"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... AŞ vekili ile davalılar Cebeci Plastik Profil San. ve Tic.Ltd.Şti. ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 17/07/2006 tarihinde, davalı ...'nın sevk ve idaresindeki diğer davalı Cebeci Plastik Ltd. Şti.'ne ait servis aracı ile müvekkili ...'in eşi olan ...'e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, olaya karışan aracın, ...sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, olay tarihinde maktülün eşi ... ile üç çocuğunun kaldığını, müvekkili ...'in eşinin kazancından başka herhangi gelirinin bulunmadığını, otoyollarda nakit para ile geçiş sisteminin kaldırılarak KGS ve OGS ile geçiş sistemine dönüldükten sonra sürücülerin KGS kartı almak veya dolum yapmak için karşıdan karşıya geçmesi nedeniyle sık sık ölümle veya ağır yaralanmalarla sonuçlanan kazaların meydana geldiğini, olayın geçtiği E-80 TEM otoyolu Ahmediye otoyol gişelerinde böyle bir alt geçiş sisteminin olmadığından böyle bir kazanın
meydana gelmesine sebebiyet veren Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünün de sorumlu olduğunu beyanla, davacılardan eş Fahriye için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, çocuklar Gaye, Ramazan ve ... için 1.000,00'er TL maddi, 20.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ... ve Güvence Hesabına açılan davaların reddine, davalılar ... ve Cebeci Plastik Profil ve San. ve Tic.Ltd.Şti. ve ...aleyhine açılan maddi tazminat davalarının kabulü ile davacılar Fahriye için 20.933,18TL, Gaye için 318,44 TL, Ramazan için 4.814,42 TL, ... için 7.385,37 TL olmak üzere toplam 33.451,41 TL'nin davalılar ... ve Cebeci Plastik Profil ve San. ve Tic. Ltd. Şti'den 17/07/2006 olay tarihinden, sigorta şirketinden 03/08/2011 dava tarihinden itibaren (sigorta poliçesi ile sınırlı kalmak üzere) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulüyle, her davacı için 20.000,00'er TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL'nin davalı ... ve Cebeci Plastik Profil ve San. ve Tic.Ltd.Şti.'nden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... AŞ vekili, davalılar Cebeci Plastik Profil San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalılar Cebeci Plastik Profil San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ... AŞ vekilinin ise (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davaya konu olayda, kazanın meydana geldiği otoyol gişelerinde can güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmamış olması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı ... aleyhine husumet yöneltilmiştir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda
bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK'nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir.Esasen 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85.vd. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yargı Yolu” başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrası “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmünü, son fıkrası ise “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” düzenlemesini içermektedir.
İdare hukukunda idarenin iki tür sorumluluğu kabul edilmektedir. Biri idarenin özel hukuk ilkeleri doğrultusunda yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan özel hukuk sorumluluğu; diğeri ise, idarenin idare hukuku ilkeleri doğrultusunda yapmış olduğu sözleşmeler ve idarenin her türlü işlem ve eyleminden kaynaklanan kamu hukuku ilkeleri doğrultusunda oluşmuş idare hukukuna özgü sorumluluk türüdür. İdarenin kişilere verdiği zararları tazmin yükümlülüğü, idarenin “hizmet kusuruna(kusurlu sorumluluk)” ve “kusursuz sorumluluğuna” dayanmaktadır.
İdarenin kusura dayanan sorumluluğu, uygulamada “hizmet kusuru” kavramı ile anlatılmaktadır. Hizmet kusurunun tam ve kapsamlı bir tanımını yapmak zor olmakla birlikte genel olarak doktrinde hizmet kusuru; idarenin ifa ile mükellef olduğu herhangi bir kamu hizmetinin kuruluşunda, düzenlenmesinde veya teşkilatında, bünyesinde, personelinde yahut işleyişinde bir takım aksaklık, hukuka aykırılık, bozukluk, düzensizlik, eksiklik, sakatlık veya ihmalin ortaya çıkması, şeklinde tanımlanmaktadır (SARICA Ragıp, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, “Hizmet Kusuru ve Karakterleri”, Y. 1949, C. 15, S. 4, s. 858; ATAY Ender Etem, İdare Hukuku, Ankara 2006, s. 571; YILDIRIM Turan, İdari Yargı, İstanbul 2008, s. 253).
Hizmet kusurunun üç durumda varlığı hem yargı içtihatları hem de öğreti tarafından kabul edilmiştir. Bu üç
durum; hizmetin hiç işlememesi, hizmetin geç işlemesi ve hizmetin kötü işlemesidir.
Buna göre idare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmeti ile nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi gereğince “İdari eylem ve işlem