"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince verilen 29.12.2011 tarih, 2011/217 esas 2011/1000 karar sayılı hüküm temyiz üzerine dairemizce incelenerek,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas- 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 11/04/2012 tarih, 2011/667 Esas, 2012/271 Karar sayılı karar ile verilip, aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5743 Esasına kayıtlı olan dosyanın mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar birleştirilerek, suç, iddianame ve hüküm tarihleri göz önünde bulundurularak, sonucuna göre TCK'nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu nedeniyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yerel mahkemece bozmaya konu ilamlar incelenip yeniden değerlendirme yapılarak önceki hükümde direnilmesine karar verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benzer bir hüküm nedeniyle aynı mahkemece verilen direnme kararını 25/10/2016 tarih ve 2016/19-509 esas, 2016/380 karar sayılı kararı ile eylemli uyma kabul edip dosyayı temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderdiği de gözetilerek Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 tarih, 2015/501 esas 2015/744 karar sayılı direnme kararı da eylemli uyma kabul edilerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen sair temyiz iddiaların reddi;
Ancak;
Ceza Hukukunda, yasadaki tanımlamaya uygun her sonuç ilke olarak ayrı bir suç oluşturur. Bu nedenle sanığın eylemi kaç sonuç meydana getirmişse o kadar da suç işlemiş sayılır. İşlediği her suç nedeniyle de ayrı ayrı cezalandırılır.
Bazı hallerde ise değişik sonuçlardan dolayı sanığa ayrı ayrı cezalar verilmeyerek, tek ceza verilmesi ile yetinilir. Birden fazla sonucun meydana gelmesine rağmen, sanığa tek ceza verilmesini gerektiren durumlardan biri, zincirleme (müteselsil) suçtur.
Zincirleme suç, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 80., 5237 sayılı TCK’nın da 43. maddesinde düzenlenmiştir.
Zincirleme suç kavramının tarihi gelişimine bakıldığında ‘zincirleme suç kavramı Ortaçağda Glossatörler ve Postglossatörler tarafından ortaya atılmıştır. Müşterek bir kararla, aynı tip suçu birden çok işleyen failleri, kanunların öngördükleri şiddetli cezalardan korumak için çözüm arayan pratik hukukçular tarafından yara