Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/10443 Esas 2015/13353 Karar
Karar Dilini Çevir:
18. Ceza Dairesi         2015/10443 E.  ,  2015/13353 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ŞÜPHELİ : Faili meçhul



Hakaret suçundan yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen 11/09/2013 tarihli ve 2013/80465 soruşturma, 2013/50962 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin, mercii Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 22/11/2013 tarihli ve 2013/1256 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/09/2014 gün ve 300630 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636 esas, 2007/9375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun'un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun'un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun'un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun'un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun'un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun " Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. " şeklindeki 172/1. maddesi nazara alındığında, dosyada mevcut deliller kapsamında müştekiye karşı suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğu ancak şüphelinin teknik sebeplerden dolayı kimliğinin tespit edilemediği somut olayda, şüphelinin, eylemine uyan suç bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımı süresi doluncaya kadar araştırılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Müşteki Ahmet Misbah Demircan'a yönelik hakaret suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, sahte Facebook ve Twitter hesaplarıyla müştekiye hakaret ettiği iddia edilen şüphelinin tespiti için Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Bürosu'nca yapılan araştırmada şüphelinin tespit edilemediğinin bildirildiği ve “daha önce benzer suçlarda www.facebook.com isimli profil adresinin servis sağlayıcısı Facebook INC isimli firma olup, bu firmanın teknik sistemleri "156 UNIVERSITY AVE, 3RD FLOOR PALO ALTO 94301 US AMERİKA" adresinde yani yurt dışında bulunduğu, Amerika Birleşik Devletleri'nin ceza mevzuatında hakaret, sövme veya iftira suçlarına ilişkin ceza istinabe niteliğindeki taleplerimiz ABD makamları tarafından; "Bu tür eylemlerin ABD Anayasa'sı tarafından korunan ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, ceza davasına değil ancak belli şartlarda tazminata konu olabileceği" belirtilerek ABD ile aramızdaki ikili antlaşmanın 22. maddesi gereğince reddedilmektedir. Son dönemde yapılan ikili görüşmelerde ABD'li yetkililer Anayasal hüküm niteliğindeki bu kuralın hiç bir istisnası olmadığını vurgulayarak hakaret, sövme veya iftira gibi suçlara ilişkin taleplerin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını belirtmişlerdir.” Bu nedenle bu tür suçlara ilişkin (IP kayıtlarının temini dahil) talepler yerine getirilmeden iade edilmesi karşısında soruşturma imkanının bulunmadığı, gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, müşteki vekilinin karara süresinde itirazı üzerine, mercii Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı müşteki vekilinin müracaatı üzerine, kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki vekili tarafından takipsizlik kararının hatalı olduğu gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair mercii kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK'nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada, kimliği belirsiz şüpheli veya şüpheliler tarafından müşteki adına sahte facebook ve twitter hesabı açılarak, müşteki hakkında yazılı ve görsel paylaşımlarda bulundukları, müşteki vekili tarafından da bu paylaşımlarla müştekinin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunularak hakaret suçunun işlendiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.
Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat