(4721 S. K. m. 713) (YHGK. 11.10.2000 T. 2000/8-1264 E. 2000/1250 K.) (YHGK. 18.02.1998 T. 1998/8-15 E. 1998/129 K.) (YHGK. 19.02.1997 T. 1996/8-768 E. 1997/100 K.)
Dava: Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan Hüseyin ve Mustafa Günel tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı Baki Yıldırım, davalılar Hazine ve Taht Köyü Tüzelkişiliği aleyhine 11.10.2000 tarihinde, Taht Köyü, Çevlik mezrasında bulunan, Kuzey ve Doğusu Munzur çayı, Batısı ve Güneyi ise bayır ile çevrili, tahminen 50 dönümlük, Bozdere mevkiinde bulunan, D:bayır, B; 1, 2, 3, 4, 13, 11, 9, 8 numaralı parseller, güneyi yine 8 ve 9 numaralı parseller, K: ise 1 numaralı parsel ile çevrili, tahminen 20 dönümlük arazilerin tapuda kayıtlı olmadığı, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescili iddiasıyla iki ayrı dava açmış, davaları Orman Yönetimine yaygınlaştırmış, Mustafa ve Hüseyin Günel taşınmazın babalarının paydaş olduğu, Nisan 1338 tarih 42 ila 47 sıra numaralı tapular kapsamında kaldığı, payları oranın adlarına tescili iddiasıyla davaya katılmışlar, Davacılar Hüseyin ve Mustafa Günel, davalılar Hüseyin Kılınç, Mehmet Gözlü, Hıdır Gözlü, Hasan Kılınç, Haydar Kılınç ve Baki Yıldırım aleyhine 09.10.2000 tarihinde, Taht Köyü, Çevlik mevkiinde bulunan ve Nisan 1338 tarih 45 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan, babaları Cafer oğlu İbrahim adına kayıtlı taşınmazlarının, arazi kadastrosunda köyde bulunmamalarından yararlanan davalıların hileyle kendileri adlarına 10, 13, 14, 24, 25, 34 parsel sayısı ile tespit ettirdikleri, Mustafa Günel kendisinin sağlık nedeni ve yurt dışında çalışması nedeniyle bu kadastro tespitlerinden haberdar olamadığı, Kardeşi Hüseyin'in açtığı davaların ise bu yerler ile ilgisi olmayan 46 ve 47 numaralı tapulara dayanılması nedeniyle red ile sonuçlandığı, Hüseyin ise yine sağlık nedeni ve il dışında kamu görevlisi olması nedeniyle kadastro tespitlerinden haberdar olmadığı, bu kez sözü edilen taşınmazları