"İçtihat Metni"
I- TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.02.2021 tarih ve 2021/10041 sayılı yazısı ile; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık ...'ın beraatine dair Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/07/2019 tarihli ve 2019/25 esas, 2019/319 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle beraat kararı verilmiş ise de; sanığın suç tarihi itibariyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde hava pilot yüzbaşı rütbesinde subay olarak görev yaptığı, 2012-2016 yılları arasında Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığında görev yaptığı, bu görevi yaptığı esnada 2014 ile 2016 yılları arasında Bandırma ilçesinde bulunan ankesör veya büfe tipi sabit numaralardan, kayıtlı ve kullanımında bulunan 0554 374 09 36 numaralı gsm hattının 85 kez arandığı, bu aramaların 6 adetinin 2 adet ardışık arama içerisinde yer aldığı, belirtilen ardışık aramaların birinde aynı dönemde hava pilot subay olarak görev yapan ... ve yine ...'in ise yine subay olarak görev yaptığı, Devlet birimleri özellikle silahlı kuvvetler içerisinde büyük bir gizlilik ile örgüt mensuplarını yerleştirip aynı gizlilik içerisinde her bir örgüt mensubunun sivil imamların gözetimi altında tutulduğu bilinen örgütün bu gizlilik kapsamında örgüt mensuplarının sivil imamalar tarafından belli periyotlarla sohbet adı altında örgüt toplantısına çağrıldıkları ve bu çağrıların görev yapılan yerleşim birimi içerisindeki ankesörlü telefonlar üzerinden sağlandığının benzer soruşturma ve yargılama dosyalarından ortaya çıktığı, kısa zaman dilimi içerisinde aynı numaradan birden fazla askeri personelin aranması durumunu ifade eden ardışık aranmanın sanık yönünden gerçekleşmiş olduğunun anlaşılmasının yanısıra tanık olarak beyanda bulunan ...'in ifadesinde, kendisinin 2008-2009 eğitim yılında Hava Harp Okulu 1. sınıf öğrencisi olduğunu, sanığın anılan dönemde 4. sınıf öğrencisi olduğunu ve lider CADET komuta teşkilatı içerisinde A5 plan programlayıcı olarak görev yaptığını, bu teşkilatta görev yapanların terör örgütü mensubu olduğunu düşündüğünü beyan ettiği hususları nazara alınarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne örgütsel olarak bağlı olduğuna dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunduğu ve üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14/01/2021 gün ve 94660652-105-10-11087-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY;
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün başta Balıkesir 9 Ana Jet Üs Komutanlığı olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yer alan birliklerde "birim yapılanması" adıyla oluşturduğu mahrem yapılanmasına yönelik olarak, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, ankesörlü telefonlar aracılığı ile örgüt mensubu sivil imamlar tarafından ardışık olarak arandıkları tespitinde bulunulan "12 askeri personel" hakkında verilen eş zamanlı operasyon talimatına istinaden; 2009 yılı Hava Harp Okulu mezunu Hv.Plt.Yzb iken 05.04.2018 tarihinde geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı,13.05.2019 tarihinde ise görevinden ihraç edildiği anlaşılan sanık ..., Diyarbakır'da bulunan ikametinde 05.04.2018 tarihinde yapılan aramada gözaltına alınmıştır.
Soruşturma sürecinde sabit hatlardan arandığına dair tanzim edilen 10.03.2018 tarihli HTS tespit tutanağı kapsamında, 3 ayrı ankesörlü hattan 85 kez aranma kaydının bulunduğu, 85 aranma kaydından 6 adedinin başka askeri personel ile ardışık aranma kayıtlarında yer aldığı, 17 aylık süre içerisinde 2 defa ardışık olarak arandığı ile 02.10.2018 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde belirtildiği üzere, sanığın süreçte kullanığını beyan ettiği hattının Bandırma İlçe Merkezinde bulunan (2) ayrı ankesörlü/kontörlü telefonlardan 20.04.2014 ile 12.06.2016 tarihleri arasında toplam (85) kez arandığı, arama sürelerinin bir kısmının kayıtlarda "0" saniye olduğu, BTK'dan temin edilen HTS verilerinin bulunduğu excel dosyalarında bu tip kayıtların çağrı girişimi olduğunun, telefonun kapalı olması, ulaşılamaması vs... gibi çağrının iletilememesi veya başarılı bir çağrının başlatılamadığı durumlarda oluştuğunun, kendisi gibi askeri personel olan ve haklarında aynı suçtan soruşturma dosyalarının bulunduğu belirtilen ... ile 25.03.2016 tarihinde, 22.10.2014 tarihinde ise ... ile belirtilen ankesörlü hatlardan ardışık olarak arandığı tespitinde bulunulmuştur.
