"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A.Sanıklar... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde;
... sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.”şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde herhangi bir temyiz sebebi göstermedikleri, istinaf mahkemesince verilen gerekçeli kararın, sanıklar müdafilerine tebliğ edilmesinden itibaren, CMK'nın 295/1. maddesinde belirtilen süre içerisinde temyiz sebeplerini içeren ek dilekçe de sunmadıkları anlaşıldığından, vaki temyiz istemlerinin ... sayılı CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
B.Sanıklar Mohamad hakkındaki hükmün incelenmesinde;
... sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği; atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün düzeltilerek yapılan istinaf başvurularının esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin ESASTAN REDDİNE,
C.Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, süresinden sonra yapılması sebebiyle CMK'nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
... sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği; masumiyet karinesinin ihlal edildiğine, gerekçesiz karar verildiğine, hukuka aykırı olarak alt sınır aşılarak cezanın belirlendiğine, sanığın eyleminin yardım etme niteliğinde olduğuna, TCK'nın 188/5 maddesinin hatalı uygulandığına, eylemin işlenemez suç olduğuna, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün bulunmadığına, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına, iletişim tespit tutanaklarının hükme esas alınamayacağına ve cezaların şahsiliği ilkesinin ilhal edildiğine dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK'nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, somut olayda sanıklar...'ın satan, sanık ... ve...'ın ise uyuşturucu madde ticareti amacı ile satın alan konumunda oldukları, bu nedenle sanıklar... ve ...'in eylemlere TCK'nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediklerinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK'nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine, bozmanın niteliğine göre CMK'nın 306. maddesi uyarınca temyiz talebi CMK'nın 298/1 gereği reddedilen sanık ...'a sirayetine,
Dosyanın İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 07/05/2019 tarihinde sanıklar... yönünden üye ...'un karşı oyu ve oyçokluğuyla diğer sanıklar yönünden oybirliğiyle karar verildi.
(K.O)
KARŞI OY
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında; İstanbul 18.Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2017 tarih ve 2016/349 (E),2017/234(K) sayılı kararı ile uyuşturucu ticareti eylemleri nedeniyle 5237 Sayılı Türk Ceza kanunun 188/3-5,62,52/2-4, 53,54,55 ve 63 maddeleri gereğince neticeten 15 er yıl hapis ve 4500 er Tl adli para cezası ile cezalandırılmalarına, verilen hapis cezasının sonucu olarak hak yoksunluklarına, zoralıma,gözaltı ve tutuklukta kaldığı sürelerin verilen hapis cezasından mahsubuna karar verildiği,
Sanıklar ve Müdafilerinin istinaf talepleri üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 04.10.2017 tarih 2017/1942 Esas ve 2017/1686 Karar sayılı kararı ile İstinaf başvurusunun ... sayılı CMK'nın 280/1-a maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verildiği,
Sanık ... Müdafinin 25.10.2017 havale tarihli temyiz dilekçesinde özetle; "Müvekkil hakkında verilenmahkumiyet kararı hatalı olup,usul ve yasaya açıkça aykırı olduğundan istinaf gerekçelerimiz incelenerek kararın kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye iadesi veya sanık ... hakkında beraat kararı talep edilmiştir. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 2017/1942 E. 2017/1686K.sayılı kararı ile İstinaf başvurumuzu esastan reddetmiştir.Bu sebeple kararı temyiz etme zarureti doğmuştur." yönünde talepte bulunduğu,
Sanık ... Alissa Müdafinin 25.10.2017 havale tarihli temyiz dilekçesinde özetle; "İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi Başkanlığının 25.10.2017 tarihinde tebliğ aldığımız kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan; ileride gerekçeli temyiz dilekçemizi de sunacağımızı belirterek işbu kararı yasal süresi içerisinde temyiz etmekteyiz." yönünde talepte bulunduğu,
Sanıklar ... ve ... Müdafileri Süresi içersinde vermiş oldukları temyiz dilekçeleri ile ... Sayılı CMK'nın 294/1.maddesinde belirtilen şartları taşıyan ve temyiz sebeplerini gösteren temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda:
Sanıklar ... ve ... yönünden; ... Sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan - temyiz eden hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini göstermek zorundadır- şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede sanık müdafinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği ... Sayılı CMK 295/1 maddesinde belirtilen süre içerisinde temyiz sebeplerini içeren ek dilekçe de sunmadığı anlaşıldığından vaki temyiz isteminin ... Sayılı CMK'nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... yönünden; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 04.10.2017 tarih 2017/1942 (E)sas ve 2017/1686(K) sayılı kararına yönelik temyiz başvurusunun ... Sayılı CMK'nın 302/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Sanık ... yönünden; Sanık hakında hüküm kurulurken şartları oluşmadığı halde TCK’nın 185. maddesi gereğince artırım yapılarak fazla cezaya hükmedildiğinden verilen hükmün BOZULMASINA,
Sanıklar ... ve ... oy birliği ile ve Sanıklar ... ve ... yönünden oy çokluğu ile karar verilmiş olup, Sanıklar ... ve ... yönünden dairemizce oluşan çoğunluğun kanaatine aşağıda belirtilen gerekçelerle katılmamaktayım.
20.07.2016 tarihi itibariyle ... sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun istinafa ilişkin (272-285 maddeleri)hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle temyiz merci olan Yargıtayın, ilk derece mahkemeleri ve ikinci derece yargılama merci olan Bölge Adliye Mahkemelerinin vermiş olduğu temyizi kabil karalarına yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede, inceleme sınırının belirlenmesi önem arz etmektedir.
İkinci derece yargılama merci olan Bölge Adliye Mahkemesinin denetim yetkisinin yanında delil değerlendirme ve delil toplama diğer bir ifadeyle yargılama yapma yetkisi mevcuttur. ... Sayılı CMK'nın 280. maddesinin başlığı "bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma" dır. Söz konusu maddedeki düzenlemeler ayrıntılı olarak incelendiğinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararını hem hukuki hem de maddi yönden inceleme yetkisi söz konusudur. Aynı zamanda gerekli gördüğü taktirde ... Sayılı CMK'nın 280/1-e maddesinde verilen yetkiye dayanarak davanın yeniden görülmesine karar vererek kovuşturma yapabilir.
İstinaf aşamasından geçen temyizi kabil karaların temyiz incelemesinde Yargıtayın inceleme yetkisinin sınırları ... Sayılı CMK'nın devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
... sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda "Temyiz Nedeni" başlığı altında başlığı altında aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
"MADDE 288. - [1] Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır.
[2] Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır" içerikli düzenlemeye gidilmiştir.
Madde içeriği değerlendirildiğinde Yargıtayın ilk derece ve istinaf aşamasından geçen karaların denetiminde inceleme yetkisi hukuki denetimle sınırlıdır. Diğer bir ifadeyle temyiz merci,olaya normun doğru uygulanıp uygulanmadığını denetleyebilir. Söz konusu yetki bununla sınırlandırılmıştır.
Maddenin gerekçesi, "Tasarı, 1412 sayılı Kanundan ayrılarak -kanuna aykırılık- yerine daha geniş anlamlı ve amaca uygun olan -hukuka aykırılık- sözcüklerine yer vermiştir. Yargılamanın konusunu oluşturan cezaî uyuşmazlık çözüldükten ve maddî gerçeğe ulaşıldıktan sonra ilgili hukuk kuralının eksik veya yanlış uygulanması veya hiç uygulanmaması, hukuka aykırılığı oluşturur.
Hukuk kuralı deyimi, temel hukuk ilkelerini, yazılı olan ve olmayan hukuk kurallarını, yargılama hukukuna ilişkin kurallarla maddî hukuka ilişkin kuralların tümünü kapsar.
Temyiz başvurusunun hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayandırılması gerekir. Delillerin yanlış değerlendirilmesi, kuralların yorumunu ve eylemin gerçek niteliğinin saptanmasını etkilediğinde, elbette ki, hukuka aykırılık oluşturur" şeklindedir.
Kanun koyucu,1412 sayılı CMUK nın aksine kanunilik ilkesinden ayrılarak daha ideal,modern ve özgürlükçü olan hukukilik ilkesini benimsemiştir. Bu sebeple söz konusu maddeyi uygularken kanun koyucunun iradesi doğrultusunda verilen yetkiyle sınırlı kalmak kaydıyla taraflar lehine geniş yorumlanması gerekir.
... Sayılı CMK'nın 289/1. maddesi "Hukuka kesin aykırılık hâlleri" başlığı altında aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
"MADDE 289. - [1] Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması."
... Sayılı CMK'nın 289/1.maddesinin ilk cümlesine dikkat edilirse "temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da" ibaresine yer vermiştir. Bu ibareye dikkat kesilerek madde başlığında hukuka kesin aykırılık halleri olarak kabul edilen ve madde içeriğinde sayılan hususların var olup olmadığını inceleme yetkisine sahip olabilmek için her hangi bir şart öngörülmemmiştir. Tam aksine talep ve beyana bakılmaksızın inceleme yükümlüğü getirilmiştir.
Maddenin gerekçesinde, "Madde, kesin temyiz veya kesin bozma nedenleri de denilen hukuka kesin aykırılık hâllerini göstermektedir. Bu hâller varsa aykırılığın hükme etki ettiği kabul edilecektir. Temyiz mercinin artık bunların bozmayı gerektirip gerektirmediğini araştırma ve takdir yetkisi olmayacaktır" içeriğine yer verildiği görülmektedir.
Madde gerekçesinde belirtildiği gibi kesin temyiz veya kesin bozma nedenlerinin var olup olmadığını inceleyebilmek için her hangi bir şart öngörülmesi düşünülemez. Diğer bir ifade ile hukuka kesin aykırılık hallerinin var olup olmadığını inceleye