"İçtihat Metni"
Firar suçundan sanık ...'un, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-a ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/284 Esas, 2015/294 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 13/12/2018 gün ve 94660652-105-34-9785- 2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/12/2018 gün ve 2018/102715 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Sanığın dosya içerisinde bulunan adlî sicil kaydında daha önce işlemiş olduğu suç nedeniyle, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 03/04/2010 tarihli ve 2010/661 Esas, 2011/1211 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydın bulunduğu, işbu yargılamaya konu suçun ise anılan kararın denetim süresinde işlendiği cihetle, 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesindeki “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/06/2014-6545 S.K./72. md) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki hükme nazaran, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yukarıda sözü edilen kanuni düzenlemeler karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/284 Esas, 2015/294 Karar sayılı kararının CMK’nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK’nun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözen karar niteliğinde olmadığından müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 16/01/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1) Karşı Düşüncenin Konusu: Hakkında çocuk iken işlediği bir suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması (kısaca “erteleme” olarak anılacaktır) kararı verilen askeri personel sanık hakkında denetimli serbestlik süresi içinde işlediği “sırf askeri suç” niteliğinde olan firar suçu sebebiyle yeniden bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilip verilemeyeceği konusuna ilişkindir.
2) Olay ve Olgular:
A) Olaylar:
§ 1) ... 17 yaşında çocuk iken, 03/04/2010 tarihinde İstanbul’da ... Caddesi isimli alışveriş caddesinde gündüz vakti ... isimli arkadaşı ile birlikte yürürken bir kadının çantasından bir şeyler çalmak isterken polis tarafından yakalandığı iddiasıyla hakkında dava açılmıştır.
§ 2) Suça sürüklenen çocuk, ..., o tarihte İstanbul’a ilk defa geldiğini, arkadaşı ...’ten kendisini gezdirmesini istediğini, İstiklal caddesinde gezerken arkadaşının bir kadının çantasından bir şeyler almaya çalıştığını, kendisinin karşı çıktığını, engel olmaya çalıştığını, ancak ...’in kendisini dinlemediğini ve polislerin kendilerini yakaladığını belirtmiştir. ... arkadaşı yüzünden ilk defa böyle bir olay sebebiyle soruşturma geçirdiğini, kendisinin suça katılmadığını ifade etmiştir.
§ 3) İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi 22/12/2011 tarihinde çocuk ...’un (diğer sanık ... ile birlikte) teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunu işlediğini kabul ederek hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 142/2-b, 35/2, 31/3, 62. maddelerini uygulamıştır. Sonuç olarak çocuk ...’un 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
§ 4) İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi çocuğun kişilik özellikleri ile ilk defa kasıtlı bir suç işlemesini dikkate alarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231/5. ve Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi gereğince erteleme kararı vermiştir. Ayrıca çocuk hakkında üç yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Bu karar 29/03/2012 tarihinde kesinleşmiş ve bu tarihten itibaren çocuk hakkındaki üç yıllık denetim süresi başlamıştır.
§ 5) ... 27/12/2013 tarihinde zorunlu askerlik hizmetini yapmak üzere İstanbul’daki askeri birliğe sevk edilmiştir ve bu görevi süresince asker kişi statüsüne geçmiştir. Askeri personel sanık hakkında 23/11/2014-07/5/2015 tarihleri arasında askerlik görevinden firar ettiği gerekçesiyle dava açılmıştır. 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince 10/09/2015 tarihli karar ile Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-a, TCK’nun 62/1, maddeleri gereğince kişinin 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca Askeri Mahkeme askeri personel sanığın kişilik özelliklerini, suç sebebiyle herhangi bir zarar doğmamış olmasını, daha önce başka bir kasıtlı suçtan mahkum olmamasını dikkate alarak CMK’nun 231/5. maddesi gereğince erteleme kararı vermiştir. İlave olarak sanığın beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
§ 6) Adalet Bakanlığının talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna başvurmuş ve talep Dairemizce incelenmiştir.
§ 7) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ileri sürdüğü hukuka aykırılık iddiasının gerekçesi şudur:
Sanık hakkında 03/04/2010 tarihli İstanbul 4. Çocuk Mahkemesince daha önce verilmiş erteleme kararı bulunmakta ve sanık bu karar uyarınca denetim süresine tabi bulunmaktadır. Denetim süresi içinde askeri personel iken işlediği firar suçu sebebiyle hakkında yeniden erteleme kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
§ 8) Bu başvuru üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 16/01/2019 tarih ve 2018/8578, 2019/203 sayılı Dr. ...’ün karşı oyu ile ve oy çokluğu ile alınan kararı (özetle) şu şekildedir: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebi yerinde görüldüğünden, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/284, 294 sayılı kararının CMK’nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK’nun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözen karar niteliğinde olmadığından müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine…”
§ 9) Yargıtay 19. Ceza Dairesinin söz edilen kararının pratik sonucu (özetle) şudur:
Suç tarihinde askeri personel olan sanık ... hakkındaki erteleme kararı öncelikle ortadan kaldırılacaktır. Devamında bu kişi hakkında firar etmek suçundan verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin hüküm infaz edilecektir.
B) İLGİLİ HUKUK
Uyuşmazlık konumuzla ilgili hukuki düzenlemeler şunlardır:
§ 10) Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 231:
(5) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
(6) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010 - 6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
(7) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.
(8) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.
(9) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
(10) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.)Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
(11) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.
§ 11) Çocuk Koruma Kanunu Madde 3/1:
Bu Kanun'un uygulanmasında; “Çocuk” daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi ifade eder.
Çocuk Koruma Kanunu Madde 23/1. (Değişik: 6/12/2006-5560/40 md.):
Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki