"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin..... 2012/7960 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu ... aleyhine başlatılan takipte alacaklı olduğunu, bu alacağına karşılık borçlu ...'nin 6/32 payının bulunduğu......236 ada 30 parselde kayıtlı 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin kaydına haciz şerhi konulduğunu, bu sebeple bahse konu taşınmazların aynen taksimine, aynen taksimi mümkün değil ise ivaz ilavesi suretiyle taksimine, bunun da mümkün olmaması halinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine, hisselerin satışlarından elde edilecek para ile borcun karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; ......2012/7960 sayılı takip dosyasındaki borçlulardan ...'nin borç miktarının toplam 52.019,11 TL olduğu, davalının, dava konusu taşınmazdaki hisselerinin toplamının ise 85.825,875 TL olduğu, İİK 121. uyarınca davacı alacaklı tarafından bu davayı açmaya ilişkin yetkinin usulüne uygun olarak alındığı, yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı uyarınca, her ne kadar taraflar arasında müşterek halinde mülkiyet esaslarına tabi olan ve kat irtifakı tesisli dava konusu taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanunu ilgili hükümleri ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği 17. maddesi gereği aynen taksim mümkün ise de, tüm hissedarlara bilirkişi raporları tebliğ edilmesine ve aynen taksim ve bağımsız bölümlerin fiili kullanım durumu hususunda bilgi almak amacıyla meşruhatlı davetiye gönderilmesine rağmen, davalılardan bu hususta beyan bildiren ve aynen taksim talebinde bulunan hissedar olmadığı görülmüş, davacı vekilinin de 5. celsedeki imzalı beyanıyla yalnızca satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettiği anlaşılmış olup, ayrıca dava konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerle ilgili tapu kaydında beyanlar hanesinde şerh bulunmadığı gibi bağımsız bölümlerin mülkiyeti ve fiili kullanımı hususunda paydaşlar arasında bir ittifak bulunmadığı gerekçesiyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesinde ortaklığın aynen taksim suretiyle ve bu mümkün olmadığı taktirde satış suretiyle giderilmesini talep etmiş olmakla, eksik ve yetersiz araştırma neticesinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
......
Kat irtifakı kurulmuş olan anataşınmazlarda; yasal prosedürler yerine getirildiği taktirde, kat mülkiyetine geçilmesi esastır. Dosya kapsamından her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin eldeki davada; ortak maliklerden birinin yargılamanın (temyiz aşaması dahil) herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması (taksim) yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesinin (bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesinin) mümkün olup olmadığı hususunda araştırma yapmalıdır. Temyiz aşamasında ilk defa davalılar tarafından; "kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesi" talep edilmiş olmakla, anlatılan araştırmanın yapılması gerekmektedir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrasına göre; kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taş