun tanık 3 zabıt mümzisince görülüp beyanları ile tespit edildiği, olay yerinde bulunan ekip amirinin düğün sahibini araması esnasında ...'ın kendisini düğün sahibi olarak tanıttığı ve ekip amirine "sen topluluğa müdahale etme ağzımızın tadını bozma kenara çekil" diye cevap verdiği, ekip amirinin sanığı topluluğun dışına çıkarıp konuştuğu sırada orada bulunan iki kişinin ellerini kaldırıp zafer işareti yaptığı, polis memurlarının bu iki şahsı tutup götürdüğü sırada sanığın "bu iki kişiyi bırak sonra kötü olur" dediği, sanığın ekip aracına doğru götürülürken aniden üstünü başını yırtıp bağırmaya başladığı, bu sırada kardeşi sanık ...'in "kardeşimi götüremezsiniz" diyerek ekip amirinin üzerine saldırdığı, arkadan gelen kalabalığın güvenlik görevlilerine taş ve sopa ile saldırdığı, sloganlar söylediği, ekip amirinin merkezden elindeki telsiz ile yardım istediği sırada sanık ...'ın telsize saldırıp anteni kırdığı, atılan taşlar ile ekip aracının camlarının kırıldığı, ekip amirinin ...'i kendisine siper edip taşlardan korumaya çalıştığı sırada sanık ile arasında boğuşma yaşandığı, bu esnada sanığın "saldırın öldürün" diye bağırdığı, ek güvenlik güçleri gelince topluluğun dağıldığının kabulü ile sanığın topluluk ile birlikte "Biji apo, Biji PKK, Biji Kürdistan, Serok Apo, Kürdistan faşizme mezar olacak, vur gerilla vur Kürdistanı kur" şeklinde slogan söyleme eylemlerinin 3713 sayılı Kanunun 8/1'nci maddesi kapsamında Devletin Ülkesi ve Milleti ile Bölünmez Bütünlüğü Aleyhine propaganda yapmak suçunu oluşturduğu, bu suçun maddi ve manevi unsurlarının tamamlandığı, ekip amiri olan komiser yardımcısına karşı saldırı eylemlerinin TCK'nın 258/1'nci maddesi kapsamında görevli memura mukavemet suçunu oluşturduğu, bu suçunda maddi ve manevi unsurlarını tamamladığı, görevli memura mukavemet suçunu sanığın kendisini kurtarmak amacıyla işlediğinden hakkında TCK'nın 258/3. maddesinin tatbik edildiği, telsizin antenini kırması eyleminin komiser yardımcısına mukamevet suçunun unsuru olması, bu suç içerisinde eridiğinden ayrıca kamu malına zarar vermek suçundan ceza tayin edilmediği, aracın camını kırdığının tespit edilememesi nedeniyle delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği gerekçesi ile;
1-a-)Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ülkesi ve Milleti aleyhine bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapmak suçunu işledikleri sabit görüldüğünden eylemlerine uyan 3713 S.Knun 8/1 maddesi uyarınca suçun işleniş şekli yeri ağırlığı, sanıkların izlenimleri sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak İKİ ŞER YIL AĞIR HAPİS VE 50.000.000-TL' ER LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA,
Ağır Para Cezası 3506 S.K nun ek md. 2 göre iki kat arttırılarak 100.000.000-TL ER LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat