Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1741 Esas 2019/1495 Karar
Karar Dilini Çevir:
16. Ceza Dairesi         2018/1741 E.  ,  2019/1495 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.09.2017 tarih ve 2017/239 - 2017/296 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Yerel mahkemenin sanığın 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 maddeleri yollamasıyla 58/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair kararın kaldırılarak sanığın 3713 sayılı Kanunun 7/1-1. cümle yollamasıyla TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 221/4, 62/1, 221/5, 58/9, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair karar

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK'tan (madde 305.) da farklı şekilde, re'sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda;
tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanık müdafiinin 19.12.2017 tarihinde usulüne uygun olarak kendisine tefhim edilen hükmü 20.12.2017 tarihinde gerekçe göstermeden temyiz ettiği ve gerekçeli kararın 09.01.2018 tarihinde kendisine tebliğ edildiği ancak, sanık müdafiinin CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen yasal süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesi vermediği anlaşılmakla; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.03.2019 tarihinde üyeler ... ve ...'un temyiz isteminin incelenmesi gerektiği görüşüyle ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ :

Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararını istinaf etmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda sanığın TCK 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 221/4, 221/5 maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapse ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin 2017/2908 Esas 2017/2799 Karar sayılı ilamına yönelik bulunduğu; sanık vekili Av. ...’in 20.12.2017 tarihli verdiği süre tutum dilekçesinde ise “Mahkeme tarafından verilmiş olan karar; aleyhimize yönleri itibariyle toplanan delillere, oluşa, kanuna, hukuka, adalet ve hakkaniyete aykırıdır, bu nedenle kararın bozulması gerekmektedir ... Karara karşı temyiz yoluna başvurduğumuzu ve gerekçeli kararın tarafımıza tebliğ edildiğinde gerekçelerimizi de sunmak üzere temyiz istemimizin kabulünü talep ediyoruz.” şeklindeki dilekçesinden sonra; sanık vekili Av. ...’in Yargıtay Ceza Dairesine gönderilmek üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderdiği 19.01.2018 tarihli ayrıntılı temyiz sebeplerini belirtir dilekçesinde temyiz iradesini açıkça ortaya koyduğu, temyiz dilekçesi üzerine dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda:
CMK 294/1 maddesi gereğince temyiz layihasında temyiz edenin temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğu 20.12.2017 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediği ve 19.01.2018 tarihli temyiz dilekçesinin ise süresinde olmadığı, temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz isteminin CMK 298. maddesi gereğince reddine oyçokluğuyla karar verildiği, bu düşüncenin yasal düzenlememize ve evrensel hukuk kurallarına (adalete erişim hakkının engellenmesi) aykırı olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanılmıştır.
Bu durumda karşımıza uygulamada 3 sorun çıkmaktadır.
1- Kararın süresi içerisinde sanık veya vekili tarafından müddeti muhafaza dilekçesi verilerek temyiz iradesi beyan edildikten sonra kararın tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ek dilekçe verilmemesi durumu,
2- Sanığın veya müdafiinin süresi içerisinde temyiz sebepleri belirtilmeden süre tutum dilekçesi verdikten sonra temyiz nedenlerini belirtir ek dilekçeler verilmesi durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerekir?
3- Temyiz nedeni içermeyen süre tutum dilekçesiyle temyiz başvurusunda bulunan sanık veya müdafiinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra Yargıtay incelemesi yapılmadan önce ek temyiz dilekçesi sunup sunamayacağı, sunulan bu ek dilekçe kapsamında temyiz denetiminin yapılıp yapılamayacağı hususu;
1- Kararın süresi içerisinde sanık veya vekili tarafından uygulamada müddeti muhafaza dilekçesi dediğimiz süre tutum dilekçesi verilmesi durumunda temyiz dilekçesinde; somut bir neden belirtilmeksizin “kanuna aykırı, hukuka aykırı, usule aykırı, usul ve yasaya aykırı, uluslararası hukuka aykırı, Yargıtay kararlarına aykırı, AİHS’e aykırı, AİHM’e aykırı, haksız yersiz, adalete aykırı mahkumiyet kararını temyiz ediyorum, bazen de mahkumiyet kararını temyiz ediyorum temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını ve gerekçeli temyiz dilekçesini gerekçeli kararın tarafıma tebliğinden sonra sunacağım, beraat etmem gerekiyor bu nedenle kararı temyiz ediyorum” şeklindeki temyiz dilekçeleri intikal etmektedir. Bu durumda her dosyada temyiz incelemesi yapılıp yapılmaması kavramın ne anlama geldiği tartışması yapılacak, bazıları kabul edilecek, bazı dilekçeler de kabul edilmeyecek. Bu da kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiği suçlamasını beraberinde getirecektir.
Adalete erişim bir hak olarak kabul edilmektedir. Adalete erişim bir hak olduğu için bu hakkın kullanımı yoluyla yasanın yorumu, anlaşılabilirliği ve dolayısıyla yararlanılabilirliği sağlanıp, içtihatlar bu şekilde oluşturulmalıdır. Hakların tanınması yetmez, hakkın etkin kullanımını da sağlanması gerekir.
Yargı organlarının adalet dağıtmada kaçınma yetkileri yoktur. Anayasamız bunu “hiçbir mahkeme görev yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz”
biçiminde düzenlemiştir (m. 36/2) Adalet dağıtımından kaçınılması, hakkı teslim etmekten kaçınmak demektir.
Adalete erişim hakkı yargıya başvurma (dava açma), güvence oluşturan yasa yollarına başvurma ve yargı kararlarının uygulanmasını sağlama isteme haklarını güvence altına almaktadır. Temyiz yasa yolu, erişim hakkının adli yargıda zirveye ulaşmasını sağlamaktadır (Coulon, Jean-Marie/Roche, Marie-Anne Frison, s.443)
5271 sayılı CMK’da birbiriyle yakın bağlantılı olan iki madde üzerinde durulması gerekmektedir. Bunlardan biri, 288; diğeri 289. maddedir.
Birincisi, 288. maddede, temyizin nedenine yer verilmiştir. Buna göre, “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır” (m. 288/1). Hukuka aykırılığın ne olduğu da açıklanmıştır; “Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.” (m. 288/2)
İkincisi, CMK 289(1) “Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hallerde hukuka kesin aykırılık var sayılır.“ şeklindeki düzenlemeyle yasa koyucu temyiz dilekçesinde veya beyanında açıkça gösterilmese dahi, 289. maddede sayılan nedenlerin temyiz mahkemesince re’sen dikkate alınacağını kabul etmiştir. Bu nedenlerden en az birinin varlığı halinde hüküm baştan sona hukuka aykırı kabul edilmektedir. Yani, CMK’nın 289. maddesinde, mutlak bozma nedenlerine yer verilmiştir. Burada yer alan hususlardan birine aykırılık varsa hüküm mutlaka bozulacaktır. Bu mutlak bozma nedenlerinden başka maddi ceza hukuku veya yargılama hukuku ilkelerinden birine aykırılık varsa, bunlar mutlak bozma nedeni olarak belirtilmemiş olsalar da, bunlara aykırılık da bozma nedenidir. Bu ikinciler için nispi bozma nedenleri denilebilir. Nispi bozma nedenlerinin 298/1. maddede belirtildiği gibi, temyiz dilekçe veya beyanında yer almasının arandığı söylenebilse de, temyiz dilekçesinde yer almasa bile 289. maddede belirtilen hukuka aykırılıkların tespit edilmesi halinde bozma kararı verilmesi gerekir. (Doç. Dr. İbrahim Şahbaz, Olağan Yasa Yollarından İstinaf ve Temyizde İnceleme, Yargıtay Dergisi, cilt:43, sayı:1, Ocak 2017, sh. 172-173)
5271 sayılı Kanunun 288

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat