(743 S. K. m. 134)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Ayrılığa yol açan olaylarda davacı tam kusurludur. Terke dayalı dava yoktur.
Bilindiği gibi genel boşanma nedeniyle ilgili Medeni Kanun'un 134. maddesi'nin eski şeklinde (ifadesinde) şiddetli geçimsizliğe ilişkin boşanma davası, ilke (unsur) olarak doğrudan kusura dayanmıyor görünse de ikinci fıkrası ile dava hakkını kusuru olmayan yada, daha az olan tarafa tanımak suretiyle kusuru gizli bir unsur haline getirmiştir.
Nitekim ilk bakışta dava hakkına yönelik görünse de söz konusu 134. madde'nin eski biçiminde, kusura ilişkin hükmün böylesine "katı bir tarzda uygulanması şikayetlerin odak noktasını teşkil etmişti" (3444 sayılı kanun'un Hükümet tasarısı 4. madde gerekçesi) işte bu ve benzer düşüncelerle 3444 sayılı kanun, Medeni Kanun'un 134. maddesini değiştirirken kusur unsurunun boşanmada yarattığı güçlüğü önemli ölçüde hafifletmiş; kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz bir biçimde sarsılmasına önem vermiş, özetle kusurlu eşe de dava açma hakkı tanımıştır.
Ne varki, bu değişikliği tamamen kusurlu eşi