"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, 5607 sayılı Kanuna muhalefet, suç işlemek amacıyla örgüt kurma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği, suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Sanıklar ..., ... ile ...’ın temyiz dilekçelerinin, CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından,
Suç tarihi itibariyle sigara kaçakçılığı eyleminin 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçu kapsamında kalması nedeniyle bu suçun mağduru veya suçtan zarar göreni olmayan ...'nün kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisi bulunmadığından,
5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanıklar ..., ..., ... ile katılan ... vekilinin TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B) Diğer hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve TCK'nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; örgüt mensubu olmaktan mahkum olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda zamanaşımı içinde mahkemesince hüküm kurulabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ...’a yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma ile göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Örgüt yöneticileri olan ..., ..., ..., ..., ... ile ...’ın yöneticisi oldukları örgütün faaliyeti çerçevesinde işledikleri tüm suçlardan TCK’nın 220/5. maddesi uyarınca ayrıca cezalandırılmaları gerekirken,
Örgüt üyesi olup birden fazla eyleme iştirak ettikleri anlaşılan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında her eylem için ayrı hüküm kurulması gerekirken,
Bu sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan tek hüküm kurulmuş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Sanık ... hakkında, gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/05/2015 tarihli kararı ile mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde yeniden mahsup kararı verilmiş ise de, bu hususun infaz aşamasında re'sen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- a) Farklı yargı çevrelerindeki ceza infaz kurumlarında tutuklu/hükümlü olduğu anlaşılan sanıklar ..., ..., ..., ... ile ...’in duruşmadan bağışık tutulma taleplerinin olmaması karşısında, hükmün verildiği son oturumda SEGBİS yoluyla duruşmada hazır bulundurulmaları sağlanıp, yüzlerine karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden hükümlülüklerine karar verilmek suretiyle CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılmak,
b) CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına yönelik olan; "hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz" biçimindeki hükme uyulmayarak, duruşmadan bağışık tutulmak istemediği için talimat mahkemesinde beyanda bulunmayan sanık ... dinlenilmeden karar verilmek,
Suretiyle suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve göçmen kaçakçılığı suçlarından yapılan yargılamada sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ile ...’in savunma haklarının kısıtlanması,
3- a) Göçmen kaçakçılığı suçunu işlemek amacıyla kurulan örgüte üye oldukları gerekçesiyle haklarında her iki suçtan mahkumiyet kararı verilen kolluk görevlileri ... ile ...’ın suçlamaları inkar etmeleri, TAPE’lere yansıyan konuşmalarının olmaması, diğer suç failleri arasındaki telefon görüşmelerine dair TAPE’lerden sanıkların göçmen kaçakçılığı eyleminde örgütle birlikte hareket ettikleri ve onların eylemlerini kolaylaştırdıkları yönünde kesin bir kanıya varılamaması, sanıkların örgüt yöneticileri ile birlikte hareket ederek suça iştirak ettikleri ve bu şekilde kendilerine haksız menfaat sağladıklarına yönelik iddianın sahibi olan sanık ...’un 05/08/2009 tarihinde yurda kaçak yollarla girmiş göçmenleri taşırken karıştığı kaza neticesinde yakalandıktan sonra suçlamaları reddetmesinden yaklaşık üç ay sonra pişmanlık duyduğunu belirterek eylemini kabul etmesi ve kolluk görevlilerininde göçmen kaçakçılığı suçunun içinde olduklarını belirtmesi, ...’un ifadeleri doğrultusunda sanıklar hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde Bitlis Valiliği'nin 25/10/2010 tarihli kararı ile ceza tayinine mahal olmadığına karar verilirken, rüşvet suçundan açılan davada Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nin 09/02/2012 tarih ve 2011/243-2012/87 E-K sayılı ilamıyla beraat kararı verilmesi, kaldı ki ...’un öncesinde karıştığı suçlar nedeniyle hakkında işlem yapılan bu kolluk görevlilerine karşı husumet besleme ihtimalinin de bulunması nedeniyle başka deliller ile doğrulanmayan beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmaması,
b) 10/10/2010 tarihli eyleme ilişkin olarak sanık ...’in, “...göçmen kaçakçılığı yapmadım, benden göçmen taşımam istendi ancak kabul etmedim...” biçimindeki savunması ile kaçak göçmenlerin bir gün sonra sanık ...’ın kullandığı araç ile taşınırken Muş’ta yakalanmış olmasının bu savunmayı doğrulaması, her ne kadar sanık ile sanıklar ... ve ... arasında yapılan ve TAPE’lere konu edilen konuşmalarda göçmen taşınması için bir takım pazarlıklar yapılmış ise de, sanığın taşıma işinden vazgeçmesi ve bu ana kadar gerçekleştirdiği eylemlerinin hazırlık hareketi niteliğinde olduğunun anlaşılması,
c) 05/01/2010 tarihli eylemde sanık ...’ın atılı suçlamayı inkar etmesi, dosya kapsamında sanık aleyhine sonuç doğurabilecek sanık, tanık veya kaçak göçmen anlatımlarının bulunmaması, TAPE’lere yansıyan kardeşi ... ile olan konuşmasında, kardeşi ondan... isimli otobüs firmasının ... yazıhanesine giderek bazı evrakları almasını istemekte ise de, aksi kanıtlanamayan savunmasında sanığın evrakları almaya gitmediğini belirtmesi, bu evrakların ne olduğunun dosya kapsamından anlaşılamaması ve ikili arasındaki telefon görüşmesinde sanığın göçmen kaçakçılığı suçuna iştirak ettiğine dair kesin bir kanıya varılamaması,
d) 20/01/2010 tarihli eylemle ilgili olarak, göçmenleri evinde barındıran sanık ...’ın “...göçmenleri getiren kişi sanık ...’di..” biçimindeki ifadesine itibar edilerek sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, bu sanığın suçlamayı reddederek, “...sanık ..., 16/12/2009 tarihli göçmen kaçakçılığı eyleminde onu ihbar ettiğim için bana husumet beslemektedir...” biçiminde beyanda bulunması, sanık ...’in ihbar y