"İçtihat Metni"
Tebliğname No : ...
Tehdit ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’a muhalefet suçlarından sanık ... 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1.cümle, 43/2, 4320 sayılı Kanun’un 2 (iki defa), 62 (iki defa) ve 52. (bir defa) maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis ve iki kez 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sulh Ceza Mahkemesinin 19/10/2010 tarihli ve ... esas, ... karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle anılan Mahkeme tarafından daha önce verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 106/1-1.cümle, 43/2, 4320 sayılı Kanun’un 2 (iki defa), 62 (iki defa) ve 52. (bir defa) maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis ve iki kez 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2014 tarihli ve... esas, ...karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/05/2015 gün ve ... sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2015 gün ve ... sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 4320 sayılı Kanun’un 20/03/2012 tarih ve ... sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 08/03/2012 tarih ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 23. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, 4320 sayılı Kanun ile koruma kararına aykırı davrananlar için üç aydan altı aya kadar hapis cezası öngörülmüş iken 6284 sayılı Kanun’un 13/1. maddesinde üç günden on güne kadar zorlama hapsinin öngörülmüş olduğu, bu haliyle işlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimsenin cezalandırılmayacağı nazara alındığında, sanığın yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
6284 sayılı Kanun'da zamanaşımına ilişkin bir düzenleme bulunmaması nedeniyle Kanun'un Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına gerek olmadığına üye... karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verilerek yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma isteğinin, sanık hakkındaki 4320 sayılı Kanun'un (mülga) 2/son maddesi uyarınca (2 kez) 1.500,00 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2014 tarihli ve ... esas,... karar sayılı kararının CMK'nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 30/12/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalefet Şerhi
Daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş farklılığı,
1- 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yerine çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'da zorlama hapsi gerektiren fiiller için zamanaşımı hususunun düzenlenmemesinin hukuk devletine, dolayısıyla belirlilik, hukuki güvenlik ve ölçülülük ilkelerine aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmasının gerekip gerekmediğine,
2- 4320 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu dönemde verilen tedbir kararına aykırı davranış nedeniyle 6284 sayılı Kanun uyarınca faile zorlama hapsi verilip verilemeyeceği, 4320 SK'na muhalefet suçundan açılan davada, anılan Kanun'un 20 Mart 2012 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılması nedeniyle fail hakkında derhal beraat kararı verilip verilemeyeceği, bu nedenle de kanun yararına bozma talebinin kabulü ile hükümlünün 4320 SK'na muhalefet suçundan iki kez mahkumiyetine ilişkin kararın bozulmasından sonra, müteakip işlemin mahkemesince yerine getirilmesine mi yoksa sanığın beraatine karar verilerek, cezanın çektirilmemesine mi karar verileceğine ilişkindir.
1- 5237 sayılı TCK ile birlikte suçlarda cürüm ve kabahat ayırımına son verilmiş, TCK'nda sadece suçlar düzenlenmiştir. Kabahatler için ise karşılığında idari yaptırım öngörülen Kabahatler Kanunu çıkarılmış, daha önce suç teşkil eden birçok eylem suç olmaktan çıkarılarak kabahat olarak düzenlenmiştir. Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirler olup, İdari tedbirler de, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olarak açıklanmıştır. Kabahat eylemleri için, verilecek idari para cezalarının miktarı ve niteliğine bağlı olarak 3 ilâ 8 yıl arasında değişen soruşturma zamanaşımı (m. 20), para cezaları için 3 ilâ 7 yıl arasında değişen yerine getirme zamanaşımı süreleri, keza TCK'nda da bazı suçlar dışında (m. 77, 78, 94/2) insan öldürme dahil, bütün suçlar için, 8 yıl ile 30 yıl arasında değişen asli dava zamanaşımı, temel olarak da 10 ile 40 yıl arasında değişen ceza (infaz) zamanaşımı süreleri öngörülmüştür.
4320 SK'nun 1. maddesi uyarınca, Aile Mahkemesi Hakiminin verdiği koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında, fiil başka bir suç oluştursa bile üç aydan altı aya kadar hapis cezasına hükmolunuyordu. Buna göre suçun asli zamanaşımı süresi TCK'nun sekiz yıl, uzatmalı zamanaşımı süresi on iki yıl idi. 14.01.1998 tarih ve 4320 sayılı Kanun’un uygulamaya cevap vermediği düşünülerek, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 8 Mart 2012 tarihinde TBMM’nde kabul edilerek, 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4320 sayılı Kanun’da suç olarak düzenlenen tedbir kararına aykırılık eylemleri 6284 sayılı Kanun ile suç olmaktan çıkarılmış, yerine zorlama hapsi getirilmiştir. Kanun’da şiddet uygulayan için öngörülen zorlama hapsi ne bir suç karşılığında öngörülen hapistir, ne de Kabahatler Kanunu kapsamında uygulanan bir yaptırım türüdür. 6284 sayılı Kanun, yargılama usulü, genel ve özel hükümlerini kendi içinde barındıran özel bir yasadır. Bu yönüyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na benzemekle birlikte içinde bir çok belirsizlik barındırmaktadır (Gbi. Bkz.: .... ... Kadın ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddete Karşı 6284 Sayılı Kanunun Getirdikleri, Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 101, Temmuz-Ağustos 2012). Bu belirsizlik ve Anayasaya aykırılıklardan biri de zamanaşımı hususudur.
Zamanaşımı kurumu, bir anlamda suç siyaseti gereği devletin kovuşturma ve cezalandırma hakkından