"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda; sanıkların mahkumiyetine dair Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 08.10.2012 tarih, 2012/140-2012/188 sayılı hükmün Dairemizin 01/09/2014 gün ve 2014/24482-2014/19831 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, dairemizce verilen bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2016 gün ve 2016/351240 sayılı yazısı ile ''Sanıklar aşamalarda suçlamayı reddetmişlerdir. Sanıklardan ... ile ...'un evlerinde yapılan aramada ele geçen eşyalar arasında müştekinin evinden alınan herhangi bir eşyaya ya da çalınan otomobiline ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Sanıkların telefonla yaptıkları görüşmelere ilişkin hts kayıtlarının suçun işlendiği Eylül ayına değil Aralık ayına ilişkin olduğu, hırsızlık olayının meydana geldiği 06.10.2005 günü saat 02:58 de Salih Ayağı adlı kişi adına kayıtlı ve ...'ün kullandığı iddia edilen ve sinyal bilgilerine göre Bahçeşehir baz istasyonundan 05384571598 numaralı hattan yapılan görüşmenin, özellikle sanıklar ... ve ... ile ilgili olduğunun kesin olarak ortaya konamadığı gibi, baz istasyonun Bahçeşehir olmasının tek başına hırsızlık olayıyla bağlantı kurmaya yeterli olmadığı da açıktır. Soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan Selma Doğan'ın anlatımlarının da doğrudan somut olaya ilişkin olmadığı ve sanıkların atılı suçu işlediklerine dair kanaat getirici herhangi bir veri içermediği görülmüştür. Ceza yargılamasının amacı kesin ve somut delillerle maddi gerçeğe ulaşmak olup, sırf tahmin ve kanaat ile maddi gerçeğe ulaşmak mümkün değildir. Ceza yargılamasının en temel ve evrensel ilkelerinde biri olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi de kesin delillere ulaşılamadığı durumlarda iddianın şüphede kalacağı ve bu durumdan da failin yararlanması gerekeceği anlamını taşımaktadır. Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamına göre sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı halde beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi isabetli görülmemiştir.'' şeklindeki gerekçeyle İTİRAZ KANUN yoluna başvurması üzerine, 5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Müştekinin konutundan çeşitli eşyaları ile bir miktar parasının ve evinden ele geçirilen kontak anahtarı ile konutu önünde park halinde bulunan ... plakalı otomobilinin çalındığı 06.10.2005 tarihinden sonra 28.12.2005 günü sanıklar ..., ... ve itiraz dışı sanık ...'ün Emniyet müdürlüğü hırsızlık büro ekiplerince yakalandıkları, 22.11.2005 tarihinde ... adlı kişinin ikametinden hırsızlık ve otosunun çalınması, yine 25.11.2005 günü ... adlı kişinin ikametinden hırsızlık ve otosunun çalınması olayları ile ilgili bu iki evden çalınan cep telefonlarının ... ve ... tarafından kullanıldıkları belirlenerek bu kişilere ulaşıldığı, yakalama esnasında sanık ...'ın da bu sanıklarla birlikte olduğu, yakalanan bu kişilerle yapılan mülakat sonucu sanık .