09.10.2018 tarihinde müdafii eşliğinde kollukta alınan ifadesinde sanık özetle, 2012-2016 yılları arasında Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığında, 2016 yılından sonra ise Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli yüzbaşı olduğunu, eşinin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda öğretmen olduğunu, görevi gereği 2017 yılı eylül ayında Almanya'da bulunduğunu, süreçte tespite konu gsm hattını kullandığını, bu güne kadar FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı olduğunu bildiği bir kimse tarafından ankesörlü veya diğer hatlardan aranmadığını, belirtilen ankesörlü telefonlardan aranmış olabileceğini fakat bunların tarihlerini ve kimlerin aradığını ise hatırlayamadığını, ancak görev yaptığı filoda en kıdemsiz personel olması nedeni ile alışveriş işleri ile ilgilendiğinden aramaların yapılmış olabileceğini, ...'ü diğer filoda pilot olması nedeni ile ismen tanıdığını ancak arkadaş olmadıklarını, ...'i tanımadığını, bu kapsamda örgütle irtibat veya iltisakının olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
10.10.2018 tarihinde Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığında müdafii eşliğinde alınan ifadesinde ise özetle, şu an kullanımında olan gsm hattını iki yıldır kullandığını, daha önce ise tespite konu olan gsm hattını kullandığını, bu hattını değiştirmesinin nedeninin 15 Temmuz sürecinden sonra örgüt mensubu olan arkadaşlarının arayarak iletişim kurmalarını engellemek olduğunu, örgütle bağının olmadığını, ...'i tanımadığını, ...'ü ise ismen tanıdığını, Balıkesir'de çalıştğı dönemde, üstte yaşça en küçük olması nedeni ile komutanlık dışındaki işleri kendisinin yaptığını, bu nedenle aramaların yapılmış olabileceğini, örgütle bağının olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini, hatta 2012-2015 yıllarında sicilinin 2. sırada iken, anlamadığı bir şekilde 100. sıraya kadar düşürüldüğünü, örgütle bağı olsa bunun düşürülmeyeceğini, ayrıca 2017 yılında yurt dışında Almanya'ya görev için gönderildiğini, şayet örgüt mensubu olsa idi kaçabileceğini fakat yurda geri dönüş yaptığını beyan etmiş, suçlamayı kabul etmemiştir.
Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 10.10.2018 tarih 2018/279 sayılı hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilen sorgusunda müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde ise özetle, önceki ifadelerini tekrar ettiğini, eklemek veya değiştimek istediği bir hususun bulunmadığını, ancak tespit yapılan tarihlerde 2014 yılı haziran ayından 2015 yılı ocak ayına kadar olan dönemde, bacağında meydana gelen kırık nedeniyle istirahatte olduğunu, bu dönemde arandığını dahi hatırlamadığını, Taha Yasin Çelik isimli şahsı tanımadığını, ...'ü ise diğer filonun personeli olması nedeniyle tanıdığını, darbe girişimi meydana geldikten sonra Almanya'ya gönderildiğini, şüphesi olsaydı kaçabilecekken böyle bir girişiminin olmadığını söylemiştir.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 21.01.2019 tarih, 2019/1974 soruşturma, 2019/126 sayılı ayırma kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık hakkında yürütülen soruşturma evrakının, tefriki ile 2019/1183 soruşturma evrakına kaydına karar verilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığının, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tanzim edilen 21.01.2019 tarih, 2019/1183 soruşturma, 2019/73 numaralı iddianamesi ile açık kimlik ve adres bilgileri belirtilen sanığın özetle; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik olarak 2016/8375 ve 2016/1974 sayılı soruşturmalar kapsamında sürdürülen çalışmalar neticesinde, örgütün başta 9. Ana Jet Üs Komutanlığında olmak üzere, tüm askeri birliklerde, birim yapılanması adıyla oluşturduğu mahrem yapılanması içerisinde bulunduğu, bu yapılanma içerisinde faaliyet yürüten sivil imamların, örgütsel faaliyetler kapsamında kullandıkları ve askeri personelle irtibat kurdukları ankesörlü/kontörlü telefon hatlarından 20.04.2014 ile 12.06.2016 tarihleri arasında toplam (85) kez arandığı, (2) ayrı ankesörlü/kontörlü telefondan yapılan (6) aranmasının (2) ayrı ardışık aranma içerisinde yer aldığının tespit edildiği, (2) adet ardışık aranmasında kendisi gibi askeri personel olan hakkında Cumhuriyet Başsavcılığında 2016/1974 soruşturma numarası ile işlem yapılan ... ve hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/34582 soruşturma numarası ile işlem yapılan ... isimli şahısların yer aldığı, (2) adet ardışık
aranma kaydının 22.10.2014 ile 25.03.2016 tarihleri arasında, yaklaşık 17 aylık süre içerisinde gerçekleştiği, ardışık aranma kayıtları haricindeki (79) aranma kaydının tekil aranma olduğu, bu şekilde ardışık aranan diğer askeri personel ile birlikte bir grup olarak veya birbirlerinden habersiz ayrı ayrı olmak üzere kendilerinden sorumlu faaliyet yürüten mahrem imam olarak nitelendirilen şahıs veya şahıslarca ankesörlü/kontörlü telefonlardan aranmak suretiyle irtibat kurduğu, süreçte yapılan araştırmalarda, bylock kaydının bulunmadığı, herhangi bir sosyal medya hesabının tespit edilemediği, Bank Asya hesabının bulunmadığı, iltisaklı dernek veya vakıf kaydına rastlanmadığı, aile fertleri dahil örgütle iltisaklı eğitim kurumlarında kayıtlarının bulunmadığı, bu kapsamda analiz çalışmalarında kendisi gibi askeri personel olan diğer şahıslarla ardışık aranmaları tespit edildiğinden, mahrem/birim yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlere katıldığı değerlendirildiğinden TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK'nun 5-7 maddeleri gereği cezalandırılması istenilmiştir.
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2019 tarih 2019/13 sayılı kararı ile iddianamenin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin 2019/25 esasına kayden yürütülen kovuşturmada özetle;
11.02.2019 tarihli tensip ara kararları ile özetle sanığın, örgütle müzahir yayınlara aboneliğinin bulunup bulunmadığının araştırılması, ardışık aramaya konu hattının 20.04.2014-12.06.2016 arası tarihlere yönelik HTS kayıtlarının istenmesi, görev yaptığı yerler olan Konya, Ankara, Bandırma ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıklarından soruşturmasının bulunup bulunmadığının sorulması, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından ardışık arama kaydı olup olmadığına dair bilgi istenilmesi, UYAP sorgulamasında beyanı tespit edilen ...'in tanık olarak dinlenilmesi veya talimat yazılması ve talimata ifade tutanağının eklenmesi ayrıca 18.11.2016 tarihli bilgi sahibi ifadesinin de bir örneğinin Konya Cumhuriyet Başsavcılığından ve Adana KOM Şube Müdürlüğünden istenilmesi hususlarında ara kararların verildiği görülmüştür.
20.02.2019 tarihli dilekçesi ile sanık müdafii, temadinin kesildiği ve aynı zamanda sanığın son görev yer mahkemesi olan, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine yetkisizlik kararı verilerek dosyanın gönderilmesi isteminde bulunmuştur. Ayrıca Uyap sisteminde bulunan 27.03.2019 tarihli dilekçesi ile ankesörlü telefon aramaları isnatlı yargılamalar üzerine teknik ve hukuki değerlendirmeler başlıklı uzman görüşlerini içerdiğini belirtiği belgeyi sunmuştur.
16.04.2019 tarihinde yapılan duruşmada özetle; taraf yoklamasının yapılarak, iddianamenin kabulü kararı ile gelen belgelerin okunmasından ve sanığın kimlik tespitinden sonra sanığın sorgusundan önce verilen ara kararla, yetki itirazının reddedildiği, müdafii ile birlikte Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde hazır edilen ve segbis sistemi ile savunması alınan sanığın özetle, 20 Nisan 2014 ve 2016 tarihlerine kadar düğün ve araba işleriyle ilgilendiğinden bu görüşmeleri yapmış olabileceğini veya iş yerinde bulunan kişiler tarafından kıdemsiz olması nedeni ile aranmış olabileceğini, belirtilen aramaları bilmesinin mümkün olmadığını, ...'i
tanımadığını, ...'ü ise sadece iş dolayısıyla tanıdığını, 20.10.2014 tarihinde evinde bulunduğunu, zira bacağını kırdığından 6 ay süreyle istirahat ettiğini, raporlarının mevcut olduğunu, iddianameye konu belirtilen gsm hattını 04.05.2016 tarihinde kapattırdığını, bu nedenle HTS raporunda 40 günlük zaman hatasının bulunduğunu, hattını 8 yıl boyunca kullandığını ve değiştirmediğini, ayrıca belirli bir yoğunluğa ulaşmış aramaların olmadığını, hakkında herhangi bir itirafçı beyanının bulunmadığını, eğitim hayatı boyunca derecelerinin bulunduğunu, ancak daha sonra anlam veremediği şekilde bu derecelerinin düşürüldüğünü, örgütün güçlü olduğu dönemde geriye atılmış olduğunu, hakkında ayrıca idari tahkikat yapıldığını, Bandırma'nın küçük bir ilçe olması nedeni ile esnaf veya diğer şahıslar tarafından aranmış olabileceğini, ...'in beyanlarını kabul etmediğini beyan ettiği; talimatla dinlenilen tanık Yasin Çevik'in özetle, denizci subayı olduğunu ve sanığı tanımadığını, hakkında aynı suçtan mahkumiyet kararı verildiğini; talimatla dinlenilen diğer tanık ...'ün ise özetle, aynı suçtan yargılandığını, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığını, sanıkla ilgil